Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/258 E. 2020/338 K. 04.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2017/258 Esas
KARAR NO : 2020/338
DAVA : Maddi – Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/05/2016
MAHKEMEMİZİN 20/09/2017 TARİHLİ 2016/… ESAS 2017/… KARAR SAYILI
BİRLEŞME KARARINA KONU DOSYASI
BİRLEŞEN DAVA : Maddi – Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/05/2016
KARAR TARİHİ : 04/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Maddi – Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl ve birleşen davada davacı vekili dava dilekçelerinde özetle; müvekkilinin … isimli genel kargo ticaret gemisinin kaptanı olduğunu, 05/05/2015 tarihinde Lübnan’ın Beyrut Limanına götürülmek üzere seferine başladığını, Libya’nın Tobruk Limanına intikal esnasında ve gemi Libya kıyıları açıklarında iken 10/05/2015 tarihinde karadan ve havadan yoğun olarak bombalanmak suretiyle saldırıya uğradığını, müvekkilinin çalışma periyodu gereği kamarasında istirahat halinde iken patlama sesi üzerine gemi kaptanının yapması gerektiği şekilde derhal köprü üstüne çıktığını, görevli vardiye zabiti olan 1.zabit ve istirahatte olan II.zabitin panik halinde köprü üstünü terk ettiklerini gördüğünü ve derhal kumandayı devraldığını onları durduğunda gemiyi bombalıyorlar cevabını alınca iskele alabanda komutunu verdiğini, gemiyi açık denize doğru yönelttiğini, yardım talep ettiğini, sırasıyla Fransa ve Yunanistan deniz arama ve kurtarma merkezleri tarafından gemi uydu telefonundan irtibat kurulduğunu ve saldırı hakkında bilgi istenildiğini ve gemi kaptanı müvekkilin yardım taleplerinin sorulduğunu, Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri tarafından da gemi kaptanı müvekkili ile temas kurulduğunu ve olayın gelişimi hakkında bilgi talep edildiğini, bu şartlar altında ve armatör talimatı doğrultusunda Fethiye Limanına sığınılmak üzere en emniyetli rota olan Girit adasının güneyine yüksenildiğini, müvekkilinin gemiden ayrıldıktan sonra İstanbul’a döndüğünü ve geminin sahibi şirkete gittiğinde sağlık raporu alan personelin bazılarına ödeme yapılacağı bu sebeple sağlık raporlarını göndermelerinin söylendiğini, müvekkilinin bunun üzerine sağlık kuruluşlarına müracaat ettiğini, ilk aldığı rapordaki 6 aylık sürenin dolmasından sonra hakem hastanesince davacının rahatsızlıkları sebebiyle bundan sonra nihai olarak gemi adamı olamayacağına karar verildiği ve davacının çalışma kabiliyetini tamamen kaybettiğinin bildirildiğini, nihai rapor armatör ve sigorta şirketine gönderilerek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise de, dava tarihine kadar olumlu veya olumsuz bir netice alınamadığını beyanla fazlaya ilişkin ve üçüncü kişilere karşı tüm talep ve hakları saklı kalmak kaydı ile şimliki 10.000 ABD doları maddi tazminatın olay tarihi olan 10/05/2015 tarihinden itibaren en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsili, 300.000 TL manevi tazminat işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili, … gemisi üzerine kanuni rehin hakkı tanınmasını, … (IMO …) gemisi hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, … Denizcilik ve Acentelik Limited Şti dava konusu geminin sadece ticareti yönetemini yapmakta olup donatan ve/veya işveren sıfatının bulunmadığını, gemi yöneticisinin gemi donatanı ad ve hesabına hareket etmediğini, bu nedenle gemi yöneticisine/işletene dava açılamayacağını, müvekkilinin olayda kusurunun yada ihmalinin olmadığını, hadisenin gerçekleşme şekli gözönüne alındığında uygun illiyet bağının bulunmadığını, zararın öngörülebilir olmadığını, müvekkiline kusurun izafe edilemeyeceğini, zarar oluşumu itibari ile müvekkili açısından mücbir neden kapsamında olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yurtdışında mukim olan, ilan ettiği kurallar çerçevesinde üyelerine ihtiyari olarak koruma ve tazmin teminatı sağlayan bir kuruluş olduğunu, faaliyet alanı çerçevesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde … gemisine ilişkin olarak … Holding INC ile sigorta poliçesinin akdedildiğini, müvekkili kulüp ile üye arasındaki sigorta sözleşmesi ve işbu sözleşmeye derc edilmiş koruma ve tazmin ilişkisini belirleyen kurallar kapsamında davacının ancak Londra’da tahkim yoluna başvurabileceklerini, davaya bakmakla görevli mahkemenin davalı … kulübün yada davalı … Holding’in yerleşim yeri mahkemesinde ikame edilmesi gerektiğini, uyuşmazlığın İngiliz Hukukuna göre çözümlenmesi gerektiğini, müvekkilinin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davacının beyanlarının afaki olup talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın öncelikle arabuluculuk ve tahkim şartları uyarınca reddi ile dosyanın Londra uyuşmazlık çözüm merciine havale edilmesine, uyuşmazlığın esasına İngiliz Hukukunun uygulanmasına, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dava; yabancı bayraklı … isimli gemide gemi kaptanı olarak görev yapan davacının geminin 10/05/2015 tarihinde Libya açıklarında saldırıya uğraması olayı nedeniyle sağlık sorunları yaşayarak gemi adamı vasfını kaybetmesi nedeniyle maddi ve manevi zararlarının davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Asıl dosya davalıları … Holdıng Inc. ile … hakkındaki davalardan 17/10/2017 tarihinde feragat edildiğinden bu davalılarla ilgili dava tefrik edilerek mahkememizin 2017/… esasına kaydedilmiş olup, bu esas üzerinden feragat nedeniyle davaların reddine karar verilmiştir.
Bu aşamadan sonra davacı vekili tarafından sunulan 01/12/2020 tarihli dilekçeyle, davalılar … ve … ile sulh olunması nedeniyle davadan feragat ettikleri, davalı taraftan masraf ve ücreti vekalet talebinde bulunmadıkları bildirilmiştir. Davalı … San ve Tic Ltd Şti ile davalı … Ltd vekilleri de 02/12/2020 tarihinde ayrı ayrı sundukları dilekçelerinde davacı tarafın feragat beyanını kabul ettiklerini, kendilerinin de davacıdan vekalet ücreti ve yargılama masrafı taleplerinin olmadığını beyan etmişlerdir.
Davacı vekili ile davalılar … ve … vekillerinin dosyada bulunan vekaletnamelerinin incelenmesinden, tüm vekaletnamelerde vekillere feragat yetkisinin tanındığı görülmüştür.
HMK’nun 307.maddesinde düzenlenmiş olan feragat, davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olduğundan davacı vekilinin feragatı nedeniyle asıl ve birleşen davaların feragat nedeniyle reddine, taraflar karşılıklı olarak birbirlerinden ücreti vekalet ve yargılama gideri talep etmediklerinden tarafların yapmış oldukları yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılarak vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Asıl ve birleşen davaların feragat nedeni ile reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harç tarifesi ve Harçlar Kanunu gereğince tayin olunan 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının 1.124,73 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.070,33 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraflar birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerinden tarafların yapmış oldukları yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılarak, vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Taraflar tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/12/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır