Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/479 E. 2018/473 K. 04.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2016/479 Esas
KARAR NO :2018/473
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :02/12/2016
KARAR TARİHİ :04/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirketin … gemisi ile … limanından … İstanbul Limanına davalı adına taşıma yaptığını, geminin varışında davalı firmaya varış ihbarı yapıldığını ancak davalı firmanın emtiasının içerisinde bulunduğu konteyneri teslim almadığını, konteynerin 86 gün limanda beklediğini, müvekkili şirketin, asıl taşıyan … firmasına konteyner demurajı olarak 1.625,- ABD Doları ödediğini, …. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası ile yapılan icra takibine davalı tarafça itiraz edilerek takibin durdurulduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalının davaya konu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davalı tahmiline karar verilmesini arz ve talep ettikleri görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin dava dosyası dilekçesinde müvekkili firmanın ticari faaliyet merkezinin Tuzla İstanbul olması gerekçesi ile HMUK yetki hükümleri gereği ilamsız icradaki yetkili icra dairesinin borçlunun ikametgahının olduğu yer icra dairesi olması gerektiğini, bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, davacının taleplerinin kabulü anlamına ve hükmünde olmamak üzere davacıya ödenen ödemeler toplamı davacı açısından zenginleşme sonucu doğuracağından davacıya ödenen tutarın davacının lehine hükmedilecek olası taleplerinden takas ve mahsubunu talep ettiklerini, davacının alacak talepleri açısından usule uygun ve zamanında yapılmış zaman aşımı defileri göz önünde bulundurularak inceleme yapılmasını talep ettiklerini, davacı dilekçesindeki beyanlar ve müvekkiline yaptığı hizmete karşılık demuraj faturası kestiği ve bu faturaları müvekkiline tebliğ ettiğini belirtmesine rağmen tek başına fatura tebliğinin o hizmetin verildiğine dair karine teşkil etmediğini iddia ederek davanın reddini, davacının alacağı lehine hüküm verilmesi halinde takas mahsup defilerinin göz önünde bulundurulmasını, davacının taleplerinin zamanaşımı sebebi ile reddini, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davalı tahmiline karar verilmesini arz ve talep ettikleri görülmüştür.
Davalı tarafın yetki itirazı yönünden takibin fatura alacağına dayalı para borcuna dayanması, BK madde 89/1 madde fıkrası uyarınca para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceği, alacaklı davacının yerleşim yerinin ise İstanbul İcra Daireleri yetkisinde bulunduğu anlaşılmakla, yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar davalı vekilince zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de; TTK’ nun 1246/1 maddesi gereğince, navlun sözleşmesinden veya konişmentodan veya onun düzenlenmesinden doğan bütün alacakların bir yılda zamanaşımına uğrayacağı, bu sürenin alacağın muaccel olması ile işlemeye başlayacağı, taşımanın yapıldığı konteynerin 01.02.2016 tarihinde … Limanına ulaştığı, varış ihbarnamesinin 03.03.2016 tarihli olduğu, icra takip tarihinin 21.06.2016 tarihli olduğu, takibin teslim tarihinden itibaren bir yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşıldığından davalının zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
Her ne kadar davalı vekilince takas mahsup definde bulunulmuş ise de; ticari defter kayıtlarının incelenmesinden de anlaşılacağı üzere, icra takip tarihi itibariyle davalının davacıdan takas mahsup yapılacak alacağı bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 28/03/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı firmanın, varış ihbarında belirttiği demuraj kaydının, demuraj tarifesi konusunda önceden gönderilenin bilgilendirilmesi ve yükümlülük altına sokulması koşuluna uyup uymadığının mahkemenin takdirinde olduğu, dosyada davalının gönderilen-alıcı sıfatı ile demuraj ödeme taahhüdünün bulunmadığı, navlun ve demuraj gibi taşıma ödemelerinden esasen dava dışı taşıtanın sorumlu tutulabileceği, davacı firmanın, davalıdan talep ettiği demuraj miktarı ile asıl taşıyan firmaya ödediği demuraj miktarları arasında oluşan farkın nedeninin araştırılması gerektiği, bunun için demuraj hesap ve tarifesinin dava dosyasına sunulması gerektiği, davacı ticari defterlerinde de davacının davalıya yapılan taşıma için ne kadar demuraj ödediğinin takip edilebileceği, mevcut dosya kapsamında, davacı demuraj ödemesi faturasının davalı için olup olmadığının da anlaşılamadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 27/08/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda netice olarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetlerinin bulunduğu, emtianın gümrükten davalı tarafından çekildiği, davacının fiili taşıyana 6.540 USD demuraj ücreti ödediği, 6.540 USD ödenmiş demuraj ücretinin rayice uygun