Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/187 E. 2019/205 K. 25.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2017/187 Esas
KARAR NO : 2019/205
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :23/05/2017
KARAR TARİHİ :25/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin yetki itirazının haksız olduğunu, sözleşmelerden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde açılabileceğini, … nolu konişmentoda görüleceği üzere taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin varlığının ortada olduğunu, icra takibinin yetkili icra dairesinde başlatıldığını, müvekkilinin yurt içinde ve yurt dışında kara hava deniz nakil vasıtaları ile yük ve eşya taşımacılığı konularında hizmet verdiğini, davalı şirket ile konişmento tahtında Mersin/Türkiye’en chiagao/ABD’ye taşımanın gerçekleştirildiğini, müvekkilinin tüm sorumluluklarını bu ana kadar eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini, emtiaların Amerikan Gümrüğü tarafından incelemeye alındığını, bu nedenle oluşan demuraj, ardiye ve ekstra iç taşıma ücretlerinin … Şirketi tarafından ödendiğini, müvekkilinin ödediği hizmetlere karşılık 22/09/2016 tarihli … numaralı faturayı düzenlediğini, davalı şirketin faturaya itiraz etmediğini ve kesinleştiğini, herhangi bir ödeme yapılmadığını, kesinleşen borç için icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın haksız itirazı ile takibin durduğunu, müvekkiinin vermiş olduğu hizmetin gerçekleştiğini, davalı şirketin taşıma işleminden doğan bedeli sözleşmeye aykırı ve haksız olarak ödemekten imtina ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %20’sinden az olmamak üzere davalı borçlunun aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; denizcilik ihtisas mahkemesinin görev alanına giren bir uyuşmazlığın bulunmadığını, görev ve yetki itirazının bulunduğunu, taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığını, konişmentoda müvekkilinin imzasının bulunmadığını, iddiaya konu ürünler için 01/02/2016 tarihinde muayene ve sevkiyat ürünleri düzenlendiğini ancak Temmuz20167da faturasının düzenlendiğini, bu işlemlerin usulsüz olduğunu, ne amaçla ve neden faturaların kesildiğine dair açıklamanın yapılmadığını, Hapag faturasına göre konteynerlerin limanda 15 gün bekletildiğini usulsüz işlemler yapıldığını, Amerika’da oluşan emtia muayenesi ile ilgili bir ne olduğu belirsiz masraf makbuzunu davalıya yansıtmaya çalışmakta olduğunu, konteynerin davacı …’nin hatalı muayene işleminden dolayı kaynaklandığını, bu masrafların davacıya ödeneceğine dair taraflar arasında bir taahüt veya sözleşmenin bulunmadığını, normal şartlarda davacı şirketin her şey dahil ücretleri aldığı belirtilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davalının 2016 yılı ticari defterleri incelenmiş, defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerniin zamanında yaptırıldığı ve defterlerin usulüne uyun tutulduğu, davalı ile davacı arasında 01/01/2016 tarihinden önce başlayan ve 12/12/2016 tarihinde sona eren bir ticari ilişkinin bulunduğu, davalının ticari defterlerinde davacıya borcu olmadığı görülmüş olup, takibe konu olan 12/10/2016 tarihli … nolu 9.020,20 TL tutarındaki iade faturasının davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığının tespit edildiği bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan inceleme sonrası dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda; taraflar arasında taşıma ilişkisinin kurulduğu, davalının taşıtan sıfatına haiz olduğu, gönderilenin davalının USA ‘daki deposu olduğu, davacının ise akdi taşıyan olduğu, davacının dava konusu talebi ile ilgili masrafları fiili taşıyana ödediği, konişmentoda ve taraflar arasında e – mail yolu ile yapılan yazışmalarda konteyner demuraj ücreti ardiye ücreti ile ilgili bir kaydın yer almadığı, ancak oluşan bu masraflara taşıyan – davacının sebep olmaması karşısında anılan masrafların varış limanı gümrük masrafları olarak kabul edilmesi gerektiği, oluşan gümrük masraf ve bedellerininde taraflar arasındaki e maillere göre davalı tarafından ödenmesi gerektiği, davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarına göre davalı şirketten takip konusu 22/09/2016 tarih ve … nolu iade bedeli açıklamasını içeren 9.020,00 TL tutarındaki faturadan kaynaklı alacaklı olduğu, taraflar arası uyuşmazlık konusu masrafların yapıldığı … Amerika’dan yansıtılanevraklar incelendiğinde toplam 2.970,00 USD tutarın davacı ticari defterlerinde 8.805,46 TL bedele karşılık geldiği, bu durumda talep edilen tutarın (9.020,20 TL – 8.805,46 TL =) 214,74 TL fazla olduğu tespit edildiği bildirilmiştir.
Dava, deniz taşıma ilişkisine dayalı olarak düzenlenen demuraj, ardiye ve ekstra iç taşıma faturasının ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davacı tarafından hizmetlerin fiilen verilip verilmediği, davacı tarafça dava dışı şirkete ödeme yapılıp yapılmadığı ve bu bedellerin davalıdan tahsilinin talep edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
İlk olarak davalının icra dairesi yetkisine yönelik itirazının incelenmesi gerekmekle; dava konusu icra takibinin dayanağı faturaya dayalı para alacağı olmakla BK 89 maddesi gereği davacının yerleşim yerine göre yetkili icra dairesinde takip başlatıldığı kabul edilmekli davalının bu yöndeki itirazının reddi ile TTK’nın “Deniz Ticareti” başlıklı beşinci kitabı kapsamında yer almakla TTK 5/2 maddesi gereği davalının mahkememiz görevine yönelik itirazının da reddine karar verilerek esasa geçilmiştir.
Davacı tarafça sunulan deliller arasında bulunan 14 Ocak 2015 tarihli mailde davalı yetkilisi açıkça “sevkiyatların tamamının DDP yapılacağı, destinasyonun bu sene sadece Amerika’da bulunan kendi depoları olacağı” nı bildirmiştir . Kaldı ki Mersin’den Chicago limanı üzerinden Michigan’a yapılan taşımanın … nolu 14/12/2015 tarihli konşimento tahtında gerçekleştiği, bu konşimentoya göre göndericinin davalı; yükün alıcısının ise bu konşimento da Sullair … olarak kayıtlı olduğu, ihbar edilecek olanın ise ” …” olduğu kayıtlıdır. Konşimentodaki bu kayıt davalının elektronik postasında belirttiği gibi eşyanın davalının Amerika’da bulunan kendi depolarına teslim edildiğini gösterir niteliktedir. Ayrıca dosyaya sunulan yazışmalar ve taşıma belgelerine göre dava dosyasında davacı akdi taşıyan, … firması fiili taşıyan, davalı ise tüm belgeler birlikte değerlendirildiğinde taşıtan sıfatını haizdir. Eldeki dosyada yükün alıcıya teslim edilip edilmediği ite ilgili bir uyuşmazlık bulunmamakla davalı Amerika Birleşik Devletlerinde oluşan demuraj ardiye ve ekstra iç taşıma ücretlerine itiraz etmektedir.
Taraflar arasındaki yazışmalardan taşımaların tamamının DDP yapılacağının kararlaştıldığı anlaşılmakla dosyaya sunulan konşimentoda da … (DDP) kavdı ile navlunun peşin ödendiği, tam konteyner yüklemesi yapıldığı, konteyneri göndericinin yüklediği istiflediği ve saydığı kayıt altındadır. DDP kaydı gereği satıcı malların varış yerinde alıcıya teslim edilmesine kadar doğan tüm masraflar ile sorumluluğu ve hasarı üstlenmesinin yanı sıra tüm ithalat gümrük formalitelerini yerine getirmekle, bunun için gerekli vergi, resim, harç vb. masrafları ödemekle ve bundan kaynaklanan hasara da katlanmakla mükelleftir. Bu çerçevede satıcı, tıpkı yerel pazardaki bir satıcının alıcıya malı teslim etmesi gibi, alıcıya, ithalat formaliteleri ile dahi ilgilenmesine gerek kalmayacak şekilde malları teslim etmekle mükelleftir.
Dava konusu uyuşmazlıkta demuraj borçlusunun davalı olup olamayacağı, gönderilenin navlun ve teferruatı gibi diğer borçlardan ve dolayısıyla dava konusu konteyner dcmurajından sorumlu olup olmadığı uyuşmazlık konusu olmakla; gönderilenin (bu kişinin yine davalının deposu olduğu eşyanın davalının depolarına teslim edildiği kabulde olup) yükü teslim aldığı anlaşılmaktadır. Navlun sözleşmesinden doğan tüm borçların asıl borçlusu sözleşmenin tarafı olan taşıtandır. Gönderilen tarafından yükü teslim hakkı kazanılıp konişmento veya navlun sözleşmesi uyarınca navlun ve diğer alacaklardan gönderilenin sorumlu olduğuna ilişkin hüküm bulunmadıkça gönderilen konteyner demuraj ücretinden sorumlu olmayacağı gibi, yük gönderilen tarafından teslim alınmadıkça taşıtan konteyner demuraj alacağından sorumlu kalmaya devam eder. Eldeki dosyada DDP teslim şartının varlığı da dikkate alınır ise gönderilenin taşıtanın deposu olması karşısında davacının talep edilen ücretleri gönderilenden değil de davacı taşıtandan talep etmesi hukuken yerindedir.
Davaya konu masrafların doğmasında kimin sorumlu olduğu noktasında ise; ABD Ulusal Güvenlik Bakanlığı Gümrük ve Sınır Muhafaza Birimi Tarım Denetimi Dairesi tarafından federal “Bitki Zararlıları Yasası” ve “Hayvan Ürünleri Karantina Yasalarının Bitki Karantinası Yasası” uyarınca Ulusal Güvenlik Bakanlığı, Gümrük ve Sınır Muhafaza Birimi, Tarım Denetimi Dairesi tarafından konteynerların bekletildiği açıkça kayıtlıdır. Yukarıda açıklandığı üzere ortada tam konteyner yüklemesi olup … konteynerin içinin yüklemesi taşıtan davalı tarafından yapılmıştır. Davalı ile davacı arasında yapılan yazışmalar gümrük ücretleri ve vergiler ile ilgili olmakla esasen ABD Tarım Dairesi konteyner içini denetlemek üzere konteyner içindeki yükün muhteviyatı (Kendi özellikleri ) nedeni ile konteyneri tutmuş ve bu tutmadan dolayı davaya konu demuraj, ardiye ve ekstra iç nakliye ücreti oluşmuştur. Buna göre masrafların oratya çıkmasında ne davacı akdi taşıyanın ne de dava dışı fiili taşıyanın bir kusuru bulunmamaktadır. Kaldı ki taraflar arasındaki e- mail yazışmalarında da konşimentoda akdi taşıyanın Gümrükte oluşabilecek bu tür bir masraftan dolayı sorumlu olmasını gerektirecek herhangi bir husus ya da kayıt da bulunmamaktadır.
O halde dosyaya sunulan ve mahkemece de hükme ve denetime elverişli ve makul bulunarak benimsenen bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; davacının davalıya yansıtılan fatura bedelinin 9.020.20 TL olduğu ancak … Amerika’dan yansıtılan giderlerin davacı ticari defterlerinde 8.805.46 TL olarak kayıt altına alındığı ve bu bedelin de deve dışı … Amerika firmasına ödendiği defter kayıtları ile sabit olmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın KISMEN İPTALİ ile takibin 8.805,46 TL üzerinden devamına, bu bedele takip tarihinden itibaren yasal faiz uygunlanmasına, fazlaya ilişkin olarak davanın REDDİNE,
-Alacak miktarı yargılama neticesinde ortaya çıkmala icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar harcı olan 601,50 TL’den peşin alınan 154,05 TL’nin mahsubu ile bakiye 447,45 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacının peşin olarak yatırdığı 154,05 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı yargı gider toplamı olan 2.738,10 TL’nin ( 31,40 TL başvurma harcı, 906,70 TL posta gideri – talimat gideri ve 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 2.672,91 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı için takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı vekili için takdir edilen 214,74 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/04/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır