Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/189 E. 2019/55 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2017/186 Esas
KARAR NO :2019/77
DAVA :Alacak
DAVA TARİHİ :23/05/2017
KARAR TARİHİ :19/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin Almanya’da mukim şirket olduğunu, mobilya alım satım işi ile iştigal ettiğini, davacının faaliyet çerçevesinde Türkiye’den satın aldığı bir kısım emtianın Türkiye’den Herford’a taşınmasının davalı tarafından üstlenildiğini, … firması ile konteyner başına 1.540 Euro navlun bedeli … firması ile de konteyner başına 1.475 Euro navlun bedeli tatbiki hususunda sözlü mutabakat sağlandığını, yükün davalının taşıyan sıfatıyla imzaladığı …, …, … ve … numaralı konişmentolar muhteviyatı konteynerlara yüklendiğini, Almanya’da varma limanına ilki 25.03.2017 tarihinde ve diğerlerinin sırasıyla 30.03.2017, 10.04.2017 ve 17.04.2017 tarihlerinde ulaştığını, davalının davacıya tanzim etmiş olduğu taşımaya ilişkin 22.02.2017 tarih ve … no.lu, 28.02.2017 tarih ve … no.lu, 06.03.2017 tarih ve … no.lu ile 20.03.2017 tarih ve … no.lu tüm navlun faturalarının bir kısmını vade tarihlerinde bir diğer kısmını ise vade tarihlerinden önce nakden ve defaten ödediğini, konteynerlerdan bir kısmının varma limanına vasıl olduktan sonra davacının yükünü çekemediğini, davalının bunun gerekçesi olarak 27.03.2017 tarih ve … no.lu navlun farkı açıklamalı tanzim ettiği fatura bedelini ödenene kadar konişmentoların serbest bırakılmayacağını ileri sürdüğünü, … numaralı konişmento kapsamındaki yükün varma limanına 25.03.2017 tarihinde vasıl olduğunu, davalının daha ileri bir tarihte tanzim ettiği fatura bedeli nedeniyle yükü tutmasının basiretsizlik göstergesi olduğunu, davalının emtia üzerinde haksız surette yük rehni uyguladığını, davacı tarafından … no.lu fatura içeriğinin hiçbir surette kabul edilmediği bildirilmek suretiyle bundan dolayı oluşacak zararların muhatap firmaya yükleneceğini ihtar ettiğini, davalının konişmentoları ancak ve ancak ihtirazı kayıt şerhinin değiştirilmesi suretiyle serbest bırakacağını belirttiğini, görüşmeler neticesinde ihtirazı kaydın fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı tutulduğu şeklinde hüküm ifade ettiği beyan edilmek durumunda kalındığını, ihtarname konusu konişmentoların 21.04.2017 tarihinde serbest bırakıldığını, varma limanında … ve … terminal işletmeciliği tarafından konteynerların uzun süre beklemiş olmasından dolayı depo ve demuraj ücreti olarak yaklaşık 152.951,33 Euro değerinde muhtelif faturalar kestiğini, davacının anılan bedelleri ödeyemediğini, ticari kayıp yaşadığını, sürecin devam ettiğini, davalıya … Noteri vasıtasıyla 24.04.2017 tarihinde … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, … no.lu fatura bedeli olan 13.725 Euro’nun davacının hesabına yatırılması hususunun ihtar ediğini, davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, davacının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı taraftan 13.725 Euro’nun karşı tarafın temerrüde düşürüldüğü 26.04.2017 tarihinden itibaren Kamu Bankalarınca Euro üzerinden açılan 1 yıla kadar vadeli döviz tevdiat hesaplarına uygulanacağı bildirilen azami faiz oranı uygulanmak suretiyle işleyecek faizi ile birlikte tahsilini, ödeme günündeki TCMB tarafından bildirilen Euro / TL efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının tahsilini, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davalı tahmiline karar verilmesini arz ve talep ettikleri görülmüştür.
Davalının cevap dilekçesinde özetle; Davalının Uluslararası nakliye ve lojistik alanında faaliyet gösterdiğini, davalının davacının Türkiye’den satın aldığı emtiaları konteyner ile birim fiyatları armatörlere göre değişen şartlarda taşıdığını, davacı ile ilk yüklemenin 02.01.2017 tarihinde yapıldığını, anlaşma ile sağlanan ilk fiyat teklifinin 17.11.2016 tarihli olduğunu, firmanın alım taahhüdüne istinaden 23.12.2016 tarihinde yenilerek iletildiğini, davacımn bahse konu yüklemelere kadar çeşitli yüklemeler yaptığını, buna istinaden faturalar kesildiğini, hiçbirinin anlaşma vade tarihinde davalıya ödenmediğini, davalının vade farkı faturalarını iyi niyet çerçevesinde düzenlediğini, davalının herhangi bir yükü serbest bırakmamak gibi bir eylem içerisinde bulunmadığını, 25.03.2017 tarihinde varan yüklemenin alıcı tarafından çekilememesinin çeşitli sebeplerinin olabileceğini, 44.681 Euro açık carisi ve yeni yüklemelerini ihbar etmeksizin başka bir nakliye şirketi ile yapmaya başlayarak iki şirket arasındaki ticari ilişkiyi tek taraflı olarak sonlandırdığını, davacının başka bir nakliye şirketi ile çalışmaya başladığı bilgisinin liner şirketler tarafından taraflarına iletildiğini, davacı ile anlaşmalarının yıllık 250 adet 40 HQ konteyner yüklenmesi sonucunda geçerli olacağını, davacının henüz dörtte birini gerçekleşmeyen konteyner adedinde herhangi bir bildirimde bulunmaksızın anlaşma şartlarını tek taraflı bozduğunu, davacının dava dilekçesinde belirttiği 18.04.2017 tarihinde fatura tarihinden 23 gün sonra ödemeyi gerçekleştirdiğini, iki şirket arasında davacının fiili olarak 19.03.2017 tarihinde bitirdiği ticari ilişkinin sona erdiğini, yüklemelerin serbest kalmasındaki temel sebebin … isimli şirketin taraflarına 20.04.2017 tarihinde değerli evrak olan konu konişmentoların aslı olmaksızın teslim edilebileceğine dair olan talimatı olduğunu, oluşan demuraj ve ardiye gibi masrafların asıl sebebinin davacının tek taraflı olarak fesih ettiği ve şartlarını yerine getirmediği anlaşma olduğunu, davacının yerine getirmediği ardiye ve demuraj masraflarından davacı ve göndericinin müteselsil sorumlu olduğunu hatırlatmak istediklerini, davacıya kesilen faturanın muhteviyatının yıllık olarak anlaşılan 250 adet 40HQ konteyner yükleme taahhüdünün yerine getirilmemesi olduğunu, davacının söz konusu anlaşmanın şartlarını yerine getirmemesi ile davacıya fatura edildiğini, yasal şartlar altında tahsil edildiğini, davacının Ticaret Odaları gerek ise sektör firmalarına davalı hakkında haksız ve yanıltıcı bilgiler paylaştığını, davalıyı ticari itibar kaybına uğrattıklarını belirterek haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddini, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davalı tahmiline karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce aldırılan 25/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı yanca düzenlenen 13.725,00 EURO bedelli faturanın navlun farkı konulu olduğu; bunun bir hizmet veya mal teslimi değil, hesaplaşma için düzenlendiği, davacı yanca söz konusu faturanın ödendiği, bunun da taraflar arasında mutabakata uygun düzenlenen bir fatura olduğu konusunda karine teşkil ettiği, davacı yanın yapılan taşımalar ve liman masraflarını aşan miktarda ödeme bakımından sadece 464,00 EURO ticari defterlerle sabit fazla ödeme yaptığının tespit edildiği, bu miktarı davacının iade talep edebileceği, davacının ödemesini yaptığı faturaya karşın, bunu ödememesi gerektiği yönünde iddiasını ortaya koyamadığı belirtilmiştir.
Yine mahkememizce aldırılan 02/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Emtianın çekilmesinde davalının bir kusurunun olmadığı, davalının yük üzerinde hapis hakkı kullanmadığı, gönderenin talimatıyla hareket ettiği, navlun farkı açıklamalı faturayı davacının ödemekle yükümlü olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm delillerden, açılan davada davacının, davalıya hapis hakkı tehdidinde ödediğini iddia ettiği … nolu fatura bedeli olan 13.725 Euro’nun iadesini talep ettiği, mahkememizce aldırılan ve özü itibariyle birbirini teyit eden bilirkişi raporlarına dosya kapsamı deliller ile uyumlu olması nedeniyle itibar edildiği, davalı tarafından akdi taşıyan sıfatı ile davacı yana taşıma hizmeti verildiği hususunun somut olayda ihtilafsız olduğu, davalının görevinin hat taşıması yapan denizyolu taşıyanları ile taşımaları organize etmek ve buna göre kendi komisyonu dahil navlun ücretini TTK m.921 hükmüne göre fatura ederek tahsil etmek olduğu, – TTK m. 921’e göre ; ” Ücret olarak taşıma giderlerini de içeren tek bedel kararlaştırılmışsa, taşıma işleri komisyoncusu, taşımaya ilişkin olarak, taşıyıcının veya taşıyanın hak ve yükümlülüklerine sahip olur.” hükmüne havi olduğu, bu bağlamda, dava konusu uyuşmazlıkta …, …, … ve … numaralı konişmentolar tahtında konteynerlerle yapılan taşımaların davalı tarafından organize edildiği ve buna bağlı olarak navlun faturaları düzenlediği, davacıya karşı Davalı …şirketinin akdi taşıyan olduğu, dava konusu olayda her bir konteyner için navlun miktarının ayrı ayrı belirlenmediği ve davalının akdi taşıyan sıfatı ile dava konusu taşıma işini organize ettiği, dosyada mevcut her iki teknik bilirkişi heyetince de, düzenli hat konteyner taşımacılığı yapan denizcilik firmaları arasındaki rekabet göz önüne alınarak olası navlun farklarının, navlun faturasının muhatabı olan tarafa yansıtılmasının pratikte olağan bir durum olduğunun ifade edildiği, bu nedenle davalının düzenlediği 27.03.2017 tarihli … numaralı 13.725 Euro bedelli Navlun Farkı açıklamalı faturanın, 12 adet konşimentoya istinaden önceden düzenlenen faturaların devamı niteliğinde meydana gelen navlun farkından oluştuğu, dava konusu navlun farkı açıklamalı faturayı davacının ödemekle yükümlü olduğu kanaatine varılarak davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı tarafça, davalı tarafça yük üzerinde hapis hakkı kullanıldığından emtiaların çekilemediği iddia olunmuş ise de; dava konusu olayda orijinal konşimentoların serbest bırakılması (telex-release) işleminin 19.04.2017 tarihine kadar yapılmadığı mail yazışmalardan anlaşılmış olup davadışı gönderen … firması tarafından Davalı … firmasına 20.04.2017 tarihinde gönderilen …, …, … ve … no’lu konşimentolarla taşıması gerçekleştirilen konteynerlere ilişkin olarak her bir konşimentoya ayrı ayrı atıfla firma antetli kağıda, kaşe ve imzalı olarak yazdığı 4 adet yazılı talimatıyla orijinal konşimentoların serbest bırakıldığı anlaşıldığından davalının yük üzerinde hapis hakkı kullanmadığı gönderenin talimatıyla hareket ettiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 937,82 TL den karar harcı olan 44,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 893,42 TL’nin kesinleşmeye müteakip davacıya iadesine,
3-Davalı vekili için takdir edilen 6.390,65 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/02/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır