Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/453 E. 2018/186 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/453 Esas
KARAR NO : 2018/186

DAVA : Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2016
KARAR TARİHİ : 10/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06/08/206 tarihinde müvekkiline ait olan … plaka sayılı …, … model, yarı … … gemisine gemi personeli tarafından bindirildiğini ve gemide iken hasarlandığını, kasko sigorta poliçesinin bulunduğu üçüncü kişi … AŞ tarafından görevlendirilen eksper tarafından oluşan hasar bedelinin KDV hariç 15.141,51 TL olarak tespit edildiğini, kasko sigorta şirketinin hasarın davalıya ait gemide meydana gelmesi sebebiyle, genel şartlar gereğince, gerçekleşen riziko zararının, poliçe teminatı dışında bulunduğundan bahisle hasar tazminat talebinin reddedildiğinin bildirildiğini, müvekkilinin hasarın onarımını yaptırmak zorunda kaldığını belirterek şimdilik kaydı ile 17.866,00 TL KDV dahil hasar tazminatının 06/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans kredi faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin iddia edilen hasara ilişkin herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, 11/08/2016 tarihli sörvey raporunda hasarın römork içindeki yüklerin farklı özelliklerine bakılmaksızın üst üste istiflenmiş olması, standartlara uygun palet kullanılmaması ve lashing yapılmamasından kaynaklandığının açıkça tespit edildiğini, yükün kaydığını ve iddia edilen hasarlara sebebiyet verdiğini belirterek davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; gemi ile taşınan yükte meydana gelen hasarın davalı taşıyıcıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davanın tahkikat aşamasında, davacı vekili tarafından sunulan 10/04/2018 tarihli dilekçe ile tarafların sulh oldukları, bu nedenle davanın konusuz kaldığı beyan edilerek her iki taraf lehine yargılama giderlerine hükmolunmaksızın karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekilinin 07/05/2018 tarihli dilekçesi ile de uyap üzerinden dosyaya ibraz edilen sulh protokolünün incelenmesinden, dava konusu uyuşmazlık yönünden tarafların sulh anlaşması yaptıkları, … ‘in işbu dilekçe ile ilgili her türlü talep hakkının karşılığı olmak üzere kesin ve nihai sulh ödemesi olarak kabul ettiği, davalı … ‘nun vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik haklarından feragat ettiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, tarafların dava konusu uyuşmazlık yönünden 02/04/2018 tarihinde düzenlenen protokol ile sulh oldukları anlaşıldığından, HMK ‘nun 315.maddesi gereğince konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, sulh protokolüne göre taraflar birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti isteyemeyeceklerinden yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılarak vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç tarifesi ve Harçlar Kanunu gereğince tayin olunan 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Sunulan protokol gereğince davalı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 10/05/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …