Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/228 E. 2021/150 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2016/228 Esas
KARAR NO : 2021/150
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/05/2016
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya ait emtiaların Mersin’den Mısır’a deniz yolu ile taşınma işini üslendiğini, … nolu konteyner ile 06.06.2014 tarihinde … Nolu konşimento kapsamında Allergi isimli gemiyle Mersin’den Mısır’a 09.06.2014 tarihinde ulaştığını, malların davalı tarafından 19.11.2015 tarihinde çekildiğini, … nolukonteynır ile 08.08.2014 tarihinde … nolu konşimento kapsamında … isimli gemiyle Mersin’den Mısır’a davalının mallarının deniz yolu ile taşındığını, emtiaların 09.08.2014 tarihinde İskenderiye Limanına ulaştığını ve malların henüz limandan çekilmediğini, … ıolu konteynır ile 23.08.2014 tarihinde … nolu konşimento kapsamında Carat isimli gemiyle Mersin’den Mısır’a emtiaların taşındığını, emtianın 25.08.2014 tarihinde İskenderiye limanına ulaştığını, limandan malların halen tahliye edilmediğini, … nolu konteynır ile 01.10.2014 tarihinde … nolu konşimento ile … isimli gemiyle Mersin’den Mısır’a taşındığını, emtianın 05.10.2014 tarihinde ulaştığını, emtianın halen limandan tahliye edilmediğini, müvekkili şirketin komisyoncu olarak hareket ettiğinden konteyner’lerin sahibi olan … firmasına demuraj ve terminal masraflarını ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin edimini yerine getirdiğini davalının ise borcunu ödemediğini, alacağının tahsili için icra takibinde bulunduğunu, davalının icra takibine yaptığı itirazdan sonra müvekkiline kısmi ödemelerde bulunduğunu, bunun da taşımayı kabul ettiğini anlamını taşıdığını, ödşfılf müvekkilinin alacağının belirlenmesi ile faiz ve %20 icra inkar tazminatı ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin merkezinin Antakya-Hatay’da olduğunu, bundan ötürü davanın da müvekkiline ait merkez adresinde görülmesi gerektiğini belirtilerek yetki itirazında bulunduktan sonra, müvekkilinin ihraççı bir firma olarak davacı şirket ile taşıma konusunda uzun zamandır çalıştığını, davacı şirkete teminat olmak üzere bir adet çek verdiğini, verilen çekin 18.174.31 Euro olduğunu, davacının alacağının olmamasına karşın çek bedelini tahsil ettiğini, davacının müvekkiline yurt dışında hizmet vermiş gibi fatura düzenlediğini, ödeme emrine ekli oian faturalarla müvekkili şirketin herhangi bir ilgisinin olmadığını, davacının faturalarda gösterilen hizmeti vermediğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir ödeme taahhüdünün bulunmadığını, müvekkili şirketin Alphagas ve Supergas firmaları ile davacı arasında arabulucuk yaparak davacıya yardımcı olduğunu, yapılan ihracat nedeniyle matların gümrükten bir yıl süre çekilmediğini davacının bildirdiğini, böyle bir husus var ise bunun derhal bildirilmesi gerektiğini, davacı tarafından böyle bir hizmet verilmiş ise bunun sorumlusunun ithalatçı firmalar olan Alphagas ve Supergas şirketleri olduğunu, bu firmalar tarafından davacıya kısmi ödeme yapıldığını, müvekkilinin davacı şirketten hizmet almadığını, dolayısıyla borçlu bulunmadığını haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki deniz taşıma ilişkisinden kaynaklanan demuraj alacağının tahsili talebi ile başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası olup, uyuşmazlığın; davalının icra dairesi yetkisine itirazın yerinde olup olmadığı, davacı tarafça demuraj talep edilmesi için gerekli şartalırın oluşup oluşmadığı, demuraj bedellerinin dava dışı emtiaların alıcısı tarafından tahsil edilip edilmediği ve buna göre de varsa davacı alacağının miktarının tespiti hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün 2015/… Esas sayılı dosyası incelendiğinde; Alacaklı … … Tic. A.ş. tarafından borçlu … San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine 04/08/2015 tarihinde işlemiş faiz dahil toplam 64.320,00.USD (178.166,40.TL) ‘nin tahsili için ilamsız icra takibi yapılmış olduğu, borçlulara ödeme emrinin 20/08/2015 tarihinde tebliği üzerine borçluların 21/08/2015 tarihli itirazı ile takibin durduğu, iş bu davanın 18/05/2016 tarihinde İİK md 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı borçlu vekilince müvekkillerinin Hatay da mukim olmasından dolayı icra dairesi yetkisine itiraz edilmişse de; alacak faturaya dayalı para borcu olmakla BK 89 maddesi uyarınca davacının yerleşim yeri icra dairesi yetkili bulunduğundan itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce resen seçilen bilirkişiler … … ve … tarafından tanzim edilen 07/04/2017 tarihli raporda, davacı şirkete ait incelenen defterlerin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davacının kendi katlandığı demuraj masraflarını davalıya rücu etmekte haklı olduğu, İcra takip tarihi itibariyle alacaklı olduğu demuraj ücret alacağının 49.833.83 USD olduğu, Alacak için icra takip tarihinden itibaren devlet bankalarınca 1 yıl vadeli mevduat hesabına uygulanan faiz oranının temerrüt faizi olarak hesaplanması gerekeceği, Talep edilen %20 icra inkar tazminatı hakkındaki takdir Sayın Mahkemenin olacağına ilişkin görüş ve tespitlerini bildirmişlerdir.
Davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için Mahkememizce … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmıştır. Talimat yolu ile alınan bilirkişi raporunda: dava tarafın incelenen 2015 yılı ticari defterlerinin yasal süresi içerisinde açılış ve kapanış onaylarının yapıldığı, dava konusu yapılan 7 adet faturadan 2 adet faturanın davalı tarafın yasal defterlerine kayıt edildiği, Bu faturalar 29/06/2015 tarihli, 18.145,00USD ve 03/07/2015 tarihli 3.500 USD miktarındaki faturalar olduğu, diğer 5 adet fatura davalı tarafın ticari defterler kayıtlarında yoktur. Davalı tarafın incelenen defter ve kayıtlarında taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2014 yılı ocak ayında başlamış olduğu, Davalı tarafın 2014 yılı ticari defter ve kayıtlarında davacı tarafa yıl sonu itibari ile 4.961,45 USD borç bakiyesinin olduğu, Taraflar arasında ticari ilişkinin 2015 yılında da devam ettiği ve 2015 yılı sonunda hesap bakiyesinin USD miktarı olarak sıfırlandığı, 2015 yılı sonu itibari ile davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında Davacı tarafın USD cinsinden alacağının kalmadığı, fakat kur farkından dolayı davalı tarafın kayıtlarında davacıya halen 3.417,85 TL borçlu olduğu ticari defter ve kayıtlarında görüldüğü, Davalı tarafından yapılan borç kapama kayıtlarının incelendiğinde açıklama olarak herhangi bir banka havalesi, çek ile ödeme gibi açıklamalar yazmadığı, 20.11.2015 tarihinde yapılan 18.145 usd ve 3.500 usd tutarındaki borç kapama kayıtlarının tek taraflı belgesiz olarak yapıldığı kanaati hasıl olduğu, Bu iki faturaya ait ödeme belgelerinin talebi yüce mahkemenin takdire bırakıldığı, Bu iki faturanın toplamı 18.145+3.500 usd=21.645 usd yapmaktadır.Davalı tarafından yapılan hesap kapamanın belgeleri ibraz etmemesi durumunda davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında davacı tarafa borcunun 21.645 USD olacağı kanaati hasıl olduğu, Davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında dava konusu yapılan aşağıdaki faturaların kayıtlarına rastlanılmamıştır. 5 adet fatura davalı tarafın ticari defterlerinde olmadığı, (29.06.2015 tarih, … nolu, 3.500,00 + 19.636,00 Toplam:23.136,00 bedelli , 29.06.2015 tarih, … nolu, 15.195,00 + 3.500,00 Toplam: 18.695,00 bedelli, 03.07.2015 tarih, … 270,00 bedelli, 03.07.2015 tarih, … nolu, 287,00 bedelli, 03.07.2015 tarih, … 287.00 bedelli olmak üzere toplam =42.675,00) dava konusu edilen faturaların bedellerinin 64.320 USD olduğu, Dava dışı … A.Ş. niıı davacı taraf düzenlediği Yurt dışı demuraj ve hizmet faturaları ( 7 adet fatura) toplamı 64.320 USD yaptığı, Dava dışı … A.Ş ‘nin davacı tarafa düzenlediği faturaların içeriği ile davacı tarafından davalı tarafa düzenlenen fatura içeriği ve USD cinsinden miktarı aynı olduğu faturaların incelemesi sonucu görüldüğüne ilişkin görüş ve tespitlerini bildirmişlerdir.
Tarafların beyan ve itirazları üzerine dosya bilirkişi kuruluna yeniden tevdi edilmiştir. Bilirkişiler … … ve … tarafından tanzim edilen 09/08/2018 tarihli raporda; Davacı ticari defter kayıtlarında davacının davalı yana düzenlediği toplam 64.320 USD bedelli faturalar ile bire bir örtüşecek şekilde dava dışı taşıyanın düzenlediği faturaları kayda aldığı; davacının bu fatura toplamı bedellere katlandığı, Davalı ticari defter kayıtlarında; davacının düzenlediği toplam yedi (7) adet faturadan iki (2) adedinin yer almasına karşın beş (5) adedinin yer almadığı; davalının kayda aldığı demuraj ve yurt dışı hizmet bedelleri faturaları gözetildiğinde, yurt dışı masraflardan sorumluluğu kısmen de olsa kabul ettiğinin anlaşıldığı, Davalının iddia ettiği gibi yurt dışı İthalatçı tarafından demuraj ödemesi veya liman masraf ödemesinin teyit edilemediği, Dosyada mevcut konişmento kayıt ¡arında 21 gün serbest süreden sonra demuraj hesabı konusunda kayıt yer aldığı, ayrıca gönderilen-alıcı mala ilgisini göstermez, varma yeri liman masrafları ve demurajı ödemezse taşıtanın bunlardan sorumlu olmasının esas olduğu, Kural olarak davacının taşıma işleri organizatörü sıfatı ile katlandığı tüm masraf ve ödemeleri taşıtana yansıtabileceği, Davacı ticari kayıtlarında 49.833,83 USD alacak tespitine karşın; davacının yaptığı tahsilat da gözetildiğinde talebinin dava tarihi itibarı ile 42.675 USD miktarında olduğu; bu miktarın ticari defter kayıtlarına göre – kayden davacı tarafından talep edilebilir miktarlara işaret ettiği, Öte yandan, dava dışı taşıyanın düzenlediği faturalar ve davacı tarafından bunların kayda alınması ve ticari defter kayıtlarında cari hesaba işlenmesine karşın; 64.320 USD faturalar toplamının piyasa rayiçleri ve demuraj hesaplamasında uygulanan ticari teamüllere göre yüksek olduğu, burada 32.000 USD’yi geçen demurajın indirilmesinin yerinde olacağı, davacı her ne kadar taşıyan faturalarım itiraz etmeksizin kayda almış ise bu noktada itiraz etmemesinin sonuçlarına kendisinin katlanacağı, Böylece davacının 64.320 USD yerine; demuraj ve varma limanı masrafları olarak en çok 43.344 USD talep edebileceği, bundan da alınan çek karşılığı 20.384,46 USD düşüldüğünde, dava tarihi itibarı ile davacının 22.959.54 USD talepte bulunabileceği, sair hususlarda kök rapor sonuç ve kanaatlerimiz ile değerlendirmelerimizin gözetilmesi gerektiğine ilişkin görüş ve tespitlerini bildirmişlerdir.
Mahkememizce resen seçilen bilirkişiler … ve … tarafından tanzim edilen 16/09/2019 tarihli raporda, Dosya mevcudu iddia ve savunmalar, davacı şirketin 2015 yılı ticari defterleri, dava ve icra dosyası ile yine bu kayıtların dayanağı belgelerin muhasebesel vc teknik yönden tetkiki sonucunda ve raporumuzun içinde açıklanan nedenlerle; İncelenen davacı şirkete ait 2015 yılı ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter defterinin yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin 2015 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğundan davacı şirketin ticari defterlerinin sahihi lehine delil niteliği taşıdığı, Davacı … … Nakliyat ve Tic. A.Ş/nin icra takip tarihi olan 06.08.2015 tarihi itibariyle davalı … San. vc Tic. Ltd. Şti.Men düzenlediği faturalardan kaynaklı olarak 49.833,83 USD cari hesap bulunduğu, Davacının alacağı ; Dcmuraj . Konteyncr bedeli ve Terminal ücreti olarak 47.476,00 USD olarak hesap edilmiştir , Ne var ki davalı vekili bu üç konteynerin dc Mısır’daki alıcısı tarafından teslim alındığı iddiasında olduğundan ve bu durumu dava dosyasına sunulan belgeler üzerinden tespit etmek mümkün bul anmadığından, dava konusu konteynerlcrin alıcısı tarafından teslim alınıp alınmadığının tespit edilmesi hususu sayın mahkemenin takdirindedir. Davacı yanın USD alacağı üzerinden, icra takip tarihinden itibaren temerrüt faiz talep edebileceği, Tarafların icra inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin değerlendirilmesinin Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğuna ilişkin görüş ve tespitlerini bildirmişlerdir.
Dünya deniz ticareti ve hukukuna girmiş bulunan, konteyner demurajı özünde, konteyner işgaliye bedeli olmakla; konteyner üzerinde tasarruf hakkı bulunan kişi (Davacı), gönderilenin (alıcı) belli bir süre içinde konteyneri iade etmesini ister, çünkü konteyner başka taşımalarda kullanacaktır. Bu sebeple konteynerin gönderilen tarafından iadesi için genellikle belli serbest süreler ve bunun aşılması halinde aşamalı olarak yeni süreler kararlaştırılmakta, bu süreler için, artan oranlara göre ödemelerin yapılması istenmektedir. Söz konusu ücret dolu olarak gelen konteynerlerin gemiden tahliye edildiği gün ile içerisindeki eşyanın konteynerden boşaltılıp, taşıyanın deposuna iade edildiği güne kadar geçen süre, belirlenmiş gün sayısından fazla ise taşıyana ödenen bir ücrettir. Bu ödemelere de, gemilerin gecikmesi hâlinde ödenen “demuraj” teriminden türetilmiş olarak “konteyner demurajı” denilmektedir.
Konteyner demuraj taleplerinde, talep edenin, iddiasını somut delillere dayandırması gereken ve bu şekilde hukuki olarak eksik olarak değerlendirilebilecek yönlerini miııimalize eden bir yaklaşım sergilemesi gerekir. Konteyner demuraj taleplerinde somutlaştırılması gereken yönler aşağıdadır:
Taşıma sözleşmesi: Taşıtan ile gönderilen arasında yapılması gereken ve navlun, demuraj gibi somut verilerin yer aldığı bir sözleşme olabileceği gibi konteyner taşımasının doğası gereği elektronik ortamda yapılan slot/konteyner tahsisi ile, hat işleticisi firmanın gemisine yükleme yapılabilmesi sağlanmaktadır. Bu durumlarda, Konteyner taşımalarında, Konşimento da taşıma sözleşmesi olarak Türk ve uluslararası hukuk (İngiliz hukuku) tarafından kabul edilmiştir. Konşimento, kıymetli evrak olarak addedilip, konşimento üzerinde kayıtlı kurallar, taşıma sözleşmesi ve malı talep eden gönderilen – alıcı için de sözleşme olarak değerlendirilir.
Demuraj birim bedeli ve demuraj hesaplama şekli: Konteyner demuraj birim bedeli ve demuraj sürelerinin nasıl hesaplanacağı ve tarifeler konşimento üzerinde kayıtlı olmalı veya gönderilenin ulaşabileceği bir web adresinde olduğunun bildirilmiş olması gereklidir. Çünkü, borçlandırılan tarafın, demuraj ile ilgili yaptırımları bilmesi gerekir.
Varış ihbarı: Taşıyan veya taşıtan taraf konteynerin teslim limanına varış zamanını ve/veya vardığında gönderilene varış ihbarı göndermek zorundadır. Konteyner demuraj tarifesinin, konşimentoda kayıtlı olmaması halinde, vanş ihbarında bu tarifenin yer alması veya gönderilenin, konteyneri zamanında boşaltıp iade etmemesi sebebi ile demuraj ödeyeceği belirtilmesi halinde, gönderilenin demuraj ödemesi konusunda ihbar edildiği sonucuna ulaşılabilir.
Davacı vekilince dosyaya sunulan …, …, …, …numaralı … konşimentoları ile; …, …, … numaralı … konşimentoları incelendiğinde, davacının yükleten olarak kayıtlı bulunduğu emtiaların … Denizcilik konşimetosu tahtında taşındığı, bu taşımalardan kaynaklanan davaya konu liman masrafları ile demuraj faturalarının dava dışı … AŞ tarafından davacı adına düzenlendiği ve dosya kapsamında yapılan ticari defter incelemesine göre de bu bedellerin davacı tarafından dava dışı … AŞ’ye ödendiği anlaşılmaktadır. Bu kapsamda davalının davaya konu taşımalar bakımından taaşıtan, davacının ise akdi taşıyan olduğu hususu dosya kapsamında ihtilaflı değildir.
Davalı vekilince yargılama aşamasından davaya konu emtiaların alıcıları olan dava dışı … firmaları tarafından teslim alındığı ve ödemelerin teslim anında yapıldığı savunulmakla birlikte, bu hususta konteynerlerin hareket bilgilerinin celbi için, davacı tarafça demuraj bedellerinin ödendiği, dava dışı fiili taşıyan … AŞ ye müzekkere yazılmış olup, gelen müzekkere cevabında, tüm konteynelerin alıcısı tarafından teslim alınarak konteynerlerin boş olarak iade edildiği bilgisi verilmiş olup, müzekkere cevabına göre, en son konteynerin de 08/05/2016 tarihinde boş olarak iade edildiği anlaşılmıştır.
TTK 1203 maddesi gereğince, eşya taşıtandan başka bir kişiye teslim edilecekse bu kişinin navlun sözleşmesi veya konşimento ya da diğer denizde taşıma senedi uyarınca eşyanın teslimini istediğinde, belirtilen taşıma belgeler gereğince ödenecek tüm bedelleri ödemekle yükümlü olacağı düzenlenmiştir. Eldeki uyuşmazlık kapsamında ise yukarıda belirtildiği üzere davalının taşıtanı olduğu davaya konu tüm konteynerların dava dışı alıcısı tarafından alındığı dosya kapsamında sabit olmakla bu bedellerden dava dışı alıcının sorumlu olduğu kabul edilmelidir. TTK 1205 maddesi ise “Eşyayı gönderilene teslim etmiş olan taşıyan, 1203’üncü maddeye göre gönderilenden istenebilecek olan alacakların ödenmesini taşıtandan isteyemez. Ancak taşıtanın zararına olarak sebepsiz zenginleştiği oranda taşıyan taşıtana rücu edebilir” şeklinde düzenlenmiştir. Bu kapsamda davalının taşıtan olarak taşımadan kaynaklanan ve davaya konu olan demuraj bedellerinden sorumluluğunun bulunmadığı kabul edilmelidir.
Davaya konu konşimento kayıtları incelendiğinde ise, TTK 1205 maddesi düzenlemesinin aksine taşıtanın masraflardan sorumlu bulunduğuna dair bir kaydın da konşimentoya derc edilmediği anlaşılmıştır.
Davacı vekili davaya konu bedellerin müvekkeli tarafından dava dışı fiili taşıyan … AŞ ye ödenmesinden bahisle bu bedelleri davalıdan istemektedir. Bu kapsamda davacının, dava dışı alıcısı tarafından teslim alınan konteynerlar nedeniyle oluşan demuraj faturası bedellerinden yasal olarak sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, varsa yasal itiraz haklarını kullanıp kullanmadığı hususları ile demuraj oluşmasında davalının kusurlu eylemlerinin sebep olduğu hususuları da yargılama kapsamında ortaya konulamamış olup TTK 1205 maddesi kapsamında davalının taşıyan aleyhine sebepsiz zenginleştiği hususu ispat olunamamıştır.
İcra takibi 04/08/2015 tarihinde başlatılmış dava ise 18/05/2016 tarihinde açılmış olmakla, icra takip tarihi ile dava tarihi arasında talebe konu tüm konteynerların dava dışı alıcısı tarafından teslim alınarak boş iade edildiği dosya kapsamında sabit olmakla, TTK 1203 ve 1205 maddeleri kapsamında davalının bu bedellerden sorumluluğu bulunmadığı kabul olunarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir. İcra takip tarihi itibarı ile, konteynerların henüz teslim alınmadığı anlaşıldığından davacının takibi başlatmakta kötü niyetli olduğu hususu dosya kapsamında ispat olunamadığından yasal şartları oluşmayan tazminat talebinin reddi ile davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 1.262,95.TL den karar harcı olan 59,30TL nin mahsubu ile fazla alınan 1.202,95.TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davalı yargı gider toplamı olan 500,00TL talimat masrafının davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekili için takdir edilen 15.290,21TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/03/2021

Katip …

Hakim …
e-imzalıdır