Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/501 E. 2018/496 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2016/501 Esas
KARAR NO :2018/496
DAVA :Alacak
DAVA TARİHİ :15/12/2016
KARAR TARİHİ :18/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin sözleşmesel edimini yerine getirmiş olmasına rağmen davalının navlun bedelini eksik ödediğini, davacının, davalıya ait 4453,5 m3 çelik borunun Kore – Masan limanından Gemlik – … limanına denizyolu ile taşınmasını, davalının ise emtianın ağırlığına göre değişecek navlun bedelini ödemeyi kabul ettiğini, davacı tarafından taşıma işleminin gerçekleşmesini sağlamak amacıyla dava dışı şirketler aracılığı ile … gemisinde rezervasyon gerçekleştirdiğini, davacının … taşımacısı olduğunu, üstlendiği edimin taşıyan ile taşıtan arasında aracılığı sağlayarak taşımayı organize etmek olduğunu, davalının davacıyı yanıltarak mutabakatın imzalanmasına sevk ettiğini, dava konusu taşımada dava dışı gemi sahibi ve gemi işletmecisi arasındaki anlaşmazlık sebebi ile tahliye limanına varış tarihinde gecikme yaşandığını, davalının gemi sahibi ile iletişime geçtiğini ve belirli bir ödeme karşılığında anlaşmazlığı çözdüğünü, ödeme sebebi ile şirket zararının doğduğunu bu sebeple navlun bedelinin revize edilmesi gerektiğini belirttiğini, davacının söz konusu gecikmenin yaşanmasında taraflarının herhangi bir kusurunun bulunmadığını, yapılan ödeme sırasında herhangi bir bilgi verilmediğini, dolayısıyla ilgili zararın davacıya yansıtılamayacağını belirttiğini, işbirliğin sürmesi ve ticari ilişkilerinin devam etmesi amacı ve şartıyla navlun bedelinden 60.000 USD indirimde bulunabileceğinin belirtildiğini, tarafların bu şekilde anlaşması üzerine 03.05.2016 tarihinde mutabakat protokolü imzalandığını, protokolün imzalanması akabinde davalı ile davacı arasındaki ticari ilişkinin durduğunu, davacı tarafından Borçlar Kanunu M. 39 uyarınca mutabakat ile bağlı olunmadığının usulüne uygun olarak bildirildiğini, bunun üzerine … Noterliğinin 20.10.2016 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarname ile Borçlar Kanunu’nun 39. Maddesi gereğince davalı şirket ile imzalanan 02.05.2016 tarihli mutabakat protokolünün hükümsüz olduğunu, protokolle bağlı olmadıklarını davalıya ihtar ettiklerini, davalının mutabakatı davacıyı aldatarak imzalattığının elektronik posta yazışmalarından görüldüğünü, davacı tarafından kalan navlun bedelinin tahsili için fatura tanzim edilmiş ise de davalının fatura alacağına itiraz ettiğini, mutabakat protokolünü öne sürdüğünü belirterek fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, 60.000 USD alacaklarının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek TC Merkez Bankasının USD dövizine uyguladığı en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanacak faiziyle birlikte tahsilini, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davalı tahmiline karar verilmesini arz ve talep ettikleri görülmüştür.
Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı karşı davalının dava ile tahsilini talep ettiği 60.000 USD’nin 29.02.2016 tarihli navlun bedeli faturası kapsamında davalı karşı davacı tarafından ödendiğini, tahsil edilmiş bir tutarın yeniden tahsili talebini havi huzurdaki davanın başkaca bir incelemeye gerek olmaksızın öncelikle bu sebeple reddinin gerektiğini, tarafların 4453 m1 çelik borunun Kore – Masan Limanından Gemlik – … Limanına denizyoluyla taşınması işinin davacı karşı davalı tarafından üstlenilmesi ve bunun karşılığında taşınan çelik boruların ağırlığa göre değişecek navlun bedelinin davalı karşı davacı tarafından ödenmesi konusunda bir anlaşma yaptıklarını, söz konusu anlaşmanın varlığı hususunda taraflar arasında bir ihtilafın olmadığını, anlaşma kapsamında söz konusu taşıma işinin taraflar arasındaki anlaşmaya uygun şekilde ve zamanında tamamlanmasına ilişkin sorumluluğunun davacıya ait olduğunu, davacı karşı davalının taşımaya konu yükün taşınması için seçtiği ve anlaştığı gemi işletmecisi ile yükü taşıyacak olan … adlı geminin sahibi şirket arasında çıkan bir uyuşmazlık sebebiyle davalı karşı davacıya ait çelik boruların bulunduğu geminin seyri gemi sahibi tarafından uzun bir süre durdurulduğunu, geminin Singapur açıklarında demir atmış halde beklediğini, taşıma işinden sorumlu davacının karşı davalının söz konusu durumun ortadan kaldırılması hususunda herhangi bir çözüm üretmediğini, bu durum karşısında davalı karşı davacının söz konusu çelik boruların kullanılacağı çok büyük bir projenin zamanında tamamlanamaması ve dolayısıyla söz konusu projeye ilişkin imzaladığı sözleşme kapsamında yüksek tutarlı cezai şart tutarlarını ödeme riskiyle karşı karşıya kaldığını, davalının karşı davacının zararın artmasını engellemek amacıyla gemi sahibinin söz konusu anlaşmazlık kapsamında talep ettiği tutan 338.170 USD kendisine ödeyerek çelik boruları taşıyan geminin bir an önce yola çıkmasını kendi imkanlarıyla sağlamak zorunda kaldığını, geminin Gemlik – … limanına 11.05.2018 tarihinde geldiğini, taraflarca kararlaştırılan ilk varış tarihinin 01.04.2016 olduğunu, geminin 40 gün süre ile geciktiğini, davacı karşı davalının sorumluluk alanı içinde ortaya çıkan gecikme sebebiyle ciddi şekilde zarara uğradığını, zararın en azından bir kısmının davacı karşı davalı tarafça tazmin edilmesi gerektiğini belirttiğini, buna karşın davacı karşı davalı şirket yetkililerinin söz konusu gecikmenin oluşmasında davacı karşı davalı şirketin kusuru olmadığını iddia ederek navlun bedelinde herhangi bir indirim yapmak zorunda olmadıklarını savunduklarını, her ikisi de tacir olan taraflar arasında gerçekleşen ve davacı karşı davalının avukatınında katkı sunduğu yazışma ve müzakereler neticesinde tarafların ilgili gecikme sebebiyle davalı karşı davacının uğradığı zararlar karşısında navlun bedelinde ne tutarda indirim yapılacağı ve navlun bedelinin ne şekilde ödeneceğine ilişkin anlaşmaya varmak suretiyle 03.05.2016 tarihli mutabakat protokolünü imzaladıklarını, protokol giriş kısmında yaşanan olayların kısaca özetlendiğini, protokolün mutabakatın kapsamı başlıklı 2.1. maddesinde indirimin tutarı ve gerekçesinin açıkça belirtildiğini, söz konusu maddenin “…, iş bu protokol ile … gemisi taşımasındaki yukarıda anılan anlaşmazlık ve gecikmeden dolayı taraflarca anlaşılan taşıma bedeli olan 295.789 USD üzerinden 60.000 USD indirim yapmayı kabul etmektedir.” şeklinde olduğunu, protokolün 2.2 ve 2.3. maddelerinde indirimli bedelinin hangi tarihlerde ve ne şekilde ödeneceğinin ayrıntılı olarak düzenlendiğini, protokolün 2.4 ve 2.5 maddelerinde taraflar söz konusu taşıma işi kapsamında birbirlerinden başkaca hiçbir hak ve talepleri olmadığım beyan ve taahhüt ettiklerini, bu kapsamında davacı karşı davalının protokolün anılan maddeleri gereği davalı karşı davacıdan 235.789 USD dışında hiçbir talep hakkı olmadığını, 60.000 USD indirim tutarının ödenmesini hiçbir şekilde talep etmeyeceğini açıkça taahhüt ettiğini, protokolün imzası sonrasında davacı karşı davalının düzenlediği 29.02.2016 tarihli navlun bedeli faturasına karşı protokol hükümlerine uygun olarak 06.05.2016 tarihli iade faturasını düzenleyerek davacı karşı davalıya gönderdiğini, tarafların faturaları ticari defterlerine kaydettiklerini, davalı karşı davacının muhasebe biriminin 06.05.2016 tarihli iade faturasını gözden kaçırması neticesinde davalının 29.02.2016 tarihli navlun bedeli faturasının 118.788,99 USD kısmım 24.05.2016 tarihinde, bakiye 177.000 USD kısmını ise 28.06.2016 tarihinde davalı şirkete iade faturası tutannı mahsup etmeksizin ödediğini, söz konusu ödeme yapılırken muhasebe birimince sehven protokolde belirtilen 60.000 USD indirimi dikkate alınmaksızın bu tutarın mahsup edilmeksizin ödeme yapıldığım, protokol hükümleri doğrultusunda düzenlenerek davacı karşı davalı şirket kayıtlarına alınmış iade faturasına istinaden ödemeler sonrasında davalı karşı davacımn davacı karşı davalıdan 60.000 USD alacaklı duruma geldiğini, davacı karşı davalının sehven yapılan bir ödeme neticesinde tahsil ettiği indirim tutarını 03.05.2016 tarihli protokol uyarınca davalı karşı davacıya geri ödemekle yükümlü olduğunu, davacı karşı davalının dava dilekçesinde müvekkil şirket ile ticari ilişkisini devam ettirme ve ileride müvekkil şirketten iş alma yönündeki tek taraflı ticari beklentisini müvekkil şirket tarafından kendisine taahhüt edilen bir hususmuş gibi takdim etmeye çalıştığını, davacı karşı davalının dosyaya sunduğu yazışmalarda dile getirdiği ticari ilişkin devamlılığı hususu davacı karşı davalının taraflar arasındaki ticari ilişkinin geleceğine yönelik olarak tek taraflı bir ticari beklentisini ifade etmekte olduğunu, böyle bir şart ne protokolün hazırlanması aşamasında ne de öncesinde davalı karşı davacı tarafından hiçbir şekilde kabul görmediğini, dosyaya bildirilen somut deliller ışığında davacı karşı davalının her nevi somut ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddi ücret-i vekalet ve yargılama masraflarının davacı karşı davalı tahmiline karar verilmesinin gerektiğini, … İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve likit bir alacağa karşı yapılan haksız borca itiraz sebebiyle davalı aleyhine takibe konu alacağın % 20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiğini, ana dava yönünden her nevi hukuki mesnetten yoksun işbu davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davacı karşı davalıya yükletilmesini, karşı davaları yönünden davanın kabulü ile … İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasına vaki itirazın iptali suretiyle takibin devamını, likit bir alacağa karşı yapılan haksız itiraz sebebiyle davalının müvekkil şirkete takibe konu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini, karşı dava yönünden de yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davacı karşı davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce aldırılan 11/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı …’ nin dosyadaki veriler çerçevesinde taşıma komisyoncusu olduğu, … ile davalı …’ ın başta 295.789 USD komisyon ücreti üzerinde anlaştıkları ve davacı …’nin temin etmeyi üstlendiği taşımanın zamanında tamamlanamaması üzerine tarafların daha sonra yaptıkları bir anlaşma(Protokol ile) taşıma komisyonculuğu ücretinin 60.000 USD azaltılmasını ve neticeten 235.789 USD olarak değiştirilmesini kabul ettikleri, davalı …’ ın …’ye karşı olan 235.789 USD komisyonculuk ücret borcunu ifa ettiği, ücretin anlaşma ile azaltılmasındaki aksama taşımanın teminindeki aksamalar olduğu, Davacı …’nin bu anlaşmayı hangi saikle(müşteri eksilmesin vs.) yapmış olduğunun önemli olmadığı, dolayısıyla, davacıyı sözleşme yapmaya iten saikler gerçekleşmemiş olsa bile sözleşmenin geçerliliği etkilenmiş olmayacağı, bu sebeple, taraflar arasında yapılan Protokol hükümlerinin geçerli olduğu, davacı …nin talep edebileceği ücretin Protokolde yazılı 235.789 USD den ibaret olacağı, dolayısıyla, davacı …’ nin 60.000 USD lik fazla kısmı davalı …’a iade ile mükellef olduğu, …’nin sorumluluğunun karşı davalı …, taşıma komisyoncusu olup taşıyan durumunda olduğu için taşıme sözleşmesinin ifa edilmemesinden yahut gereği gibi ifa edilmemesinden dolayı sorumlu olmadığı, dosya muhtevasında ise, karşı davalı …’nin kusurunu veya taşıyıcıyı seçmedeki kusurunu gösteren bir bulgu mevcut olmadığı, dolayısıyla karşı davacı …’ ın, sözleşmenin ifasını temin için ödemiş olduğu fazla miktarı veya sözleşmenin geç ifa edilmesinden dolayı uğradığı gecikme zararını karşı davalı …’den talep edemeyeceği, davacı …’ nin 60.000 USD tutarındaki miktarı davalıya ödemekle mükellef olduğu ve karşı davacı …’ın taşımanın ifa edilmemesi veya taşımadaki gecikme sebebiyle karşı davalı …’yi sorumlu tutamayacağı neticesine ulaşıldığı belirtilmiştir.
15.05.2018 tarihli duruşmada davacı-karşı davalı vekilinin duruşma gün ve saatinden haberdar olduğu halde duruşmaya gelmeyip mazerette bildirmediğinden taraflarca takip edilmeyen ana davanın HMK. 150. maddesi uyarınca yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olup, davanın yenilenmemesi üzerine davacı-karşı davalının davasının açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, içeriğine objektif verilere dayanması nedeniyle itibar olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı deliller birlikte incelenip değerlendirildiğinde, davalı- karşı davacı … Tic. Ltd. Şti. firmasına ait 4453,5 m3 çelik borunun Kore – Masan limanından Gemlik – … limanına denizyolu ile taşımasını işinin emtianın ağırlığına göre değişecek navlun bedeli üzerinden … Lojistik Hizmetleri Ltd. Şti. in üstlendiği anlaşıldığı, davacı- karşı davalı … Ltd. Şti.’ nin taşıma işleminin gerçekleşmesini sağlamak amacıyla dava dışı şirketler aracılığı ile taşıma işlerini organize ettiği, taşımanın 4 farklı gemi ile gerçekleştirildiği, taşımanın yapıldığı gemilerden biri olan … gemisi taşıması için davanın taraflarının mutabık kaldıkları navlun bedelinin 295.789 USD olduğu, … gemisi ile ilgili olarak gemi donatanı ve gemi işletmecisi arasındaki çıkan anlaşmazlık sebebi ile tahliye limanına varış tarihinde gecikme yaşandığı, donatan ile Gemi işletmecisi arasında çıkan bu anlaşmazlığın detaylarının dosyaya sunulan belgelerde bulunmadığı, dosyaya sunulan mail yazışmaları ve belgelerden anlaşıldığı üzere … Tic. Ltd. Şti.’ nin donatan ile doğrudan iletişime geçerek ödeme karşılığında geminin tahliye limamna hareketini sağladığı, … İmalatları ve Tic. Ltd. Şti.’ nin donatana yaptığı ödeme sebebi ile şirket zararının doğduğunu bu sebeple navlun bedelinin revize edilmesi gerektiğini … Ltd. Şti.’ne bildirdiği ve taraflar arasında navlun bedelinden 60.000 USD indirimde bulunulduğunu tutanak altına alan 3.05.2016 tarihli mutabakat protokolü yapıldığı, … Ltd. Şti. , … İmalatları ve Tic. Ltd. Şti. nin kendilerini yanıltarak mutabakatın imzalanmasına sevk ettiğini, söz konusu gecikmenin yaşanmasında taraflarının herhangi bir kusurunun bulunmadığını, karşı tarafla ticari ilişkilerinin devam etmesi amacı ve şartıyla navlun bedelinden 60.000 USD indirimde bulunabileceğinin belirtildiğini ileri sürdüğü, ancak davacıyı sözleşme yapmaya iten saikler gerçekleşmemiş olsa bile sözleşmenin geçerliliği etkilenmiş olmayacağı, taraflar arasında yapılan Protokol hükümlerinin geçerli olduğu, davacı …’ nin talep edebileceği ücretin protokolde yazılı 235.789 USD’ den ibaret olduğu, dolayısıyla, davacı …’ nin 60.000 USD lik fazla kısmı davalı …’a iade ile mükellef olduğu anlaşılmakla davalı-karşı davacının davasının kısmen kabulü ile … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 60.000,00 USD asıl alacak üzerinden devamına, işlemiş faiz talebinin davalı- karşı davacının davacı- karşı davalıyı temerrüde düşürecek belge bulunmadığı göz önüne alınarak reddine, asıl alacağa takip tarihi olan 28/12/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a madde ve fıkrası gereğince faiz uygunlanmasına, uyuşmazlık yargılama neticesinde çözümlendiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacı-karşı davalının davasının AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-a)Davalı-karşı davacının davasının KISMEN KABULÜ ile … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın KISMEN İPTALİ ile takibin 60.000,00 USD asıl alacak üzerinden devamına, işlemiş faiz talebinin REDDİNE, asıl alacağa takip tarihi olan 28/12/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a madde ve fıkrası gereğince faiz uygunlanmasına,
b)Uyuşmazlık yargılama neticesinde çözümlendiğinden icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
ESAS DAVADA;
1-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harç tarifesi uyarınca Peşin alınan 3.575,49.TL den karar harcı olan 44,40.-TL nin mahsubu ile fazla alınan 3.531,09.-TL nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
2-Davalı vekili için takdir edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
KARŞI DAVADA;
1-Karar harcı olan 14.447,97 TL’den peşin alınan 3.869,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 10.578,97 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2-Davalı gideri olan (242,40.-TL posta 1.350,00.-TL bilirkişi ücreti) toplam 1.592,40.-TL nin kabul ve red oranı nazara alınarak 43,25.-TL sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
3-Davacı vekili için taktir edilen 18.640,36.-TL nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı vekili için taktir edilen 2.725,00.-TL ücreti vekaletin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yapılan 1.350,00.-TL bilirkişi ücreti yargılama giderinin kabul ve red oranı nazara alınarak 1.313,32.-TL nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/12/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır