Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/221 E. 2018/220 K. 29.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)
ESAS NO :2017/221 Esas
KARAR NO :2018/220
DAVA :Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:14/06/2017
KARAR TARİHİ:29/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete 01.05.2013-2014 vadesiyle …. ve … sayılı Tekne Sigortaları ile sigortalı bulunan Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün sahibi olduğu 2011 yılı yapımlı “Kurtarma 10” isimli açık deniz romörkörü, keson batırma işi için davalı …’ya 04.03.2014 tarihli “Towhire” sözleşmesi ile kiralandığını, anılan romörkörün 25.03.2014 tarihinde … Körfez Köprüsü keson batırma operasyonunda kullanıldığı sırada, kesonun davalı … yetkilileri yönetiminde ve klavuz kaptanlı olarak daldırma mevkiine çekilmesi esnasında, varışa yaklaşık 350 metre kala 1 knot hızla ilerlerken meydana gelen ani sarsıntı ile hasarlandığını, 26.03.2014 tarihinde hasar tespiti amacıyla …. Dalgıçlık firması balıkadamlarının romörkörün karinasına görüntülü dalış yaptığını ve iskele voith kanatlarının özellikle üç tanesinde ve guard üzerinde boya sıyrılmaları, konu kanatlardan birinin ince tarafında yaklaşık 2-3 cm civarında pah aşınması/sıyrılması ve kanadın aynaya bağlı olduğu yerde sıyrıklar tespit edildiğini, geminin … Tersanesinde havuzlandığını, sigortalı firma yetkililerinin de katılımı ile yapılan ekspertizlerde maliyet hesabının belirlendiğini, eskime/yıpranma haricinde olanların hasar onarım maliyetine dahil edildiğini, neticede 83.031,23 USD toplam hasar bedeli olarak saptandığını, … sayılı poliçede 25.000 USD muafiyet şartı bulunduğundan, bu poliçe kapsamında 58.031,23 USD karşılığı 119.751,00 TL; toplam hasarı karşılamak için akdedilen … sayılı poliçe kapsamında 25.000 USD karşılığı 90.635,00 TL olmak üzere toplam 210.386,00 TL’nin 24.03.2017 tarihinde sigortalıya ödendiğini, müvekkili sigortacının yaptığı bu tazminat ödemesi nedeniytle sigortalısının haklarına halef olduğunu, davalı firmanın geminin kiracısı olması ve aradaki sözleşmesel ilişki çerçevesinde oluşan hasardan %100 kusurlu ve sorumlu bulunduğunu, nitekim davalı ile dava dışı sigortalı arasında akdedilen 04.03.2014 tarihli Towhire sözleşmesinin 43. maddesi ile romorkör sahibinin 24.02.2014 tarih ve 9393 sayılı yazısındaki şartların sözleşmenin ayrılmaz bir parçası olduğunun kararlaştırıldığını, 9393 sayılı şartların 18. maddesinde düzenlenen SORUMLULUKLAR bahsinin 2.b bendinde ise romörkör ve yedekte meydana gelen hasardan kiracının sorumlu olacağının açıkça hükme bağlandığını belirterek 210.386,00 TL tazminatın 24.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, masraf ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verimesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki iddianın doğru olmadığını, 24.02.2014 tarih, 9393 sayılı yazıda sorumluluğa ilişkin yer alan satırların “Hizmet başlangıcından hitamına kadar geçen sürede operasyon nedeni ile römorkörlerimizde oluşabilecek hasarlara ait masraf ve 3. şahıslara verilebilecek zararlar şirketinizce karşılanır” şeklinde yazılı olduğunu, oysa dava konusu hasarın operasyon nedeni ile meydana gelecek bir hasar olmadığını, hasarın davacının sigortalısının emir, komuta ve insiyatifinde olan deniz aracının seyri esnasında, varış noktasına ulaşmadan meydana gelen ve sebebi tespit edilemeyen ani bir sarsıntı ile meydana geldiğinin idda edildiğini, ani sarsıntıya davalının bir eylemi ya da davalıya ait bir cisim, bir yapının neden olmadığını, dava konusu hasarın tamamen sigortalının sorumluluk sahasında, sigortalının sevk ve idaresindeki seyir esnasında, operasyon dışında ve nedeni tespit edilememiş, tamamen operasyon harici bir kuvvet ya da unsur nedeni ile meydana geldiğini, seyirdeki tek yetkili kaptanın sigortalının adamı olduğu, tüm yetki ve sorumluluğun kendisinde bulunduğu, seyir esnasında kaptan tarafından verilecek talimatlara davalı … dahilk herkesin uymakla yükümlü olduğu gerçeklerini vurgulamak istediklerini, çeki esnasında yönetimin …’da bulunmadığını, çeki hizmeti esnasında tüm yetki ve sorumluluğun sigortalıda bulunduğunu, kiralama konusu deniz araçlarının çeki ve batırma hizmetine uygunluğk kararının sigortalı tarafından verildiğini, kiralama konusu deniz araçlarının çeki ve batırma hizmetlerine uygunluk kararının sigortalı tarafından verildiğini, teknik planlama ve organizasyonun sigortalı tarafından yapıldığını, bu hususun Towing Sözleşmesinin eki olan 24.02.2014 tarih, 9393 sayılı yazıdaki ifadelerden de anlaşılacağını, bunun bir başka kanıtının da Kira Sözleşmesinin II. kısmında belirtilmiş olan, çekme ve diğer hizmetler esnasında takdir yetkisinin sigortalıda olduğu hususu olduğunu, bu çerçevede diğer bir düzenlemenin sözleşmenin seyir rotasının düzenlendiği I. kısım 26. maddesi olduğunu, bu maddede çeki rotasının direkt rutin trafik rotası olarak düzenlendiğini, rotanın belirlenmesinde …’nın bir dahli ya da tasarrufunun bulunmadığını, hasarın rutin trafik rotasında operasyon dışı bir etki nedeni ile maydana geldiğini, dava konusu rakamın miktarına da itiraz ettiklerini, faiz talebinin sözleşmeye aykırı olduğunu, zira sözleşmenin II. kısım 5. maddesin atfı çerçevesinde I. kısım 39. maddesinde yasal faiz uygulanacağı düzenlenmiş olup, külli halef sıfatı ile sözleşme ile bağlı olan davacının aksi yöndeki talebine itiraz ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce aldırılan 21.03.2018 tarihli bilirkişi raporunda, meydana gelen hasarın davalıya ait keson yükünü yedeğinde çekerek batırılacağı yere götüren römorkörün seyir rotası üzerindeki öngörülmesi mümkün olmayan deniz içinde atıl olan halat v.s. gibi yabancı çöp niteliğindeki cisimlere takılması sonucu ortaya çıktığı, davalı Şirketin yedekte çekme sözleşmesi tahtında meydana gelen hasardan sorumlu tutulamayacağı, bu nedenle TTK nun 1472 maddesi tahtında davacı … şirketinin davalıya rücu hakkı doğmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın, sigorta sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, geçerli bir sözleşme uyarınca ödemenin yapılıp yapılmadığı, meydana gelen hasardan davalının sorumlu olup olmadığı ve hasarın miktarı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm delillerden, 1.5.2013-2014 vadeli … ve … sayılı tekne sigorta poliçeleri tahtında sigorta konusu Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün maliki bulunduğu Kurtarma 10 isimli açık deniz romörkünün, 26.3.2014 tarihinde keson batırma operasyonu sırasında hasar görmesi nedeniyle davacı … şirketinin poliçedeki muafiyetin uygulanması ile 24.03.2017 tarihinde 210.386 TL sigorta tazminatı ödemesi nedeniyle TTK’nun 1472. Maddesi uyarınca tazmin ettiği nispette sigortalısının haklarına rucüen zarara sebebiyet veren davalıya karşı açtığı rücuen tazminat davasında, söz konusu rizikonun poliçe teminat kapsamında olduğu, sigorta poliçesi döneminde meydana geldiği ve sigorta şirketinin dava dışı sigortalıya hasar ödemesinde bulunduğu hususunun taraflar arasında ihtilafsız olduğu, teknik bilirkişi heyetince varılan kanaate mahkememizce de itibar olunduğu olayda, römorkörün iskele pervane kanatlarının ve dümen rodu rulman yatağının dış bileziğinde meydana gelen hasarın nedeninin, römorkörün çektiği keson yükü olmadığı, … Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi ile …’nun değerlendirmelerinin de bu yönde olduğu, dalış yaparak sistemin su altı görüntülerini çeken dalgıcın raporunda, “su yüzeyi altında çımasında yüzer bir sentetik halatın bağlı olduğu bir tel halatın pervaneye dolaştığı ve sonrasında parçalanarak pervaneden kurtulduğu” tespitlerine yer verildiği, pervane üreticisi …’in servis uzmanlarınca düzenlenen raporlarda da, “halatın kaptırılıp sıkışması nedeniyle zarar gören pervane kanadı” ve “kanatlar üzerinde halattan kaynaklı gözle görülür izler ve çizikler bulunmaktadır” yönünde tespitler yapıldığı, bu bilgilerin, römorkörün iskele pervane sisteminde meydana gelen hasarın, römorkörün seyri sırasında deniz ortamında bulunan yabancı cisimlerin (halat) pervane sistemine dolanması nedeniyle oluştuğunu ortaya koyduğu, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü ile davalı … İnşaat A.Ş. arasında 04.03.2014 tarihli Uluslararası Okyanus Yedekte Çekme Sözleşmesi (Towhire)’ nin kiracının sorumluluğu ile ilgili 18.2. b(i) madde ve fıkrası kapsamında davalı kiracının sorumluluğu olmadığı sonucuna varılmakla davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 3.592,87 TL den karar harcı olan 35,90 TL nin mahsubu ile fazla alınan 3.556,97 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 18.573,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/05/2018

Katip e-imzalıdır Hakim e-imzalıdır