Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/184 E. 2019/437 K. 22.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO: 2017/184 Esas
KARAR NO: 2019/437

DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/05/2017
KARAR TARİHİ: 22/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Şti. Ve…’nin de bulunduğu sigortalılarında ithal ve ihraç edecekleri kağıt emtialarının nakliyatını sigorta poliçesi ile müvekkili … Sigorta’ya sigorta ettirdiğini, sigorta poliçesi kapsamında satıcı ve sigortalı olan… tarafından alcıı firma …/…’ye 48,924 mt kağıt emtiası satıldığını, satış faturasındaki teslim şeklinin … olarak belirtildiğini, söz konusu emtianın taşınması işini davalı şirketlerin üstlendiğini, expertiz raporundan edinilen bilgiye göre yükün 20/01/2016 tarihinde…’da …adlı gemiye yüklendiğini 21/01/2016 tarihinde … limanında … gemisine yüklendiğini ve 07/02/2016 tarihinde İzmir’de boşaltıldığını, 2 konteyner emtianın 11/02/2016 tarihinde alıcı …’ın … tesislerine sevk edildiğinin ve aynı gün buraya ulaştığını, yapılan kontrolde konteyner muhteviyatında ıslaklık tespit edildiğini ve emtiayı getiren araç sürücüsü …’un katılımıyla tutanak tutulduğunu, taşıyıcılara ihbar teslim anında yerine getirildiğini, sigortalının talei üzerine müvekkilince expertiz raporu alındığını, alacağının tahsil edilemediği için davalı borçlular aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını belirterek borçlu davalıların borca yeter miktardaki mal ve alacakları üzerine ihtiyati haciz veya ihtiyati tedbir konulmasını, davalı borçlular itirazlarında haksız olduğu için itirazlarının iptalini takibin devamını, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılar yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şti. Vekili cevap dilekçsinde özetle; Davacı şirketin aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, müvekkili …Şti’ne doğrudan dava açılamayacağını, 27/04/2016 tarihli eskpertiz raporunun 1. Sayfasında müvekkilinin … sıfatına, taşıyıcının … Olduğunun tespit edildiğini, davacının iddiasının aksine … Limanında tahliye sırasında veya tahliyeden sonra emtianın içinde olduğu konteynerin 24 adet delik olduğuna veya emtianın hasarına ilişkin Liman veya Gümrük’te hasar ilişkin herhangi bir resmi tutanak bulunmadığını, hasarın mahiyeti ve hasar miktarının gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ‘ya izafeten …A.Ş. vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının sigortalısı ile müvekkili şirket arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davacı … şirketinin işbu davayı açabilmesi bakımından aktif husumetinin bulunmadığını, konişmentoda ihtilaf halinde Londra Yüksek Adalet Mahkemesinin yetkisinin kabul edildiğini, davaya bakma yetkisinin Londra Yüksek Adalet Mahkemesinin olduğu gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddine karar verilmesini, davacı tarafından her ne kadar dava konusu hasrın emtiaların taşıma esnasında ıslanması nedeniyle oluştuğunu iddia etse de yüklerin ambar içinde taşındığını, emtiaların müvekkili şirketin sorumluluğundan hasarlanmadığının aşikar olduğunu, iddia edilen hasarın taşımanın hangi aşamasında veya ne zaman meydana geldiğinin belli olmadığını, davacı tarafından malların hasarlandığına ilişkin bir iddia olsa da tahliye limanında hasara ilişkin herhangi bir hasar kaydı bulunmadığını, konteyner muhteviyatı malların ne şekilde ve neden hasarlandığının net olarak anlaşılamadığını, davacıya teslim edilen konteynerlerin davacı tarafından teslim alınmış ve yükleme gerçekleştirildiğinibu nedenle konişmentonun hükümleri gereğince konteynerin yüklemeye elverişli ve hasarsız olduğunu teyit ettiğini belirterek davanın reddini, avukatlık ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; emtia nakliyat sigorta poiçesi ile davacı tarafça sigortalanan emtiaların deniz taşıması sonrası hasarlı teslimi nedeniyle dava dışı sigortalıya ödenen sigorta tazminatının TTK 1472 maddesi gereğince davalılardan rücuen tahsili talepli başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası olduğu; uyuşmazlığın, mahkememizin yetkili olup olmadığı, tarafların husumet ehliyetlerini haiz olup olmadıkları, hasar nedeniyle davalıların kusur ve sorumluluklarının bulunup bulunmadığı , geçerli bir sigorta sözleşmesi kapsamında ödeme yapılıp yapılmadığı ve ödenen bedelin kadri maruf olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra takip dosyası incelendiğinde, 09/02/2017 tarihinde davalı borçlular aleyhine takibe başlandığı, ödeme emrinin davalı borçlulara 17/02/2017 ve 15/02/2017 tarihlerinde tebliğ edildiği, davalı borçlular tarafından 23/02/2017 ve 20/02/2017 tarihlerinde yasal süre içerisinde borca itiraz edildiği, eldeki davanın ise İİK 67 maddesi gereği yasal süre içerisinde 22/05/2017 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan 05/09/2018 tarihli raporda özetle; davacının sigorta himayesi kapsamındaki rizikonun gerçekleşmesi sonucunda, geçerli bir sigorta sözleşmesine dayanarak ödemesi gereken sigorta tazminatını ödediğini, dolayısıyla dava dışı sigortalısının haklarına TTK m, 1472 uyarınca halef olduğunu, bu çerçevede aktif husumet ehliyetine sahip bulunduğunu, dava konusu taşıma işinin dava dışı … tarafından üstlenildiğini, dolayısıyla …’in akdi taşıyan sıfatını haiz olduğunu, taşımanın fiilen 2 nolu davalı … tarafından gerçekleştirildiğini, dolayısıyla …’nin fiili taşıyan sıfatına haiz olduğunu, 1 nolu davalının taşıyanın acentesi olduğuna yönelik iddiasını ispatladığı takdirde kendisine doğrudan husumet yöııcltilcmcycccğini, ancak acente sıfatıyla izafeten husumet yöneltilebileceğini, aksi taktirde davalının TTK m. 917 vd, hükümleri uyarınca taşıyanın hak ve yükümlüklerine sahip olduğunun kabulü hususunda takdirin mahkememize ait olduğunu, dosyada bulunan tutanaklann TTK m, 1185/1 anlamında bir zarar ihbarı olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, dosya içeriğinde zararın TTK m, 1185/1’e uygun şekilde taşıyana ihbar edildiğine dair başka bir belge de bulunmadığından, TTK m. 1185/4 uyarınca taşıyan lehine karine oluştuğunu, bu çerçevede eşyanın taşıyanın sorumlu olduğu bir sebeple hasara uğradığı hususunun taşıyandan tazminat talep eden tarafından kanıtlanması gerekeceğini, tatlı su ile ıslanan emtiadaki bu ıslanma hasarının ne şekilde ve ne zaman meydana geldiğinin taşıyanın sorumlu olduğu bir sebepten kaynaklandığının ispatlanamamış, dolayısıyla TTK m. 1185/4 uyarınca ortaya çıkan karinenin çürütülememiş olduğunu, mahkememizce taşıyanın sorumlu olduğu kanaatine ulaşıldığı takdirde taşıyandan talep edilebilecek meblağın 1.895,00 EURO olacağı kanaati bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazları değerlendirilmek üzere Mahkememizce aldırılan bilirkişi ek raporunda özetle;Kök raporun 13. Sayfasında; Dosyada / nolu davalı tarafından düzenlenmiş bir konişmento bulunmadığını, davalının dava konunu taşıma işini üstlendiğine dair ( navlun faturası, vs.) başkaca bir belge de sunulmadığını, nitekim akdi taşıyan ( … ) tarafından düzenlenmiş olan … numaralı ara konişmentoda 1 nolu davalının teslimat acentesi olarak gösterilmesi ve akdi taşıyanın yükleten olarak gösterildiği …numaralı ana konişmentoda gönderilen olarak gösterilmesi birlikte değerlendirildiğinde, davalının akdi taşıyanın acentesi sıfatıyla hareket ettiği izlenimi uyandığını, davalının iddiaları da bu yönde olduğunu, ancak davalı, dosyaya, akdi taşıyanın acentesi olduğunu ispatlayan bir belge, örneğin acentelik sözleşmesi sunmuş değildir, ”denildiğini, 1 nolu davalı … Şti. vekili tarafından mahkemeye sunulan 05.12.2018 tarihli beyan dilekçesi ekinde, müvekkil şirketin dava dışı …nin Türkiye’deki acentesi olduğuna dair 12.11.2009 tarihinde düzenlenmiş ve taraflarca imzalanmış ” Acentelik Sözleşmesi” nin dosyaya sunulmuş olduğu görüldüğünü, İncelenen işbu ” Acentelik Sözleşmesi ” hükümleri kapsamında, dava konusu taşımada 1 nolu davalı … Şti.’nin davadışı akdi taşıyan “…” şirketinin acentesi sıfatıyla hareket ettiği, bu nedenle kendisine doğrudan husumet yöneltilemeyeceği ancak TTK’nın 105/2 maddesi uyarınca acente sıfatıyla izafeten husumet yöneltilebileceği, ancak 105/3 maddesi uyarınca dava sonucunda alınan kararların kendisine uygulanamayacağı kanaatine varıldığını, dosyada bulunan ve akdi taşıyan “… tarafından düzenlenmiş bulunan 20.01.2016 tarih ve… numaralı ara konişmentoda; Yükleme Limanı “…”; Boşaltma Limanı “İzmir” Nihai Varış Yeri “İzmir” olarak belirtildiğini, dosyada bulunan ve fiili taşıyan “…” tarafından düzenlenmiş bulunan 20.01.2016 tarih ve … numaralı ana konişmentoda ise; yükleme Limanı “Hamburg”; boşaltma limanı “İzmir” olarak belirtildiğini, her İki konşimentodan da, söz konusu taşımanın Limandan Limana Taşıma (… Port) olduğu anlaşılmaktadır. Bu taşıma şeklinde, taşıyanın mallara ilişkin sorumluluğu malların yükleme limanında gemi küpeştesine kabul edilmesiyle başlamakta ve tahliye limanında geminin küpeştesinden tahliye edilmesiyle sona ermektedir. Taşıyan her ne şekilde olursa olsun her nasıl kaynaklanırsa kaynaklansın yükleme limanında geminin küpeştesine kabul edilmeden önce veya tahliye limanında geminin küpeştesinden tahliye edildikten sonra mallara gelebilecek her nevi zarardan veya gecikmeden dolayı sorumlu olmadığını, davacı tarafından itiraza konu edilen Satış Faturasının ise dava dışı satıcı … ile dava dışı alıcı … / … arasındaki satış ilişkisinin düzenleyen bir belge olduğu dikkate alındığında fatura üzerinde bulunan ve Incoterms kapsamında yürürlüğe giren “…” (= Müşterinin deposuna teslim) kaydı, satıcı ile alıcı arasındaki teslim şartlarını belirleyen bir kural olup, bu kurala göre malların belirlenen yere taşıma maliyetleri satıcı tarafından üstlenildiğini, somut olayda, emtiadaki ıslaklık hasarının, ilk defa gönderilenin deposunda yapılan incelemede ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. Ancak koııteynerdeki hasara yol açan olayın taşımanın hangi safhasında meydana geldiği tespit edilememiştir. Dosyada, emteanın ıslanmasına sebebiyet veren olayın taşımanın hangi safhasında meydana geldiğinin öncelikli olarak davacı tarafından ispat edilmesi gerekli olduğunu, bu bağlamda, işbu faturadaki … klozu çerçevesinde, ne akdi ne de fiili taşıyanın eşyanın gemiden boşaltılmasından sonraki safhaya ilişkin olarak karayoluyla yapılacak bir taşımayı üstlenmemiş olması karşısında, araç sürücüsü taşıyanın temsilcisi olarak kabul edilemeyeceğinden, 11/02/2016 tarihli tutanağın TTK m.l 185/1 anlamında bir zarar ihbarı olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, dosya içeriğinde zararın TTK m. 1185/1 ‘e uygun şekilde taşıyana ihbar edildiğine dair başkaca bir belge bulunmadığından, TTK m. 1185/4 uyarınca taşıyan lehine karine oluştuğu; bu çerçevede eşyanın taşıyanın sorumlu olduğu bir sebeple hasara uğradığı hususunun taşıyandan tazminat talep eden tarafından kanıtlanması gerektiği, ancak emtiadaki tatlı su ile ıslanma hasarının ne şekilde ve ne zaman meydana geldiğinin, taşıyanın sorumlu olduğu bir sebepten kaynaklandığının ispatianamamış, dolayısıyla TTK m. 1185/4 uyarınca ortaya çıkan karinenin çürütememiş olduğu yönündeki kanaatinin aynı olduğunu, … Sigorta Ekspertiz Hizmetleri tarafından davacı … şirketi adına düzenlenmiş olan 27/04/2016 tarihli Ekspertiz Raporuna göre emtiadaki hasar 11/02/2016 tarihinde tespit edilmesine rağmen hasar ihbarının sigorta şirketine yaklaşık 2 ay sonra 07/04/2016 tarihinde yapılmış olması ve bu süre zarfında söz konusu emtianın kullanılmış olması nedeniyle sigorta eksperi tarafından olaydan hemen sonra fiili bir ekspertiz çalışmasının yapılamadığı bu nedenle dosyada saklı deliller arasında bulunan ekspertiz raporunun sadece sigortalıdan temin edilen bilgi belge ve fotoğraflar üzerinden evrak tetkiki ile düzenlenmiş olduğunun tespit edildiği belirtilmiştir.
Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri, konişmento, nakliyat sigorta poliçe örneği, ödeme belgesi, hasar dosyası dosyaya sunulmuştur.
2 numaralı davalı … ‘ya izafeten … A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile mahkememizin milletlerarası yetkisine itiraz da bulunduğundan evvela bu hususun incelenmesi gerekmiştir. Davalı vekilince milletlerarası yetki itirazına konu … numaralı konişmento incelendiğinde; yükleyicinin “…” olduğu, alıcının “… Şti.” olduğu anlaşılmakla, davacı sigortalılarının ve davacı şirketçe ödemenin yapıldığı dava dışı …’nin yetki kaydının bulunduğu konişmentoya taraf olmadığı ve davanın da TTK 1472 maddesi gereği halefiyete istinaden açıldığı hususu gözetildiğinde konişmentoda bulunan yetki kaydının davacı bakımından bağlayıcı olmadığı değerlendirilerek davalı vekilinin milletlerarası yetki itirazı yerinde görülmemiş ve yargılamanın esasına geçilmiştir.
Davalı vekilleri davacının aktif husumet ehliyeti ile kendilerinin pasif husumet ehliyetlerinin haiz olmadığını savunmakla tarafların husumet ehiyetlerinin irdelenmesi gerekmiştir.
Dava halefiyete istinaden açılmakla; davacı … şirketinin halef sıfatını kazanabilmesi için geçerli bir sigorta sözleşmesinin mevcut olması, sigortacının himaye kapsamında yer alan riziko sebebiyle meydana gelen zararları ödemiş olması ve dava dışı sigortalının talepte bulunabileceği zararın ortaya çıkmasından sorumlu üçüncü bir kişinin varlığı gereklidir, İlk koşul bakımından yapılan değerlendirmede, dosya içeriğinde dava konusu taşımaya ilişkin yer alan bir adet poliçe örneği ile, davacı … şirketi ile içlerinde …Şti., … ve…’nin de bulunduğu sigortalılar arasında …nolu nakliyat Blok Abonman Sigorta Poliçesi ile taşıma sırasında meydana gelebilecek nakliyat rizikolarına karşı sigorta sözleşmesi yapıldığı, sigorta sözleşmesinin … (A) All Risks esasına dayandığı, zararın istisna kapsamında yer alan rizikolar sebebiyle meydana geldiğine ilişkin bir delil dosyaya sunulmadığından ödemenin himaye kapsamında yapıldığı, poliçedeki sigortalılar arasında bulunan … Şti. isimli firmanın 07/04/2016 tarihinde davacı … şirketine yazmış olduğu ve dosyaya sunulan kaşeli ve imzalı yazıdan, … sayılı hasar dosyası ile ilgili çıkacak ödemenin …- …’ye yapılmasına muvaffakat ettiği anlaşılmıştır. Davacı sigortacının ise 09/06/2016 tarihinde … ye 2.145,14 USD tutarında ödeme yaptığı, dolayısıyla davacı tarafından yapılan tazminat ödemesinin de geçerli bir sigorta sözleşmesine dayanarak sigortalının muvafakati ile malın alıcısına yapıldığı anlaşılmakla; davacı … şirketinin TTK 1472 maddesi gereğince halefiyet hakkının doğduğu ve davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu mahkemece kabul edilmiştir.
Dosyaya sunulan iki ayrı konişmento bulunmaktadır. Bunlardan dava dışı… tarafından düzenenen 20/01/2016 tarihli … numaralı konişmentoya göre; yükleten dava dışı “…”, gönderilen “…”, ihbar adresi “emre”, yükleme limanı “Hamburg”, boşaltma Limanı “İzmir” olup gemi adının “Miramarin” olduğu ve teslimat acentesi olarak da 1 numaralı davalı “… Lojistik” şirketinin gösterildiği anlaşılmıştır. Konişmentoda ayrıca “…” kayıtları yer almakla bu kayıt dosyaya sunulan bilirkişi raporunda açıklandığı üzere, ürünlerin tek bir yükleyici tarafından yüklendiği ve yine tek bir alıcıya sevk edildiği anlamını taşımaktadır. Bu konişmento kayıtlarına göre … şirketinin taşımayı üstlendiği ve akdi taşıyan sıfatının haiz olduğu mahkemece kabul edilmiştir.
Dosyaya 1 numaralı davalı tarafından düzenlenmiş bir konişmento ya da dava konusu taşıma işini üstlenildiğine dair (navlun faturası,vs.) başkaca bir belge de sunulmamıştır. Nitekim akdi taşıyan tarafından düzenlenmiş olan … numaralı ara konişmentoda 1 nolu davalının teslimat acentesi olarak gösterilmesi ile 1 numaralı davalının 05/12/2018 tarihinde dosyaya sunduğu 12/11/2009 tarihli acentelik sözleşmesine göre, davalı … firmasının dava dışı … şirketinin acentesi olduğu anlaşılmakla, … Şirketine doğrudan husumet yöneltilemeyeceği TTK 105/2 maddesi gereğince acente sıfatıyla izafeten husumet yöneltilmesi gerektiği dolayısıyla da bu davalı bakımından pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı kabul edilmiştir.
Dosyaya sunulan ve davalılardan “…” tarafından düzenlenmiş bulunan 20/01/2016 tarih ve… numaralı konişmentoya göre; yükleten “ …” isimli firma, gönderilen “… Ştıi”, ihbar adresi “… Şti,” yükleme limanı “Hamburg”, boşaltma limanı “İzmir” olup gemi adının “Miramarin”olduğu ve tahliye limanı acentesi olarak da “…A.Ş” nin gösterildiği anlaşılmıştır. Konişmentoda ayrıca “…” ve “…” kayıtlarının yer aldığı görülmüştür. Dosyaya sunulan bilirkişi raporunda açıklandığı üzere bu kayıt, emtianın konteyner içerisine yüklenmesi, istifi, sayımı, sabitlenmesi ve bilahare konteyner kapılarının mühürlenmesi işlemlerinin yükleten tarafından gerçekleştirilmiş olduğunu ifade etmekedir. Bu halde dava konusu taşıma işinin dava dışı “…” tarafından üstlenildiği; dolayısıyla …’in akdi taşıyan sıfatını haiz olduğu; taşımanın ise fiilen (…) Mediterranean … tarafından gerçekleştirildiği; dolayısıyla davalı …’nin fiili taşıyan sıfatını haiz olduğu kabul edilmiştir. Husumetin izafeten yöneltildiği …AŞ ise acentelik vasfına itiraz etmediğinden 2 numaralı davalı …’ya husumetin doğru yöneltildiği ve bu davalı bakımından pasif husumet ehliyetinin bulunduğu kabul edilmiştir.
Dosyaya sunulan 07/04/2016 tarihli ekspertiz raporuna göre, hasarın 11/02/2016 tarihinde tespit edildiği ancak eksper incelemesinin 07/04/2016 tarihinde yerinde eksper çalışması yapılmaksızın dava dışı sigortalıdan temin edilen bilgi ve fotoğraflar üzerinden incelemenin yapıldığı anlaşılmıştır. Eksper raporuna göre ise; emtiaların taşındığı … numaralı konteynerın kapı tarafındaki sağ ve sol üst bölümlerinde deliklerin olduğu, bu deliklerden içeri sirayet eden su neticesinde konteynerde bulunan 21 bobinden kapı tarafında bulunan 7 bobinin ıslanmış olduğu ve yapılan gümüş nitrat testinin negatif çıktığı belirtilmiştir. Konteynerdaki deliklere ilişkin olarak, konteyner hasarı bulunması ihtimalinde yükleme ve tahliye limanında liman görevlilerince düzenlemesi gereken ve konteynerların harici durumunu belirtir raporların ise dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca dosyaya 11/02/2016 tarihli tutanak ile dava dışı … şirketinin İzmir antreposunda hasarın tespit edildiği ve tutanağın … Kağıtçılık depo sorumlusu ve sevkiyat sorumlusu ile kara taşımasının gerçekleştiren şoförün imzasının bulunduğu anlaşılmıştır. Hasar ise 07/04/2016 tarihinde sigorta şirketine ihbar edilmiş olup, dosyaya sunulan satış faturası ve konişmento kayıtlarına göre de davalıların kara taşımasından sorumlu olmadığı değerlendirildiğinde, araç şoförünün imzaladığı bu tutanak TTK 1185 maddesi kapsamında bir ihbar olarak kabul edilmemiştir. Hasarın davalı taşıyanlara TTK 1185 maddesi gereği ihbar edildiğine ilişkin ise dosyaya başkaca somut bir delil sunulamamıştır.
Zıya veya hasarın haricen belli olması durumunda en geç eşyanın gönderilene teslimi sırasında, haricen belli olmaması halindeyse eşyanın gönderilene teslimi tarihinden itibaren aralıksız olarak hesaplanacak üç gün içinde taşıyana ihbar edilmesi gerektiği TTK 1185 maddesi gereğidir. İhbar yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde eşyanın konişmentoda yazılı olduğu şekilde teslim edildiği ve herhangi bir zıya veya hasar söz konusu ise bunun taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiği yönünde iki karine doğmakta olup, eldeki dosyada davacının bu iki karinenin aksini ispat ederek davalıların sorumluluğunu ispatlaması gerekmektedir. Ancak yukarıda bahsedildiği üzere, hasarın ve ıslanmanın taşımanın hangi safhasında meydana geldiği dosya kapsamından anlaşılamadığından gümüş nitrat testinin de negatif çıktığı değerlendirildiğinde ve taşımaya konu konişmentolardaki “…” kaydı gereği emtiaların gemiye hasarsız olarak teslim edildiği de davacı tarafından ispatlanamadığından; hasarın, davalıların sorumluluk alanı içerisinde ve deniz taşıması esnasında meydana geldiğine dair mahkemede kanaat uyanmamıştır.
Dosyaya sunulan ve taraf vekillerinin de itirazları değerlendirilerek hazırlanan bilirkişi raporundaki tespitler mahkemece denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş ve dayandıkları gerekçeler ile ulaştıkları tespitler ise mahkemece dosya kapsamı ve deliller ile uyumlu bulunduğundan bilirkişi raporları da hükme esas alınarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM:
1-Davalılardan … Şirketi bakımından davanın PASİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Davalılardan …’ya izafeten … A.Ş. bakımından davanın REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 114,16 TL den karar harcı olan 44,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 69,76 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı yargılama gideri olan 5,80 TL posta giderinin davacıdan alınıp davalı … Limited Şirketi”ne ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … Şirketi vekili için takdir edilen 2.725,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı … Limited Şirketi’ne verilmesine,
6-Davalı … ‘ya izafeten … A.Ş. vekili için takdir edilen 2.725,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı … ‘ya izafeten …A.Ş.’ne verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır