Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/28 E. 2018/192 K. 14.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2017/28 Esas
KARAR NO : 2018/192

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/05/2013
KARAR TARİHİ : 14/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin, davalı şirket ile 24/08/2012 tarihinde akdettiği 31/08/2012 yürürlük tarihli dört eser sözleşmesi ile …, …, … ve … nolu …’e yapılacak gemilerin tüm sac işlerinin yapımını her türlü malzeme işsahibi davalı şirket tarafından karşılanmak suretiyle işlenecek sacın kilogramı başına 1,10 TL bedel üzerinden üstlendiğini, akdedilen sözleşmelere uygun olarak … ve … nolu gemilerde müvekkil tarafından işe başlanılışsa da davalı şirketin temin etmesi gereken sacların başlangıçta temin edilememesi işin geç başlamasına ve aksamasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin iyi niyetli olarak beklediğini, davalı şirketin geç de olsa temin etmesi gereken sacları temin etmesiyle işe başlayabildiğini, … ve … nolu gemilerde işe başlanılmasına rağmen, davalı şirketin işin yapımında başlattığı olumsuz tutumunu işin devamı sırasında da müvekkil şirkete karşı sürekli ve artak biçimde zorluk çıkartarak devam ettirdiğini, sözleşmenin işlerlik kazanması ve işin sözleşmeye göre ilerlemesini sürekli olarak engellediğini, davalı şirketin bu tutumunun asıl nedeninin müvekkiline yapılan akitleri feshettirerek müvekkilinin sözleşmelerle yüklendiği işleri bırakmasını sağlamak olduğunu, böylece aynı işleri müvekkilinden daha ucuz fiyatla anlaştığı başka taşeron firmalara vermek olduğunu, yapılan iş karşılığı ödenmesi gereken hak edişleri dahi aylardır müvekkiline ödenmemek suretiyle uyguladığı baskı ve yıldırma politikası ile müvekkiline işi bıraktırmayı başaramadığını, bu sefer de müvekkil şirketin işçilerini 14/01/2013 tarihinde çalışacakları tersaneye almadığını, davalının bu tutumuna karşı müvekkilinin davalı şirkete … 7. Noterliğinin … tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile işçileri tersaneye alınarak işlerini yapmalarının sağlanması, alınmama nedenlerinin yazılı olarak bildirilmesi hususlarında ihtarname gönderildiğini, davalı şirketin bu ihtarnameye rağmen işçileri içeri almadığını, işçilerin de yaptığı işlerin karşılığında davalı tarafından müvekkiline ödenmesi gereken hak edişlerin ödenmemesine dayalı olarak maaşlarını alamamaları ve işyerine tekrar alınmaları nedeniyle işyeri önünde çadır kurarak günlerce protesto eylemi yaptıklarını, bu dönemde davalı şirket yetkilisi …’nın işçilere ağır hakaret ve tehdit içeren sözler sarfettiğini, özel aracını kalabalık vaziyetteki işyeri dışında bulunan işçilerin üzerine sürerek işçileri darp etmeye teşebbüs ettiğini, işyeri önündeki eylemin günlerce devam ettiğini ve ulusal basın ve televizyonlarda da günlerce haber konusu olduğunu, davalı şirketin hiçbir hukuki geçerliliği ve mesnedi olmayan gerekçeler belirtmek suretiyle …12. Noterliğinin … tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile müvekkil şirketle yapmış olduğu eser sözleşmelerini feshettiğini müvekkiline bildirdiğini, davalının eser sözleşmesini feshetmesinde feshi gerektiren koşullar ve haklı nedenlerin oluşmadığını, davalı şirketin bu olayların akabinde başka şirketlerle anlaşarak müvekkilinin sözleşme gereği yapacak olduğu işleri anlaştığı başka firmalara daha ucuz bir işçilik karşılığında verdiğini, davalının böylece müvekkilinin sözleşmelerle ilgili olarak beklemiş olduğu ticari kazancı ve karı müvekkilinin alamamasına, bu kazançlarından mahrum olmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilini müspet zararlara uğrattığını, neticeten fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak üzere şimdilik 20.000,00 TL’ olarak talep ettikleri müvekkilinin mahrum kaldığı kazançlarına ilişkin müspet zararlarının HMK 107. Maddesi gereğince tümünün tespitine, tespit edilecek belirsiz alacak niteliğindeki müspet zararlara ilişkin tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari reeskont avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkiline ödenmesine, yargılama neticesinde müvekkilinin haklı çıksa dahi davalının mal kaçırması halinde müvekkilinin alacağını tahsil edememe ihtimali bulunduğundan davalı şirketin araçları, taşınmazları ve diğer malvarlığı ile, sözleşme konusu gemiler ve diğer gemilerinin sicil kayıtlarına ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkil firma … AŞ ile davacı … arasında …’nde inşa edilen … inşa nolu gemiye ait 24/08/2012 tarihli ve … inşa nolu gemiye ait 28/08/2012 tarihli tüm sac işlerinin yapılması işi için “Saç İşleri Sözleşmesi” akdedildiğini, davacının … ve … nolu gemilerle ilgili sözleşme yapıldığını beyan etse de sözkonusu gemilerle ilgili davacı tarafından hiçbir şekilde işe başlanılmadığını, ilgili sözleşmeler uyarınca muhatabın müvekkiline verdiği taahhütlerini yerine getirmemesi, üretim azlığı ve işçilik kalitesinin yetersiz olması ve tersanenin kalite kurallarına uymaması nedenlerinden dolayı 11/01/2013 tarihi itibariyle karşılıklı olarak feshedilmiş olduğunu, işbu feshin müvekkil tarafından … 12. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile karşı tarafa bildirildiğini, bu sözleşmeler uyarınca davacı tarafından … inşa nolu geminin 01, 02, 03, 04, 31, 32 nolu blokları ve … inşa nolu geminin 01, 02, 31, 32 nolu bloklarının yapım işlerinin tamamlanmaması ve birçok eksiklikler bulunması nedeniyle, davacının yaptığı işin miktarının, eksik yapılan işlerin ve hak ettiği alacaklarının tespiti için … 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası ile … tersanesi’nde keşif yapıldığını, 28/01/2013 tarihli bilirkişi raporunda … inşa nolu geminin tersane kızağı üzerinde bulunduğu, NB 106 inşa nolu geminin ise blok imalatlarının tersane sahasında devam etmekte olduğunun tespit edilmiş olduğunu, … inşa nolu gemide toplam olarak işlenen blok ağırlığının 265.049 kg olduğunun tespit edildiğini, … inşa nolu gemide ise toplam olarak işlenen blok ağırlığının 98.622 kg olduğunun tespit edildiğini, davacı şirket tarafından NB 105 ve … inşa nolu gemilerde yapılmış olan işlerin toplamı 300.705 kg olduğundan sözleşmenin ilgili maddesine göre davacı şirketin hak ediş tutarının toplam olarak 330.775,50 TL olduğunu, yapılan işin karşılığı olarak hak ediş tutarının, müvekkil firma tarafından sözleşmeye uygun olarak düzenli ve eksiksiz bir şekilde davacı şirkete ödendiğini, davacı tarafından istihkaklarını almasına rağme, işçilerine maaş ödemesi yapmadığını, ödemelerin banka hesaplarına müvekkil tarafından yapıldığını, müvekkil firma tarafından aynı işin daha başka bir firmaya ucuza verilmemiş olup, aksine işin bazı kısımlarının daha yüksek bir fiyata verildiğini, davacı şirketin sözlü olarak sözkonusu işin içinden çıkamayacağını bildirdiğini ve bu duruma bir çözüm bulunmasını müvekkil firmadan istediğini, bunun neticesinde de sözleşmenin karşılıklı olarak feshedildiğini, neticeten haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesini beyan etmiştir.
Dava; taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin haksız feshinden dolayı davacının maruz kaldığı kar kaybından dolayı müspet zararlarının tahsili istemine ilişkin olup, davanın açıldığı … 3 Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından dava konusu alacağın TTK ‘nun 1352/ı-m maddesi gereğince deniz alacağı olduğu, bu nedenle uyuşmazlığın İstanbul 17 Ticaret – Deniz İhtisas Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
HMK ‘nun 114.maddesi gereğince mahkemenin görevi dava şartı olup, HMK ‘nun 115.maddesine göre yargılamanın her aşamasında Hakim tarafından resen gözetilmesi gerekmektedir.
Dava dosyasından, davalının …’te yapılacak gemilerin tüm sac işlerinin yapımını üstlendikten sonra davacı ile akdettiği 24/08/2012 tarihli sözleşme ile bu işlerin davalı tarafından yerine getirilmesi konusunda anlaşma sağlandığı, dolasıyla taraflararasında düzenlenen 24/08/2012 tarihli sözleşmede davalının daha önce kendisinin yapmayı taahhüt ettiği işlerin yapılmasını taşeron sıfatıyla davacıya devrettiği, buna göre dava konusu sac işleri sözleşmesinin davalı ile gemi siparişi veren firma arasındaki sözleşmeden bağımsız taşeronluk sözleşmesi olduğu, taraflararasındaki uyuşmazlığın da taşeronluk sözleşmesinin haksız feshi iddiasına dayalı kar kaybını tahsili istemine ilişkin olduğu, mahkememizin görevinin TTK ‘da düzenlenen deniz ticareti ve deniz sigortasından kaynaklanan uyuşmazlıklara ilişkin olup, işbu davaya BK’ da düzenlenen eser sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği, davada mahkemimizin münhasır yetki alanına giren deniz ticaretine ilişkin hükümlerin uygulanma yerinin bulunmadığı, davanın açıldığı İstanbul Anadolu 3 Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından TTK ‘nun 1352.maddesi gerekçe gösterilerek görevsizlik kararı verilmiş ise de, TTK ‘nun 1352/ı-m maddesinde yer alan hükmün ancak gemi inşa firması ile gemi siparişi veren arasındaki uyuşmazlıklara uygulanacak bir hüküm olduğu, gemi inşa firması ile taşeron firma arasındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan talepler yönünden anılan ihtiyati haciz hükmünün tatbik edilemeyeceği bu nedenle de TTK ‘nun 4.maddesi gereğince görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu kanaatine varıldığından bu kanaat ışığında mahkememizin görevsizliğine, İstanbul Anadolu 3 Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli bulunduğuna, karar istinaf yoluna başvurulmadan kesinleştiği takdirde merci tayini için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin görevsizliğine, İstanbul Anadolu 3 Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli bulunduğuna, karar istinaf yoluna başvurulmadan kesinleştiği takdirde merci tayini için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesine gönderilmesine,
2-HMK ‘nun 331/2.maddesi gereğince yargılama giderleri ve vekalet ücreti hususunun görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/05/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır