Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/520 E. 2019/28 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2016/520 Esas
KARAR NO :2019/28
DAVA :Alacak
DAVA TARİHİ :28/12/2016
KARAR TARİHİ :29/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin sahibi olduğu …adlı römorkorun, davalı … Sigorta Şirketi’ ne dosyada bir örneği mübrez sigorta poliçesi kapsamında sigortalandığını, sigortalı römorkörün 30.01.2012 tarihinde Haydarpaşa İskelesi’ ne yanaşmak isteyen Liberya bandıralı … adlı gemiye 30.01.2012 tarihli Under U.K Towage Contract Conditions şartları altında romorkaj hizmeti verdiğini, hizmetin görülmesi sırasında kuvvetli akıntı nedeniyle zamanında karşı gemiye monte edilemeyen halatın neden olduğu bir dizi olumsuzluk sonrasında sigortalı römorkorun, Haydarpaşa mendirek ucuna oturduğunu, taraflar arasında olay tarihi itibariyle geçerli olan sigorta sözleşmesi kapsamında davalı sigorta kuruluşu ile römorkorda oluşan (537,419,00 TL +734,661.00 TL + 23.700.00 USD ) hasar tutarları üzerinden mutabakata varıldığını ve bu konuda sigortacının yazılı kabul ve beyanının taraflarına ulaştığını, buna rağmen davalı sigortacının tarafı olduğu bir sigorta sözleşmesi kapsamında nezdinde bir başka olay ile ilgili olarak daha önce … sayılı hasar dosyası ile ilgili yapılan 114.127.00 TL tutarlı ödemenin sehven yapılmış olduğu beyan olunarak …-… sayılı hasar dosyasından taraflarına ödeneceği bildirilen yukarıda yazılı tutardan tenzili ile nihayetinde tazminatın taraflarına eksik olarak (423,292,00 TL+734,661.00 TL + 23.700.00 USD) şeklinde ödendiğini, davalının bahsettiği hasar dosyasının kuruluşlarına ait “… Hızlı Tahlisiye Botu”nda 04.12.2012 tarihinde oluşan hasar kapsamında ilgili tarihte meri Toplu İş Sözleşmesi gereği kazada ölen gemi adamlarının yakınlarına ödenen tutar olduğunu, ve sigortacıdan 18.09.2013 tarihinde taraflarınca tahsil edildiğini, davacının yaptığı bu işlemin hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasında yazılı olarak mutabık kalınan söz konusu tazminat tutannın ödenmemesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, zira dosyaya sunulan … Botu İçin hazırlanan Teknik Şartname ve İnsbtute Tine Clauses Hulls Port Risks 20.07.1987 Klozları kapsamında can kaybı ve bedensel zararlar nedeniyle ortaya çıkan tazminat taleplerininde sigortacının sorumluluğunda olduğunu belirterek davalı sigortacının hukuka aykırı olarak yaptığı bu işlemle sebepsiz olarak zenginleşmiş olması nedeniyle …-… sayılı hasar dosyasından taraflarına eksik ödenen 114.127 TL’ nin 16.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 01.01.2012-2013 vadeli … nolu sigorta poliçesi ile sigortalı olan … isimli teknenin 04.12.2012 tarihinde … isimli tekneye hizmet vermek için çıktığı seferde Şile mendirek kayalıklarına çarparak parçalandığını ve 3 mürettabatın bu kazada vefat ettiğini, davacının bu olay kapsamında yaptığı başvuru üzerine şirketlerince sehven 08.04.2014 tarihinde 114.127 TL bedensel zarar tazminatları ödendiğini, ancak yapılan incelemeler sonrası bu ödemenin ilgili poliçe şartları kapsamında teminat dışı olduğunun tespit edildiğini, davacıya ait … romorkorune ilişkin olarak açılan … sayılı hasar dosyası kapsamında yapılan ödemelerden geçmişte hatalı ödenen işbu tutarın tenzil olunduğunu, davacının derdest davasının tenzil olunan söz konusu tutarın ilgili hasar dosyasından ödenmesi gerektiğinden bahisle açılmış olması nedeniyle talebin TTK 1420. maddesi uyannca zamanaşımına uğradığını, davacının … Botunun ilgili hasar dosyasına konu kazası nedeniyle talep ettiği tutarın İnstıtute Time Clauses Hulls Port Risks 20.07.1987 Klozlan gereği poliçe gereği kapsam dışında olduğunu, söz konusu kazada vefat eden kişilerin davacı Genel Müdürlük’ün çalışanları olduğunu, T.B.K 139. madde uyarınca taraflarınca takas mahsup hakkının kullanıldığını, B.K 143. maddesi uyarınca takas iradelerini karşı yana yöneltildiğini, bu hususun taraf delilleri arasında yer aldığını belirterek haklarında açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce aldırılan 16/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; TTK’ nun rizikonun gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan mevcut düzenlemeler uyarınca takas tarihi itibariyle henüz doğmamış ve muaccel olduğu kanıtlanmayan davalı sigortacının sorumluluğunun …-… sayılı hasar dosyası kapsamında tazmin olunmayan bakiye zarar tutarının 114.127,00 TL olacağı ve sigortacının temerrüdünün 16.12.2015 tarihinde gerçekleştiği belirtilmiştir.
Her ne kadar davalı vekilince TTK’nun 1420.maddesi uyarınca zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de; TTK’nun 1420.maddesi uyarınca sigorta sözleşmesinde doğan istemlerin alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl içerisinde zamanaşımı uğrayacağının belirtildiği, davalı … Sigorta’nın 21/04/2016 tarihli kurum yazısı ile bakiye ödemeyi reddettiği, davanın ise 28/12/2016 tarihinde açıldığı anlaşılmakla zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm deliller birlikte incelenip değerlendirildiğinde, uyuşmazlığın davacı ile davalı sigorta şirketi arasında münakit sigorta sözleşmesinde yer alan şartların hatalı yorumlanarak sigortalıya tazminat ödemesinde bulunulmuş olması nedeniyle davacının bu tutarı aynı sigortalıya ileriki tarihte yapılan bir tazminat ödemesinden mahsup edip edemeyeceği noktasında toplandığı, … numaralı poliçe ile 01.01.2012 – 01.01.2013 tarihleri arasnda geçerli olacak şekilde 1 yıl süreyle … römorkörünün Tekne Poliçesi Genel Şartları (TPGŞ) ve Instıtute Time Clauses Hulls Port Risks 20.07.1987 şeraiti uyarınca davalı sigortacı tarafından sigorta kapsamı altına alındığı ve ve söz konusu tekmenin poliçe vadesi için 30.01.2012 tarihinde Haydarpaşa mendirek ucuna çarparak hasar gördüğü hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, dava konusu olayda davacının sahibi olduğu römorkörün poliçe vadesi içinde gerçekleşen kazası dolayısıyla … Sigorta Şirketi nezdinde … sayılı hasar dosyası açıldığı ve romorkorda oluşan 537,419,00 TL +734,661.00 TL + 23.700.00 USD hasar tutarları üzerinden taraflar arasında mutabakata varıldığı, … römorkörüne ilişkin olarak açılan …-… sayılı hasar dosyası kapsamında tahakkuk eden sigorta tazminatının davacı sigortalıya ödenmesi aşamasında daha önce bir başka hasar dosyasından 08.04.2014 tarihinde 114.127.00 TL olarak yaptığı hatalı ödemeyi mahsup etmek istediği, buna göre davacı, işleteni ve maliki olduğu … römorkörü dolayısıyla davalı sigortacıdan taraflar arasında münakit Tekne Sigorta Sözleşmesi nedeniyle nezdinde açılan hasar dosyasında bulunan belgelerden anlaşıldığı üzere Tazminat Alacaklısı durumda olup , davalı sigortacının ise bir diğer deniz aracı … Botunun hasarı ile ilgili olarak fazla ödendiği bilahare anlaşılan sigorta tazminatı yönünden ise beyana göre borçlu bulunduğu iddiasının bulunduğu anlaşılmıştır.
Takas- mahsubun hukuki niteliği itibariyle bozucu yenilik doğuran bir hak olup, alacaklının hakkını kullanma isteğini, borçluya bildirmesi gerekmektedir. Anılan işlem bir sözleşme olmadığı için karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. İlgili işlem aynı zamanda borcu sona erdirdiği için bir tasarruf işlemidir. Bu nedenle, alacaklı alacak üzerinde tasarruf yetkisine sahip olmalıdır. 818 sayılı Borçlar Kanunu’ nun 118/1 maddesi, 6098 sayılı T.B.K 139. maddesi uyarınca, iki kişi karşılıklı olarak bir miktar parayı veya konulan itibari ile aynı türden malı birbirine borçlu olduklan takdirde, her iki borç muaccel ise iki tarafın her biri borcunu alacağı ile takas edebilir. Sonuçta her iki borç da az olanı oranında sona erer şeklinde ifade edilmiştir. Takas/Mahsuptan bahsedilmek için, her şeyden önce iki ayrı kimsenin karşılıklı olarak birbirlerinden alacaklı olmaları gerekir. Buna göre henüz doğmamış şartları oluşmamış alacak ve borçlar işlemin tesis anında sona ermiş ise takas/mahsup edilemeyecektir. Borca konu edilecek alacakların aynı nitelikte, aynı türden olması gerektiğinden bu hakkın kullanıldığı anda, mutlaka aynı türden olmaları zorunlu olacağına işaret edilmiştir. Takas/Mahsup için gerekli olan bir diğer şart da alacağın muaccel olması hali olarak öngörülmüştür. Alacaklı tarafından zaman itibarıyla ifası istenebilir bir borç olması gerektiği, Takas/Mahsup edilecek alacağın muaccel olması, buna karşılık asıl alacağın sadece ifa edilebilir bulunmasının yeterli olması gerektiği Yüksek Mahkeme kararlarında da istikrar kazanmıştır.
Somut uyuşmazlığa konu sigorta ilişkisi ve riziko tarihi itibariyle 6102 sayılı TTK’ nun yürürlükte olduğu, buna göre poliçe kapsamında tazminat ödenmesi isteminden kaynaklanan talep hakkında T.T.K’ nun Mal Sigortalarına ilişkin düzenlemelerinin de dikkate alınması gerektiği, sigorta şirketlerinin taahhütlerini ve sigortalıya sağlayacakları hak ve menfaatlerin sınır ve kapsamı dışında bir anlayışa neden olacak şekilde düzenlemelerinin Sigortacılık Kanunu ile yasaklandığı, aynı zamanda sigortacıların sigortalıların hak ve menfaatlerini tehlikeye sokabilecek hareketlerden kaçınmak, mevzuata uygun faaliyette bulunmak, sigortacılığın icaplarına ve en önemlisi iyi niyet kurallarına uygun hareket etmek zorunda oldukları hususunun 14.6.2007 tarihli 26552 sayılı Resmi Gazete’ de yayınlanarak yürürlüğe giren 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nda belirtilmiştir. Tüm bu hususlar göz önüne alınarak, davalının bir ilam hükmünü içermeyen henüz doğmamış ve muaccel hale gelmemiş ve haksız olarak ödendiği somut bir dava yolu ile kanıtlanmamış alacağı yönünden takas hakkını kullandığı kanaatine ulaşılmakla davacının davasının kabulü ile davacıya eksik ödenen 114.127 TL’nin 16/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KABULÜ ile davacıya eksik ödenen 114.127 TL’nin 16/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı olan 7.796,01 TL’den peşin alınan 1.949,01 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.847,00 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan ( 1.982,51 TL ilk harç 160,80 TL posta ücreti ve 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam)3.943,31 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı vekili için takdir edilen 11.880,16 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/01/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır