Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/229 E. 2019/495 K. 09.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2016/229
KARAR NO : 2019/495
DAVA : İtirazın İptali (Kaptanın Yetki Ve Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/05/2016
KARAR TARİHİ : 09/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kaptanın Yetki Ve Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının deniz taşımacılığı sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalıya ait emtiaların … numaralı konşimento uyarınca … sayılı konteyner ile yükleme limanı olan Buenos Aires -Arjantin’den tahliye limanı Mersin – Türkiye’ye ve … numaralı konşimento uyarınca … sayılı konteyner ile yükleme limanı olan Ningbo – Çin’den tahliye limanı Mersin – Türkiye’ye sevkiyatım yapıldığını, … no.lu konşimento uyarınca taşıma işine konu emtiaların 16.12.2015 tarihinde Mersin Limanına geldiğini, davalı tarafından 21 gün içerisinde teslim alınması gerektiğini, emtiaların davalı tarafından 20.01.2016 tarihinde çekildiğini, … numaralı konşimento uyarınca taşınan emtiaların 18.11.2015 tarihinde Mersin Limanına geldiğini, davalı tarafından 21 gün içerisinde teslim alınması gerektiğini, davalı tarafından 21.12.2015 tarihinde teslim edildiğini, taşımaya konu emtiaların davalı tarafından zamanında çekilmediği için davacının zarara uğradığını, demuraj bedeline hak kazandığını, doğmuş olan demuraj bedelleri sebebiyle davacı tarafından davalı aleyhine 06.01.2016 tarihli … no.lu 910,00 USD bedelli ve 27.01.2016 tarihli … no.lu 1.050,00 USD bedelli e-faturaların tanzim edildiğini ve tebliğ edildiğini, davalı tarafından faturalara süresi içerisinde itiraz edilmediğini, borcun ödenmemesi nedeniyle davacı tarafından davalıya … Noterliğinin … yevmiye no.lu 08.03.2016 tarihli ihtarnamesini keşide ettiğini, ihtarnamede borcun ödenmesini talep ettiğini, davalının borcunu ödemediğini, ihtarnameye cevap vermediğini, alacağın tahsili amaçlı olarak davacı tarafından davalı aleyhinde … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla, davalı tarafından … İcra Müdürlüğünün … E: sayılı dosyasına vaki itirazların iptalini ve takibin bu miktar üzerinden devamını, davalının alacak miktarının % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davalıdan tahmiline karar verilmesini arz ve talep ettikleri görülmüştür.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süre aşımına uğradığını, bu nedenle davanın esasına girilmeksizin reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının aktif dava ehliyetinin olmadığını, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetkili Mahkeme İstanbul Mersin Asliye Ticaret Mahkeme’sinin olduğunu, davalının ikametgahının Mersin olduğunu, bu nedenle yetkisizlik karar verilmesini talep ettiklerini, davanın hiçbir hukuki dayanağının olmadığını, davalının talep edilen şekilde davacıya borcunun bulunmadığını, davacının iddiasının aksine davalının konteynerlerin çekilmesini geciktirmediğini, süresinde davalı … tarafından boşaltıldığım belirterek, davanın yetkisiz Mahkeme’de açılmış bulunması nedeni ile yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, davanın reddini, davacının % 20 icra inkar tazminatına mahkumiyetini, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davacı tahmiline karar verilmesini arz ve talep ettikleri görülmüştür.
05/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının aktif husumet ehliyetinin sabit olmadığını, davalının pasif husumet bakımından demuraj ödemesi hususunda, malı alırken taahhüdünün ve akdi sorumluluğunun sabit olmadığını, malın liman varış ihbarı, limanda bekleme süresi, beklemeden davalının haberdar olması, davalının tasarruf alanında noksanlıklardan dolayı bekleme olduğu hususlarının sabit olmadığını, ancak malın alındığının davalının kabulünde olduğunu, gelinen aşamada iki konteyner yükünün davalıya teslim edilmesine karşın, davalının kendisine düzenlenen demuraj faturalarına süresinde iade faturaları düzenleyerek itiraz ettiğini, e-fatura sistemi gereği davacı faturalarının kayda alındığı ve itirazının yapıldığını, böylece ticari kayıtlara alınan faturaların demuraj taahhüdü olarak değerlendirilemeyeceğini, davacının alacak miktarı bakımından da ispati mucip olduğunu beyan ettikleri anlaşılmıştır.
08/05/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; KÖK rapor sonuç ve kanaatlerini değiştirecek yeni değerlendirmeler neticesi ek yeni bir sonuç ve kanaate ulaşılmadığını, kök rapor sonuç ve kanaatlerinin aynen devam ettiğini belirttikleri anlaşılmıştır.
Dava; konteynerlerin geç teslim edilmesinden kaynaklanan demuraj ücreti alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olup, uyuşmazlığın; tarafların husumet ehliyetinin olup olmadığı, davalının demuraj nedeniyle borcunun bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Dava konusu olan … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davacı … AŞ. tarafından 1.960,00 USD fatura alacağı ve 7,73 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.967,73 USD alacağın tahsili için 08.04.2016 tarihinde davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 13.04.2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 15.04.2016 tarihli borca itirazı nedeniyle icra takibinin durduğu, takibe itiraz ile davanın 18.05.2016 tarihinde İİK nun 67.maddesinde düzenlenen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafından yetki itirazında bulunulmuş ise de, takip konusunun para alacağı olduğu, para borçlarının BK madde 89 uyarınca götürülecek borçlardan olup ifa yerinin alacaklının ikametgahı olduğu, alacaklının ikametgahının da İstanbul İl sınırlarında bulunduğu dikkate alınarak yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri, dosyaya sunulmuş, … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
HMK’nun 114.maddesine göre tarafların taraf ve dava ehliyeti dava şartlarından olduğundan öncelikle tarafların, takip ve dava açısından taraf ehliyetine haiz olup olmadığının resen değerlendirilmesi gerekmektedir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm deliller ile birbirini tamamlayan kök rapor ile ek rapor birlikte incelenip değerlendirildiğinde, davanın konteynerlerin geç teslim edilmesinden kaynaklanan demuraj ücreti alacağına ilişkin olduğu, konteynerlerin iadesindeki gecikme sebebiyle bedel isteyebilecek kişinin taşıyan olması gerektiği, dosyada yer alan … nolu konişmentonun sağ üst köşesinde … ticaret unvanının yer aldığı, davacının da kabulünde olduğu üzere dava-dışı taşıyanın acentesi olduğu, dolayısıyla dava konusu uyuşmazlıkta konteyner gecikme ücreti alacaklısının, taşıyan … olduğu, oysa ki davacının demuraj faturasını kendi adına düzenlediği, icra takibini ve davayı taşıyana izafeten değil kendi adına açtığı, TTK’nun 105.maddesinde yer alan, (1) ” Acente aracılıkta bulunduğu veya yaptığı sözleşmelerle ilgili her türlü ihtar, ihbar ve protesto gibi hakkı koruyan beyanları müvekkili adına yapmaya ve bunları kabule yetkilidir. (2) Bu sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklardan dolayı acente müvekkili adına dava açabileceği gibi kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabilir…” hükmü gereğince, davacının dava dışı … nin acentesi olduğu, ancak müvekkili adına ona izafeten dava ve takip yapabilme yetkisine haiz olduğu, doğrudan kendi adına takip ve dava açma yoluna gidemeyeceği, dosyada dava-dışı United Arab Shipping Company S.A.G. nin konteyner gecikme ücreti alacağını davacıya temlik ettiğine dair herhangi bir belge de bulunmadığı görülmekle, her ne kadar davacı tarafından HMK 124. Madde gereği davacı tarafın ” … Ye izafeten …” olarak düzeltilmesi talep edilmiş ise de, davanın itirazın iptali davası olması, bu nedenle icra takip dosyasına sıkı sıkıya bağlı olması nedeniyle taraf değişikliği talebinin reddine karar verilerek, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, davacı tarafın takip yapmakta kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının AKTİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Şartları oluşmadığındna davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 99,36 TL den karar harcı olan 44,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 54,96 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı vekili için takdir edilen 2.725,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır