Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/413 E. 2018/358 K. 02.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO:2016/413 Esas
KARAR NO:2018/358

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:13/10/2016
KARAR TARİHİ:02/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin … ilinde faaliyet gösteren mobilya şirketi olduğunu, ürettikleri malzemeleri dünya çapında gönderen ve bulunduğu ilde isim yapmış firmalardan olduğunu, müvekkili şirket ile dava dışı … şirketi arasında zigon sehpa alışverişi gerçekleşmiş olduğunu, malzemelerin taşınması konusunda davalı … A.Ş ile anlaşıldığını, söz konusu şirketin, malları gemi ile vesaik mukabilinde …’a taşıyacak olup, FOB teslim şekli ile dava dışı alıcıya teslim edeceğini, ancak davalı şirketçe yükün teslimi ile ilgili bilginin müvekkiline verilmediğini, dava dışı alıcıdan bedel alınamadığını ve davalı tarafından konişmentonun bir nüshasının müvekkiline teslim edilmediğini, davalı ile müvekkili şirket arasında yapılan sözleşme gereğince müvekkili şirketin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini ve teslim şekli FOB olan mallarını gemiye yüklettiğini, ancak davalı tarafın navlun bedelini FOB hükümleri gereğince alıcıdan almadığını, kendisine tanınan hapis hakkını kullanmamış olduğunu, haksız olarak müvekkili şirkete …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile icra takibine başladığını belirterek davalı aleyhine açılan Menfi Tespit davasının kabulüne, müvekkili şirketin, davalı şirkete söz konusu taşımadan kaynaklı herhangi bir borcunun olmadığının tespitine ve …. İcra Müdürlüğü’nün … E Sayılı icra dosyasının iptali ile haksız icra takibi nedeniyle %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, dava konusu …. İcra Müdürlüğü’nün … E Sayılı dosyasında tahsil yapılması ve haciz konulması halinde, müvekkili şirketin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konusu icra takibinin, teminatsız veya mahkemece uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, davaya konusu icra takibine konu bedelin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyat-i tedbir kararının verilmesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı-borçlu şirketin, borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmışsa da davacı iddialarının maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olup davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin, davacı ile vardığı anlaşma gereği davacının …’da yerleşik … firmasına sattığı sehpaların … Limanından … (…) Limanına taşınması işini üstlendiğini, taşıma işinin … firması aracılığıyla … ve … nolu konşimentolarla gerçekleştirildiğini, davacının, dava dilekçesinde taşıma işinin yapıldığını ve malın alıcıya teslim edildiğini ikrar ettiğini, müvekkilinin taşıma işini gerçekleştirdiğini ve davacıdan navlunu ödemesini talep ettiğini, ancak davacı-borçlunun, müvekkilin bütün uyarı ve taleplerine rağmen ödeme yapmadığını, bu sebeple davacı-borçlu aleyhine ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davacının, kendisine yapılan ödeme emri tebligatına rağmen ödeme yapmadığını ve takibe de itiraz etmediği için takibin kesinleştiğini, her ne kadar davacının, taşımanın FOB teslim usulüyle yapılacağını, bu sebeple navlunun alıcı tarafından ödenmesi gerektiğini öne sürmekte ise de bu iddialarının gerçek dışı olduğunu, dilekçe ekinde sunulan konişmentolarda açıkça … kaydının bulunduğunu, müvekkili davalının, taşımayı gerçekleştirdiğinin sabit olduğunu, bu konuda bir çekişme bulunmadığını, taşımayı gerçekleştiren taşıyıcının navlunu talep edeceğini, davacı-borçlunun, müvekkilin taşımayı gerçekleştirdiğini, ancak navlunun alıcı tarafından ödenmesi gerektiğini öne sürdüğünü, o halde ispat yükünün, davacı-borçluya ait olduğunu belirterek davanın reddine, davacının alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce talimat mahkemesi vasıtasıyla aldırılan bilirkişi raporunda özetle; Davacının ticari defterlerinin tasdiklerinin yapıldığı, usulüne göre tutulduğu, Açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, defter kaydının dayanağı belgelerin bulunduğu, Muhasebe Kayıtlarının TTK. na göre sağlıklı olduğu, delil niteliğini taşıdığı, Davacı … ….Ltd.Şti.’ nin incelenen defterlerinde, Davalı … A.Ş.’ ne ait belgeler ile 2 adet fatura toplam tutarı 2.600,00 USD. nın bulunduğu, karşılığında 500 USD ödemiş olduğu, bakiye 2.100,00 USD ile ilgili bir ödemenin bulunmadığı, davalının 27.09.2016 takip tarihinde 2.100,00 USD alacaklı olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 07/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; İncelenen davalı şirkete ait 2015 ve 2016 yılı Ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterlerin yasal süresinde onaylandığı ve davalı şirketin 2015 ve 2016 yılı ticari defterlerinin TTK. hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğundan davalı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, dosya kapsamına göre yapılan incelemeler neticesinde; Davalı tarafından düzenlenen Faturaların tamamının davacı şirketin kayıtlarında yer aldığı, davacı yan tarafından yapılan ödemenin de davalı yanın ticari defter ve kayıtlarında kayıt altına alınmış olduğu, tarafların ticari defterlerinde herhangi bir farkın olmadığı, davalı … A.Ş.’nin icra takip tarihi olan 27.09.2016 tarihi itibariyle davacı … …. Tic. Ltd. Şti.’den 2.100,00 USD cari hesap alacağının bulunduğu, navlun borçlusunun alıcı olduğu, … A.Ş.’nin navlunu satıcı … …. Tic. Ltd. Şti.’den talep etmekte haklı olmadığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm delillerden, açılan davanın menfi tespit davası olup, dava konusu uyuşmazlığın davacının dava konusu taşıma ve dolayısıyla icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığı noktalarında toplandığı, dosyada bulunan 03.08.2015 tarihli faturada yazılı olduğu üzere satıcı … Mobilya’ nın, 455 takım zigon sehpa takımını alıcı …’a FOB teslim şartına bağlı olarak sattığı, FOB teslime alıcının satış limanında veya kendi bulunduğu bir yerde bir acente veya lojistik firması ile irtibata geçerek nakliye organizasyonu için fiyat teklifi aldığı, alıcı verilen navlunu teklifini kabul ederse lojistik şirketi taşımayı yapacak gemiyi, limanı, tarihi belirleyeceği ve alıcının satıcıya ilgili bilgileri vereceği, gümrük işlemleri yapıldıktan sonra satıcının, lojistik şirketinin belirlediği tarihte malı gemiye kadar teslim ile ilgili olarak iç nakliye masraflarını üstlenerek malı gemiye teslim edeceği, taşıyanın düzenlediği konşimentoyu alarak malın bedelini atanmış bankadan tahsil edeceği, bundan sonra sorumluluk ve masrafların alıcıya geçeceği, FOB teslimde navlunu alıcının ödeyeceği, lojistik şirketinin tespitinde alıcıya yardımcı olmak amacında satıcının da, güvendiği veya daha önce iş yaptığı bir lojistik şirketini alıcıya tavsiye edebileceği, dava konusu taşımaya ait konişmentoda “…” (navlun peşin ödenmiştir) kaydı bulunduğu, ancak lojistik şirketi gelen evrakları dikkatli değerlendirmemiş, FOB teslim olduğunu gözden kaçırmış (belki önceki taşımaların benzeri olarak kabul edip) navlunu ödemiş veya alıcıdan tahsil edememiş ise navlunu satıcıdan talep etme isteğinin haklı bir talep olarak değerlendirilemeyeceği, dosyada yapılan inceleme ve mali müşavir bilirkişinin yaptığı değerlendirmeye göre toplam navlun bedelinin 2600 USD olduğu ve bakiye miktarın 2100 USD olduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile davacının davalıya …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline, davalının icra takibinde kötü niyetli olduğu tespit edilemediğinden tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KABULÜ ile davacının davalıya …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline,
2-Davalının icra takibinde kötü niyetli olduğu tespit edilemediğinden tazminat talebinin REDDİNE,
3-Karar harcı olan 429,60 TL’den peşin alınan 107,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 322,20 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan (136,80 TL ilk harç, 849,00 TL posta ücreti ve 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam)1.735,80 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı vekili için takdir edilen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/10/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır