Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/168 E. 2018/362 K. 08.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO:2016/168 Esas
KARAR NO:2018/362

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:12/04/2016
KARAR TARİHİ:08/10/2018

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın … adlı gemi ile …’e taşınmak üzere tam ve hasarsız olarak teslim edildiğini, emtianın 07/0/2015 tarihinde teslim edilmiş olup teslim esnasında emtialardan 4 paletin tamamen ıslak olduğu ve hasarın konteynerdeki delikten sızan sular sebebi ile meydana geldiğinin tespit edildiğini, hasar sonrasında müvekkili sigorta şirketi tarafından hasar tespit çalışmasının başlatılıp taşıma esnasında konteyner tavanının delinmesi sonucu içeriye giren su nedeni ile iplik emtialarının ıslanmış olduğunun ve konteyner üzerindeki deliğin ebatlarında konteyner elleçleme makinaları tarafından tahliye esnasında yapıldığının tespit edildiğini ve hasar tespit çalışmaları sonrasında sigortalısına 15.922,13 TL ödendiğini belirterek bu bedelin ödeme tarihi olan 05/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılıp açılmadığını öncelikli incelenmesi gerektiğini, müvekkili şirketin davacının iddia ettiği hasarın meydana gelmesinde sorumluluğunun bulunmadığını , davanın husumet yönünden reddi gerektiğini , müvekkili şirketin taşıma işini organize edip fiili taşıyan durumunda olmadığını , sigorta şirketinin aktif dava ehliyetinin araştırılması gerektiğini, davacı tarafça sunulan ekspertiz raporunda belirtilen aleyhe hususlara itiraz ettiklerini belirterek, davanın reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davacı … şirketine nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın deniz yolu ile yapılan taşımasında yükte meydana gelen hasar nedeniyle davacının sigortalısına ödediği tazminatın zarar sorumlusu davalıdan TTK nun 1472.maddesi gereğince rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri, nakliyat emtia sigorta poliçesi, konşimento örneği, ödeme belgesi, ekspertiz rapor örneği, 22/04/2015 tarihli navlun faturası, taşımaya ilişkin belgeler ve hasar dosyası örneği dosyaya temin edilmiştir.
Dosyada mevcut nakliyat emtia sigorta poliçesinin incelenmesinde sigortalının … A.Ş olduğu, 22/04/2015 tarihli navlun faturasının davalı şirket tarafından sigortalı adına düzenlendiği, sigorta şirketi tarafından ödemenin sigortalısına 05/10/2015 tarihinde 15.922,14 TL olarak yapıldığı 06/08/2015 tarihli ekspertiz raporunun incelenmesine, hasarın konteyner tavanının delinmesi sonucu içeriye giren taze su nedeni ile iplik emtialarının ıslanması , konteyner üzerindeki yırtığın ebatlarından sözkonusu yırtığın aktarma esnasında konteyner elleçleme makineleri tarafından yapıldığı kanaatine varıldığı ve hasar miktarının 15.922,13 TL olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan inceleme sonrası dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda, dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler gereğince hasar inceleme ve ihbarının TTK ‘nın 1184/1185. Maddeleri gereğince yapılmadığı, dosyaya sunulan 21/05/2015 tarihli survey raporunun fotokopi olması ve usulüne uygun tercüme edilmemiş olması nedeni ile delil niteliği konusunda taktirin mahkemeye ait olduğu dolayısıyla taşıyanın malların konişmentoda yazılı olan halde teslim ettiği veya iddia edilen hasarın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiğinin kabulü ile bu karinenin aksinin davacı tarafından ispat edilemediği , mahkemenin aksi kanaatte olması halinde zarar miktarının 15.922,13 TL olması gerekeceği kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından fiili taşıyan tarafından yaptırılan ekspertiz raporunun Türkçe tercümesi ile bilirkişi raporuna beyan ve itirazları dosyaya sunulmuş ve mahkememizce yeni bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan inceleme sonrası dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda, davacı … şirketinin aktif husumet ehliyetinin ve davalının pasif husumet ehliyetinin bulunduğu , taşımanın kombine taşıma sözleşmesine dayandığı, taşıma süreci sonucunda CMR taşıma senedine düşülen hasar kaydının bildirim yerine geçeceği ayrıca hasar bildirimine gerek olmadığı , düzenlenen ekspertiz raporu ve sunulan fotoğrafların konteynerin açıldığı sırada doğrudan taşıma sürecine ilişkin süresinde ve geçerli bir hasar tespitinin ve ihbarının bulunduğunun kabulü gerektiği , tespit edilen hasarın davalının akti sorumluluğunda limandan kapıya kombine taşıma sürecinde gerçekleştiğinin değerlendirildiği belirtilmiştir.
Taraf vekillerince bilirkişi raporuna beyan ve itirazları dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizce davalının sorumluluğu yönünden raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi amacıyla yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş ve inceleme sonrası dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda, davalı firmanın pasif husumet ehliyetine sahip olduğu emtia hasarının deniz taşıması sırasında aktarma limanında konteynerin elleçlenmesi esnasında oluştuğu ve hasar miktarının 15.922,13 TL olup davalı tarafından ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna beyanında;i davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporuna beyanında; 24/03/2017 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı ve davalı vekili beyanları, dosyaya sunulan deliller, inceleme sonrası ibraz edilen bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre, davacı … tarafından davadışı sigortalısı arasındaki Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan emtiaların davalı şirketin sorumluluğunda deniz yolu ile taşınması sırasında hasarlanması nedeniyle sigortalısına ödediği hasar bedelinin TTK nun 1472.maddesi gereğince rücuen tahsilinin talep edildiği, hasar tespitinin 08/05/2015 tarihinde yapıdığı, davanın 12/04/2016 tarihinde açıldığı, hak düşürücü süre başlıklı TTK nın 1188. Maddesinde eşyanın ziyaı veya hasarı ile geç tesliminden dolayı taşıyana karşı her türlü tazminat istem hakkının 1 yıl içinde yargı yoluna başvurulmadığı taktirde düşeceği hükmüne yer verilmiş olup davanın bu maddede belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı ,, dosyada mevcut nakliyat emtia sigorta poliçesinin incelenmesinde,… A.Ş olduğu, hasar bedeli olarak 05/10/2015 tarihinde 15.922,14 TL’nin sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödendiği, bu durumda davacı … şirketinin aktif husumet ehliyetinin geçerli bir sigorta poliçesine dayalı olarak ödendiği ve aktif husumet ehliyetinin bulunduğu , sigorta şirketi tarafından geçerli bir sigorta sözleşmesi gereğince hasar tazminatının ödendiği ve TTK nın 1472. Maddesi gereğince sigortalısının halefi durumuna geçtiği bu nedenle aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, davalı şirket tarafından 22/04/2015 tarihli navlun faturasıınn düzenlenip TTK’nun 917 ve devamı maddelerinde düzenlenen taşıma işleri komisyoncusu olarak taşımayı üstlendiği, komisyoncunun taşıma işini bizzat yapmayarak başka birine de yaptırabileceği somut olayda taşımanın dosyadaki mevcut konişmentodan fiili taşıyanın dava dışı , … firması olduğu davalının TTK’nun 917.maddesi gereğince pasif husumet ehliyetinin bulunduğu, mahkememizce yapılan inceleme sonrası dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda;dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler gereğince hasar inceleme ve ihbarının TTK ‘nın 1184/1185. Maddeleri gereğince yapılmadığı, dosyaya sunulan 21/05/2015 tarihli survey raporunun fotokopi olması ve usulüne uygun tercüme edilmemiş olması nedeni ile delil niteliği konusunda taktirin mahkemeye ait olduğu dolayısıyla taşıyanın malların konişmentoda yazılı olan halde teslim ettiği veya iddia edilen hasarın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiğinin kabulü ile bu karinenin aksinin davacı tarafından ispat edilemediği , mahkemenin aksi kanaatte olması halinde zarar miktarının 15.922,13 TL olması gerekeceği kanaatine varıldığı belirtildiği, tarafların itirazları üzerine alınan 2. Raporda, davacı … şirketinin aktif husumet ehliyetinin ve davalının pasif husumet ehliyetinin bulunduğu , taşımanın kombine taşıma sözleşmesine dayandığı, taşıma süreci sonucunda CMR taşıma senedine düşülen hasar kaydının bildirim yerine geçeceği ayrıca hasar bildirimine gerek olmadığı , düzenlenen ekspertiz raporu ve sunulan fotoğrafların konteynerin açıldığı sırada doğrudan taşıma sürecine ilişkin süresinde ve geçerli bir hasar tespitinin ve ihbarının bulunduğunun kabulü gerektiği , tespit edilen hasarın davalının akti sorumluluğunda limandan kapıya kombine taşıma sürecinde gerçekleştiğinin değerlendirildiği belirtildiği anlaşılmış olup dosyaya sunulan belgelerin değerlendirilmesi ve dosyadaki mevcut her iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla yeni bir heyetten rapor alınmasına karar verilmiş ve inceleme sonrası dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda, davalı firmanın pasif husumet ehliyetine sahip olduğu emtia hasarının deniz taşıması sırasında aktarma limanında konteynerin elleçlenmesi esnasında oluştuğu ve hasar miktarının 15.922,13 TL olup davalı tarafından ödenmesi gerektiği belirtildiği , TTK 1178.maddesinde;“Taşıyan, navlun sözleşmesinin ifasında, özellikle eşyanın yükletilmesi, istifi, elden geçirilmesi, taşınması, korunması, gözetimi ve boşaltılmasında tedbirli bir taşıyandan beklenen dikkat ve özeni göstermekle yükümlüdür.
Taşıyan, eşyanın zıyaı veya hasarından yahut geç tesliminden doğan zararlardan, zıya, hasar veya tesliminde gecikmenin, eşyanın taşıyan hakimiyetinde bulunduğu sırada meydana gelmiş olması şartıyla sorumludur.” hükmüne yer verilmiş olmakla birlikte sorumluluktan kurtulma halleri başlıklı TTK nın 1179. Maddesinde taşıyanın veya adamlarının kasıtından veya ihmalinden doğmayan sebeplerden ileri gelen zarardan taşıyanın sorumlu olmadığı ve taşıyanın veya adamlarının kastının veya ihmalinin bu zarara sebebiyet vermediğini ispat yükünün taşıyana ait olduğu hususu belirtilmiş olup, somut olayda emtianın hasarlı olarak teslim alındığı ve dosyadaki gerek ekspertiz raporunda gerekse dosyaya sunulan fotoğraflardan hasarın konteyner üzerindeki yırtıktan meydana geldiğinin ve ayrıca dosyadaki mevcut konteynerdeki resimlerden konteynerde deliğin varlığının anlaşılıp davalı tarafından hasardan sorumlu olmadığı iddia edilmekle birlikte deniz taşımasının davalı tarafından yapılıp mevcut konteynerdeki delik ve yamanın belirli olup, söz konusu konteynerdeki deliğin tutanakla belirlenip reimlerle tespit edildiği ve ıslanmanın deniz suyundan olmamasının durumunun deniz taşıması sırasında hasarın oluşmadığı şeklinde değerlendirilmesi için yeterli olmayıp uzun süre taşımada yağan yağmur suyuyla da ıslanmanın oluşabileceği ve konişmentoda konteynerin durumuna ilişkin herhangi bir kayda yer verilmeyip hasarın davalı taşıyıcının hakimiyetinde iken oluştuğu ve TTK’nun 1178.maddesi gereğince sorumlu olduğu ve sigorta poliçesinde taraflarca belirlenen kurun esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın Kabulüne, 15.922,13 TL’nin 05/10/2015 tarihinden itirabaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince tayin olunan 271,92 TL harçtan 1.087,60 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 815,68 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 305,42 TL ilk harç, 505,75 TL posta gideri, 2.850,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.661,17 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Taraf vekillerince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın , avansı yatıran tarafa karar kesinleştiğinde resen Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/10/2018

Katip … Hakim …