Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/192 E. 2019/203 K. 25.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2016/192 Esas
KARAR NO : 2019/203
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/04/2016
KARAR TARİHİ : 25/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın deniz taşımacılığının özel bir şekli olan ağır yük taşıma işinde uluslararası alanda iştigal ettiğini, davalı firma ile dava dışı satıcı ve gemi inşa müteahhidi iki firma … Co Ltd ve … Limited arasında imzalanan 07/12/2006 tarihli gemi inşa sözleşmesinin şart ve hükümleri çerçevesinde 3 adet ağır yük gemisinin müteahhit firmalar tarafından inşa edilip davalı tarafından satın alınması hususunda anlaşıldığını, dava konusu … isimli gemide sipariş üzerine inşa edilmiş olan 3 adet gemiden … tekne nolu ve inşası tamamlandıktan sonra … IMO numarası ile Alman Uluslararası Gemi Siciline kaydedildiğini, inşa olunan geminin müvekkili tarafından ticari amaçla kullanılmak üzere uzun süreli kiralandığını, geminin inşasının son aşamasında davalının finansal açıdan zor duruma düşmesi nedeni ile müvekkili ile davalı üç gemiye ait son taksit ödemelerinin donatan adına müvekkili tarafından yapılması konusunda anlaştıklarını, gemileri inşa eden satıcı firmalar, davalı firma ve müvekkili kiracı firma arasında 30/11/2010 tarihli üç taraflı bakiye ödeme anlaşması imzalandığını, üç geminin inşa bedellerinin ödenmemiş son taksitlerinin toplamının 11.263.982 ABD Doları müvekkili tarafından satıcı şirket hesabına ödendiğini, geminin bakiye inşa bedeli için davalı adına müvekkili tarafından ödenen meblağın yapılan tüm ihtarlara rağmen davalı tarafından ödenmemesi üzerine alacaklarının güvence altına alınması için ihtiyati haciz başvurusunda bulunulduğunu, mahkememizin … d.iş sayılı dosyası ile 20/03/2015 tarihli ihtiyati haciz kararı verildiğini, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile haczin tatbiki gerçekleştirildiğini ve esas takibe geçildiğini, anılan takibe davalı firmanın iflas yöneticisi olduğu iddia olanan Av. Dr. … tarafından 22/04/2015 tarihli dilekçe ile itiraz edildiğini, davalı donatan şirketin Almanya’da iflasına karar verildiği iddiasının kabul olunduğu varsayımında dahi anılan kararın Türkiye’de uygulanmasının mümkün olmadığından davalı tarafça yapılan itirazın reddi gerektiğini beyanla davanın kabulü ile davalı tarafından icra takibine yapılan haksız itirazın iptali ile takip meblağına dava tarihinden işleyecek en yüksek ticari faiz ve tüm fer’ileri ile birlikte takibin devamına, davalının İİK 67.maddesi gereği takip konusu alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … Yerel Mahkemesinin 19/03/2015 tarihli kararı gereğince … isimli geminin donatanı … Şirketi hakkında iflas kararı verildiğini, şirketin mal varlıkları üzerinde yetkili iflas yöneticisi olarak Av. Dr. …’in atandığını, buna göre iflas ve ana iflas davası açılmasına ve iflas işlemlerinin başlanmasına karar verildiğini, işbu kararın 07/04/2015 tarihinde kesinleştiğini, açılan dava yönünden Alman Mahkemelerinin yetkil olduğunu, davanın öncelikle bu sebeple reddi gerektiğini, iflas eden şirketin tek mal varlığının ihtiyati haciz konusu gemi olup, söz konusu geminin yeni malikinin başka bir şirket olduğunu, taraflar arasında yazıl ıbir sözleşme bulunmadığını, yetkili mahkemenin tarafların adreslerinin bulunduğu ve borcun ifasının gerçekleştiği Alman mahkemeleri olduğunu, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, söz konusu alacak iddiasının tarafların Almanya menşeili firmalar olmaları ve borcun doğduğu yerin ve ifa yerinin Almanya olması sebebiyle Alman Hukukunun uygulanmasını gerektiğini, davacı yanın alacak iddiasının deniz alacağı olduğu ileri sürülmüş ise de, alacak iddiası gerçek olmadığı gibi deniz alacağı da olmadığını, iddia edilen ödemeye ilişkin gerek Alman Borçlar Kanunu gereğince 3 yıllık zamanaşımı süresi gerekse de Türk Borçlar Kanunu gereğince 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacının müvekkili iflas yöneticisinin Hamburg Yerel Mahkemesi tarafından verilen iflas kararının Türkiye’de sonuç doğurmayacağından bahisle taraf ehliyetinin bulunmadığını iddia ettiğini, ancak Alman Hukukuna göre kurulmuş olan iflas eden şirketin yine Alman Hukuku uyarınca iflasına karar verilmesi ve müvekkilin iflas yöneticisi olarak atanmasının Türk Mahkeme ve İcra Müdürlükleri’nin yetkisini ortadan kaldırmadığını, müvekkil iflas yöneticisinin taraf ehliyeti bulunmadığının kabulü halinde hukuken var olmayan bir tüzel kişiliğe dava açma sonucunu doğuracağından davacı tarafın taraf teşkili sağlaması hukuken mümkün olmayacağını, mahkememizin … d.iş sayılı dosyasında alacak iddiasının kesin delillerle ispat edilemediğini, dava dilekçesinde ve daha önceki davalarda dayanılan borcun kaynağı olarak ileri sürülen delillerin esas olarak 30/10/2010 tarihli bakiye ödeme anlaşması ile 01/12/2010 tarihli ödeme dekontu olduğunu, ancak söz konusu anlaşmada iflas eden şirket taraf olmadığı gibi şirket yetkililerinin de imzasının bulunmadığını, taraflar arasında işbu ödemeye ilişkin bir sözleşme bulunmadığını, taraflar arasında bir kira sözleşmesinin de bulunmadığını, uzun süreli bir kira sözleşmesi mevcut ise borcun ödendiği tarihten davanın açıldığı tarihe kadar geminin kullanımından doğan kazancın ne kadarı borçtan mahsup edildiği ve ne kadar bakiye kaldığının muğlak olduğunu, davacı tarafın iflas eden şirketten herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, davacı tarafın 02/07/2015 tarihinde Bremen Asliye Hukuk Mahkemesine başvurarak alacak iddiasını ileri sürdüğünü, ancak bu iddianın mahkeme tarafından kabul görmediğini ve iflas eden şirkete … isimli geminin 10/07/2015 tarihinde açık arttırma ile satıldığını beyanla davanın reddi ile takibin iptali ile kötü niyetli olması nedeniyle alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, kötü niyetli olarak dava açan davacı taraf aleyhine HMK 329/2 gereğince disiplin para cezası mahkumiyeti ile vekalet ücretinin tamamının davacı tarafından ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 05/03/2018 tarihli dilekçesi Hamburg Yerel Mahkemesinin 19/03/2015 tarih … sayılı kararının yurt içinde sonuç doğurabilmesi için tanınması talebinde bulunmuş olup, mahkememizin 07/11/2018 tarihli duruşmasında söz konusu iflas kararının dava dosyası ile sınırlı olmak üzere Türkiye’de etki tanınması şeklinde ara karar oluşturulmuştur.
Dava; davalı donatandan kiralandığı iddia edilen gemi ile birlikte toplam 3 geminin inşa bedellerine karşılık davalı donatan adına gemi inşa firmasına ödendiği ileri sürülen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 19/04/2019 ve 24/04/2019 tarihli dilekçeler ile işbu davayı HMK 123 maddesi uyarınca geri aldıklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, dosyaya sunulan teminatın iadesine karar verilmesini talep ettiği, davalı vekilinin de 19/04/2019 tarihli dilekçesi ile davacı tarafın vazgeçme beyanını kabul ettiklerini, dava masrafı ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirdiği, 26/04/2019 havale tarihli dilekçesi ile de davacı tarafın talep ettiği teminatın iadesine muvafakatlerinin bulunduğunu bildirmiştir.
Dosyanın incelenmesi neticesinde; HMK’nun 123.maddesinde davalı yanın muvafakati ile davanın geri alınabileceği hükmü düzenlenmiş olduğundan, anılan yasa maddesine göre geri alınan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafından mahkememizin … d.iş sayılı dosyasına yatırılan teminatın iadesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasından vazgeçilmesi sebebiyle HMK 123.madde gereğince dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harç tarifesi gereğince tayin olunan 44,40 TL karar harcının, peşin alınan 113.668,98 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 113.624,58 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Mahkememiz dosyasının esasını teşkil eden yine mahkememizin … d.iş sayılı dosyasında ihtiyati haciz talep eden tarafından teminat olarak … Şubesine 24/02/2015 tarihinde yatırılan 14.116,00 USD bedelli teminatın aleyhine ihtiyati haciz istenen tarafından muvafakat edilmiş olmakla kesinleşmeye müteakip yatırana iadesine,
4-Davalı tarafından Hamburg Yerel Mahkemesince verilen iflas kararının tanınması talebi ile ilgili olarak yatırılan harcın yatırana iadesine
5-Taraflar birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerinden, taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılarak vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluklarında, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/04/2019

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır