Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/86 E. 2018/168 K. 16.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)
ESAS NO : 2016/86 Esas
KARAR NO : 2018/168
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/12/2009
KARAR TARİHİ : 16/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl ve birleşen davada davacı vekili, dava dışı sigortalı tarafından ithal edilen 6912 adet … … black 19 monitörlerin müvekkili nezdinde nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, işbu malların dava dışı … Denizcilik A.Ş.’ne ait konteynerler içerisinde davalı …Ş.’nin sorumluluğunda taşındığını, varma yerinde yapılan incelemede konteyner içerisindeki 90 monitörün ıslanmak suretiyle hasarlandığının tespit edildiğini, müvekkili tarafından sigortalısına 11.328,46 USD hasar tazminatı ödendiğini ve müvekkilin sigortalısının haklarına halef olduğunu, taşımanın davalı …Ş. sorumluluğunda yapılması ve konişmento uyarınca taşıyıcının da diğer davalı … Ltd. olması nedeniyle davalıların meydana gelen hasardan sorumlu olduklarını, hasar bedelinin davalılardan tahsili için icra takibi başlattıklarını ancak, davalıların haksız itirazı ile takibi durdurduklarını ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını ve davalılar aleyhine %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalılar vekili, konteynerlerin kim tarafından göndericiye tahsis edildiği, yüklendiği, kapatıldığı, mühürlendiğinin belirli olmadığını, davacının sigortalısının mal bedelini ödediğini ve malın kendisine teslim edilememesinden dolayı zarara uğradığını ispatlaması gerektiğini, müvekkillerinin pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığını, davacının ex gratia ödeme yaptığını, TTK’nın 1066. m. uyarınca hasar ihbarında bulunulmadığını, zarar hesabının da doğru olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Dava; deniz taşımasından kaynaklı hasar bedelinin rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, 16/10/2014 tarihinde verilen nihai karar ile “davacının TTK’nın 1361. m. gereğince aktif taraf sıfatının bulunduğu, dosyaya sunulan belgelerden davalı …’nin, diğer davalı ….’in acentesi olarak hareket ettiği tespit edilemediği gibi, … ile birleşen davada davalı … arasında navlun sözleşmesinin akdedildiğini gösteren bir belgenin sunulamadığı, davalı …’nin düzenlemiş olduğu navlun faturası uyarınca talep ve tahsil ettiği miktarın, birleşen davada davalı … adına tahsil edilip, ona gönderildiğinin de ispatlanamadığı, davalı … tarafından sigortalı hakkında navlun faturası düzenlenmiş olmasının, sigortalı / alıcı / gönderilenin navlun sözleşmesini davalı … ile kurduğunu gösterdiği, davalı …’nin dava dışı sigortalı ile akdettiği navlun sözleşmesi uyarınca dava konusu eşyanın …’dan … Limanı’na taşınmasını üstlendiği, 25/09/2008 tarihli konişmentonun diğer davalı … adına ve hesabına düzenlenmiş olmasının, davalı …’nin taşıma borcunun ifası için diğer davalı … ile navlun sözleşmesi akdettiğini gösterdiği, dolayısıyla davalı …’ın, davalı …’nin taşıma borcunun ifasında yardımcı şahsı olduğu ve davalı …’ın da konişmento uyarınca dava dışı sigortalıya karşı taşıyan sıfatının bulunduğu, davalı …’ın, diğer davalı … ile akdettiği navlun sözleşmesi ile üstlendiği taşıma borcunun ifası için … ile navlun sözleşmesi kurduğu ve bu sözleşmenin 25/09/2008 tarihli deniz yük senedi ile belgelendiği bu itibarla, davalıların dava konusu yükü taşımayı üstlendikleri ve pasif taraf sıfatlarının bulunduğu, zararın konteyner tavanında bulunan delikten içeriye giren su sebebi ile ıslanma sonucu doğduğu, konteynerin delinme sebebinin de gemide lashing işleminde kullanılan malzemenin konteyner üst tavanına düşmesi olduğu, deliğin içeri doğru ve pas tutmuş olmasının, tutulan tutanağın tarihine göre yük ilgilisinin …’daki adresine karayolu ile taşınması sırasında değil, deniz yolu ile taşımanın herhangi bir ayağında oluştuğunu gösterdiği, dolayısıyla TTK’nın 1066. maddesi uyarınca taşıyan lehine doğan karinenin aksinin ispatlandığı, her ne kadar davalılarca konişmentodaki kayıt gereğince konteyner içine yükleme, istifleme, sayılma ve mühürlemenin taraflarından yapılmaması nedeniyle sorumlu olmadıkları savunulmuş ise de, yükteki hasarın yükleme veya istif hatasından kaynaklı olmaması karşısında savunmaya itibar edilmediği, yükte meydana gelen gerçek zarar miktarının 10.299,96 USD olduğu, hasara uğrayan monitörler 2.000,00 USD bedelle satıldığından anılan sovtaj bedeli düşüldüğünde gerçek zarar 8.299,96 USD olup, ödeme tarihindeki kura göre TL karşılığının da 11.121, 11 TL olduğu, asıl ve birleşen davada ödeme ve takip tarihlerine göre faiz hesabı yapıldığı gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile, davalının itirazının kısmen iptaline, takibin 11.121,11 TL asıl alacak, 1.021,91 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.143,02 TL üzerinden iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, birleşen davanın da kısmen kabulü ile, davalının takibe itirazının kısmen iptaline, takibin 11.121,11 TL asıl alacak, 1.380,25 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.501,36 TL üzerinden iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, asıl ve birleşen davada icra inkar tazminatı talebinin alacağın likit olmaması nedeniyle reddine” karar verilmiştir.
İşbu karar asıl ve birleşen dosya davalıları vekili tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay 11.Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda “sair temyiz itirazlarının reddi ile 6762 sayılı TTK’nın 1112. maddesinde ”Yükün tamamen veya kısmen zıyaı yüzünden 1061 ve 1062 nci maddeler gereğince tazminat verilmesi lazımgelirse, taşıyan malların adi piyasa değerini veya aynı cins ve mahiyetteki malların varma yerinde boşaltmanın başladığı tarihte, eğer gemi bu yerde boşaltılmazsa oraya muvasalatında haiz olduğu değeri öder; bundan zıya sebebiyle tasarruf edilen gümrük ve sair masraflarla navlun indirilir.” hükmü düzenlenmiştir. Bu itibarla, mahkemece anılan yasal düzenleme göz önünde bulundurularak tazminatın hesaplanması gerekirken, ”…dava konusu mal FOB satıldığından, malın varma yerindeki değerine navlun bedeli de dahildir. Ayrıca, sigorta primi de malın varma yerindeki değerinin hesabında dikkate alınmalıdır. Bu nedenle, FOB satılan mallarda, FOB fatura bedeline %10 ilavesi ile bulunacak miktarın malın varma yerindeki değeri olarak kabul edilmesi makul ve uygun görülmektedir. Dolayısyla 07/11/2008 tarihli ekspertiz raporunda yük zararının mal bedeli faturasında yazılı bedel üzerinden %10 ilave bedel hesaplanmasının uygun olduğu…” kanaatini bildiren, hatalı değerlendirmeye dayalı bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesinin doğru olmadığı” gerekçesiyle verilen hüküm bozulmuştur.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyularak bozma ilamında işaret edilen hususlar gözönüne alınarak tazminat hesabının yapılması için rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamından sonra düzenlenen 09/10/017 tarihli 1.bilirkişi raporunda, asıl ve birleşen dosya davalılarının yükte meydana gelen hasardan sorumlu oldukları, 10.299,96 USD hasar tutarından ekspertiz raporuna göre tespit edilen ve davacı tarafından yararlanıldığı anlaşılan 2.000,00 USD sovtaj indirimi yapıldıktan sonra geriye kalan 8.299,96 USD zararın davalılarca tazmin edilebileceği, hesap edilen tazminat miktarına ödeme tarihi olan 26/12/2008 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.
06/03/2018 tarihli 2.bilirkişi raporunda ise, 07/11/2008 tarihli ekspertiz raporunda hasar hesabının … firmasının 22/09/2008 tarihli … nolu faturasına istinaden nakliyat sigorta poliçesi şartlarına göre yapıldığını, buna göre … marka … model 19LCD monitör 90 adet * 104,04 USD = 9.363,60 USD, % 10 ilave bedel 936,36 USD ile birlikte toplam hasarın 10.299,96 USD olarak tespit edildiği, bu tutarın TL karşılığının 13.800,92 TL olarak belirlendiğini, zarar hesabında 2.000,00 USD sovtaj tenzilinin yapılmadığını, söz konusu ekspertiz raporunda hasar hesabı sigorta nakliyat poliçe şartlarına göre yapıldığından zararın % 10 ilave bedelle hesaplandığını, ilave bedel gerçek zarara dahil olmadığından hasar hesabının % 10 ilave bedel dikkate alınmaksızın ve sovtaj tenzili yapılarak 7.363,60 USD olarak saptandığı, bu tutar 9.886,48 TL ‘ye tekabül ettiğinden davacının halefiyet hükümlerine göre 9.886,48 TL gerçek zarar miktarını davalılardan talep edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bozma ilamından sonra yapılan yargılama sonucunda asıl ve birleşen dosya davalıları … … ve … … şirketlerinin taşıyan sıfatıyla 6762 sayılı TTK ‘nun 1061.maddesi gereğince yükün gemiyle taşınması sırasında meydana gelen hasardan sorumlu oldukları, asıl ve birleşen dosya davacısı … … Sigorta AŞ ‘nin sigortalı emtiada meydana gelen gerçek zarar tutarını eTTK’nun 1301.maddesinde düzenlenen halefiyet hükümlerine göre davalılardan talep edebileceği, bozma ilamından sonra düzenlenen ve tazminat hesabına esas alınan 05/03/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre gerçek zarar miktarının 9.886,48 TL olduğu, bu tutara sigorta şirketinin sigortalısına ödeme yaptığı 26/12/2008 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği kanaatine varıldığından, asıl dosyada 26/12/2008 tarihinden … 4 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibinin başlatıldığı 04/05/2009 tarihine kadar ki avans faizinin 943,41 TL olduğu, birleşen dosyaya konu … 4 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibinin başlatıldığı 02/07/2009 tarihine kadar ki işlemiş faizin ise 1.382,21 TL olduğu anlaşıldığından, bu değerlendirmeler sonucunda asıl ve birleşen davada tahsilde tekerrür olmamak üzere; asıl davanın kısmen kabulü ile … 4 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine itirazın kısmen iptali ile takibin 9.886,48 TL asıl alacak, 943,41 TL işlemiş faizden oluşan toplam 10.829,89 TL ‘nin, asıl alacağın takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak sureti ile davalıdan tahsili için icra takibinin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile … 4 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine itirazın kısmen iptali ile 9.886,48 TL asıl alacak, 1.382,21 TL işlemiş faizden oluşan toplam 11.268,69 TL ‘nin, bu tutar içerisindeki asıl alacağın takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak sureti ile davalıdan tahsili için icra takibinin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Asıl ve birleşen davada tahsilde tekerrür olmamak üzere;
A) ASIL DAVA:
1-Asıl davanın kısmen kabulü ile … 4 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine itirazın kısmen iptali ile takibin 9.886,48 TL asıl alacak, 943,41 TL işlemiş faizden oluşan toplam 10.829,89 TL ‘nin, asıl alacağın takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak sureti ile davalıdan tahsili için icra takibinin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince tayin olunan 739,79 TL harçtan 183,00 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 556,79 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
183,00 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan davanın kabul ve reddi oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan davanın kabul ve reddi oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 99,00 TL posta giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 19,88 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
B) BİRLEŞEN DAVA:
1-Birleşen davanın kısmen kabulü ile … 4 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine itirazın kısmen iptali ile 9.886,48 TL asıl alacak, 1.382,21 TL işlemiş faizden oluşan toplam 11.268,69 TL ‘nin, bu tutar içerisindeki asıl alacağın takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak sureti ile davalıdan tahsili için icra takibinin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince tayin olunan 769,76 TL harçtan 188,50 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 581,26 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
188,50 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan davanın kabul ve reddi oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan davanın kabul ve reddi oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
C)1-Asıl ve birleşen davada, davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 31,20 TL başvurma harcı, 268,00 TL posta gideri, 6.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.599,20 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 5.273,71 TL’sinin asıl ve birleşen dava davalısından alınarak davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
2-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/04/2018

Katip e-imzalıdır Hakim e-imzalıdır