Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/505 E. 2018/82 K. 06.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)
ESAS NO : 2016/505 Esas
KARAR NO: 2018/82
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 22/11/2011
KARAR TARİHİ: 06/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekili şirket ile davalı arasında 07/12/2007 tarihinde 18.000 metrik ton kimyasal petrol ürün tankerinin inşasına ilişkin gemi inşa sözleşmesi aktedildiğini, geminin sözleşme hükümlerine göre inşa edilip seyir tecrübesini başarı ile tamamlayarak klas sertifikalarının düzenlenmesinden sonra 04/02/2010 tarihinde teslime hazır hale getirildiğini ancak davalının gemiyi teslim almaktan kaçınarak bakiye borcunu da ödemediğini, gemiyi teslim almamasındaki ana sebebin 2008 yılında meydana gelen finansal kriz ve buna bağlı olarak gemi fiyatlarındaki aşırı düşüşü gösterdiğini, davalının temerrüt durumundan ve sorumluluktan kurtulmak için gemide küçük ve önemsiz nitelikteki bazı eksiklikler olduğunu iddia ettiğini ancak müvekkili tarafından Tuzla 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin … sayılı D.iş sayılı dosyasında yaptırılan delil tespiti ile gemide herhangi bir eksiklik olmadığının saptandığını, davalının imza yetkisi bulunmayan müvekkili şirket çalışanı… tarafından imzalanan gemi inşa sözleşmesinde yer alan ancak müvekkilinin hukuki neticelerinden bir haber olduğu tahkim şartına dayanarak ihtilafı Londra ‘da tahkime götürdüğünü, tahkim heyeti tarafından tek taraflı adil olmayan ve kamu düzenine aykırı şekilde yapılan yargılama sonucunda verilen tahkim kararı ile müvekkilinin peşin olarak aldığı, ilk taksitin iadesine ve müvekkilinin tazminat talebinin reddine karar verildiğini, iş bu kararın müvekkili tarafından temyiz edilmek istenmesine rağmen İngiliz Yüksek Mahkemesinin müvekkilinin hakem kararını temyiz etmesine izin vermeyerek, bu yöndeki başvurusunu reddettiğini, müvekkilinin hakem kararının temyiz etme imkanından mahrum bırakıldığını, oysa ki söz konusu hakem kararının sadece müvekkilinin menfaatlerine değil bütün denizcilik ve gemi inşaat sektörünün menfaatlerini ilgilendirdiğini, bu nedenle de sektöre verilen zarar ve kamu düzenine aykırılık olarak yorumlanması gerektiğinden açıklanan tüm bu nedenler ve resen nazara alınacak sebeplerle tahkim kararının HMK nın 106. Maddesi gereğince mutlan ile malun olduğunun tespitine, 4686 sayılı Milletler arası Tahkim Kanunun un 15. maddesi ile HMK nın 439. maddesi hükümleri kıyasen uygulanarak, kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, taraflar arasındaki sözleşmede tahkim şartı yer alıp, tahkim yerinin İngiltere olarak kararlaştırıldığı, bu çerçevede taraflar arasındaki ihtilafın çözümü için tahkim yoluna da gidilerek,İngilterede verilen hakem kararının kesinleştiğini, huzurdaki davanın ise tahkimde tartışılıp usulünce çözümlenmiş olan ihtilafların tekrar tartışmaya açılmasına yönelik olduğunu,oysa ki tahkim kararı kesinleştiğinden davacının iddia ve taleplerinin dinlenemeyeceğini, kaldı ki davacının iddia ve beyanlarının gerçeğe aykırı olup önceki beyan ve iddialarıyla da çeliştiğini , sonuç olarak davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davacı vekilinin istifa dilekçesi ile duruşma gününün davacıya tebliğ edilerek, duruşma gününden haberdar olduğu halde davacı taraf mahkememizin 22/11/2017 tarihli celsesine gelmemiş ve herhangi bir mazeret de bildirmemiş olduğundan dava dosyası 6100 sayılı HMK’nın 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılmıştır.
Mahkememiz tarafından işlemden kaldırılan dosya, 6100 sayılı HMK ‘nın 150/4 maddesi gereğince taraflarca usulüne uygun olarak 3 aylık yasal süre içerisinde yenilenmediğinden, HMK.nun 150/5 maddesi gereğince; davacı tarafından açılmış bulunan iş bu davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açmış bulunduğu davanın 6100 sayılı HMK 150.madde uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
Esas defterindeki kaydın bu şekilde KAPATILMASINA,
2- Karar harcı olan 35,90 TL’den peşin alınan 18,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 17,50 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacının HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/03/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip ..