Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/283 E. 2018/204 K. 17.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA
ESAS NO : 2016/283 Esas
KARAR NO : 2018/204
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 30/06/2016
KARAR TARİHİ: 17/05/2018
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketine , nakliyat abonman sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın … den …’e nakliyesi işinin 24/02/2015 tarihli navlun faturası karşılığında davalı tarafından üstlenildiğini , emtianın nakliyesi esnasında konteyner tavan sacında meydana gelen delikten sızan su nedeni ile emtiada ıslaklık kaynaklı hasar oluştuğunu, hasara ilişkin olarak firma yetkilisi ve depo görevlisi tarafından 11/05/2015 tarihli tutanak tutulduğunu, müvekkili şirket tarafından 2.927,69 TL hasar bedelinin sigortalısına ödendiğini ve davalıya gönderilen rücu ihtarının sonuçsuz kalmasından dolayı alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasının icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek , iptali ile icra takibinin devamına, müvekkili lehine % 20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkiline doğrudan husumet yöneltilemeyeceğini, taşıyanın acenteliğini yaptığını, davacı taleplerinden dolayı müvekkilinin sorumlu olmadığını , mahkemenin yetkili olmayıp yetkili mahkemenin … Ticaret Mahkemeleri olduğunu, konteyner ve mallar üzerinde mahallinde inceleme yapılmadığını, konteynerde delik bulunduğunu gösterir tutanağın olmadığını ve fotoğrafın da bulunmadığını, usulüne uygun hasar ihbarında bulunulmadığını, tahliye işlemleri sırasında meydana gelen hasardan dolayı taşıyanın sorumluluğunun bulunmadığını, hasarın ambalaj yetersizliğinden meydana geldiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davacı … şirketine nakliyat abonman sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın deniz yolu ile taşınması sırasında oluştuğu iddia edilen emtiadaki sigortalısına ödediği hasar bedelinin davalıdan TTK nun 1472.maddesi gereğince rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın İİK nun 67.maddesi gereğince iptaline ilişkindir.
Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri, 20/05/2015 tarihli ekspertiz raporu, konişmento örneği, davalı tarafından düzenlenen 24/02/2015 tarihli navlun faturası , 11/05/2015 tarihli tutanak , sigorta poliçe örneği , ödeme dekontu olduğu beyan edilen belge dosyaya sunulmuş hasar dosyası ve taşıma belgeleri dosyaya temin edilmiştir.
İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasının incelemesinde; alacaklısının … Sigorta AŞ olduğu, borçlusunun …. Deniz Acenteliği A.Ş olup, ödeme emrinin 10/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği,17/11/2015 tarihinde itirazın edildiği, davanın 30/06/2016 tarihinde İİK nun 67.maddesi gereğince davanın bir yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut 20/05/2015 tarihli ekspertiz raporunun incelenmesinde, hasarın nakliye esnasında konteyner tavan sacında meydana gelen delikten sızan su nedeni ile emtiada ıslaklıktan kaynaklı hasarın oluştuğu ve hasarın 1.091,20 Usd olduğunun belirtildiği, poliçenin incelenmesinde, sigortalının, … Gıda Pazarlama San ve Tic. A.Ş olduğu, sigortalı tarafından emtianın 18/02/2015 tarihli fatura ile dava dışı firmaya satışının yapıldığı, davalı tarafından 24/02/2015 tarihli navlun faturasının düzenlendiği , 11/05/2015 tarihli tutanağın firma yetkilisi ve depo görevlisi tarafından tutulup … nolu konişmento ile gelen konteynerın içine su alması sebebi ile 32 koli ürünün hasar gördüğünün belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan inceleme sonrası dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda, davacının sigorta tazminatı ödemesinin dosyada mevcut belgeler ile sabit olmadığı, ödemenin ex-gratia hatır ödemesi olacağı ve aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı , davalının taşıyan sıfatının sabit olmadığı, hasara ilişkin geçerli bir ihbarın bulunmadığı, 2.696,55 TL zarar bedelinin kadri maruf olduğu , hasarın taşıma sürecinde meydana geldiğinin konteyner’ a giren su ile ıslanmanın sabit olduğunun kabul edilmesi halinde riskin gerçekleştiğinin söylenebileceği belirtilmiştir.
Taraf vekillerince bilirkişi raporuna beyanları ile birlikte davacı vekilince navlun faturası örneği ve 17/06/2015 tarihli …bank Şb ‘ne ait dekont örneği dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizce davacı vekilinin itirazları değerlendirilmiş olmakla yeni bir heyetten bilirkişi raporu alınmasına yönelik karar oluşturulmuş ve inceleme sonrası dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda, dosya içerisinde konteynerin gemiden tahliye edildiği aşamada düzenlenen konteynerin hasarlı olarak tahliye edildiğine dair bir tutanağın dosyada olmadığı konişmentonun limandan limana taşıma için düzenlenmiş olduğundan taşıyan eşyanın limandan gönderilenin deposuna karayolu ile taşınmasını ayrıca üstlenmediği sürece bu aşamadan sorumlu tutulamayacağı zararın hangi aşamada meydana geldiğinin anlaşılamadığı , TTK ‘nın 1185/4. Maddesi gereğince karinenin aksinin ispatlanamadığı tespit edilen 992 USD hasar bedelinin kadri maruf olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna beyanında, yeterli inceleme yapılmaksızın düzenlenen bilirkişi raporunda davalının dava konusu zarardan sorumlu olmadığına ilişkin değerlendirmelere itiraz ettiklerini belirterek , davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporuna beyanında, CIF satışlarda malın gemiye yüklenmesi ile alıcıya intikal ettiği nedenle dava dışı sigortalının satıcının sigortalanabilir menfaate sahip olduğunun ve bir zarara uğradığının kanıtlanamadığını , hasar bildiriminin usulüne uygun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı ve davalı vekili beyanları, sunulan deliller, inceleme sonrası dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre, davacı … şirketi ile davadışı sigortalı arasındaki Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan emtiaların davalı şirketin sorumluluğunda olan deniz yolu ile taşınması sırasında hasarlanması nedeniyle sigortalısına ödediği hasar bedelinin TTK nun 1472.maddesi gereğince rücuen tahsili amacıyla İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı sayılı icra dosyası ile takip yapıldığı, davalıların takibe süresinde itirazları ile İİK nun 66 ve devamı maddeleri gereğince takibin durduğunu, davacı … şirketince İİK nun 67.maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü sürede davanın açıldığı, davalı şirket tarafından 24/02/2015 tarihli navlun faturasının sigortalı adına düzenlendiği, TTK’nun 917 ve devamı maddelerinde düzenlenen taşıma işleri komisyoncusu olarak taşımayı üstlendiği, komisyoncunun taşıma işini bizzat yapmayarak başka birine de yaptırabileceği somut olayda taşımanın dosyadaki mevcut konişmentodan fiili taşıyanın dava dışı firma olduğu belirtilmekle, davalının TTK’nun 917.maddesi gereğince pasif husumet ehliyetinin bulunduğu, TTK nın hak düşürücü süre başlıklı 1188. Maddesinde eşyanın ziyaı veya hasarı ile geç tesliminden dolayı taşıyana karşı her türlü tazminat istem hakkının 1 yıl içinde yargı yoluna başvurulmadığı taktirde düşeceği hükmüne yer verilmiş olup, hasar tarihinin 11/05/2015 tarihi olduğu , icra takip tarihinin 28/10/2015 olup 1 yıllık hak düşürücü sürede takibin başlatıldığı dosyadaki mevcut 11/05/2015 tarihli tutanağın firma yetkilisi ve depo görevlisi tarafından tutulduğu , mahkememizce yapılan inceleme sonrası dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda, davacının sigorta tazminatı ödemesinin dosyada mevcut belgeler ile sabit olmadığı, ödemenin ex-gratia hatır ödemesi olacağı ve aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı , davalının taşıyan sıfatının sabit olmadığı, hasara ilişkin geçerli bir ihbarın bulunmadığı, 2.696,55 TL zarar bedelinin kadri maruf olduğu , hasarın taşıma sürecinde meydana geldiğinin konteyner’ a giren su ile ıslanmanın sabit olduğunun kabul edilmesi halinde riskin gerçekleştiğinin söylenebileceği belirtildiği, dosyaya sunulan rapora beyan ve itirazlar üzerine yeni bir heyetten alınan bilirkişi raporunda da, dosya içerisinde konteynerin gemiden tahliye edildiği aşamada düzenlenen konteynerin hasarlı olarak tahliye edildiğine dair bir tutanağın dosyada olmadığı konişmentonun limandan limana taşıma için düzenlenmiş olduğundan taşıyan eşyanın limandan gönderilenin deposuna karayolu ile taşınmasını ayrıca üstlenmediği sürece bu aşamadan sorumlu tutulamayacağı zararın hangi aşamada meydana geldiğinin anlaşılamadığı , TTK ‘nın 1185/4. Maddesi gereğince karinenin aksinin ispatlanamadığı tespit edilen 992 USD hasar bedelinin kadri maruf olduğu belirtildiği, 11/05/2015 tarihli tutulan tutanak TTK nın 1185/1. Maddesinde düzenlenen bildirim şartlarını taşımadığı , TTK nın 1185. Hükmünde öngörüldüğü şekilde hasarın taşıyana yazılı olarak bildirilmediği ve dolayısıyla TTK nın 1185/4. Maddesi gereğince taşıyanın eşyayı denizde taşıma senedinde yazılı olduğu gibi teslim ettiği ve eğer yükte bir ziya veya hasarın oluştuğu kanıtlanırsa , bu zararın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiğine ilişkin iki karinenin oluştuğu , dava konusu olay bakımından zararın sebebine ve zararın meydana gelmesinde taşıyanın kusurlu bulunduğuna ilişkin ispat yükünün taşıyandan tazminat talep edene ait olduğu , dava konusu hasarın konteynerdeki delikten sızan su neticesinde hasarlandığı belirtilmiş olmakla, taşıyanın meydana gelen zarardan sorumlu tutulabilmesi için TTK nın inceleme ve bildirim başlıklı 1184 ve 1185. Maddelerinde, hasarın ihbarına ilişkin süreler ve usullerin belirlenmiş olduğu dosya kapsamı itibariyle bu maddelere uygun taşıyıcının da imzası bulunan bir hasar tutanağının mevcut olmadığı TTK nın 1185/1 . Maddesi anlamında söz konusu zarar bildiriminin usulüne uygun olarak kabul edilemeyeceği bu durumda TTK nın 1185/4. Maddesi gereğince taşıyanın eşyanın denizde taşıma senedinde yazılı olduğu gibi teslim ettiği ve yükte bir ziya veya hasarın oluştuğunun kanıtlanması halinde zararın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiğine ilişkin karinenin oluşup davacının bu karinenin aksini ispat etmesi gerektiği ancak dosya kapsamı itibariyle emtialar üzerinde emtialar üzerinde herhangibir gümüş nitrat testinin bulunmadığı, davalı taşıyanın sorumluluğunun limandan limana taşıma olup konteynerin limandan tahliyesi sonrası liman içerisinde hasarlı olduğuna dair herhangibir rezerv tutanağının bulunmadığı, buna ilişkin taşıyanın da imzası olan herhangi bir tutanağın olmadığı gibi konteynerin limandan alıcının deposuna kadar kara yolu taşıması yapıldığı ve kara yolu taşıması sonrası 11/05/2015 tarihinde tutanak tutulduğu anlaşılmakla, emtiadaki hasarın davalı taşıyanın sorumlu olduğu deniz yolu taşıması esnasında ve davalının hakimiyetinde iken oluştuğunun davacı tarafından ispat edilemediği limanda konteynerin karayolu taşımasını yapacak olan tarafından hasarına yönelik bir tutanağın olmadığı ve konteynerin darbeye maruz kaldığına dair herhangibir tutanağında limanda tutulmadığı bu nedenlerle davalı taşıyanın sorumlu olmadığı ve davalı tarafından Milletler arası yetki itirazında bulunulmuş ise de davalı şirketin kendisini çok daha rahat ve kolay savunabileceği bir mahkemede açılan bir davada yetki itirazında bulunulması mahkememizce MK ‘nın 2. Maddesine aykırı olduğu düşünülmekle, yetki itirazının reddine karar verilmiş ve ayrıca CIF teslim şekli ile satış yapılmış olup dosya kapsamındaki sunulan belgelere göre dava dışı sigortalı şirketin emtiaların gemi küpeştesini geçtiği andan itibaren risk ve hasarının alıcıya ait olması nedeni ile mal bedelinin tahsil edilememesi halinde aktif husumet ehliyetinin bulunabileceği ve buna ilişkin bir belgenin de davacı … şirketi tarafından sunulmamış olması nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1- Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç tarifesi uyarınca 35,90 TL karar harcının 52,22 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 16,32 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Taraf vekillerince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın , avansı yatıran tarafa karar kesinleştiğinde resen iadesine,
Dair, kesin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..17/05/2018

Katip … Hakim …