Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/411 E. 2020/183 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2016/411 Esas
KARAR NO :2020/183
DAVA : Rücuen Tazminat
DAVA TARİHİ :14/10/2016
KARAR TARİHİ :24/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Rücuen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olduğu şirket tarafından düzenlenmiş olan … sayılı nakliyat emtia sigorta poliçesi ile … … isimli gemi ile … A.Ş adına sigortalı 6 konteyner 520 varil brüt 149,760 kg konsantre beyaz üzüm suyu emtiasının Mersin’den Japonya’ya taşındığını, 21.10.2015 tarihinde emtianın tahliyesi esnasında, emtianın tahliye edildiği antrepoda 5 konteynerin sağlam teslim edilmesine karşın 1 konteyner içerisinde 84 varilde muhtelif hasar olduğunun ekspertiz incelemesi ile tespit edildiğini, müvekkilinin uğradığı maddi zararların 13.927,00 TL olduğunu, sigorta tazminatının 25.05.2016 ödeme tarihinden itibaren işleyecek TCM Bankası Avans Faizi ile birlikte dava vekalet ücretiyle birlikte davalıdan tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazlarının kabulünü, davada Bazel- Stadt İsviçre’de bulunan mahkemenin yetkisinin olduğunu ve davada İsviçre Hukukunun uygulanması gerekeceğini, mahkemenin milletlerarası yetkisinin bulunmadığından yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, yetki ve itirazlarının yerinde görülmemesi durumunda husumet itirazları uyarınca davanın husumetten reddini, davanın fiili taşımayı gerçekleştiren … acentesine ihbar edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce alınan 07.09.2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; emtianın yükleme, deniz seyri veya boşaltma aşamalarından birinde konteynerin normal maruz kalması gereken kuvvetlerin ötesinde bir kuvvete maruz kaldığını, içindeki emtianın hasarlanmış olduğunu, dosyaya ibraz edilen ve konişmentonun eki niteliği arz eden Taşıma Koşullları başlıklı metnin, hangi konişmentonun eki olduğu taraflarınca tespit edilemediğini, bu sebeple davacının cevaba cevap dilekçesinde sözleşmenin nisbiliği gerekçesi ile davalının itirazına verdiği cevap konusunda taraflarınca kesin bir kanaate varılamadığını, ancak söz konusu metnin ait olduğu konişmentonun tespit edilmesi ve bu metnin gerçekten sadece ana konişmentoda (asıl navlun sözleşmesinde) yer aldığının tayini halinde, tahkim şartının da sadece ara konişmentonun (alt navlun sözleşmesinin) taraflarını bağlamayacağını, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmasına karşılık davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davaya konu sigorta sözleşmesinin geçerli olduğunu, yapılan ödemenin de geçerli bir sözleşmeye dayandığını, hasar ihbarının süresinde yapılmamış olunmakla birlikte yetkili kişiye yapıldığını ve yük gönderilene teslim edilmeden önce hasarlı olduğunun antrepo yetkililerince tutanak altına alınması sebebiyle, TTK m. 1185/4’teki karinenin uyuşmazlık konusu davada işletilemeyeceğini, davalının dava konusu taşımanın taşıyanı olmaması sebebiyle dava konusu hasardan da sorumlu tutulamayacağını, zarar ziyanın navlun masrafı sovtaj muafiyet hesaplamaları yapılarak 4.678,52 USD olduğunu belirtmiştir.
Mahkememizce … Asliye Ticaret Mahkemesi vasıtasıyla aldırılan 2018/… talimat sayılı bilirkişi raporunda özetle; davalı şirketin 2015 yılı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu ve ticari defterleri ve dayanağı belgeler ile yardımcı defterlerinin birbirini teyit etmekte olduğunun görüldüğü, defterlerin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, kapanış tasdiklerinin mevcut olduğu, faturalar, teslim fişleri ve ticari defterler dikkate alınarak değerlendirildiğinde, defterlerin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, dolayısıyla. HUMK. madde, 222 gereğince delil niteliğine haiz olduğu, yukarıda ayrıntılı şekilde dökümü yapılan muavin hesaptan da görüleceği üzere,31.12.2018 tarihi itibari ile cari hesabın kapatılmış, dolayısıyla. 25.08.2015 tarih 014933 nolu faturanın da 31.12.2015 tarih itibari ile ödendiğinin kabul edilebileceği belirtilmiştir.
Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi vasıtasıyla aldırılan ek bilirkişi raporunda özetle; her ne kadar kök raporda, 2015 yılı sonu itibari ile, borç bakiyesi (defter sahibi için alacak) şeklinde devam eden cari hesabın, 31.12.2015 tarihi itibari ile kapanmış olduğu görülmekte ise de, 2016 yılı açılış kayıtlarından 2015 kapanışının sıfır bakiye görülmesinin, kapanış kayıtlarında kayıt kaynaklarından kaynaklanmakta olup, 2016 yılı açılış kayıtlan dikkate alındığında,20l5 yılından tahsil edilmeyen, 279.879,19.TL, ve 10.925,47 TL. devir bakiyesinin görülmekte olduğu, mevcut durum itibari ile, 25.08.2015 tarih 014933 sayılı fatura yönünden, 4.678.52.USD karşılığı 13.927,00.TL. sigorta tazminatı alacak talebinin yerinde olduğu ve ödenme tarihi olan, 25.05.2016 tarihinden itibaren, dava tarihi olan, 14.10.2016 tarihi itibari ile, TCM Bankası Avans Faizi ile birlikte, 13.927,OO.TL, asıl ve 568,91.TL .işlemiş faiz olmak üzere, toplam,14.495,91.TL olduğu, 25.08.2015 tarihli … sayılı faturaya mahsuben indirim (dıscount), 25.01.2016 tarih … sayılı 405.437,46.TL Faturanın, 25.02.2016 tarih ve … yevmiye numarası ile kayıtlarda mevcut olduğu belirtilmiştir.
Dava; davacı … şirketine nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın davalının sorumluluğunda taşınması sırasında oluştuğu iddia edilen emtiadaki sigortalısına ödediği hasar bedelinin davalıdan TTK nun 1472.maddesi gereğince rücuen tahsili amacıyla açılan tazminat davasıdır.
Her ne kadar davalı vekilince milletlerarası yetki itirazında bulunulmuş ise de; Türk firması olan davalının kendisi daha rahat savunacağı mahkemede milletlerarası yetki itirazında bulunması MK md 2’ye aykırı görüldüğünden yapılan itirazın reddine karra verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve aldırılan bilirkişi raporları birlikte incelendiğinde, öncelikli olarak tarafların husumet ehliyeti açısından yapılan incelemede, Davacının dayandığı sigorta poliçesine göre, davaya konu emtianın taşıma rizikolarına karşı satıcı adına üretici şirket tarafından sigorta ettirildiği ve satışın CİF satış şeklinde olduğu, CIF kaydı satışta hasarın emtianın yükleme limanında gemiye yüklenmesi ile birlikte alıcıya geçtiğinden satıcının alıcı adına malları sigorta ettirmesi, sigorta bedelini ödemesi, rizikodan sonra sigortacının sigortalı konumundaki alıcıya ödemede bulunması halinde sigortacının halefiyet hakkı doğar. Ancak yerleşik Yargıtay içtihatlarında da ifade edildiği üzere, satıcının alıcıdan emtianın bedelini tahsil edemediği durumlarda sigortalı satıcının hukuki menfaatinin devam ettiğinin kabulü gerektiği, sigortalı şirket defterlerinde yaptırılan mali müşavir incelemesinde sigortalının satış bedelini alamadığı görülmekle dava dışı sigortalının hukuki menfaatinin devam ettiği anlaşılmakla davacı … şirketinin geçerli sigorta sözleşmesi uyarınca yaptığı ödeme nedeniyle aktif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalının pasif husumet ehliyeti açısından yapılan değerlendirmede; dosyada iki adet konişmento bulunduğu, … … numaralı konişmentoda Yükletenin: … … … A.Ş., Gönderilen : … … … , Taşıyanın: … A/S olduğu; … numaralı konişmento incelendiğinde Yükletenin : … A.Ş. Gönderilenin : … K.K. taşıyanın : … Ltd. olduğu, konşimentolardan anlaşıldığı üzere aynı yükün taşınması için birden fazla navlun sözleşmesi yapıldığı, … A.Ş. ile … Ltd. arasındaki alt navlun sözleşmesi ile taşıma taahhüdü altına girmiş olan alt taşıyanın, bu borcun ifası için yeni bir (asıl) navlun sözleşmesi yaptığı, yani … … … A.Ş.’ nin … ile sözleşme akdettiğinin görüldüğü, sigortalı firmanın taşıma organizasyonu için … LTD. ile anlaştığı; alt navlun sözleşmesi niteliğindeki bu sözleşmede … LTD.’nin alt taşıyan, davalının bu taşıma taahhüdünü ve dolayısıyla konişmentoyu taşıyanı temsilen onun adına düzenleyen firma olduğu, kaldı ki konişmentonun taşıyan … adına imzalandığı, … … … ibaresinin de bu anlama geldiği, buna karşılık söz konusu alt navlun sözleşmesinden kaynaklanan taşıma taahhüdünün yeni bir navlun sözleşmesi ve buna bağlı olarak konişmento (… … numaralı konişmento) düzenlenmesi suretiyle icra edildiğinin anlaşıldığı, … A/S asıl ve aynı zamanda fiili taşıyan iken; asıl taşıtan sıfatının kime ait olduğu hususunda konişmentoda açık bir bilgi yer almadığı, Bununla birlikte dosyada mevcut alt navlun sözleşmesi münasebetiyle düzenlenmiş olan alt konşimentodan hareketle bu kişinin … Ltd. olduğu; … … … A.S.’nin ise taşıtanı temsilen yükü gemiye yükleten sıfatına sahip olduğu, nihayet bu taşımanın gönderileninin ise … … … olduğu, dolayısıyla davalı tarafın söz konusu konişmento ve navlun sözleşmelerinde taşıyan sıfatının bulunmadığı, taşıma taahhüdünün alt ve ara konişmentoda … LTD, asıl konişmentoda ise … tarafından tarafından üstlenildiği, davalı tarafın konişmentoyu da açıkça … Ltd adına imzaladığı görülmekle davalının pasif husumet ehliyeti bulunmadığı anlaşılmakla davanın bu sebeple reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının PASİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 237,54 TL den karar harcı olan 54,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 183,14 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı yargı gider toplamı olan 34,00 TL’nin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için takdir edilen 3.400,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır