Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/447 E. 2020/59 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2016/447 Esas
KARAR NO :2020/59
DAVA :Alacak
DAVA TARİHİ :11/11/2016
KARAR TARİHİ :20/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin taşımacılık sektörü ile iştigal olan bir firma olduğunu, davalının Brezilya’dan ithal ettiği ürünlerin Mersin’e deniz yolu ile taşınması hizmetini ifa ettiğini, davalının ithal ettiği ürünleri Mersin Limanı’ nda teslim almaması nedeniyle davacının bekleme ücreti ödemek zorunda kaldığını, ifa edilen taşıma hizmetinden doğan alacaklarını ve üçüncü şahıslara ödemek zorunda kaldığı bekleme ücretlerini davalıya fatura ettiğini, davalının faturalardan kaynaklanan borcunun bir kısmını ödediğini, kalan kısmını ödemediğini, müvekkili tarafından alacağın tahsili amaçlı olarak davalı aleyhine 20/11/2015 tarihinde … İcra Müdürlüğü’ nün … esas dosyası ile 25/03/2016 tarihli … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası ile icra takipleri başlatıldığını, davalının takiplere itiraz ettiğini ve takiplerin durduğunu belirterek haksız itirazların iptalini, icra takiplerinin devamını, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davalı tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davanın zamanaşımına uğradığını, davanın esasına girilmeden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının aktif dava ehliyetinin olmadığını, bu nedenle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, davalının ikamet adresinin Mersin olduğunu, yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, davalının talep edilen şekilde davacıya borcunun bulunmadığını, tarafların ticari kayıtlarının incelendiğinde söz konusu faturalardan kaynaklı borçlu olmadıklarını, emtianın zamanında teslim alındığını, davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce talimat mahkemesi vasıtasıyla aldırılan bilirkişi raporunda özetle; davalı tarafın defterleri üzerinde yapılan incelemede davalının davacıya 29.056,40 USD karşılığı olan 84.484,42.-TL. borçlu olduğunun görüldüğü bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 08.10.2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosyada mevcut bilirkişi raporu da gözetildiğinde davalının ticari defler kayıt ve belgelerine göre 29.050.40 USD davacı yana borçlu olduğunun tespit edildiği, davacının ticari defter kayıt ve belgelerinde ise 36.256,40 USD alacaklı gözüktüğü, taraflar arasında 7.200 USD cari hesap farkının, davacı yanca düzenlenen 1.260 USD bedelli demuraj faturasının davalı yanca kayda alınmaması ve 5.940 USD düzenlenen faturaya da iade yolu ile itiraz edilerek kayıttan düşülmesinden kaynaklandığı, davacının asıl taşıyana ödemek durumunda kaldığı 38.160 USD demuraj karşısında, davacının davalı yana fazladan düzenlediği 5.940 USD faturaya itirazın ve iade fatura düzenlenmesinin somut olaya uygun olduğu, ancak davalının 1.260 USD bedelli fatura bakımından kayıtlarında olmamasına rağmen yansıtılan tutara dahil olduğu, bu durumda, davacının asıl taşnana karşı ödemek durumunda kaldığı toplam 38.160 USD demuraj bedelinden, davalı yana yansıttığı faturalardan bakiye 30.316.40 USD alacaklı kaldığı, öte yandan davacının varış ihbarı, demuraj tarifesi, beklemenin davalıdan kaynaklı mı meydana geldiği hususları davalının ticari kayıtlarına aldığı faturalar gözetilerek davacının dava dışı asıl taşıyana katlandığı demuraj ödemelerinin yansıtılmasına muvafakatinin olduğunun değerlendirildiği, … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı icra dosyasından girişilen takibe konu 5.940 USD alacak bakımından davacının davalı yandan talepte bulunamayacağı, … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takipte ise 30.316,40 USD talebin somut olaya uygun olduğunun değerlendirildiği, davacının takip tarihlerine kadar işlemiş faiz talebi bulunmadığından hesabına da yer olmadığı, inkar tazminatı ve sair hususların mahkemece ayrıca değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi ek raporunda özetle; Meydana gelen beklemenin tam olarak davalının sorumluluğu ve tasarruf alanında oluştuğu, demurajın kaynağının davalının kusuru ve bekletmesi olduğu teyit edilememekte ise de; davalının bu faturaları kayda alması ve özellikle davacının faturalarının altında kendi katlandığı bedellerin olması karşısında KÖK rapor kanaatlerinin aynen devam ettiği belirtilmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi ikinci ek raporunda özetle; kök raporda ulaşılan sonuç ve kanaatlere ek olarak, davacının dayandığı 5.940 USD fatura bakımından da davacıya düzenlenen faturanın yansıtıldığı gözetilerek; davacının toplam alacak miktarının 36.256,40 USD miktarında olduğu belirlenmiştir.
Davalı tarafın yetki itirazının demuraj alacağının para borcu olup, para borcunun alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilebileceği, davacı şirketin yerleşim yerinin Bahçelievler olup mahkememizin İstanbul mülki hudutları dahilinde münhasıran deniz taşımalarından ve deniz sigortalarından kaynaklanan davalara bakmakla görevlendirilmesi nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı yanca zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de; TTK’ nun 1246/1 maddesi gereğince, navlun sözleşmesinden veya konişmentodan veya onun düzenlenmesinden doğan bütün alacakların bir yılda zamanaşımına uğrayacağı, bu sürenin alacağın muaccel olması ile işlemeye başlayacağı, somut uyuşmazlıkta davacının akdi taşıyan olup; fiili taşıyana yaptığı ödeme tarihlerinde demuraj alacağının muaccel olduğunun kabul edilmesi gerekeceği, davacı tarafından fiili taşıyana yapılan ödemeler ile dava tarihi arasında bir yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından davalının zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
Dava; akdi taşıyan tarafından fiili taşıyana yapılan konteyner demuraj ücretinin davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olup, davalının borca itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu, takibe itiraz ile davanın İİK ‘nun 67.maddesine göre süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm deliller ile aldırılan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, davacının yapılan deniz taşımaları bakımından taşıma işleri organizatörü, taşıyan sayılan taşıma işleri komisyoncusu konumunda olduğu, bu halde fiili taşıyana, davalıdan kaynaklı sebeplerle geç teslim edilen konteynerler sebebi ile demuraj ödemesi yapmış ise bunu davacının bunu davalıdan talep edebileceği, Mersin Gümrük Müdürlüğü’nden celp edilen konteyner liman çıkış ve liman giriş kayıtları incelendiğinde sadece limandan davalı için dolu çıkış ve daha sonra başka müşteriler için dolu geri dönüş tarihlerinin olduğunun görüldüğü, davalı yan davacının düzenlediği faturaları kendi ticari defter kayıtlarına işlediği ve itiraz etmediği ölçüde kendi kayıtlarına göre hesaplama tarifesi ve demuraj miktarlarını kabul etmiş durumda olduğu, davalının yükünün Mersin Limanı’ na geldiğini basiretli işadamı özeni ile takip edebilecek ve bilebilecek durumda olduğu, bu hususun, faturaları alıp ticari defterlerine işlemiş olmasından da teyit edildiği, davacının kendisine fatura edilen demuraj ödemelerini kusur ve sorumluluk durumuna göre katlanmak veya yansıtmak durumunda olduğu, davalı yanın faturaları tebellüğ edip TTK m.21 gereği itiraz hakkını kullanmıyorsa, içeriği kabul etmiş sayılması gerekeceği, nitekim, davacının da katlandığı bedelleri talep ettiği, katlandığı sabit olmayan faturaların ise davacı alacağında gösterilemeyeceği, teknik bilirkişi heyetince yapılan hesaplamada tespit edilen miktarların rayiçlere uygun görüldüğü, davalının sorumluluğunun dayanağı ticari defterleri olduğu, varış ihbarlarının da dosyaya sunulmadığı göz önüne alınarak, davalının ticari defler kayıt ve belgelerine göre 29.060,40 USD davacı yana borçlu olduğu doğrultusunda davacının davasının bu miktar üzerinden kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Demuraj tarifesi davalı tarafa tebliğ edilmediğinden alacağın likit olmadığı anlaşılmakla icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile
1-a) … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın KISMEN İPTALİ ile takibin 29.056,40 USD üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a madde ve fıkrası gereğince faiz uygulanmasına,
b)Demuraj tarifesi davalı tarafa tebliğ edilmediğinden alacağın likit olmadığı anlaşılmakla icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
2-a) … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası açısından davacının davasının REDDİNE,
b)Davacı tarafın kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar harcı olan 5.728,85 TL’den peşin alınan 1.364,41 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.364,44 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacının peşin olarak yatırdığı 1.364,41 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı yargı gider toplamı olan 3.745,90 TL’nin ( 29,20 TL başvurma harcı, 266,70 TL posta gideri ve 3.450,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 2.600,10 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı için takdir edilen 11.702,51 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı vekili için takdir edilen 5.543,56 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine
Dair, davacı tarafın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır