Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/226 E. 2018/417 K. 06.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2017/226 Esas
KARAR NO :2018/417

DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :16/06/2017
KARAR TARİHİ :06/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin müşterisi sigortalı … A.Ş. Tarafından 195.840,00 USD bedel karşılığında dava dışı … Ltd. firmasından satın alınan 10 palet 320 adet bilgisayar emtiasının, 25.05.2015 tarih ve … numaralı Emtia Nakliyat Sigorta Poliçesi ile nakliye rizikolanna karşı müvekkilince sigortaladığını, sigorta konusu emtianın taşıma işinin bütününü 1. davalının üstlendiğini ve buna ilişkin navlunu da fatura ettiğini, fiili/alt taşıyan olarak da 2. davalıyı tayin ettiğini, sigorta konusu yükün, on palet olarak “…” isimli gemiye yüklendiğini, bu doğrultuda 2. davalı tarafından konşimento düzenlendiğini, yük sigortalı tarafından teslim alındığında konteynerde oluşan delik ve çatlak sebebiyle konteynerin içine yağmur suyunun girdiği ve kolilerin tamamında yoğun ıslaklık olduğunun tespit edildiğini, hasar nedeniyle müvekkilinin 12.08.2015 günü 17.068,10 TL sigorta ödemesinde bulunduğunu ve TTK. m. 1472 uyarınca sigortalısının dava ve talep haklarının halefi olduğunu zararın meydana geldiği taşıma işine ilişkin sözleşmenin doğrudan sigortalı ile 1. davalı arasında kurulmuş olması nedeniyle 1. davalının taşıyan sıfatı ve buna bağlı sorumluluğunun bulunduğunu, 2. davalının ise, fiili taşımayı üstlenip gerçekleştirmiş olmakla, TTK.m. 1191 uyarınca taşıyan ile birlikte zarardan sorumlu olduğunu, dava ikame edilmeden önce gönderilen ödeme talepli ihbarlara rağmen davalılarca ödeme yapılmadığından 22.06.2016 tarihinde …. İcra Müdürlüğü nezdinde … esas numarası ile davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalıların icra takibine 30.06.2016 tarihinde itiraz ettiğini belirterek, davalılar tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapılan haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, %20‘den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatının, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
1 nolu Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın, Hong Kong’dan Türkiye’ye deniz yoluyla yapılan taşımaya ilişkin olduğunu, söz konusu taşımada dava dışı/alıcı “… A.Ş.”, taşıyıcı ise “… A.Ş.” olduğunu, müvekkili şirketin, söz konusu taşımada yalnızca taşıma işleri komisyoncusu olarak görev aldığını, faaliyetin taşıyan ile taşıtanı bir araya getirmekten ibaret olduğunu, müvekkili şirkete söz konusu hasar nedeniyle husumet ve sorumluluk yüklenemeyeceğini, davaya konu emtianın yüklemesinin 15.05.2015 tarihinde yapıldığını, dava dilekçesinde hasarın 23.06.2015 tarihinde fark edildiğini, TTK 930. maddesi ve Yargıtay kararlan gereği bir yıllık zamanaşımı bulunduğunu, müvekkili şirketin dava konusu taşımada emtianın ziya ve hasarından sorumlu tutulabilmesi için emtianın doğrudan zilyedi olması veya ifa yardımcıları vasıtası ile zilyet olması gerektiğini, taşıyıcı Davalı müvekkilinin ifa yardımcısı olmadığından, taşımacı zilyetliğinde iken eşyaya gelen zarardan taşıma işleri komisyoncusu olan müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, hasara ilişkin olarak hazırlanan ekspertiz raporunda kolilerin tamamında ıslaklık, bir kısmında deformasyon olduğu tespit edildiğinin ve sigortalı firma yetkilisinin ıslaklığın bilgisayarlara sirayet emiş olabileceği gerekçesiyle mallan almak istemediklerini bildirdiğinin belirtildiğini, hasarın nakliyenin hangi aşamasında meydana geldiğinin belirlenemediğini, sigorta poliçe ve teklif tarihinin de yükleme sonrasında olduğunu, müvekkilinin hasardan sorumlu tutulamayacağını, davada fiili taşıyan sıfatını haiz şirkete TTK 1185 hükmü gereği süresi içinde herhangi bir bildirim yapıldığının tespit edilemediğini, poliçe ve teklif tarihi yükleme tarihinden sonra olduğunu, davacının dava dilekçesi ekinde yer alan sigorta poliçesinde söz konusu hasarın teminat altına alınmadığını, davacının yaptığı ödemenin lütuf ödemesi olduğunu, rücu olanağı bulunmadığını, hasara ilişkin hesaplamanın TTK’nın taşıma işleri komisyonculuğuna ilişkin hükümleri kapsamında yapılması gerektiğini, davacının iddia ettiği alacağının tespiti uzman veya bilirkişilerce yapılacak ayrı bir inceleme ile ortaya konabileceğinden icra inkar tazminatı istenmesinin mümkün olmadığını belirterek, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2 nolu davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda deniz taşımasının Hong Kong Limanından Haydarpaşa Limanına …’a ait 14.05.2015 tarih ve … nolu konşimento kapsamında yapıldığını, dava konusu …numaralı konteynerin, 07.06.2015 tarihinde Haydarpaşa Limanına tahliye edilerek, yük teslim belgesinin davacı sigortalısı tarafından 09.06.2015 tarihinde teslim alındığını, davaya ilişkin icra takibinin ise 22.06.2016 tarihinde, yük teslim belgesinin davacının sigortalısı tarafından teslim alınmasından bir yılı aşkın süre geçtikten sonra başlatıldığını, TTK 1188. maddesi uyarınca deniz yoluyla yapılan taşımalarda malların tesliminden veya teslim edilmiş olmaları icap eden tarihten itibaren bir yıl içinde dava açılmadığı takdirde taşıyan aleyhine her türlü tazminat istem hakkının düşeceği düzenlemesinin bulunduğunu, bu düzenlemenin hak düşürücü süre mahiyetinde olduğunu, hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın reddi gerektiğini, dava konusu taşımanın müvekkili şirketin acentesi olduğu armatör …’a ait 14.05.2015 tarih ve … nolu konşimento kapsamında yapıldığını, TTK md.105 uyarınca acente aleyhine doğrudan dava açılamayacağını, davanın öncelikle pasif husumet yokluğu nedeniyle reddini talep ettiğini, TTK’nın deniz taşımasına ilişkin md.1185 gereğince, müvekkili şirketin iddia olunan hasardan sorumlu tutulabilmesi için teslim sırasında hasar belli değil ise en geç üç gün içinde yazılı olarak bildirilmesinin zorunlu olduğunu, davacının sigortalısı tarafından süresi içinde hasar ihbarında bulunulmadığı gibi, ekspertiz raporunun müvekkili şirkete bir bildirim yapılmadan tek taraflı olarak tanzim edildiğini, dosyada mübrez konşimentoda yer alan, “Shipper’sload, countandseal (yükleyici yükler, sayar ve mühürler)” kaydından anlaşıldığı üzere, malların konteyner içine yüklenmesi, sayılması ve mühürlenmesi dava dışı yükleyici firma tarafından yapıldığını, taşımanın “FCL/ Full ContainerLoad “ olarak yapıldığını, konteynerin dava dışı yükleyici … Ltd. tarafından tamamen doldurulduktan sonra kendi sorumluluğunda müvekkili şirkete mühürlü olarak teslim edildiğini, konşimentodaki klozlar uyarınca müvekkili şirket ve acentesi olduğu donatanın iddia olunan hasarla ilgisi bulunmadığını, müvekkili şirketin taşıdığı konteyneri 07.06.2015 tarihinde tam ve sağlam olarak limana tahliye ettiğini, ardından ileri kara taşıması ise başka bir firma tarafından … plakalı araçla liman sahasından dava dışı sigortalı firmanın “… “ adresine taşındığını, davacının hasarın, deniz taşıması sırasında olduğunu ispatlar herhangi bir belge ibraz edemediğini, davacı … şirketi tarafından müvekkili şirkete bildirilmeden yaptırılan ekspertiz raporunda “nakliyenin bir aşamasında sert/kaba elleçleme nedeniyle konteynerde oluşan delikten/çatlaktan konteynerin içine bir miktar yağmur suyu girmesi ile oluşmuş olabileceği” ifade edildiğini, ekspertiz raporunun objektif veriler içerdiğinin kabul edilemeyeceğini belirterek, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce aldırılan 31/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu olayda geçerli bir navlun sözleşmesinin kurulduğu, sözleşmeye dayanarak yapılan emtia nakliyat sigorta sözleşmesinin geçerli bir sigorta sözleşmesi olduğu,TTK’nun 1472.maddesi uyarınca davacının aktif husumet ehliyetine sahip olduğu, 1 nolu Davalı … firmasının taşıma işleri organizatörü-taşıyan sayılan taşıma işleri komisyoncusu sıfatıyla pasif husumete ehil olduğu, 2 nolu davalının somut olaya konu taşımada taşıyan sıfatının bulunmadığı, kendisine karşı doğrudan pasif husumet yöneltilemeyeceği, TTK m. 1188 ile düzenlenen hak düşürücü süre hesabının, süresinde olan takip ve bundan sonra açılan itirazın iptali davası süreci gözetilerek sayın mahkemenin değerlendirmesini gerektirdiği, dosyada mevcut tutanaklarda 1 nolu davalıyı temsilen hareket eden bir kişi veya kişilerin katılımı bulunmadığı için hasar bildiriminin, deniz taşıyanından teslim almasından itibaren üç günlük süre içinde – süresinde yapılmadığının sayın mahkemece gözetilmesi gerektiği, meydana gelen ıslanma zararının taşımanın hangi aşamasında meydana geldiğinin ispat edilememesi nedeniyle taşıyan sıfatıyla 1 nolu davalı … A.Ş.’nin de sorumlu tutulamayacağını, sayın Mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda 1 nolu davalının sorumlu tutulması halinde; davacı tarafından tazmin edilen l7.068,10 TL hasar tazminatının kadri marufunda olduğu, davacının işlemiş faiz talebinin somut olaya uygun olmadığı, ancak takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi talep edilebileceği görüş ve kanaatinde oldukları belirtilmiştir.
Her ne kadar davalılar vekilince hak düşürücü süre itirazında bulunulmuş ise de 23/06/2015 tarihli sevk irsaliyesi belgesinden anlaşılacağı üzere emtianın sigortalıya teslimt tarihi 23/06/2015 tarihi kabul edilmekle icra takibinin 22/06/2016 tarihinde başlaması karşısında hak düşürücü süre itirazının reddine karar verilmiştir.
Dava; davacı … şirketine nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın davalının sorumluluğunda taşınması sırasında oluştuğu iddia edilen emtiadaki sigortalısına ödediği hasar bedelinin davalıdan TTK nun 1472.maddesi gereğince rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın İİK nun 67.maddesi gereğince iptaline ilişkindir.
Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri, konişmento, nakliyat sigorta poliçe örneği, ödeme belgesi, hasar dosyası dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm delillerden, … no.lu konişmento incelendiğinde, taşıma konusu toplam 10 palette 4156,00 kg. brüt ağırlığındaki bilgisayar emtiasının …. nolu … konteyner içerisinde (mühür no: …) bulunduğu, yükletenin Taiwan’da yerleşik …-… Ltd. İsimli firma, alıcının İstanbul’da yerleşik … A.Ş., ihbar olunanın … Ltd. şirketi, teslimat acentasının ise 1 nolu davalı …A.Ş.olduğu ve …. nolu konteynerin Hong Kong limanında …isimli gemiye yüklenerek varış yeri olan İstanbul’a sevk edildiğinin görüldüğü, … Ltd. şirketi tarafından düzenlenen … no.lu konişmentoya göre, taşıma konusu toplam 4156,00 kg. brüt ağırlığındaki 10 palet bilgisayar emtiasının …. nolu … konteyner içerisinde bulunduğu, yükletenin Hong Kong’da yerleşik … Ltd. İsimli firma, alıcının İstanbul’da yerleşik 1 nolu davalı … A.Ş.’nin olduğu ve …. nolukonteynerin Hong Kong limanında …isimli gemiye yüklenerek varış yeri olan İstanbul, Haydarpaşa limanına sevk edildiğinin görüldüğü, konşimento üzerinde bulunan kayıtlar incelendiğinde; “shıpper’s load,count and seal’’kaydından; emtianın konteyner içerisine yüklenmesi, istifi, lashingi, sayımı vebilahare konteyner kapılarının mühürlenmesi işlemlerinin bizzat yükleten Taiwan’da yerleşik …-… Ltd. İsimli firma tarafından gerçekleştirilmiş olduğu, “ FCL/FCL” klozundan ise ürünlerin tek bir yükleyici tarafından yüklendiği ve yine tek bir alıcıya sevk edilmiş olduğunun anlaşıldığı, konişmentolarda konteynere ilişkin herhangi bir hasar kaydı bulunmadığı, bu halde konteynerin gemiye hasarsız yüklenmiş olduğunun kabulü gerektiği, tarafların husumet ehliyetine yönelik yapılan incelemede; 1 nolu davalı firmanın, navlun faturası çerçevesinde eşya taşıtmayı üstlendiğinden,TTK m.917 vd, hükümlerinden taşıyanın sorumluluğu hükümlerine tabi olduğu ve taşıyan sıfatıyla meydana gelen hasardan sorumlu olduğu, 2 nolu davalı … A.Ş. firmasına karşı doğrudan kendi adına ve hesabına husumet yöneltildiği, ancak deniz taşımasında … Ltd. şirketi tarafından 14.05.2015 tarihinde düzenlenen … no.lu Ciro Edilemez Denizyolu Taşıma Senedi kullanıldığı, dava konusu taşımada fiili taşıyanın dava dışı Hong Kong firması olduğu, bu durumda, davalıya kendi adına ve hesabına pasif husumet yöneltilmesi yerinde olmadığı, ancak acente sıfatı ile husumet yöneltilebileceği anlaşılmıştır.
Hasar ihbarının değerlendirilmesi açısından, TTK m. 1185/2’de eşyanın incelenmesi tarafların katılımıyla, mahkeme veya yetkili makam ya da bu husus için resmen atanmış uzmanlar tarafından yapılmışsa bildirime gerek olmadığı hüküm altına alındığı, sevk ve taşıma irsaliyeleri ile alıcının deposunda düzenlenen tutanağın, sadece alıcı yetkilisi ile şoförün imzasını taşıdığı, tutanakta taşıyanın yahut bir temsilcisinin imzasının bulunmadığı, dosya içeriğinde taşıyanın limandan depoya yapılan karayolu taşımasını üstlendiğine ilişkin bir belge ya da bilgi bulunmadığından karayolu taşımasını gerçekleştiren … Nakliyatın taşıyanın adamı olarak kabul edilemeyeceği, bu çerçevede tutanağın TTK m. 1185 anlamında bir zarar ihbarı niteliğini taşımadığı anlaşılmakla hasar ihbarının gereği gibi yapılmadığı kanaatine varılmıştır.
Hasardan sorumluluk açısından yapılan değerlendirmede, sigortalı alıcının deposunda 03.07.2015 tarihinde yapıldığı belirtilen ekspertiz raporunda depoda yapılan incelemede kolilerin tamamında ağır ıslaklık olduğu, muhtelif seçilen koliler içerisindeki bilgisayarlarda kısmen ıslaklık lekeleri gözlemlendiği, yapılan gümüş nitrat testinin negatif olup, ıslaklığın yağmur suyundan kaynaklandığının anlaşıldığı, bu durumun da hasarın deniz taşıma sürecinde olabileceği gibi sonrasında da olabileceği izlenimini verdiği, mübrez ekspertiz raporuna göre zararın konteynerin delik/çatlak olması nedeniyle içeriye giren su sebebiyle yükün ıslanmasından kaynaklandığı, konişmentonun orta hanesinde “shıpper’s load,count and seal” kaydının yer aldığı, konteynerin içi istiflenmiş ve mühürlenmiş bir halde kapalı olarak taşıyana teslim edildiği, konişmentonun orta hanesinde “shıpped on board 24.05.2015 “ yani gemiye 24/05/2015 tarihinde yüklendi” kaydı yer aldığı, bu kaydın kapalı olarak teslim alınan konteynerin haricen hangi hâl ve durumda teslim edildiğini tam olarak göstermediği, ancak, TTK m. 1239 f. 2 uyarınca taşıyanın, eşyanın haricen belli olan hâlini konişmentoda beyan etmeyi ihmal ederse, konişmentoda eşyanın haricen iyi hâlde olduğuna dair beyanda bulunulmuş sayılacağı, somut olayımızda …. no’lu konteynerdeki delinme/çatlak hasarının denizyolu taşıması sırasında meydana geldiğine dair gerek yükleme ve tahliye limanlarında liman ve acente yetkilileri tarafından, gerekse gemide kaptanın gözetiminde güverte zabitleri tarafından düzenlenmiş herhangi bir hasar tutanağına rastlanmadığı, eksper tarafından da söz konusu konteynır üzerinde fiziki bir incelemenin yapılmamış olduğu, buna karşılık emtianın ne şekilde ıslandığı, ıslanma zararının taşıyanın sorumluluk alanı içerisinde mi yoksa dışarısında mı meydana geldiği hususunun belirli olmadığı, ıslanma zararının deniz taşımasını organize eden taşıma işleri organizatörü veya fiili taşımayı yapan taşıyanın sorumlu olduğu süreçte meydana geldiğinin ispat edilememesi karşısında 1 nolu davalı …hakkında açılan davanın esastan, 2 nolu davalı …. Gemi Acentliği hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 317,90 TL den karar harcı olan 35,90 TL nin mahsubu ile fazla alınan 282,00 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3- Red sebepleri farklı olduğundan 1 nolu davalı … vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.233,80 TL vekalet ücretinin; 2 nolu davalı …. vekil ile temsil olunduğundan 2.180 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davalı … tarafından yapılan 31,70 TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/11/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır