Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/239 E. 2020/191 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2017/239
KARAR NO : 2020/191
DAVA : İtirazın İptali (Kurtarma Ve Yardımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/07/2017
KARAR TARİHİ : 28/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kurtarma Ve Yardımda Kaynaklanan)
davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete … numaralı Yat Sigorta Poliçesi ile sigortalı …’ün donatanı olduğu … isimli teknenin, 12.10.2016 günü saat 09.40 sularında, bağlama yeri olan … Su Ürünleri Kooperatifi Balıklı Barınağı Mendireğinin deniz/boğaz tarafında kıçtan karaya bağlı durumda ve makinesi çalışır vaziyetti beklemekte iken, aynı bağlama yerinde bulunan davalı …’ın donatanı olduğu … isimli tenezzüh teknesinin, barınak rıhtımından ayrılırken yapmış olduğu manevra sırasında kontrolden çıkarak … isimli tekneye yaslaması; yaslamanın kuvvetiyle … teknesinin tonoz halatlarının kopması ve mendireğe dik konumda bağlı bulunan sigortalı teknenin sancak tarafına doğru dönerek mendireğe paralel konumda yaslanması, gelen dalgalar ile sürekli mendirek duvarına ve kayalara çarpması ve çarpışmanın etkisiyle ahşap tekne gövdesinde kırıklar oluşması ile su almaya başlayarak batması sonucunda maddi zarar meydana geldiğini, zararın meydana gelmesinde … teknesinin %100 oranında kusurunun bulunduğunu, oluşan zarardan davalı/borçlu …’ın donatan sıfatıyla ve …’nin sigortacısı sıfatıyla sorumlu bulunduklarını, çatma hadisesi neticesinde … teknesinin kurtarılamayacak şekilde battığını ve tamir kabul etmez hale geldiğini, sigortalı ile varılan mutabakat gereği sigorta poliçesi limitleri dahilinde 175.000 TL sigorta tazminatının 01.03.2016 tarihinde sigortalı hak sahibine ödendiğini, yapılan bu ödeme ile müvekkili şirketin TTK m.1472 hükmü gereği sigortalısının haklarına halef olduğunu, 175.000 TL rücuen tazminat alacaklarının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili için borçlular aleyhine … icra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olup, takipten sonra borçlulardan …’nin müvekkiline 81.000 TL kısmi ödeme yaptığını, bu arada icra dosyasından borçlulara ödeme emri gönderildiğini, süresinde borca ve yetkiye vaki itiraz neticesinde dosyanın yetkili … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyası ile kaydedildiğini ve yeniden ödeme emri gönderildiğini, borçluların yasal süresi içinde borca ve ferilerine itiraz ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas saydı dosyasında haksız olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı …Ş. vekili 05.09.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının sigorta teminatı kapsamında olmayan bir zarar için ödeme yaptığından müvekkilin karşı dava açma hakkı bulunmadığını, aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, TTK m.1472 uyarınca sigortacının geçerli bir sigorta sözleşmesine istinaden sigorta tazminatını ödemesi gerektiğini, aksi halde halefiyet şartlarının gerçekleşmeyeceğini, davacı sigortalısının … isimi tekneyi 16.06.2008 tarihinde 41.000 TL’ye satın aldığının anlaşıldığını, oysa davacı tarafından dosyaya sunulan sigorta poliçesinde sigorta bedelinin 61.500 Euro olduğunun görüldüğünü, davacının 41.000 TL’ye satın aldığı teknenin yaklaşık 188.805 TL’ye sigorta edildiğini, bu nedenle sigorta bedeli sigorta olunan teknenin değerinden çok üzerinde olduğundan, TTK m.1463 uyarınca aşkın sigortanın mevcut bulunduğunu ve aşan kısmın geçersiz olduğunu, davacı tarafından dosyaya sunulan sigorta poliçesinde, “işbu poliçe ile sigortalı teknenin hiçbir ticari amaç taşımaksızın, kendi sahibinin veya kaptanının yönetimde özel tenezzüh amacıyla kullanılabileceği meşruttur” yönünde özel şart konulduğunu, poliçedeki bu şart ile sigortalı teknenin ticari amaçla kullanılmamasının kararlaştırıldığını, oysa mübrez delillerden … isimli tekne için … Valiliği’nden Deniz Turizm Araçları Turizm İşletme Belgesi alındığı ve teknenin ticari amaçla kullanıldığının anlaşıldığını, bu itibarla sözkonusu teknenin sigorta poliçesinde öngörülen şartlar çerçevesinde kullanılmadığından, meydana gelen zararın sigorta teminatı kapsamında bulunmadığını, bu nedenle de davacı tarafından sigorta teminatı dışındaki zararın tazmin edilmemesi gerektiğini, teminat dışındaki zararı ödediği için sigortalısının haklarına halef olmadığını ve bu nedenle tazmin ettiği bedeli müvekkiline rücu edemeyeceğini, dava konusu zararın doğmasına davacının sigortalısının %100 kusuru ile neden oluğunu, dava konusu ihtilafa ilişkin olarak 17.01.2016 tarihli Tekne Hasarı Ekspertiz Raporu’nda olayın oluş şekli ve sorumlusunun tespit edildiğini, buna göre … isimli teknenin … isimli tekne ile temasından önce su almakta olduğunu ve İki direğinin kırılmış olduğunu, bağlandığı yerin gemiler için güvenli ve korunaklı olmadığını, denizcilik kurallarına uygun olarak tonoza bağlanmadığını, tekne ilgililerinin zararı azaltıcı yönde çaba harcamadıklarının tespit edildiğini, ayrıca davacı tarafından atanan … tarafından düzenlenen 13.01.2016 tarihli raporda geminin … isimli tekne ile baş tarafından teması neticesinde battığına ilişkin bir tespit bulunmadığını, tazminat makbuzu ve ibranamede hasar tarihinin 04.01.2016, ihbar tarihinin ise 12.01.2016 olarak yazıldığını, dava konusu olayın 12.01.2016 tarihinde meydana geldiğini, yani teknenin batmasından 8 gün önce teknede hasarın meydana geldiğinin anlaşıldığını, bu kayıtların, davacının sigortalısına ait teknenin olay tarihinden önce su aldığına ilişkin tanıkların beyanlarını doğrular nitelikte olduğunu, Enstitü Yat Klozları CL 328 m.15.1 ve TTK m.1444 uyarınca sigortalının rizikoyu ağırlaştırmama yükümlülüğünün bulunduğunu, bu yükümlülüğe aykırı hareket eden davacı sigortalısının artan zararı TTK m 1445 uyarınca gerek davacı sigortacıdan gerekse müvekkilinden talep edemeyeceğini, talep edilen zarar ve faiz miktarının fahiş olduğunu, 2008 yılında 41.000 TL’ye satın alınan tekne için 175.000 TL sigorta tazminatı ödendiğini, ödenen bu bedelin fahiş olduğunu, davacı tarafından 13.500 TL’ye tekne batığının denizden çıkartıldığını, teknenin sovtaj değerinin ödenen sigorta bedelinden düşülmediğini, HMK m. 188/3 uyarınca sulh görüşmeleri sırasında yapılan ikrarın tarafları bağlamayacağını, olayla ilgili sulh görüşmeleri sırasında müvekkili şirket tarafından davacı tarafa durumun netleşmesi halinde iade alınmak üzere 81.000 TL ödeme yapıldığını, bunun üzerine davacı tarafından adeta icra takibi kesinleşmiş gibi dosya hesabı çıkartılarak bakiye 131.809,71 TL’nin tahsili ve takibin devamı talebi ile işbu davanın açıldığını, müvekkilinden haksız surette tahsil edilen 81.000 TL’nin müvekkiline faizi ile birlikte ödenmesi talep ve dava haklarını saklı tuttuklarını, davacı tarafça fahiş miktarda faiz talep edildiğini, davacı tarafından müvekkiline TTK m 18’de öngörülen şekle uygun olarak bir ihtarname gönderilmediğini, davacı taraf aleyhine kötüniye tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı … 20.09.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle, Dava konusu zararı doğmasına doğrudan sebep olmadığını gösterir yeterli delil ve kanıtların olması nedeniyle kendisine isnat edilen suçlamanın asılsız olduğunu, 12.01.2016 tarihinde saat 09.30 sularında … Balıkçı Barınağı’ndan o saatlerde patlayan hava ve şiddetli rüzgar nedeni ile teknesini güvenli bir bölgeye çekmek için hareket ettiğini, hemen sonra teknesinde mekanik bir sorun yaşadığını ve sürüklenmeyi başladığını, şiddetli rüzgarın da etkisiyle yakınında bulunan ve o sırada su almakta olan … isimli teknenin baş tarafında bulunan baston kısmına çarptığını, lakin bu çarpmanın şiddetli ve tekneyi batıracak nitelikte bir çarpma olmadığını, zaten … teknesinin o sırada ciddi zarar görmüş, direkleri devrilmiş ve su almakta olduğunu, kendisinin derhal yardım çağırarak teknesini, başka bir tekne ile yedeklettiğini, bu arada … teknesine de yardım teklifinde bulunduğunu ancak teklifinin kabul edilmediğini, kendilerinin bir takım şeyler yapmayı deneyeceklerini söylediklerini, bunun üzerine olay yerinden ayrıldığını, beyan ettiği bu bilgilerin doğruluğunun limanda bulunan kamera kayıtlarından ve o esnada civarda bulunan diğer tekne sahiplerinden doğrulama imkanı bulunduğunu, ayrıca davacı sigortalısına ait tekne ile alakalı ekspertiz raporunda teknenin kıç tarafından su almış olduğunu, dalgıçlar kanalı ile yapılan incelemelerle kendisi tarafından teknenin batmasına neden olacak bir bulguya rastlanmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
22/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı’nın aktif husumetinin bulunduğunu, meydana gelen çatmada davalıya ait … isimli teknenin %100 oranında tam kusurlu olduğunu ve TTK m. 1288 f. 1 uyarınca karşı geminin uğradığı zararı tazmin etmesi gerektiğini, … isimli teknenin hasar tarihi itibariyle değerinin 175.000,00 TL olabileceğini; davacı sigortacının eksperi tarafından tespit edilen ve davacının hasar tazminatı olarak sigortalısına ödediği bu bedelin kadri maruf ve makul bir bedel olduğunu beyan etmişlerdir.
27/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacıya sigortalı … teknesinin çatma ve devamında hasarlanarak batmasında davalılardan …’ın sevk ve idaresindeki … teknesi tam yani %100 kusurlu olduğunu, … teknesinin olaydan önce zaten hasarlı olduğuna dair davalı taraf iddiasının sübut bulamadığını, olay anında hava ve deniz durumuna göre davacıya sigortalı … teknesi kaptanı ve donatanı teknede olduğunu, olayın ani ve beklemedik şekilde geliştiğini, zaten olayın çatma deniz kazası olduğunu, … teknesi kaptanı ile donatanın ani tehlike karşısında çatmayı önlemek adına tekneyi bağlayan halatları serbest bırakarak bulundukları noktadan kaçamayacağını, dolayısıyla çatmayı önlemek adına yapacakları eylemler için gerekli ve yeterli zaman olmadığı yönünde görüş ve kanaate varıldığını, … teknesinin ahşap olması ve armuz/borda/karina kaplama tahtalarında dava konusu olay nedeniyle çatlaklar ve kırıklar oluştuğunu, tekneye buralardan hızla su dolduğunu, delikleri kapamanın mümkün olmadığını, hızla ve fazla miktarda yani bir tür sel gibi tekne içerisine suyun dolduğunu, su aldıkça sephiyesi ve su çekimi artan teknenin her geçen dakika denize daha da fazla battığını, bir noktadan sonra olduğu yerde deniz dibine indiği anlaşılan … teknesinin batmasını engelleyecek veya geciktirecek bir önlemin olmadığını, davacıya sigortalı … teknesi kaptanı ile donatanının bu yönde yapacağı veya başvuracağı bir çarenin olmadığını, … isimli teknenin batarak zayi olması nedeniyle davacı sigortaca sigortalısına ödenen 175.000 TL tutanndaki meblağın ise bahse konu teknenin olay tarihindeki rayiç değeri olarak sayılabileceğini, dolayısıyla bu meblağın kadri maruf ve makul olduğunu beyan etmişlerdir.
04/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının davalıdan 30/12/2016 tarihi itibariyle bakiye 107.160,96 TL alacağının bulunduğunu, bu alacağa 30/12/2016 tarihinden tahsil tarihine kadar %9 kanuni faiz hesaplanabileceğini beyan etmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2017/… E.sayılı dosyasının dosyamız arasına alınmış çatmaya ilişkin deniz kaza raporu, hasar dosyası, meteoroloji kayıtları, taraf delilleri dosyaya sunulmuş, taraf tanıkları dinlenilmiştir.
Dava; davacı tarafından sigortalı teknenin çatma nedeniyle uğramış olduğu zararın davacı tarafça tahsil edilen hasar bedelinin davalılardan rücuen tahsili talepli başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası olup; uyuşmazlık konusunun; tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı, geçerli bir sigorta sözleşmesi olup olmadığı, geçerli bir sözleşme uyarınca ödemenip yapılıp yapılmadığı, meydana gelen çatmada hangi tarafın kusurlu olduğu, davalıların davacı sigortacısı hasarından sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün 2017/… E. Sayılı icra dosyasının incelenmesinden; alacaklısının davacı olduğu, borçlularının davalılar olduğu, ödeme emrinin borçlu …’ye 26/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emrinin borçlu …’a 25/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu … Ve borçlu … tarafından tarafından 31/01/2017 tarihinde, itirazın edildiği, davanın 04/07/2017 tarihinde İİK nun 67.maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu olay davalı …’ın donatanı olduğu … isimli teknenin 12.01.2016 tarihinde, … Su Ürünleri Kooperatifi Balıkçı Barınağında davacının sigortalısına ait … isimli tekne ile temas etmesi sonucu yaşanan çatma hadisesine dayanmakla dosyada esas uyuşmazlık kusur oranlarının tespiti noktasındadır. Dosya kapsamında, kusur durumunun tespiti bakımından değerlendirme yapılmak üzere alınan 2 ayrı raporun birbiriyle uyumlu olması nedeniyle dayandıkları gerekçeler ve vardığı sonuçlar bakımından mahkememizce hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunarak kararda dikkate alınmıştır.
Dava, TTK 1472 maddesi gereği halefiyete istinaden açılmış olup, davacının halefiyete hak kazanabilmesi için davacının geçerli bir sigorta poliçesi kapsamında sigorta tazminatını ödemesi ve tazminatın ödenmesine kusurları ile sebep olan 3. kişilerin varlığı gereklidir. Buna göre dosyaya davacı teknesi lehine düzenlenmiş yat sigorta poliçesi sunulmuş olup çatmanın poliçe süresi içerisinde meydana geldiği, hasar çatmadan kaynaklanmakla hasarın teminat kapsamında kaldığı ve davacı tarafça 01/03/2016 tarihinde eksper raporu ile tespit edilen 175.000 TL hasar bedelinin dava dışı sigortalıya ödediği, dolayısıyla davacının TTK 1472 maddesi gereği halef sıfatını kazandığı ve aktif husumet ehliyetine haiz olduğu kabul edilmiştir. Davalı sigora şirketi tarafından, davacı … şirketi tarafından düzenlenen sigorta poliçesinde yer alan “işbu poliçe ile sigortalı teknenin hiçbir ticari amaç taşımaksızın, kendi sahibinin veya kaptanın yönetiminde özel tenezzüh amacıyla kullanılabileceği meşruttur” kaydı bulunmasına rağmen teknenin ticari amaçla kullanıldığı ve geçerli bir sigorta tazminatı ödemesi bulunmaması sebebiyle davacının TTK m. 1472 uyarınca kanuni halefiyetinin dolayısıyla aktif husumetinin söz konusu olmadığı iddia edilmiştir. TTK m. 1435 ve devamında öngörülen sözleşmenin yapılması sırasında sigorta ettirenin beyan külfetinin ihlali halinde, TTK. 1439. Maddesinde belirtilen yaptırımın uygulanması öngörülmüş ise de madde hükmünde de belirtildiği üzere rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sigorta ettirenin ihmali ile beyan yükümlülüğü ihlal edilmesi halinde bu ihlalin tazminatın veya bedelin miktarına yahut rizikonun gerçekleşmesine etki edebilecek nitelikte olması şartı aranmış olup, bu durumda ihmalin derecesine göre tazminattan indirim yapılacağı, sigorta ettirenin kusuru kast derecesinde ise beyan yükümlülüğünün ihlali ile gerçekleşen riziko arasında bağlantı varsa, sigortacının tazminat veya bedel ödeme borcunun ortadan kalkacağı, bağlantı yoksa, sigortacının ödenen primle ödenmesi gereken prim arasındaki oranı dikkate alarak sigorta tazminatını veya bedelini ödeyeceği belirtilmiş olup, dava konusu uyuşmazlıkta … İsimli ahşap teknenin … Su Ürünleri Kooperatifi balıkçı barınağı dışında kıçtan karaya baştan tonoza bağlı vaziyette olduğu, rizikonun meydana gelmesi ile yanlış beyan arasında herhangi bir nedensellik bağı bulunmadığı kanaatiyle davalı … şirketinin davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığına ilişkin iddiasına itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı, hükme esas alınan bilirkişi raporları doğrultusunda,12.01.2016 günü saat 09.40’da … isimli ahşap tekne … Su Ürünleri Kooperatifi balıkçı barınağı dışında kıçtan karaya baştan tonoza bağlı vaziyette iken, yine aynı yerde bulunan ve sahilden ayrılma manevrası yapan … isimli saç teknenin makine arızası yaptığı ve şiddetli Lodos rüzgarının da etkisi ile kontrolden çıkarak … isimli tekneye baş tarafından çarpmak suretiyle teknenin başta bulunan tonoz halatlarını koparttığı, halat koptuktan sonra … teknesinin … teknesini mendireğe sıkıştırması, ezmeye zorlaması sonucunda mendirek kayalarınca karinasında, bordasında ve armuzunda çatlaklar oluşturduğu, … teknesi gulet tipi ahşap tekne olduğu için borda kaplama tahtalarının çatladığı, teknenin su alarak battığı, baş tonoz halatını kopartarak bu olayların silsile halinde gelişmesine yol açan … teknesinin olayda %100 kusurlu olduğu kabul edilmiş, davalı tanık beyanları hasar ve batma olayına ışık tutmaktan uzak kabul edilerek bu beyanlara itibar edilmemiş, TTK m. 1288 f. 1 uyarınca meydana gelen zarardan davalıların sorumlu olduğu, olay anında hava ve deniz durumuna göre sigortalı … teknesi kaptanı ve donatanı teknede ise de olayın ani ve beklemedik şekilde geliştiği dikkate alınarak, … teknesi kaptanı ile donatanın ani tehlike karşısında çatmayı önlemek adına tekneyi bağlayan halatları serbest bırakarak bulundukları noktadan kaçamayacağı kanaatiyle kusur ve sorumluluklarının bulunmadığı, … teknesinin ahşap olması ve armuz/borda/karina kaplama tahtalarında dava konusu olay nedeniyle çatlaklar ve kırıklar oluştuğu, tekneye buralardan hızla su dolduğu, delikleri kapamanın mümkün olmadığı, hızla ve fazla miktarda yani bir tür sel gibi tekne içerisine suyun dolduğu, su aldıkça sephiyesi ve su çekimi artan teknenin her geçen dakika denize daha da fazla battığı, bir noktadan sonra olduğu yerde deniz dibine indiği anlaşılan … teknesinin batmasını engelleyecek veya geciktirecek bir önlemin olmadığı, davalı vekillerince sigorta hasar ihbar yazılarının tarihinin dava konusu olaydan önce olduğu bu nedenle hasarın daha önce oluştuğu iddia edilmiş ise de hasarın daha önce oluştuğuna dair iddianın ispatlanamaması nedeniyle, tazminat makbuzu ve ibranamede 04/01/2016 olarak yer alan hasar tarihinin sehven yazıldığı kanaatiyle, … isimli teknenin batarak zayi olması nedeniyle davacı … şirketi tarafından sigortalısına ödenen 175.000 TL tutarındaki meblağın kadri marufunda ve makul olduğu kabul edilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş her ne kadar hüküm fıkrasında icra inkar tazminatı talebinin reddine denilmiş ise de icra inkar tazminatı ifadesinin sehven yazıldığı esasen davacının bu yönde talebinin de bulunmadığı dikkate alınarak, davalı … şirketinin kötü niyet tazminatı talebinin, reddedilen kısım bakımından davacının kötü niyeti ispatlanamadığından reddine karar verilmiş gerekçeli karar ile kısa karar arasında çelişkiye sebep olmamak için hüküm fıkrasında değişiklik yapılmamış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalıların … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… E. Sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 107.160,96 TL asıl alacak 13.160,96 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 120.321,92 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar harcı olan 8.219,19 TL’den peşin alınan 1.309,71 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.909,48 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacının peşin olarak yatırdığı 1.309,71 TL harcın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı yargı gider toplamı olan 5.051,08 TL’nin ( 31,40 TL başvurma harcı, 220,00 TL posta gideri ve 4.799,68 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 4.610,85 TL’sinin davalılardan alınıp davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı …’ın yargı gider toplamı olan 1.042,10 TL’nin ( 42,10 TL posta gideri ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 90,82 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı …Ş yargı gider toplamı olan 1.130,00 TL’nin ( 130,00 TL posta gideri ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 98,48 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı için takdir edilen 15.380,58 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalılar vekilleri için takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
9-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır