Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/17 E. 2020/14 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2017/17 Esas
KARAR NO :2020/14
DAVA :Alacak
DAVA TARİHİ :11/01/2017
KARAR TARİHİ :21/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yükleyicisi olduğu parsiyel taşınacak emtiaların davalı şirket tarafından tam ve eksiksiz olarak varma limanlarına tahliye-taşınmasının yapılamadığını, işbu taşımaların yükleme limanını Mersin, boşaltma limanının Changong/Bandgladeş olan yükün konteyner no …, … parsiyel taşıma hizmetinin yerine getirilemediğini, bu taşıma için 19/08/2016 tarih ve 18,00 USD bedelli fatura bedelli navlun faturasının davalı firmaya ödendiğini, yükleme limanı Mersin boşaltma limanı Sydney/Avustralya olan yükün konteyner no … parsiyel taşıma hizmetinin yerine getirilmediğini, taşıma için 31/08/2016 tarih ve 1.353,44 USD bedelli navlun faturasının davalı firmaya ödendiğini, yükleme Mersin boşaltma limanı Chagong/Bangladeş olan yükün konteyner no …, … parsiyel taşıma hizmeti yerine getirilmediğini, ilgili taşıma için 31/08/2016 tarih ve 1.353,44 USD bedelli navlun faturasının davalı firmaya ödendiğini, yükleme liman Mersin boşaltma limanı Chagong/Bangladeş olan yükün konteyner no …, …, …, … parsiyel taşıma hizmetinin yerine getirilmediğini, bu taşıma için 31/08/2016 tarih ve 2.797,48 USD bedelli navlun faturasının davalı firmaya ödendiğini belirterek hüküm altına alınacak tazminata dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin acenteliğini yaptığı armatör firmanın içinde bulunduğu finansal sıkıntılar nedeniyle yaptığı operasyonları durdurduğunu, … no.lu konteynerın … Co. Ltd.’ye ait 13.08.2017 tarih … no.lu konşimento kapsamında, armatörün iflası sebebiyle operasyonların durdurulduğu sırada Kaohsiung Limanı’ nda olduğunu, davacıya bildirim yapıldığını, destınasyon değişikliği yapılarak, mallarını teslim alabileceklerinin iletildiğini, ancak davacının bu opsiyonu kullanmayıp 03.11.2016 tarihli mail ile taşımanın tamamlanmasını talep ettiğini, … no.lu konteynerın … Co. Ltd.’ye ait 01.08.2016 tarih, … no.lu konşimento kapsamında taşınmak üzere yüklenmiş olduğunu, Hanjın’ın iflası sebebiyle operasyonları durdurması nedeniyle, aktarma limanı olan Singapur Limanı’nda kaldığını, davalıya durumun bildirildiğini, davalı tarafından 10.10.2016 tarihli mail ile alıcı ve destınasyon değişikliği yapılarak, malların Singapur Limanı’nda teslim alındığını, bu bağlamda, davacının taşımayı Singapur Limanı’ nda sona erdirmesi ile tarafların sözleşmesel yükümlülüklerinin sona erdiğini, …, …, … ve … no.lu konteynerlerin ise … no.lu konşimento kapsamında, davacının verdiği taahhütname kapsamında yükleme limanı Pire Limanı’ndan Mersin Limanı’na mahrece iade kapsamında taşındığını, davacının verdiği taahhütname ile mezkur konteynerlerın Pire Limanı’ndan Mersin Limanı’na taşınmasını tüm masraflarını üstlenerek kabul etmiş olduğunu, mezkur taşımanın tamamlandığını, bu bağlamda davacının yeni talimatı ile tarafların sözleşmesel yükümlülüklerinin sona erdiğini, bununla birlikte müvekkili şirketin acentelik faaliyeti ile para kazandığını, müvekkili şirketin armatörün operasyonlarım durduracağını bilmesi halinde o armatör ile çalışmayı durduracağını ve elde edemeyeceği gelirler için faaliyet göstermeyeceğini, müvekkili şirketin hali hazırda acentelik hizmeti nedeniyle alacaklı olduğunu ve büyük miktardaki alacaklarını tahsil edemediğini, keza … firmasının içinde bulunduğu durum nedeniyle müvekkili şirketin itibarının zedelenmesinin gündeme geldiğini, müşterileri karşısında zor durumda kaldığını, bu davada olduğu gibi müşterileri ile davalaşmak zorunda kaldığını, müvekkili şirketin davaya konu taşımanın yapıldığı tarihte armatörün durumundan haberdar olsaydı zaten acentelik faaliyetini sonlandıracağını ve söz konusu taşımada aracılık etmeyeceğini, müvekkili şirketin armatör firmanın içine düştüğü durumdan ve operasyonları durdurmasından sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, kaldı ki … Shıpping’ın. yaşanan sıkıntı nedeniyle zarara uğradığını iddia eden firmaların Kore Seoul Ticaret Mahkemesi’ ne başvuru yapmaları gerektiğini bildirdiğini, davacının, acente olan müvekkili şirketten talepte bulunduğunu ileri sürerek, davanın aktif ve pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davanın yetkili mahkemede açılmamış olması nedeniyle öncelikle yetki nedeniyle reddine, esasa ilişkin incelemeye geçildiği takdirde ise davanın esastan reddine, yargılama giderleri, ücreti vekâlet ve sair masrafların davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Talimat yoluyla alınan bilirkişi raporunda, davalı şirkete ait defterler talimat yoluyla incelenmiş olup düzenlenen raporda; dava konusu faturaların Dolar alt hesabında kayıtlı olduğu, 31.12.2016 tarihindeki davalı şirket alacak bakiyesinin 29. 154,31 USD davacının TL alt hesabında 140 – TL, EUR alt hesabında 612,79 EUR alacaklı olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 22/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafından iddia ve talep konusu alacağın iade amaçlı olduğu, davacının sayılan 10 adet konteyner taşımasında, davalının organize ettiği taşımaların gereği gibi tamamlanmadığını ve taşımaların yapılmadığını iddia ile peşinen ödendiği iddia edilen 375,36 USD, 18 USD, 1.353,44 USD, 2.797,48 USD bedellerin iadesi yönünde olup toplam talep konusu faturaların 4.544,78 USD miktarında olduğu, buna karşın davacı talebinin 4.543,00 USD olduğu ve hesaplanan miktarın altında olduğunun gözetilmesi gerektiği, davalının ise ilk iki ödeme iade talebine konu faturaların liman içi ardiye ve konteyner hizmetine ilişkin olduğunu, iade edilemeyeceğini savunduğu, oysa bu kalemlerin de geniş anlamda navlun ücreti kapsamında yer aldığının gözetilmesi gerektiği, taşımaların gereği gibi ifa edildiği kabul edilmediği sürece alınan tüm ödemelerin iadesi gerektiğinin değerlendirildiği, davalı yan ticari defter kayıtlarına göre toplam hizmet bedeli olarak davalının davacıya düzenlediği faturaların 29.154,31 USD alacaklı olduğu, buna karşılık 140,00 TL ve 612,79 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, davacı karşısında davalı yanca takas savunması da yapılmadığı, davacı yan ticari defter kayıt ve belgelerinde de davalının davacı yandan 29.154,31 USD karşıtığı 102 599,85 TL alacaklı olduğu, dava konusu faturalar nedeniyle davalı şirket cari hesabına; 03.03.2016 Tarih. … sayılı fatura nedeniyle 375 86 USD karşılığı 1.124,80 TL, 19 08.2016 Tarih. … sayılı fatura nedeniyle 18,- USD karşılığı 52 61 TL. 31.08 2016 Tarth. … sayılı fatura nedeniyle 2.797,48 USD karşılığı 8.265.15 TL ve … sayılı fatura nedeniyle 3.998,74 TL, borç kaydedildiğinin görüldüğü, bu çerçevede, davalının esasen söz konusu 10 konteyner taşıması bakımından taşımayı gereği gibi tamamlayıp, yükü teslim ettiği yönünde bir iddia ve savunma yapmadığı da gözetilerek, peşinen faturalara konu edilen dört (4) fatura bakımından davacının talebi ile bağlı olarak 4.543,00 USD iade talep etmekte haklı olabileceği hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, davalının 10 adet konteyner taşıması bakımından işin gereği gibi tamamlandrğını ispat etmesi veya davacının emir ve talimatı ile işin tamamlanmadığının ya da bu yönde taahhüdün ortaya konulması halinde davacının iade talep edemeyeceği belirtilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 09/04/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; kök rapor sonuç ve kanaatlerini değiştirmeyi gerektiren bir sonuca ulaşılamadığı belirtilmiştir.
Her ne kadar davalı vekilince cevap dilekçesi ile konişmento hükümleri gereğince New York yahut Kore mahkemelerinin yetkili oldukları ifade edilmiş ise de; Türk firması olan davalının kendini daha rahat ifade edeceği mahkemede milletler arası yetki itirazında bulunması MK md.2′ de tanımlanan dürüstlük kuralına aykırı bulunarak yapılan itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm deliller ile dosya kapsamı deliller ile uyumlu olması nedeniyle içeriğine itibar edilen bilirkişi raporu ve ek raporu birlikte incelendiğinde, açılan davanın, dava dışı fiili taşıyan … firmasının iflas sürecine girmesi sebebi ile akdi taşıyan-taşıma işlerini organize eden davalının taahhüdünü gereği gibi tamamlayamamasından kaynaklı davacının peşinen ödediği bedelleri iade talebine dayalı alacak davası olduğu, davacının 02.10.2017 tarihli delil dilekçesi ekinde sunduğu faturalar dikkate alındığında, yükleme limanı Mersin, boşaltma limanı Sydney/ Avustralya olan yükün, konteyner numarası … olan parsiyel taşıma hizmetinin yerine getirilmediğini, bu taşıma için davalı firmaya 03.08.2016 tarih ve 375,86 USD bedelli navlun faturasının ödendiğinin ileri sürüldüğü, dosyaya sunulan ilgili fatura numarasının … olup fatura içeriğinde yükleme ücreti Fıo, konteyner giriş çıkış ücreti, konşimento düzenleme ücreti, ISPS güvenlik bedeli, mühür ücreti, konteyner terminal ücreti, DBA hizmet bedeli açıklaması bulunduğu, yükleme limanı Mersin boşaltma limanı Bangladeş olan yükün konteyner numarasının …, … olup parsiyel taşıma hizmetinin yerine getirilmediğini, bu taşıma için 19.08.2016 tarih ve 18.00 USD bedelli fatura bedelli navlun faturasının davalı firmaya ödendiğini ileri sürdüğü, dosyaya sunulan ilgili fatura numarası … olup fatura içeriğinde liman içi ardiye ücreti açıklaması bulunduğu, yükleme limanı Mersin, boşaltma limanı CHAGONG/Bangladeş olan yükün, konteyner numarası …, …, …, … parsiyel taşıma hizmetinin yerme getirilmediğinin ileri sürüldüğü, bu taşıma için 16.08.2016 tarih ve 1.353,44 USD bedelli navlun faturasının davalı firmaya ödendiğinin ileri sürüldüğü, dosyaya sunulan ilgili fatura numarasının … olup fatura içeriğinde yükleme ücreti Fio, konteyner giriş çıkış ücreti, konşimento düzenleme ücreti, ISPS güvenlik bedeli, mühür ücreti, konteyner terminal ücreti,OBA hizmet bedeli açıklaması bulunduğu, yükleme limanı Mersin, boşaltma limanı Chagong/Bangladeş olan yükün, konteyner numarası …, …, …. parsiyel taşıma hizmetinin yerine getirilmediğinin belirtildiği, bu taşıma için 16.08.2016 tarih ve 2.797,48 USD bedelli navlun faturasının davalı firmaya ödendiğinin ileri sürüldüğü, fatura içeriğinde deniz ihracat navlunu açıklaması bulunduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda, davalının taşıma sürecinde taşıma işleri organizatörü olduğu ve taşıyan sayıldığı ve taşıtan-taşımayı akdi olarak üstlendiği için davacıya karşı yükümlük altına girdiği, davacı tarafından iddia ve talep konusu alacağın iade amaçlı olduğu, dava dışı … firmasının iflas etmesi sebebi ile taşıma konusu konteynerlerin gereği gibi taşınamadığının anlaşıldığı, bu durumda, davacının peşin ödeme şeklinde yaptığı ödemeden iade talep etmesinin hukuka uygun olduğu, davacının sayılan 10 adet konteyner taşımasında, davalının organize ettiği taşımaların gereği gibi tamamlanmadığını ve taşımaların yapılmadığını iddia ile peşinen ödendiği iddia edilen 375,36 USD, 18 USD, 1.353,44 USD, 2.797,48 USD bedellerin iadesi yönünde olup toplam talep konusu faturaların 4.544,78 USD miktarında olduğu, buna karşın davacı talebinin 4,543,00 USD olduğu ve hesaplanan miktarın altında olduğunun gözetilmesi gerektiği, davalı vekilinin ilk iki ödeme iade talebine konu faturaların liman içi ardiye ve konteyner hizmetine ilişkin olduğunu ve iade edilemeyeceğini savunduğu, ancak bu kalemlerin parsiyel taşımada geniş anlamda navlun ücreti kapsamında yer aldığı anlaşılmakla davacının davasının kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı vekilince takas def’inde bulunulmuş ise de; takas def’inin de diğer def’iler gibi cevap dilekçesinde süresinde ileri sürülmesi gerektiği, cevap süresinde ileri sürülmediği takdirde savunmanın genişletilmesi yasağının söz konusu olacağı, davalı vekilinin cevap dilekçesinde takas def’ inde bulunmadığı, davacı vekilinin de takas mahsup defini kabul etmediği anlaşılmakla davalı vekilinin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KABULÜ ile 4.543 USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a madde ve fıkrası gereğince işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı olan 1.171,31 TL’den peşin alınan 294,08 TL’nin mahsubu ile bakiye 877,23 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan (330,08 TL ilk harç 783,50 TL posta ücreti ve 2.250,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam) 3.363,58 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı vekili için takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/01/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır