Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/480 E. 2020/254 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2016/480 Esas
KARAR NO : 2020/254
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2016
KARAR TARİHİ : 22/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalıya ait emtianın 22.05.2015 tarihinde … isimli gemiyle Montreal-İstanbul’a taşıma işinin yapılmasını organize ettiğini, sözü edilen emtiaların 25.06.2015 tarihinde İstanbul/Ambarlı Limanına geldiğini ve davalıya aynı gün malzemenin geldiğine dair varış ihbarı gönderildiğini, ancak davalının konteyneri … Limanı’ndan teslim almadığını, konteynerin halen … Limanında beklediğini, davacı şirketin söz konusu taşımada taşıma işleri komisyoncusu olarak hareket etmiş olması sebebi ile konteynerin sahibi olan dava dışı … A.Ş. Firmasına aynı tutarda 19.800,00 USD demuraj bedeli ödemek zorunda kaldığını, davalı tarafın konteynerin … Limanı’nda 08.07.2015-17.02.2016 tarihleri arasındaki beklemesi sebebi ile ortaya çıkan demuraj ücretini ödemede temerrüde düştüğünü, ödemenin gerçekleştirilebilmesi için yapılan görüşmelerden sonuç alınamayınca davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E. sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı tarafın haksız itirazı ile alacağın sürüncemede kaldığını, huzurdaki davanın dayanağı dosyaya ibraz edilen … no.lu ana konşimento ve … no.lu ara konşimento olduğunu, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında kırkambar taşımalarında konşimento kural olarak aynı zamanda navlun sözleşmesinin de içeriğini ispat eden bir belge olup, bu nedenle konteyner taşımacılığında ayrı bir navlun sözleşmesi düzenlenmediği taktirde konşimentonun navlun sözleşmesi hükmünde olduğunu, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları ve HMUK 10 ve BK 73 maddeleri uyarınca para borçlarına ilişkin davalar alacaklının ikametgah merkezinde açılabileceğinden davacı şirketin merkezi İstanbul olduğundan İstanbul İcra Daireleri ve Mahkemeleri yetkili olduğunu ve davalının icra dosyasına yapmış olduğu yetki itirazının haksız olduğunu iddia ederek …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E. sayılı dosyası ile davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yasal adresi “… Mah. … Cad. No: … Hadımköy, Arnavutköy/İstanbul” olduğundan yetkili icra dairelerinin … İcra Müdürlükleri olduğunu, HMK’nun 10. maddesinde “Sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de dava açılabilir.” hükmüne göre sözleşmenin ifa yeri … Gümrük Limanı olup bu durumda yetkili icra dairesinin Büyükçekmece İcra Daireleri olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin ifa edileceği yerin … Gümrük Limanı olduğunun açık olduğu hususunun dikkate alınarak alacaklının ikametgah adresindeki mahkemelerin yetkisi kuralı uygulanamayacağını, davacı tarafın icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiğini, ancak davaya konu bedelin likit bir alacak olmadığını, yargılamayı gerektirdiğini, gönderici firmanın yanlışlıkla mal yüklemiş olmasından ve Gümrük İdaresi yetkililerince GTIP numaralarının yanlış tespit edilmiş olmasından ötürü davalı şirketin mallarına haksız bir şekilde mahkeme kararı ile el konulduğunu, davalı şirket yetkilisi hakkında ceza davasının devam ettiğini, davalı şirket yetkilisi hakkında yapılan yargılamada mallara haksız bir şekilde el konulduğunun ortaya çıkacağını, Gümrük İdaresinin yanlış işleminden ötürü el konulan mallardan dolayı demuraj bedelinin ödenmesinin haksız olduğunu, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 177’inci maddesine dayanak olarak çıkarılan Tasfiye Tüzüğü’nün 5/son maddesi gereğince davalı şirketin maksimum malın % 15’i değerinde demuraj ödemesinin gündeme gelebileceğini, davaya konu demuraj ücreti ihtilafına sebep olan olayın Gümrük görevlilerince … numaralı konteynerde yapılan incelemede söz konusu emtianın yanlış GTIP’de beyanda edilmiş olması ve beyan harici olarak 1 adet klor jeneratörü ile 280 kg. havuz tuzu cinsi eşyanın tespitinden kaynaklandığını, emtiaların göndericisi tarafından beyan dışı çıkan eşyaların yanlışlıkla eski bir çalışan tarafından yüklendiğine ilişkin yazı olmasına rağmen Gümrük İdaresince haksız bir şekilde ilgili konteynerdeki mallar için …. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2015/… D.İş sayılı dosyasında ilgili mallara el koyma kararı alındığını, esasında davalı şirket tarafından GTIP numaralarının beyan edildiğini ancak ilgili emtiaların Gümrük İdaresi çalışanları tarafından tespitinin yanlış yapıldığını, kaçak eşya şüphesi ile el konulan mallarla birlikte davalı şirket yetkilisi hakkında … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/… Esas sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiğini, el koyulan ve muhafaza altına alınan eşya ile ilgili olarak davalı şirketin hiçbir ihmal ve kusuru bulunmadığını, Savcılık veya Mahkeme kararı ile el koyulan muhafaza altına alınan eşya için uğranılan zararın üstüne demuraj ücretinin yansıtılmasının hukuka uygun olmadığını, ticari temamüllere göre mahkeme kararı ile el konulan ve muhafaza altına alınan eşyalar için demuraj ücreti uygulanmadığını, 4458 Sayılı Yasanın 177. maddesine dayanak olarak çıkarılan Tasfiye Tüzüğü’nün 5/son md.göre “Perakende satılan, bedelsiz verilen veya imha edilen eşya için ardiye ve diğer hizmetler karşılığı ücret ödenmez. Diğer yollarla tasfiye edilen eşyanın ardiye ve diğer hizmetler karşılığı ücretleri satışta bulduğu değerin yüzde onbeşini geçemez.” hükmü olduğunu, toplam değeri 18.500,00 USD’yi geçmeyen malın zamanında çekilmemesinden ötürü malın kendi değerinden daha fazla demuraj ücreti tahakkuk ettirildiğini, davacı şirketin demuraj ücretine ilişkin düzenlemiş olduğu faturaların fahiş miktarda olduğunu, boş bir konteyner ücretinin 4.000,00 USD ve el konulan emtia değeri 18.500,00 USD civarı iken malın değerinden daha fazla demuraj tahakkukunun fahiş miktarda olduğunu, davacı şirketin davalı şirketin el konulan eşyası hakkında hukuken malın limandan çekilmesinin mümkün olmamasından da istifade ile fahiş miktarda demuraj ücreti talep ettiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının organize ettiği ve edimlerini yerine getirdiği taşımadan kaynaklı oluştuğu belirtilen davadışı firmaya ödediği demuraj ücretinin tahsili amacıyla yapılan takibe itirazın iptali olduğu; uyuşmazlığın konusunun, davacı tarafından talep edilen bedelin dava dışı firmaya ödenip ödenmediği, icra dairesinin yetkili olup olmadığı, davalının demurajdan sorumlu olup olmadığı ve davalı taraf demurajdan sorumlu ise miktarının ne olabileceği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır. … İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas numaralı icra takip dosyası incelendiğinde, davalı borçlu aleyhine 27/01/2016 tarihinde icra takibine başlandığı, ödeme emrinin davalı borçluya 28/01/2016 tarihinde tebliği akabinde davalı borçlu tarafından 02/02/2016 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu, eldeki davanın ise 02/12/2016 tarihinde İİK 67 maddesi gereği 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan 04/05/2018 havale tarihli raporda özetle; davacının talebinin dayanağını, davalının konteynerin teslim alınması ve süresinde iade edilmemesi halinde oluşacak masraf ve zararlarının tazmin edileceği taahhüdünün oluşturduğunu, davalının gümrük beyannamesine bazı yükleri bildirmemesi sebebiyle davalının alıcısı olduğu konteynere Gümrük idaresi tarafından el konulduğunu, davalı şirket yetkilileri hakkında cezai soruşturma başlatıldığını, ceza yargılamasının devam ettiğini, dosyaya sunulu Kanada menşeli belgede konteyner içerisinde Gümrük İdaresine beyan edilmeyen malların hataen konteyner içerisine yerleştirildiği bilgisinin mevcut olduğunu, delil takdiri mahkemeye ait olmak üzere bu belge esas alındığında davalının konteynerin teslim alınamamasında kusurunun bulunmadığı neticesine ulaşılabileceğini, mahkemenin kanaatinin aksi yönde olması halinde; davacı firmanın inceleme konusu yapılan 2015-2016 mali dönemine ait ticari defterinin ait olduğu yılda yürürlükte olan T.T.K. ve V.U.K.. hükümlerine göre tutulduğunu, ticari defterinin yasal süreleri içerisinde açılış vc kapanış tasdiklerini yaptırmış olduklarını, davacı tarafın inceleme konusu yapılan ticari defter ve kayıtlarında İcra takip ve dava tarihi itibariyle davalı taraftan 58.820,37 TL karşılığı 19.530,00 USD alacaklı olduğunu, davalı firmanın inceleme konusu yapılan 2015-2016 mali dönemine ait ticari defterlerinin ait olduğu yılda yürürlükte olan T.T.K. ve V.U.K. hükümlerine göre tutulduğunu, ticari defterinin yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırmış oldukları neticelerine vardıkları bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 05/11/2018 havale tarihli raporda özetle; konteyner taşımacılığında esasen ayrıca yazılı bir navlun sözleşmesi yapılması adet olmadığından sözleşme şartlarının konişmentoda yer aldığını, bu nedenle konişmentonun navlun sözleşmesinin içeriğini de isbat eden bir belge niteliği kazandığını, demuraj ücretinin bir tazminat ya da cezai şart olmayıp suigeneris bir hukuki kalem olduğunu, bu işgaliye ücretinin kusur ve zararla ilgisinin bulunmadığını, bir kez başladığında kesintisiz devam ettiğini, yük hakkında el koyma kararı olsa da bu karar yük hakkında olup konteyner hakkında olmadığını, 6102 s. TTK m. 1203 uyarınca tahliye limanında oluşan demuraj ücretlerinden gönderilenin sorumlu tutulabilmesi için eşyanın teslimi yerine tesliminin talep edilmesinin yeterli olduğunu, tahliye limanında oluşan demuraj ücretlerinden gönderilenin sorumlu tutulabilmesi için “TESLİM” ve/veya “FİİLÎ TESLİM” şartlarının aranmadığını, ordinonun verilmiş olması gönderilen tarafından eşyanın kendisine tesliminin talep edildiğini ortaya koyduğunu, Gümrük Kanunu m.45 uyarınca gemiden indirilen ve henüz liman sahasında bulunan yüklerin (ithalat işlemleri ister tamamlanmış ister tamamlanmamış olsun) ithalatçı yük alıcısının gümrük idaresine vereceği bir talep yazısı ile konteynerden boşaltılarak gümrüklü sahadaki antrepoya alınabileceğini, gönderilenin konteyneri boşaltma hakkı olup bu hakkını kullanarak yükü Gümrük antreposuna aldırabileceği halde konteyneri boşaltmadığını, davalı şirketin demuraj ücretinden sorumlu olduğunu, davacı ticari defler ve kayıtlarında icra takip ve dava tarihi itibari ile davalı taraftan 58.820,37 TL karşılığı, 19.530,00 USD alacaklı olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 08/04/2019 havale tarihli ek raporda özetle; kök rapordaki nihai kanaat ve sonuçlarda değişiklik yapılmasına gerek olmadığı ve aynen geçerli olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 03/02/2020 havale tarihli raporda özetle; konşimentoda demurajın işleyeceği ile ilgili bilgi kayıtlı olduğunu, geminin geliş tarihi olan 25.06.2015’den 09.09.2015 tarihine kadar 53 günx95 USD=5.535,00 USD olduğunu, 09.09.2015 tarihinden 25.01.2016 tarihine kadar geçen 139 gün için günlük 100 USD üzerinden 13.900 USD demuraj ücreti talep edildiğini, ancak demurajın davacının ilk faturasındaki kaldığı yerden devam edilerek günlük 95 USD üzerinden işletilmesi gerektiğini, bu halde 139 gün x 95 USD = 13.205 USD olduğunu, davacının bu tarihler arasında 13.900 USD talep ettiğini, davacının kendi faturaları üzerinden yapılan çalışmaya göre talebinin 13.205 USD+5.535 USD= 18.740 USD ile sınırlı olabileceğini ve bu rakamların 40 feetlik bir konteynerin piyasadaki demuraj ücretleri ile uyumlu olduğunu, mahkememizce davalı tarafından yükün konteynerden boşaltılması talepli dilekçelerinden sonrasına yönelik işleyecek demuraj ücretinde indirime gitmesinin hakkaniyete uygun olacağını, TTK m. 1203’te belirtildiği ve tarafımızca yapılan değerlendirme uyarınca gönderilen sıfatı sabit olan davalının dava konusu konteyner demuraj borcundan sorumlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı borçlu vekilince icra dosyasına sunulan borca itiraz dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiş olmakla öncelikle bu itirazın incelenmesi gerekmektedir. Alacağın faturaya dayalı para alacağı olması nedeniyle HMK 10. md yollamasıyla BK 89 maddesi gereğince alacaklının yerleşim yeri icra müdürlüğü olarak İstanbul İcra Müdürlükleri yetkili kabul edilmiş ve mahkemece yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Dünya deniz ticareti ve hukukuna girmiş bulunan, konteyner demurajı özünde, konteyner işgaliye bedeli olmakla; konteyner üzerinde tasarruf hakkı bulunan kişi (Davacı), gönderilenin (alıcı) belli bir süre içinde konteyneri iade etmesini ister, çünkü konteyner başka taşımalarda kullanacaktır. Bu sebeple konteynerin gönderilen tarafından iadesi için genellikle belli serbest süreler ve bunun aşılması halinde aşamalı olarak yeni süreler kararlaştırılmakta, bu süreler için, artan oranlara göre ödemelerin yapılması istenmektedir. Söz konusu ücret dolu olarak gelen konteynerlerin gemiden tahliye edildiği gün ile içerisindeki eşyanın konteynerden boşaltılıp, taşıyanın deposuna iade edildiği güne kadar geçen süre, belirlenmiş gün sayısından fazla ise taşıyana ödenen bir ücrettir. Bu ödemelere de, gemilerin gecikmesi hâlinde ödenen “demuraj” teriminden türetilmiş olarak “konteyner demurajı” denilmektedir.
Konteyner demuraj taleplerinde, talep edenin, iddiasını somut delillere dayandırması gereken ve bu şekilde hukuki olarak eksik olarak değerlendirilebilecek yönlerini minimalize eden bir yaklaşım sergilemesi gerekir. Konteyner demuraj taleplerinde somutlaştırılması gereken yönler aşağıdadır:
Taşıma sözleşmesi: Taşıtan ile gönderilen arasında yapılması gereken ve navlun, demuraj gibi somut verilerin yer aldığı bir sözleşme olabileceği gibi konteyner taşımasının doğası gereği elektronik ortamda yapılan slot/konteyner tahsisi ile, hat işleticisi firmanın gemisine yükleme yapılabilmesi sağlanmaktadır. Bu durumlarda, Konteyner taşımalarında, Konşimento da taşıma sözleşmesi olarak Türk ve uluslararası hukuk (İngiliz hukuku) tarafından kabul edilmiştir. Konşimento, kıymetli evrak olarak addedilip, konşimento üzerinde kayıtlı kurallar, taşıma sözleşmesi ve malı talep eden gönderilen – alıcı için de sözleşme olarak değerlendirilir.
Demuraj birim bedeli ve demuraj hesaplama şekli: Konteyner demuraj birim bedeli ve demuraj sürelerinin nasıl hesaplanacağı ve tarifeler konşimento üzerinde kayıtlı olmalı veya gönderilenin ulaşabileceği bir web adresinde olduğunun bildirilmiş olması gereklidir. Çünkü, borçlandırılan tarafın, demuraj ile ilgili yaptırımları bilmesi gerekir.
Varış ihbarı: Taşıyan veya taşıtan taraf konteynerin teslim limanına varış zamanını ve/veya vardığında gönderilene varış ihbarı göndermek zorundadır. Konteyner demuraj tarifesinin, konşimentoda kayıtlı olmaması halinde, vanş ihbarında bu tarifenin yer alması veya gönderilenin, konteyneri zamanında boşaltıp iade etmemesi sebebi ile demuraj ödeyeceği belirtilmesi halinde, gönderilenin demuraj ödemesi konusunda ihbar edildiği sonucuna ulaşılabilir.
Taraflar arasındaki taşıma ilişkisi hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı davaya konu navlun sözleşmesinin ve konşimentonun gönderileni sıfatına sahip olmakla yükü varma limanında teslim alma yetkisini haizdir. Nitekim dosyadaki bilgi ve belgelerden ve davalının cevap dilekçesindeki beyanından da yükün davalıya teslim edileceği açık olup; bu konu taraflar arasında uyuşmazlık konusu da değildir. Buna karşılık uyuşmazlık, …. Sulh Ceza Hakimliğinin 2015/… Değişik İş sayılı dosyasında alınan mallara el koyma kararı ile yükün tesliminin engellenmesi sebebiyle oluşan konteyner işgaliye bedelinden davalının sorumlu olup olmadığıdır.
Dosyada alınan her üç bilirkişi raporu ile de, gönderilen olan ve yükün teslimini talep eden davalının konteynerın beklemesinden kaynaklı demuraj bedelinden sorumlu olduğu görüşünü belirtmiştir. TTK 1203 maddesinde de belirtildiği üzere gönderilen sıfatı sabit olan davalı, navlun sözleşmesi veya konişmento ya da diğer bir denizde taşıma senedi uyarınca eşyanın teslimini istediğinde, bu istemin dayandığı sözleşmenin veya konişmentonun yahut diğer bir denizde taşıma senedinin hükümlerine göre ödemeye yetkili kılındığı bütün alacakları ödemekle, kendi hesabına gümrük resmi ödenmiş ve başka giderler yapılmış ise bunları da vermekle ve üstüne düşen diğer bütün borçları yerine getirmekle yükümlüdür. Taraflar arasındaki ilişkinin sözleşmeden kaynaklandığı dikkate alındığında ise sorumluluğun da sözleşme ile kanunun yedek hukuk hükümlerine göre tayini gerekir. Davalı vekili her ne kadar demuraj bedelinin işlemesinde müvekkilinin kusuru bulunmadığını bu duruma mahkemenin haksız el koyma kararının sebep olduğunu belirtmişse de, akdi taşıyan olan ve dava dışı fiili taşıyan … tarafından adına düzenlenen demuaj faturasının ödediği anlaşılan davacıya karşı bu savunmanın ileri sürülemeyeceği mahkemece kabul olunmuştur. Zira davacı taşımayı organize etmiş olmakla ticaretine taraf olmadığı ilişkiden dolayı demuraja katlanmasını beklemek hukuka ve hakkaniyete aykırıdır. Davalı vekili haksız el koymadan kaynaklanan demuraj bedeli ile ilgili olarak kendi ticari ilişkisi kapsamında rücu hakkını kullanabilir ancak mahkemece, celp edilen Sulh Ceza Hakimliği dosyası ile Ağır Ceza Mahkemesi dosyaları nezdinde de, demuraj oluşmasında hiç bir kusuru ispat olunamayan ve kusuru bulunmayan davacıya karşı demuraj faturaları nedeniyle sorumlu kabul edilmiştir.
Dosyada bulunan konşimento ile varış ihbarında demuraj tarifesi bulunmuyor olsa da, taşımaya konu konşimentoda demuraj işleyeceği bilgisi mevcut olup davalı da bu durumdan haberdardır. Buna göre talep edilebilecek demuraj bedelinin tespiti bakımından geminin limana varış tarihi ile konteynerların teslim tarihleri tespit olunarak uygulanan demuraj tarifesinin tespiti ile piyasa rayici ile uyumlu olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Buna göre dosyada alınan bilirkişilerce yapılan değerlendirmede; dava dilekçesi ve Gümrük kayıtlarına göre geminin 25/06/2015 tarihinde boşaltma limana vardığı tespiti ile, 13.205 USD + 5.535 USD = 18.740 USD ile sınırlı olabileceği kanaatini bildirilmiş ve bu rakamların davaya konu olan 40 feetlik bir konteynerin piyasadaki demuraj ücretleri ile uyumlu olduğu belirtilmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Ayrıca yukarıda açıklandığı üzere dosyada açık bir demuraj tarifesinin bulunmaması ve alacağın yargılama neticesi ortaya çıkarıldığının kabulü karşısında Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2018/… Esas ve 202/… Karar sayılı ilamı doğrultusunda alacak İİK 67 maddesi kapsamında likit ve belirlenebilir kabul edilmemiş olup icra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile … İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E. sayılı icra takip dosyasına yönelik itirazın kısmen iptaline, takibin 18.740,00 USD asıl alacak bakımından devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz uygulanmasına,
Şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar harcı olan 3.865,47 TL’den peşin alınan 1.133,99 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.731,48 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacının peşin olarak yatırdığı 1.133,99 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı yargı gider toplamı olan 5.346,50 TL’nin (29,20 TL başvurma harcı, 317,30 TL posta gideri ve 5.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 5.130,23 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı yargı gider olan 800,00 TL bilirkişi ücretinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 32,36 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı için takdir edilen 8.156,34 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı vekili için takdir edilen 2.385,48 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır