Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/519 E. 2018/347 K. 27.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO:2016/519 Esas
KARAR NO:2018/347

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:28/12/2016
KARAR TARİHİ:27/09/2018

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketine sigortalı emtiaların …’den … tahliyesi sırasında davalının kusuru ile hasara uğradığını, sigortalısına hasar dolayısıyla 5.887,08 USD tazminatın 02/09/209 tarihinde ödendiğini, TTK’ nun halefiyet hükümleri gereğince hasar bedelinin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek , itirazın iptali ile icra takibinin devamına, müvekkili lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … gemisinin acentesi olmadığından dolayı müvekkili şirket açısından davanın husumet nedeniyle reddine, dava konusu taşımanın aktarmalı parsiyel taşıma olup asıl taşıyanın …ve … şirketleri olduğunu, meydana gelen zarardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, konişmento da yer alan “…” klozu uyarınca istifleme, yükleme ve mühürlemenin davacının sigortalısı tarafından yapıldığını, taşımanın … aktarmalı … yüklemeli deniz taşıması olduğunu, hasarın deniz taşıması sırasında olduğunu ispatlayan hiçbir delilin davacı tarafından dosyaya sunulamadığını, limanda tutulan rezerve tutanağının bulunmadığını, davacı tarafından dosyaya sunulan ekspertiz raporunun alıcının antreposunda yapıldığını, ekspertiz incelemesinin eksik olup somut değerlendirmelerden uzak olduğunu, talep edilen tanzimat miktarının fahiş olduğunu, taşıyanın gerçek zarardan sorumlu olduğunu, dava konusu olayda CIF taşıma olup deniz taşımasındaki hasarın dava dışı alıcı firmaya ait olduğunu, satıcıya yapılan ödemenin lütuf ödemesi olduğunu, davacı sigortalının rücu imkanı olmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davacı … şirketine nakliyat abonman sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın deniz yolu ile taşınması sırasında oluştuğu iddia edilen emtiadaki sigortalısına ödediği hasar bedelinin davalıdan TTK nun 1472.maddesi gereğince rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın İİK nun 67.maddesi gereğince iptaline ilişkindir.
Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri, nakliyat abonman sigorta poliçesi, emtia satış faturası , konişmento örneği, ekspertiz raporu, ibraname dosyaya sunulmuş hasar dosyası ve … Gümrük Müdürlüğünden taşıma belgeleri dosyaya temin edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasının incelemesinde; alacaklısının … Sigorta A.Ş. olduğu, borçlularının … Gemisi Sahibi – Donatanına İzafeten … AŞ ve yine Donatana İzafeen … Limited Şirketi olduğu, ödeme emrinin 08/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği, 09/10/2015 tarihinde itirazın edildiği, davanın 28/12/2016 tarihinde İİK nun 67.maddesi gereğince davanın bir yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan inceleme sonrası dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda, davalının taşıma işini organize ettiği ve navlun faturası düzenlendiğinin anlaşılması karşısında pasif husumet ehliyetine sahip olduğu, davacı şirketin sigortalıya sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçtiği ve bu nedenle davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, emtiadaki hasarın nakliyenin hangi aşamasında meydana geldiğinin belirlenememesi ve konişmentoya celp edilen “…” klozu nedeniyle davalının zarardan sorumlu tutulamayacağı, mahkemenin aksi kanatte olması halinde 5.887,07 USD olarak hesaplanan hasar tutarının kadri marufunda olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna beyanında, bilirkişi raporunda aleyhe olan hususları kabul etmediklerini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir
Davalı vekili bilirkişi raporuna beyanında, bilirkişi raporunda müvekkilinin pasif husumet ehliyetine sahip olduğu belirtilmiş ise de dava doğrudan müvekkili şirkete karşı açılmadığından emtiadaki hasarın nakliyenin hangi aşamasında meydana geldiğinin belirlenememesi ve konişmentodaki kloz nedeniyle müvekkili şirketin zarardan sorumlu olmadığının değerlendirildiği, davacı tarafından sunulan sörvey raporunda yırtılma ve kirlenme hasarlarının nakliye veya elleçleme işlemleri sırasında meydana gelmiş olabileceğinin belirtildiği, konişmento üzerinde yer alan kayıtlarda müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağının bilirkişi raporunda belirtildiğini, rapordaki esasa yönelik değerlendirmelerinin konişmento hükümleri ve konteyner taşımacılığına uygun olduğundan bu kapsamda rapor doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı ve davalı vekilleri beyanları, sunulan deliller, inceleme sonrası dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre, davacı … şirketi ile davadışı sigortalı arasındaki Nakliyat Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan emtiaların davalı şirketin sorumluluğunda olan deniz yolu ile taşınması sırasında hasarlanması nedeniyle sigortalısına ödediği hasar bedelinin TTK nun 1472.maddesi gereğince rücuen tahsili amacıyla ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası ile takip yapıldığı, davalının takibe süresinde itirazı ile İİK nun 66 ve devamı maddeleri gereğince takibin durduğunu, davacı … şirketince İİK nun 67.maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü sürede davanın açıldığı,dosyada mevcut nakliyat sigorta poliçesinden sigortalının … AŞ olduğu, sigorta şirketi tarafından 02/09/2014 tarihli dekonttan. 5.887,08 USD hasar bedelinin sigortalısına ödediği ve davacı … şirketi tarafından geçerli sigorta sözleşmesine göre ödeme yaptığı ve TTK ‘nun 1472. Maddesi gereğince sigortalısının haklarına halef olduğu anlaşılmakla, davacı … şirketinin aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, dosyada mevcut 05/05/2014 tarihli deniz ihracat navlunu faturasının incelenmesinde … AŞ tarafından sigortalı adına düzenlendiği TTK’nun 917 ve devamı maddelerinde düzenlenen taşıma işleri komisyoncusu olarak taşımayı üstlendiği, komisyoncunun taşıma işini bizzat yapmayarak başka birine de yaptırabileceği somut olayda taşımanın dosyadaki mevcut konişmentodan fiili taşıyanın … ve … olduğunun anlaşılıp bu davalıya davanın … gemisi sahibi – donatanına izafeten açıldığı, davalının TTK’nun 917.maddesi gereğince pasif husumet ehliyetinin bulunduğu, davacı … şirketi tarafından nakliyat emtia abonman sigorta sözleşmesinin yapıldığı, TTK’nun hak düşürücü süre başlıklı maddesinde eşyanın ziya veya hasarı ile geç tesliminden dolayı taşıyana karşı her türlü tazminat istem hakkının 1 yıl içerisinde yargı yoluna başvurulmadığı takdirde düşeceği hükmüne yer verilmiş olup, taşımaya konu hasar tarihinin 10/06/2014, icra takip tarihinin 05/02/2015 tarihi olup takibin madde de belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde yapıldığı anlaşılmış olup, mahkememizce yapılan inceleme sonrası dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda, davalının taşıma işini organize ettiği ve navlun faturası düzenlendiğinin anlaşılması karşısında pasif husumet ehliyetine sahip olduğu, davacı şirketin sigortalıya sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçtiği ve bu nedenle davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, emtiadaki hasarın nakliyenin hangi aşamasında meydana geldiğinin belirlenememesi ve konişmentoya celp edilen “…, …” klozu nedeniyle davalının zarardan sorumlu tutulamayacağı, mahkemenin aksi kanatte olması halinde 5.887,07 USD olarak hesaplanan hasar tutarının kadri marufunda olduğu belirtilmiştir.
TTK nın 1178. Maddesinde, “Taşıyan, navlun sözleşmesinin ifasında, özellikle eşyanın yükletilmesi, istifi, elden geçirilmesi, taşınması, korunması, gözetimi ve boşaltılmasında tedbirli bir taşıyandan beklenen dikkat ve özeni göstermekle yükümlüdür.
Taşıyan, eşyanın zıyaı veya hasarından yahut geç tesliminden doğan zararlardan, zıya, hasar veya tesliminde gecikmenin, eşyanın taşıyan hakimiyetinde bulunduğu sırada meydana gelmiş olması şartıyla sorumludur.”
Hükmüne yer verilmiş olmakla birlikte emtiadaki hasarın nakliyenin hangi aşamasında meydana geldiğinin belirlenemediği, konişmentodaki “…, …” klozundan sigortalı emtianın konteyner içerisine yüklenmesi, istiflenmesi ve sabitlenmesi işleminin sigortalı dava dışı yükleyen … firması tarafından yapıldığı ve konteynerin gemiye kapalı halde yüklendiği konteyner içerisindeki yükün ne şekilde yüklendiğinin gemi kaptanı tarafından bilinmesinin söz konusu olamayacağı, ayrıca konteynerin limanda tahliye edilmesi sırasında hasarlı olduğunu gösteren bir raporun dosyada mevcut olmadığı, konteynerin gümrük sahasından çıkarılması sırasında veya gemiden indirilmesinde dış görünüm itibariyle konteynerin hasarlı olduğuna dair herhangi bir tutanağında dosyada olmadığı nedenle davacı tarafından hasarın emtiaların taşıyanın hakimiyetinde iken meydana geldiğinin ispatlanamadığı, konteyner mühürlü olarak teslim alınıp mühürlü teslim alınan konteynerde TTK’nun 1091.maddesi gereğince kaptanın özel yükümlülüğünün de söz konusu olamayacağı, emtiadaki hasarın konteyner içine yüklenmesinin, istifinin ve sabitlenmesinin yeterince düzgün ve özenli yapılmamış olmasından dolayı oluştuğu nedenle davanın reddine karar vermesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1 -Davanın Reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç tarifesi uyarınca 35,90 TL karar harcının 354,41 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 318,51 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.490,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Taraf vekillerince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın , avansı yatıran tarafa karar kesinleştiğinde resen Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2018

Katip … Hakim …