Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/143 E. 2020/105 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO:2017/143 Esas
KARAR NO:2020/105

DAVA:İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :05/11/2015
KARAR TARİHİ:25/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …, …’ne taşıma işi yaptırdıklarını, işbu taşıma işinin bedelinin tamamını …’ye ödediklerini, müvekkili ile aralarında taşıma sözleşmesinin bulunmadığını, diğer davalı … ile ise müvekkili şirketle takibe konu olacak bir sözleşme ilişkisi veya benzeri bir hukuki ilişkisi bulunmadığını, davalıların takibe konu borçtan dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, müvekkili şirketin davalılara ait malları taşıdığının tartışma dışı olduğunu, davalı … cevabı ihtarnamesi ve itiraz dilekçesinde borcun dayanağının bulunmadığını iddia ederek müvekkil şirketin alacağına kavuşmasını engellemeye çalıştığını,davalılar her ne kadar müvekkil şirket ile aralarında taşıma, benzeri herhangi bir sözleşmenin veya hukuki bir ilişikinin bulunmadığını iddia etmiş iseler de müvekkil şirketin davalıya ait malları taşıdığı davalıların cevabi ihtarnamesi, e-posta yazışmaları, konişmentolar ve taşıma evraklarıyla sabit olduğunu taşıma işini yapan müvekkil şirkete davalıların dava konusu borcu ödemesi gerektiğini davalıların kötü niyetli olduklarının açıkça ortada olduğundan takip talepnamesinde belirtilen faiz oranı ve şartlarla her iki davalı borçlunun müştereken ve mütesilsilen sorumlu tutulması suretiyle takibin devamına, davalı borçluların takip konusu miktarın %50’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … İnş. Ve Tic. A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı firmanın yabancı bir firma olduğunu 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku hakkında kanunun 48. Maddesine göre Türkiyede dava açan yabancı gerçek veya tüzel kişilerin yargılama ve takip giderleri ile davalının zararalarını karşılayacak hakimin takdir edeceği teminatı göstermek zorunda olduklarını öncelikle davanın görülebilmesi için bu kanuni zorunluluğun yerine getirilmesi gerektiğini davacının gerçek kişi veya tüzel kişi olup olmadığının açığa kavuşturulması gerektiğini müvekkilinin davacı tarafa taşımacılık yaptırmasının söz konusu olmadığını müvekkilinin davacıya herhangi bir nedenle borcu olmadığını bizim ihtarname cevabımızdaki ifadelerinde davacıya taşıma işi yaptırıldığına dair bir beyan bulunmadığını öncelikle davanın husumet yönünden reddini aksi halde davanın esastan reddine karar verilmesini %50’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davacıdan alınmasına yargılama gideriyle vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; İş bu davada görevli mahkemenin denizcilik ihtisas mahkemesi olduğunu, müvekkil şirketin davacıya borcu bulunmadığını davacı tarafça sunulan sms ve email yazışmalarının kabul edilmediğini davacı tarafından sunulan delillere muvafatinin olmadığını davacının iddiasını ispata yarar delil ve beyan sunmadığından davasını ispatlayamadığını müvekkili tarafından düzenlenen ve dosyaya sunulan faturanın usulüne uygun ve huzurda görülmekte olan davadan daha önce düzenlenmiş bir fatura olduğunu bunun ticari defterler üzerinde yapılacak inceleme ile tespit edileceğini davacının %50 oranında haksız tazminat talebinin fahiş ve kötü niyetli olduğunun fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak üzere davacı yan tarafından haksız açılan davanın reddi ile kötü niyetle başlatılan takibin red olunan alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacının üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … esas ve … sayılı görevsizlik kararı ile dosya davacı vekilinin talebi üzerine mahkememize gönderilmiş olup, mahkememizin 2017/143 E. Sayılı sırasına kaydı yapılarak yargılamaya bu esas üzerinden devam olunmuştur.
Dava, davacı tarafça ifa edilen deniz taşımahizmet bedelinin tahsili talebiyle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası olup; uyuşmazlığın, davacı şirketin MÖHUK 48.maddesi gereğince teminattan muaf olup olmadığı, davacı tarafça deniz taşıma hizmetinin ifa edilip edilmediği ndan yapıldığı belirtilen taşıma hizmet alacağının mevcudiyeti ile davalıların bundan sorumlu olup olmadıkları hususu olduğu anlaşıldı.
Bilirkişi heyetinden alınan 16/02/2018 havale tarihli raporda özetle;1. davalı tarafından 2.davalı için üstlenilen … taşıması işinin davacı tarafından görüldüğünü, 2. davalının 1. davalıya navlun borcunu ifa ettiğini, bunun fatura ve ticari defter kayıtları ile teyit edildiğini, davacının düzenlediği konşimentolarda navlun “peşin ödendi” kaydı ile taşıma yaptığı bu nedenle 2. davalıdan navlun talep edemeyeceğini, 2. davalının 33.633,00 USD borcunu kapatmak için tam bu miktarda “lojistik danışmanlık hizmeti” faturası düzenlemiş olduğunu, icra takibinin 33.733,00 USD miktarında düzenlendiğini, oysa 2. davalı ticari defterlerinde davacı fatura/belgelerinin 33.633,00 USD hesaba alındığını, düzenlenen fatura konusu iş ve bedeli konusunda anlaşma sabit olmadığını ve davacı alacağının başkaca şekilde sona erdiği sabit olmadığı sürece 2. davalının davacıya karşı navlun ödeme borcunun devam ettiğini, davacının 1. davalı … firmasından navlun talep edemeyeceğini, sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereği davacının muhatabının sadece davalı … İstanbul firması olacağını, davacının davalıdan 33,633,00 USD navlun alacaklısı olduğunun değerlendirildiği kanaatlerine varıldığı bildirilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi … Talimat sayılı dosyasında mali bilirkişiden alınan raporda özetle; davalı (… İnş. A.Ş.)nin ticari defterlerindeki kayıtlara göre; davalıya davacı (… Nak. Taş. Hiz.) tarafından verildiği iddia edilen herhangi bir ticari ilişkinin mevcut olmadığını, davalının ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davacıya karşı herhangi bir borcunun görülmediğini, davalı (… İnş. A.Ş)’nin diğer davalı “… Ltd. Şti.” arasında 11.08.2014 tarihli bir Nakliye Sözleşmesinin akdedildiğini, davalı “… İnş. A.Ş.”nin nakliye bedelini diğer davalı (… Ltd. Şti.)’ne tamamen ödediğini, 31.03.2015 tarihi itibariyle (… İnş. A.Ş.)’nin (… Ltd. Şti)’ne borcunun bulunmadığını, davalı (… İnş. A.Ş.)’nin ticari defterlerinin TTK ve VUK.nun ilgili maddelerine göre usulüne uygun olarak tutulduğunu, davalının 2014 yılı ticari defterlerinin Noter açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK 64/3 m. gereğince süresinde yaptırıldığını, 2015 yılı ticari defterlerinin (e) defter olduğunu, 2015 yılı ticari defterlerinin yasaya uygun olarak açılış ve kapanış berat onaylarının (tasdiklerinin) yaptırılmış olduğunu, davalı (… İnş.A.Ş.)’nin ticari defterlerinin kendi lehine delil niteliğinde olduğunu, icra inkâr tazminatının takdirinin mahkememize ait olduğunu bildirmiştir.
Davacı şirket …’de mukim olmakla ülkemiz ile … Hükümeti arasında fiili mütekabiliyet bulunup bulunmadığı hususunun sorulması adına … İlişkiler ve … Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmış olup, gelen Bakanlık cevabı ile, … ile imzalandığı belirtilen 21/07/1953 tarihli … Anlaşması’nın yürürlüğe girdiğine delalet eden işlem hakkında belgelere rastlanılmadığı ve buna göre … Anlaşmasının halen yürürlükte bulunduğuna ilişkin kesin bir tespitte bulunulamayacağı bildirildiğinden takdiren davacının Möhuk 48 maddesi gereğince dava değerinin %10 değeri üzerinden hesap edilen9.236,00 TL teminatın yatırılmasına karar verilmiş ve bu konuda davacı vekiline ihtarat yapılarak 1 aylık kesin süre verilmiştir. Davacı tarafça verilen kesin süre içerisinde yabancılık teminatının yatırılmadığı ve 25/06/2020 tarihli duruşmada davacı vekilince teminatın yatırılmadığı da beyan edilmekle; …’ de mukim olan davacı tarafça MÖHUK 48/1 maddesi ve HMK 114 maddesi uyarınca yabancılık teminatı yatırılmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 1.118,83 TL den karar harcı olan 54,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 1.064,43 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı … yargı gideri olan 61,60 TL’nin davacıdan alınıp davalı …’ne ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar vekilleri için takdir edilen 3.400,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzlerine karşı, davalı taraf yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/06/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır