Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/276 E. 2019/264 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2016/276 Esas
KARAR NO :2019/264
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :27/06/2016
KARAR TARİHİ :28/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacının acenteliğini yaptığı … vasıtası ile SAFM- … numaralı konişmento tahtında …-…, …- …, …-…, …- … ve …-… numaralı toplam 5 adet 40’lık DRY tipi konteyner muhteviyatı “Meşrubat Şişesi” emtiasını …’ın Port Qasim Limanr’ndan İstanbul … Limanı’na denizyolu ile taşıttığını, bu taşımada davalının ithalatçı ve yük alıcısı konumunda olduğunu, davalının ithalatçısı ve alıcısı olduğu toplam 5 adet konteyner muhteviyatı emtianın 23.07.2014 tarihinde …’daki yükleme limanında gemiye yüklendiğini ve … Limanı’nda gemiden tahliye edildiğini, davalının emtiaları tahliye limanı olan … Limanı’na ulaşmadan önce davalıya “Arrival Notice” yani “Varış İhbarnamesi” gönderildiğini, davalının bu yükünün 19.08.2015 tarihinde … Limanı’na ulaşacağının ihbar edildiğini, davalının 7 günlük serbest ve ücretsiz süre içinde bu yükünü konteynerden boşaltmasının, aksi halde günlük değişken bazlarda demuraj ücretlerinin uygulanacağı belirtilerek tahliye limanında uygulanan demuraj tarifesinin bildirildiğini, buna göre taşıyan …’ın tahliye limanında 40’lık konteyner için uyguladığı demuraj tarifesinin gösterildiğini, bu demuraj tarifesinin de taşıyanın internet sitesinde düzenli olarak ilan edildiğini, ticari teamül, örf ve adet olan dünyadaki davacı gibi tüm ana konteyner kumpanyalarının bu tariflerini internet sitelerinde ilan ettiğini, davalının 21.08.2014 tarihinde taşımaya ilişkin konşimentoyu cirolamak suretiyle davacıya ibraz ettiğini, yükün kendisine teslimini talep ettiğini ve bunun karşılığında davacıdan teslim ordinosunu aldığını, özünde konteyner demurajının, konvansiyonel taşımacılıkta gemilerin limanda beklemesinden kaynaklanan demuraj ücretinden farklı olarak, konteynerin fuzuli işgal edilmesinden kaynaklanan bir bedel olduğunu, her ne kadar davalının 21.08.2014 tarihinde davacıdan teslim ordinosu almış olsa da, bu tarih itibari ile de hemen konteynerini boşaltmadığını, yükünü limandan konteynerleri ile birlikte çekmek istediğini, bu hususta davacıya her türlü garantiyi ve masrafları karşılayacağına dair Taahhütname verdiğini ve yükünü konteyner ile birlikte limandan çekerek tesislerine götürdüğünü, ancak davalının …-… numaralı, …-… numaralı 2 adet konteyner kutularını boş olarak ancak 28.04.2015 tarihinde …- … numaralı, …- … numaralı, …-… numaralı 3 adet konteyner kutularını ise boş olarak ancak 29.04.2015 tarihinde davacıya iade ettiğini, bu yüklerin tahliye limanı olan … Limanı’na varmasını müteakip, 0-7 gün serbest sürenin sonu olan 04.09.2014 ile 2 adet konteynerin bos olarak davacıya İade edildiği 28.04.2015 tarih ve 3 adet konteynerin ise boş olarak davacıya iade edildiği tarihleri arasında davalı tarafından fuzuli işgal edildiğini, bu tarihler arasında davalı aleyhine demuraj ücretinin işletildiğini, …-… ve …-… numaralı 2 adet konteynerin 04.09.2014 ila 28.04.2015 tarihleri arasında fuzuli işgal edilmesi sebebi ile davalı adına 29.04.2015 tarih, Seri: AP, Sıra: … ve 41.760 USD bedelli …-…,…-… ve …-… numaralı 3 adet konteynerin 04.09.2014 ile 29.04.2015 tarihleri arasında fuzuli işgal edilmesi sebebi ile davalı adına30.04.2015 tarih, Seri: AP, Sıra: … ve 62.910,- USD bedelli demuraj faturasını düzenlediğini ve davalıya gönderdiğini, faturaların davalı tarafından tebliğ alındığını, kabul edildiğini ve davalı adına kesinleştiğini, ancak davalının fatura bedellerini hiçbir şekilde davacıya ödemediğini, dava konusu yüklerin konişmentoya göre gönderilen sıfatını haiz davalı tarafından fiilen teslim alındığını, dava konusu navlun teferruatı hükmünde olan demuraj ücretinin de tahliye limanında oluştuğunu, 6102 s. TTK m. 1176 uyarınca gönderilen taşıyanın bildirimi üzerine gecikmeksizin eşyayı teslim almak ile yükümlü olduğunu, 6102 s. TTK m. 1174/3 uyarınca da gönderilenin (yani davalının) gecikmesi durumunda eğer boşaltma süresi (yani 0-7 gün serbest ve ücretsiz süre) geçmiş ise taşıyanın gönderilenden demuraj ücreti isteyebileceğini, 6102 s. TTK m. 1203 uyarınca da gönderilen eşyanın kendisine teslimini talep ettiği anda ödemeye yükümlü olduğu bütün alacakları navlun ve navlun teferruatlarını yani demuraj ücretlerini de taşıyana ödemekle yükümlü olduğunu, işbu davada da davalının davacıdan ordino almak, yükleri kabul etmek ile bu yüklerinin kendisine teslimini talep ettiği hatta bu yükleri de fiilen teslim aldığına göre tahliye limanında oluşmuş demuraj ücretlerinden de sorumlu hale geldiğini, keza davalının bu yükleri fiilen teslim aldığı için taşıyanın artık navlun ve navlun teferruatı olan demuraj ücretini 6102 s. TTK m. 1205 uyarınca ancak ve ancak gönderilenden yani davalıdan talep edebileceğini, dava konusu yüklerin davalıya fiilen teslim edildiğine göre, TTK m.1205 uyarınca tahliye limanında oluşan demuraj ücretinin tek ve yegane sorumlusunun davalı olduğunu, işbu davada olduğu gibi, demuraj alacağına dayanan bir başka yargılamada, … Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatı ile … Asliye Ticaret Mahkemesi … E. … K. sayılı ilamı ile gönderilenin konişmentoyu ciro ile devralması, yükün kendisine teslimini talep etmesi ve nihayetinde yükleri de fiilen teslim almış olması nedeni ile TTK m. 1203 uyarınca gönderilenin tahliye limanında oluşmuş demuraj ücretlerinden sorumlu hale geleceğine hükmettiğini, davalının kanuni sebepler dışında aynı zamanda sözleşmesel olarak da tahliye limanında oluşmuş demuraj ücretinden sorumlu hale geldiğini, şöyle ki, davalının taşımaya ilişkin konişmentoyu ciro ile devralmakla konşimentodaki bütün şartlarla bağlı hale geldiğini, dava konusu taşımada davalının konişmentoya göre gönderilen konumunda olduğunu ve bu konişmentonun hamili olarak da taşımaya konu yükleri teslim almış olduğunu, 6102 s. TTK m. 1237/1 uyarınca taşıyan ile konişmento hamili arasındaki hukuki ilişkilerde konişmentonun esas alınacağının kaide olduğunu, taşımaya ilişkin konişmentoda da navlun, navlun teferruatları, demuraj ücretleri ve sair giderlerin ödenmesi konusunda yükletenin ve gönderilenin sorumlu olacağının düzenlediğini, neticeten davacı yan ödenmemiş navlun ücretinin tahsili için davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini iddia ederek, itirazın iptaline, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hijkmedilmesine, asıl alacağa 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz işletilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ederek huzurdaki davayı açmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kendi adına asaleten ve taşıyan … ‘ye izafeten acentesi sıfatıyla işbu davayı açan …’nin demuraj alacağı ile hiçbir bağının bulunmadığını, zira dava konusu alacağa ilişkin faturaların taşıyan … tarafından kesildiğini ve ödemelerin dava dışı “… A/S” firmasına yapılmasının düzenlendiğini, bu nedenle …nin kendi adına asaleten davacı sıfatına haiz olmasının mümkün olmadığını, zira demuraj faturalarının lehtarının … Denizcilik A Ş. olmadığını, diğer yandan acentesi olduğu … firmasına izafeten de dava açabilmesinin mümkün olmadığını, zira acenteliğin 03.10.2013 tarihli geçerliliği belli olmayan özel bir evrak ile acentelik ilişkisinin kanıtlanmaya çalışıldığını, bir an için kabul edilecek olsa dahi söz konusu yetkinin 31.12.2012’de sona erdiğini, dolayısıyla acentelik sıfatı olmayan bir firmanın asil adına izafeten dava ikame edebilmesinin mümkün olmadığını, … firmasının söz konusu taşımanın taşıyanı olduğunu gösterir delillerin de mevcut olmadığını, zira demurajın deniz hukukunda taşıyan ve taşıtan arasında akdedilmiş taşıma sözleşmesi uyarınca doğan bir alacak olduğunu, davaya konu deniz taşımasında taşıyanın “… ” İsimli geminin donatanı olduğunu, davada taşıyanın kim olduğunun bilinmemekte olduğunu, doğmuş bir demuraj alacağı olması halinde ödemenin neden davacı taraflara yapılması gerektiğini gösterir herhangi bir delilin de mevcut olmadığını, taşıyanın “… ” isimli gemi donatanının, taşıtanın ise … isimli … firması, yük alıcısının … Bankası A.Ş. ve … (… End. Ür.) isimli şahıs firması, davalının ise teslim ordinosu ibraz etmiş firma olduğunu, 21.08.2014 Tarihli ordinoda görüleceği üzere yük alıcısı … Bankası A.Ş. olduğundan yükü işbu banka dışında kimsenin teslim alamayacağını, davalının yük alıcısı olmadığından, istese dahi yükü teslim atabilecek yetkisinin bulunmadığını, davalının söz konusu taşımaya şu şekilde dahil olduğunu; Uluslararası deniz taşımacılığında yükün göndereninin (… firması) yükün varma limanında belli işlemlerinin yapılabilmesi adına yerel acente atayacağını, bu nedenle de gönderici ve acente arasında Master Bili Of Lading denilen konşimentonun düzenleneceğini, bu konşimentonun gayesinin yük varma limanına geldiğinde,- yükün İhbarının yapılması olduğunu, kendisine ihbar yapılan müvekkilinin, Ara Konşimento uyarınca gerçek yük alıcısı bankaya haber vermekle yükümlü olduğunu, Akreditifli satışlarda yük alıcısının banka olduğunu, yükün esas alıcısının bankaya gerekli evrakları ibraz etmesi halinde, konşimentonun yükü satın almış olan kişiye ciro edileceğini, gerekli evrakların ibraz edilememesi durumunda bankanın ciro işlemini gerçekleştirmeyeceğini ve yükün teslim alınamayacağını, görüleceği üzere esası kıymetli evrak olan esas konşimentoda alıcının müvekkili firma olmadığından demuraj talep edilmesinin mümkün olmadığını, alacağın taşıtana yöneltilmiş olması gerektiğini, davacının, TTK 1203 uyarınca demuraj alacağının yükün teslim edileceği kişiden talep edilebileceği hususunu belirttiğini, hiçbir kabul anlamına gelmemek kaydıyla davalının yük alıcısı olduğunun kabulü halinde dahi, TTK 1203 maddenin Türk Hukuku’nun uygulanacağı sözleşmelerde geçerli olduğunu, dava konusu taşımaya dayanak sözleşmenin Türk hukukuna tabi olup olmadığının bilinmediğini, zira davacının taşıma sözleşmesini dava dosyasına ibraz etmediğini, taşıma sözleşmesinin olmaması veya taşıma sözleşmesi olmasına rağmen konşimentoda taşıma sözleşmesine atıfta bulunmaması durumunda ise konşimentoda yer alan hükümlerin sözleşmesel hükümler olduğunun kabul edildiğini, dava konusu taşımada, konşimentoda taşıma sözleşmesine atıf yapılmadığını, bu nedenle konşimento uyarınca uygulanacak hukukun İngiliz Hukuku olduğunu, dolayısıyla TTK madde 1203’ün uygulanabilmesinin söz konusu olamayacağını, Türk Ticaret Kanunu 1203 maddesinin uygulanabilir olması halinde dahi davalının hiçbir sorumluluğunun mevcut olmadığını, davalı firmanın yük alıcısı olmadığını, davalı firmanın, yükün tesliminin ihbar edilecek taraf olduğunu, bu nedenle taşıma sözleşmesinden dolayı TTK 1203 uyarınca talep edilebilecek alacakların yükün alıcısından talep edilmesi gerektiğini, davalının yük alıcısı olmamakla birlikte, yükün gerçek alıcısının dahi söz konusu demuraj bedelini ödeme yükümlülüğünün olmadığını, konişmentoda taşıma sözleşmesine atıfta bulunulmaması halinde, taşıyanın navlun sözleşmesine dayanarak yük abasından talepte bulunamayacağını, fakat taşıyanın yük alıcısından yalnızca konşimentoda yer alan sözleşmesel nitelikteki şartlar uyarınca talepte bulunabilme hakkına sahip olduğunu, konşimentoda demuraj alacağına ilişkin bir düzenlemenin mevcut olmadığını, dolayısıyla demuraj alacağının yük alıcısından talep edilemeyeceğini, navlun sözleşmesinin üçüncü kişi lehine yapılmış bir sözleşme olup, gönderilen aleyhine borç yaratılamayacağını, sözleşmede ve konişmentoda gönderilenin yükü teslim alım hakkının, yük üzerinde doğacak hapis hakkının doğumuna yol açmış olan bazı alacakların ödenmesi şartına bağlı olduğunu, bu alacakların hangilerinin olduğunun sözleşme veya konişmentoda belirtilmiş olması gerektiğini, konişmentoda demuraj alacağının yük alıcısına yükletileceğine dair düzenlemenin olmadığını, müvekkili firmanın vermiş olduğu taahhütnamede demuraj sorumluluğuna dair bir taahhüdün de bulunmadığını, navlun mukavelesine konu teşkil eden yükün tesellüm edilmiş olması, yükün zilyetliğinin alıcıya geçmiş olması borcun belirli şartların varlığı halinde doğduğunu, sürastarya borçlusunun gönderilen olacağına dair konşimentoda da kayıt olması, yükün teslim alınması Yükün alıcısı … şahıs firmasının yükü teslim almadığını, TTK 1205 uyarınca yükün teslim edilmesi halinde, taşıtan yerine gönderilenden bazı alacakların talep edilebildiğini, dava konusu olayda yükün teslim alınmadığını, diğer yandan TTK 1207 uyarınca, gönderilen eşya teslim alınmamış olduğundan taşıyanın navlun sözleşmesi gereğince navlunu ve diğer alacakları taşıtandan talep etmek zorunlu olduğunu, taşıtanın gerekli ödemeleri yapmaması halinde, yük alıcısının borçlu olmasa dahi taşıyanın yük üzerinde navlun ve müşterek avarya alacaklarına ilişkin hapis hakkı olduğunu, bunun için de konşimento da şerh olması gerektiğini, bunun dışında yük alıcısına karşı demuraj alacağından dolayı bir talep yapılamayacağından, davanın reddinin gerektiğini, yükün teslim alınmaması nedeniyle yükün tasfiye edildiğini, gümrük tarafından yük alıcısı dışında bir firmaya satılarak teslim edildiğini, bu durumun gümrüğe sorularak teyit edilebileceğini, tasfiye yönetmeliği uyarınca, yükün satışından elde edilen gelirin gümrük masrafları düştükten sonra yükle ilgili alacaklılara ödendiğini, taşıyanın demuraj alacağı olduğu, zira konteynerin yük satılana kadar işgal edildiğinin bilindiğini, bu durumda taşıyanın bu satıştan demuraj alacağını tahsil edilip edilmeğinin bilinmediğini, iş bu hususun davacı tarafça ortaya konulması gerektiğini, ayrıca … Bankası’ndan orijinal yük konşimentosunun ciro edilip edilmediğinin sorulması gerektiğini, ciro edilmiş ise, yük alıcısının … – … firması olacağını, aksi halde yük alıcısının banka olduğunu ve işbu davanın … Bankası’na yöneltilmesi gerektiğini, yükün gönderilen dışında başka bir şahıs/kuruma teslim edildiği anda taşıyanın yük üzerinde tüm rehin haklarının sona erdiğini, bu durumda taşıyanın oluşmuş demuraj alacağı için taşıtana başvurma hakkına sahip olduğunu, dolayısıyla, taşıyanın yalnızca taşıtandan söz konusu demuraj bedelini talep etme hakkı olduğundan, taşıtan dışında 3. kişilere bu hakkı yöneltmesi mümkün olamayacağından, işbu davanın reddi gerektiğini, gümrük mevzuatı uyarınca bir yükün, mücbir bir sebep yok ise, 45 gün depolama süresi ve 30 gün de ek süre verilmesi halinde en fazla 75 günün hitamında tasfiye hükümlerine tabi olduğunu, yükün varma limanının geçici depolama yeri olduğunu, malın CİF değerinin %1 tutarı ödenerek mahrece İade veya ithal izni verilebildiğini, bunun da yalnızca malın sahibinin veya konteyner sahibinin talebiyle olabildiğini, davaya konu yükte, liman işletmesinin malın tasfiyeye kaldığını gümrük müdürlüğüne bildirmiş olmasına rağmen, neden 75 günden sonra tasfiyeye gidilmediğini ve yükün konteyner da tutulduğunu, konteyner sahibinin rızası olmadan konteynerin liman dışına çıkabilmesinin mümkün olmadığı, zamanında tasfiye işlemi başlatılmış ve yük konteynerden boşaltılmış olması halinde, söz konusu fahiş demuraj meblağının doğmayacağını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için demurajdan sorumlu oldukları kabul edilmiş olsa dahi, işbu fahiş tutarın taşıyanın gereği gibi davranmamasından dolayı oluştuğunu, zira yükün varma limanına 21.08.2016 tarihinde gelmiş olup, konteynerin 29.04.2015 tarihinde demurajdan çıktığının ifade edildiğini, oysa bu tarihte demurajdan çıktığına dair dosyada herhangi bir delil mevcut olmamakla birlikte, bir an için bu tarihin doğru olduğu kabul edilse dahi, söz konusu malın tasfiyesinin 8 ay gibi uzun süre alması mümkün olmayacağı gibi, neden bu süre boyunca yüklerin konteynerde kaldığı sorusuna da cevap verilmesi gerektiğini, davacının, davalıya gönderilmiş olan faturalara itiraz edilmediği yönünde gerçeğe aykırı beyanda bulunmuş olduğunu, zira … Noteri aracılığı ile 06.05.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile faturaları kabul etmediğini belirterek iade ettiğini, söz konusu iade ihtarının 08.05.2015 tarihinde davacı firmanın evrak almaya yetkili daimi çalışanına teslim edilmiş olduğunu, davanın öncelikle usulden ve esastan reddine, yargılama ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce aldırılan 27/04/2018 havale tarihli Bilirkişi … tarafından sunulan bilirkişi ayrık raporunda özetle; davacının davalıdan alacağının olduğu, davacının alacaklarının yasal faizleriyle birlikte tahsilinin mümkün olduğu, davalının da davacıya ilgili tediyenin yapılması sonrası ithalatçı firmaya rücu edileceğinin mümkün olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 27/04/2018 havale tarihli Bilirkişi … ile … tarafından sunulan bilirkişi çoğunluk raporunda özetle; Davacı firmanın taşıyan, Davalı Tırmanın ise Gönderilen sıfatlarına haiz olduğunu, konteyner demurajına yol açan gecikmenin Dava dışı ithalatçı firma tarafından emtiaların teslin alınmaması sonucu, Emtiaların tasfiyeye girerek satılması olduğunu, davacının toplam demuraj alacağının, dava dosyasında mübrez tarifeye göre : 108.690,-ABD Doları olduğunu, Davacının ise teslim tarihi ve serbest süre miktarını farklı uygulaması sonucu 104 670 ABD Doları talep ettiğini, davalı firmanın, dava dışı İthalatçı firma … ile aralarında bir taşıma sözleşmesi ve demuraj rücu konusu ite ilgili bir yaptırım var ise, bu miktarı dava dışı … firmasına rücu edebileceği, dava konusu olmayan diğer işlemler nedeniyle, davacı şirketin takip tarihi itibariyle 4 000,- TL borçlu olduğu, takip tarihinden sonra yapılan işlemler sonucunda 09.07.2015 tarihinde davacı şirket borcunun 2.685,- TLna gerilediği, bakiyenin 31,12.2015 tanh, … sayılı yevmiye maddesinde 159 verilen Sipariş Avansları hesabına aktarıldığı, anılan bakiyenin … sayılı yevmiye kapanış maddesinde davacı cari hesabı karşısında aynen yer aldığı görüldüğü belirtilmiştir.
Bilirkişi …’ ün 29.12.2017 tarihli ayrık raporunda özetle, davacının davalıdan “alacağının” olduğu, Davacının, alacaklarının yasal faizleriyle birlikte tahsilinin mümkün olduğu; davalının da, davacıya ilgili tediyenin yapılması sonrası, İthalatçı firmaya rücu edebileceğinin mümkün olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 08.10.2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava dışı … Ltd. tarafından ihraç edilen bürüt 91.967 kg, net 88.817 kg emtianın dava dışı …’e satıldığı, satış teslim şeklinin CFR-…, mal bedeli ödemesinin ise … Bankası aracılığı ile akreditif şeklinde kararlaştırıldığı, dosyada mevcut ARA konişmento – … incelendiğinde; Mal taşımaya dava dışı … firmasına verildiği, bu firmanın akdi taşıyan sıfatı ile taşımayı davacı … firması ile organize ettiği, davalının ise bu süreçte … firması … firmasının acentesi-limanda süreç yürütecek yetkilisi olduğunun konişmentodan anlaşıldığı, ANA KONİŞMENTO-master bili of lading incelendiğinde ise, dava dışı … firmasının taşıtan ve davalının GÖNDERİLEN olarak belirtildiği; malın asıl ithalatçısının … olarak gösterildiği» ancak davalının burada-gönderilen-malr çekmeye yetkili olduğunun sabit olduğu, davalının varışta kabul ettiği ‘TAAHHÜTNAME” içeriği incelendiğinde, konteyner demurajı oluşması halinde bundan sorumlu olduğu yönünde bir taahhüdünün bulunmadığı, ancak kendisine demuraj tarifesi ve hesaplama konusunda varış ihbarı ile bildirimde bulunulduğu, varış ihbarının … 21.08.2014 günlü özet beyan tescil edilen … Konişmento kapsamı ile davalıya yapıldığı, davalının ve davacının her ikisinin de; konteynerler içerisindeki malın 45 günlük özet beyan süresi İçinde çekilmediğinden, tasfiye sürecine giren malları konteyneri erden boşaltılmasının sağlanması yönünde eylemsiz kalarak, konteynerlerlerin de tasfiye sürecine dahil olmasına göz yumduğunun anlaşıldığı, taşıma sonunda TESLİM ENGELİ ortaya çıktığı ve malın alıcısı tarafından çekilmediği için, malın TASFİYE sürecine girdiği, 45 günlük özet beyan sürecinde gümrükçe onaylanmış işlem görmeyen mal bakımından bundan sonra tasfiye edildiği, özet beyan-geçici depolamada azami 45 günlük süreden sonra tasfiye sürecine girmesi gereken mal bakımından Tasfiye İdaresinin sorumluluğu ve tasfiye sürecinde konteyner içinde yükün beklemesi veya boşaltılması sürecinden İDARE makamlarının yetkili ve sorumlu olduğu, davalının konteynerleri tutma, bekletme ve bundan dolayı demuraj ödeme yönünde bir beyanı, en azından kendi adına ve kendi hesabına bir taahhüt olarak dosyada teyit edilmediği, … nolu konişmentoda kayıtlı eşyalar hakkında davacı tarafından davalı adına … sayı ve 21.08.2014 günlü özet beyan tescil edilen MASTER Konişmentoya binaen, Davalı … Tic. Ltd. Şti. firmasının, mal faturalarında eşya alıcısı olarak görünen … adına …/21.08.2014 tarihli özet beyan tescili yaptığı ve yine alıcısı … adına … düzenlediği, bu halde eşya alıcısının/gönderilenin … olduğu, demuraj ücretine karsı asıl sorumluluğun gönderilen sıfatı 1le … ve taşıtan sıfatı ile … firmasına ait olduttu. Değerlendirildiği, davaya konu istem bakımından; TTK m. 1203’ün koşullarının gerçekleşmesi hâlinde gönderilen söz konusu masraflardan sorumlu hâle gelir, gönderilenin TTK.m.1203 kapsamında yer alan kalemlerden sorumlu tutulabilmesi, iki koşulun bir arada gerçekleşmesine bağlı olması esası dikkate alındığında, dosya kapsamı bilgi ve belgeler irdelendiğinde bu koşulların oluşmadığı tespiti ile, davalı yanın de mu rai bedeline karsı sorumlu tutulamayacağı, aksine kanaat halinde, Davacının konişmentoda asıl ithalatçıyı bildiği ve onun malı almaması-teslim engeli halinde davalının sadece temsilen-dolaylı temsilci sıfatı ile gönderilen olduğunu bilerek süreci yürüttüğü gözetilerek; 45 günlük özet beyan-geçici depolama süreci için davacının davalı yandan 11.700 USD demuraj talep edebileceği, 45 günlük süre aşıldıktan sonraki, tasfiye süreci bakımından işleyen süreçten tasfiye idaresi ve asıl ithalatçının sorumluluğunda olacağı, bu bakımdan tasfiye süreci sonrasında oluşan demuraj ücretine karsı davalının sorumluluğunun olmadığının değerlendirildiği, 45 günlük süre aşıldıktan sonra, tasfiye idaresi ve asıl ithalatçının sorumluluğunda olan tasfiye süreci bakımından davalının demuraj sorumluluğu olmayacağının değerlendirildiği, aksi kanaat halinde ise, davacının tarifesine göre 104.670 USD demuraj hesaplandığı belirtilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 28.01.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı … Lojistik’in gerek emtianın gümrükte toplam bekleme süresi olan 75 gün içerisinde, gerekse bu sürenin bitiminden sonra tasfiye yoluyla satışına kadar geçen süre içerisinde emtianın ithaline, ihracına, antrepoya alınmasına, transitine veya konteynerlerden boşaltılmasına ilişkin bir takip yetkisinin bulunmaması ve emtianın gümrük denetiminde uzun süre bekletilmesinin tamamen emtia üzerinde tasarruf yetkisi bulunan … Bankası ve … firmasından kaynaklanması sebebiyle davacı tarafından talep edilen Demuraj ücretinden sorumlu tutulamayacağı belirtilmiştir.
Dava; deniz taşımasında kullanılan konteynerin serbest süreden sonra teslim edilmemesi nedeniyle konteyner demuraj alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davalı vekili zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de; konteynerlerin tahliye limanına 21/08/2014 tarihinde gelip davaya konu takibin 02/06/2015 tarihinde başlatıldığı nazara alındığında TTK 1246. Maddesi uyarınca zamanaşımı itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekili mahkememiz yetkisine itiraz etmiş ise de uyuşmazlığın TTK 5.kitabında yer alan uyuşmazlıklardan olup mahkememizin İstanbul Mülki Hudutları dahilinde münhasıran deniz ticareti ve deniz sigortalarına bakmakla görevli kılınan mahkeme olduğu nazara alınarak ayrıca yetki itirazının da usulünce de olmadığı anlaşılmakla yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekili uygulanacak hukuk itirazında bulunarak uyuşmazlığa İngiliz Hukukunun uygulanması gerektiğini beyan etmiş ise de; davaya konu uyuşmazlıkta yabancılık unsuru bulunsa da boşaltma limanı Türkiye olup baskın hukukun Türk Hukuku olduğu anlaşılmakla uygulanacak hukuk itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, özü itibariyle birbirini teyit edip mahkememizce itibar olunan 27/04/2018 havale tarihli ve 28.01.2019 tarihli bilirkişi çoğunluk raporları birlikte değerlendirildiğinde; dosyada mevcut uyuşmazlığın çözümüne ilişkin belgelerden …-…-…-… nolu konişmento kayıtları incelendiğinde, Shipper -Yükleten: … Limited Consignee gönderilen: … Bankası Notify Party- ihbar olunan; …, delivery Agent -Teslim Acentesi; … Lojistik Tur. (nş. ve Dış Tic. Ltd. Şti.; Konteyner No: … / 40 HC, … /40 HC. …, …/40 HC, … /40 HC; teslim Şekli: Konişmentonun orta hanesinde CFR … ibaresi yer aldığı, SAFM … nolu Konişmento Shipper yükleten: … (PVT) Ltd.; Consignee [Gönderilen]: … Lojistik Turizm İnş. ve Dış Tic. Ltd.; Notify Party -İhbar Olunan: … Lojistik Turizm İnş. ve Dış Tic Ltd. olduğu, 16/8/2014 tarihli varış ihbarının … tarafından … nolu konişmentonun notify party -ihhar olunan hanesinde yer alan … Lojistik Turizm İnş. ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ye yapıldığı, yük teslim alma formu uyarınca … nolu konişmento tahtında yapılan taşıma bakımından eşyanın … Lojistik’e teslim edilmesi yolunda talimatın … ‘a izafeten … Denizcilik A Ş. tarafından verildiği, … Lojistik antetli … nolu konişmento için düzenlenen tahhütnamede … Lojistik şirketinin kaşesi ve üzerinde imza yer aldığı ve ”…teslim alınan konteynerleri tarafınızca belirtilecek stok sahasına veya limanlara mesai süreleri içinde boş, temiz ve hasarsız olarak teslim edeceğimizi…konteynerde ve mallarda oluşabilecek hasarlar dahil her türlü sorumluluğun tarafımıza ait olduğunu.. .taahhüt ederiz.” ibarelerinin yer aldığı, konişmentonun arka yüzünün 16. Maddesinde, tacirin konteyner gecikme ücretinin ödenmesinden sorumlu tutulduğunun ifade olunduğu görülmüştür.
Dava konusu uyuşmazlıkta, satış ilişkisinde teslim şekli olarak CFR kararlaştırıldığı, satış ilişkisinde yer alan bu kaydın anlamı taşıma sözleşmesinin satış sözleşmesinin satıcısı tarafından kurulacağı anlamına geldiği, …-…-…-… nolu konşimento uyarınca satış sözleşmesinin satıcısının … Limited; alıcı tarafın ise … olduğu, konişmentonun gönderilen hanesinde … Bankasının bulunduğu, …-…- …-… nolu konşimento uyarınca taşıma taahhüdünde bulunan taşıyan … Ltd. Şti olduğu, CFR kaydı ile birlikte değerlendirme yapıldığında konişmentonun shipper-yükleten hanesinde yer alan … Limited ile … (PVT,) Ltd. arasında bir navlun sözleşmesi kurulduğu, sözleşme uyarınca … Limited taşıtan, … (PVT.) Ltd. ise taşıma taahhüdünde bulunan taşıyan olduğu, SAFM … nolu konşimento uyarınca … Ltd, şirketi taşıma işini kendisi yerine getirmediği ve 2. Konişmento uyarınca taşıyan sıfatını sahip … ile alt navlun sözleşmesi kurduğu, SAFM … nolu konşimentoda …-…-…-… nolu konişmentonun taşıyanı … şirketinin SAFM … nolu konişmentonun shipperı olduğu, bu konişmentonun gönderilen hanesinde ise davalının yer aldığı, böylece …’e karşı taşıtan sıfatının … Ltd.’ye gönderilen sıfatının ise davalıya ait olduğu, konişmentoda nihai ithalatçı olarak …’ in yazılı olması sonucu değiştirmeyeceği, …’ nin eşyayı konişmentonun ibrazı uyarınca senette hak sahibi olarak gözüken kişiye teslim edeceği, SAFM … tıolu konişmento uyarınca eşyanın boşaltma limanında teslimini isteme hakkının davalıda olacağı, …’ in SAFM … nolu konişmento ile eşyanın teslimini isteyemeyeceği ve davalı tarafça verilen taahhütname de göz önüne alınarak sorumluluğun davalıda olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalının sorumlu olduğu miktar açısından yapılan değerlendirmede, teknik bilirkişilerce yapılan hesaplamaların birbiri ile ve de dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, buna göre davalının 104.670 USD demuraj alacağından sorumlu olduğu, ancak doktrinde ve … tarafından yapılan çalışmada konteyner taşıma ücretinin hukuki niteliği değerlendirildiği ve Borçlar Hukuku anlamında bir ceza koşulu niteliğinde olduğu görüşüne varıldığı, BK nın 182/son maddesinde ” Hakim faiş gördüğü cezayı tenkis ile mükelleftir ” hükmü kabul edilmiş olup, söz konusu yasa maddesinin kamu düzeninden sayıldığından resen nazara alınması gerektiği, davalı vekilinin aşamalarda sunduğu yazılı ve sözlü beyanlarda hesaplanan tutarın fahiş olduğunu ifade etmesi ve döviz kurundaki artış da göz önüne alınarak hesaplanan demurajın 1/2 oranında tenkisine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Demuraj alacağının yargılama sonucunda ortaya çıkması göz önüne alınarak icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile … İcra Dairesi’ nin … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın KISMEN İPTALİ ile takibin 52.335 USD üzerinden devamına, kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a madde ve fıkrası gereğince faiz uygulanmasına,
2-Koşullar oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar harcı olan 9.599,24 TL’den peşin alınan 5.080,03 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.519,21 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacının peşin olarak yatırdığı 5.080,03 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı yargı gider toplamı olan 5.975,60 TL’nin ( 29,20 TL başvurma harcı, 246,40 TL posta gideri ve 5.700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalının yaptığı yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı için takdir edilen 13.991,97 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/05/2019

Katip …

Hakim …