olduğu, davacının davalıdan 1.055 USD demuraj talebinde bulunabileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dava; konteynerlerin geç teslim edilmesinden kaynaklanan demuraj ücreti alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olup, İİK ‘nun 67.maddesinde düzenlenen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, dosya kapsamı deliller ile uyumlu olması nedeniyle içeriğine itibar olunan 04.09.2018 tarihli bilirkişi raporu içeriği ile tüm dosya kapsamı deliller birlikte incelenip değerlendirildiğinde, navlun ücreti ile navlun teferruatı olarak nitelendirilen masrafların borçlusunun taşıtan olduğu ve borçlu sıfatının taşıtanda olduğu, somut olayda, davacı ile navlun sözleşmesi kuran ve davacıya karşı taşıtan sıfatına sahip olan kişinin dava dışı satıcı olduğu, 12.05.2016 tarihli gümrük beyannamesine DAP teslim şeklinin söz konusu olduğu, gönderilenin taşıtan olmaması durumunda anılan ücret ve masrafların borçlusu olmayacağı, ancak TTK m. 1203’ün koşullarının gerçekleşmesi hâlinde gönderilenin söz konusu masraflardan sorumlu olacağı, gönderilenin TTK.m.1203 kapsamında sorumlu tutulabilmesi, iki koşulun bir arada gerçekleşmesine bağlı kılındığı, buna göre, konişmento veya konişmentonun atıf yaptığı navlun sözleşmesinde gönderilenin anılan borçlardan sorumlu olacağı ilkesine yer verilmesi ve yükün gönderilen tarafından teslim alınmasının gerekli olduğu, uyuşmazlıkta dava dışı gönderilenin konteyneri teslim aldığı ve borçlu sıfatının davalının üzerinde olduğu ve davalının pasif husumet ehliyeti bulunduğu, demuraj tarifesinin davalıya gönderildiğini ispatlayacak bir belgenin dava dosyasına sunulmadığı, konşimento üzerinde de demuraj tarifesi bulunmadığı, taşımanın yapıldığı konteynerin 01.02.2016 tarihinde … Limanına ulaştığı, varış ihbarnamesinin ise 03.03.2016 tarihli olup varış ihbarının da konteynerin varışından 1 ay 2 gün sonra yapıldığı, davacının ve fiili taşımayı yapan … firmasının web sayfalarında demuraj tarifesinin ilan edilmediğinin anlaşıldığı, dava dosyasına sunulan her iki demuraj faturasının da (3120 USD ve 3420 USD) dava konusu taşıma ile ilgili olarak düzenlendiği, dosyaya sunulu bulunan 12.05.2016 tarihli beyannameye göre eşyanın beyanının yapıldığı, 13.05.2016 Tarihli … numaralı Gümrük vergi tahsil alındısı ile de eşyanın gümrük vergilerinin ödendiğinin anlaşıldığı, dava konusu konteynerlerin gümrük işlemlerinin davalı tarafından tamamlanarak konteynerin teslim alındığı, davacının 03.06.2016 tarih ve … numaralı faturasında demuraj hesabının konteynerin boş dönüşünün 31/05/2016 tarihine göre yapıldığının kayıtlı olduğu, ne davacının ne de davalının web sayfalarında demuraj tarifesi bulunmaması sebebi ile teknik bilirkişi tarafından http://www…..com.tr/… turkey.html (Erişim 22.08.2018 saat 16:54) tarifesi esas alınarak yapılan demuraj hesabına göre, 7 Şubat Serbest Süre; 7 Günx 20 USD = 140 USD; 7 Günx 40 USD = 280 USD; 22 Şubat 31Mayıs 100 Günx 55 USD = 5.500 USD Toplam = 5.920 USD olduğu, fiili taşıyan …’ nin dava konusu taşımaya ilişkin davacıya düzenlediği faturaların ve karşılığı ödediği demuraj toplamının 6.540 USD olduğu, davacının davalıdan demuraj talebinin ise davacı tarafından tanzim edilen 03.06.2016 tarih … seri nolu faturaya göre 7.110 USD olduğu, davacının fiili taşıyan …’ ye ödenen 6.540 USD ye 570 USD ilave ederek davacıya fatura edildiği, yapılan demuraj hesabına göre ise davacının talebi ile aradaki farkın 7.110 USD -5.920 USD =1.190 USD olduğu, davacının fiili taşıyan … ‘ye ödediği 6.540 USD nin esas alınarak davacının ödediğinden fazla olan miktar 570 USD ‘nin davacının talebinden tenzil edilmesi durumunda davacının alacağının 1.625 USD- 570 USD =1.055 USD ye tekabül edeceği kanaatiyle davacının davasının kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın KISMEN İPTALİ ile takibin 1.055,-USD üzerinden devamına, kabul edilen alacağa icra takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a madde ve fıkrası gereğince faiz uygulanmasına,
2-Alacak belirlenebilir olduğundan kabul edilen asıl alacağın %20’si olan 611,9 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı olan 209,57 TL’den peşin alınan 94,36 TL’nin mahsubu ile bakiye 115,21 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacının peşin olarak yatırdığı 94,36 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı yargı gider toplamı olan 3.213,90 TL’nin (29,20 TL bakiye harç, 284,70 TL posta gideri ve 2.900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 2.086,56 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı için takdir edilen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı vekili için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2.maddesi uyarınca takdir edilen 1.657,62 TL ücreti vekaletin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/12/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır