Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/151 E. 2020/178 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2016/151 Esas
KARAR NO : 2020/178
DAVA : Tazminat (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2005
KARAR TARİHİ : 23/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalılardan … Ltd firması arasında 29/12/2004 tarihli ve 17/01/2005 tarihli mal alım satım sözleşmeleri imzalandığını, sözleşmeler uyarınca müvekkilinin 1.000.000 ABD tutarındaki malı … Ltd’ye 4 ayrı sevkiyat halinde satma konusunda anlaşmaya varıldığını, ödeme şartlarının sözleşmenin 4.maddesinde düzenlendiğini, buna göre alıcının bankası … ile satıcının bankası … Bankası arasında 14/01/2005 tarihinde akreditif ilişkisi kurulduğunu, akreditif sözleşmesinde … tarafından faturanın toplam bedeli için istenen belgelerin sunulmasından sonra peşin ödeme yapılacağının kabul edildiğini ve sözleşmede talep edilen belgelerinde sayıldığını, davalılardan … Ltd’nin talebi üzerine malların taşınması için … Tic. Ltd Şti ile anlaşma sağlandığını,bu çerçevede ilk parti malın 10/02/2005 tarihinde gönderildiğini, malların gönderildiğine ilişkin … Müdürlüğü tarafından düzenlenen beyannamenin dosyaya sunulduğunu,akreditif metninde satıcının parasını alabilmesi için gerekli olan belgeleri 05/02/2005 tarihinde … …’a gönderdiğini ancak bu banka tarafından … Bankasına gönderilen yazıda akreditif dökümanlarında bir takım eksikler olduğunun bildirildiğini, … Bankası belirtilen hususların eksiklik olarak kabul edilemeyeceğini beyan ettiğini, 2 banka arasında bu şekilde yazışmalar devam ederken Ukrayna gümrüğünde bekleyen malların … firması tarafından … … ‘ın kaşesi ve imzasını içeren “…” teslimat emri sunulmak suretiyle çekildiğinin öğrenildiğini, … firmasının alıcı … Ltd ile bağlantılı bir firma olduğunun haricen öğrenildiğini, konuya ilişkin olarak … … tarafından … in kendileri tarafından düzenlenmediği sahte olduğu bilgisine ulaşıldığını, sonuç itibariyle 356.200,00 ABD doları tutarındaki malın alıcı olmayan ilgisiz 3. Bir firmaya teslim edildiğini ve müvekkilinin malların bedelini alamadığını, bu şekilde müvekkilinni sahte evrak ile dolandırılarak zarara uğradığını, dolandırma işleminin sorumlusunun Ukrayna gümrük idaresi olduğunu, sahte teslimat emrinin kimini tarafından düzenlendiğinin henüz öğrenilemediğini ancak nakliye firmasının acentesi olan davalılardan … Tic. Ltd ile Ukrayna … gümrük müdürlüğü tarafından sahte evraka dayanılarak malların anlaşmanın tarafı olmayan … firmasına teslim edildiğini, bu firma aleyhine … C.Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu, akreditif işleminde akreditif metninde belirlenen belgelerin aracı bankaya sunulması , evrakların banka tarafından teyit edilmesine müteakip bedelin ödenmesi, malların bedelin ödenmesinden sonra alıcıya teslim edilmesi şeklinde ceyeran ettiğini ne var ki somut olayda bankanın kendisine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, mallar henüz bedeli ödenmeden ve bankalar arası evrak teyidi tamamlanmadan teslim edildiğini bu nedenle müvekkilinin zararından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek, 356.200,00 ABD dolarının zararın doğrum tarihinden itibaren yabancı paralara uygulanan en yüksel mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 29/12/2004 tarihli sözleşmenin 8.1.maddesi uyarınca gecikilen her gün için % 1.5 oranında cezai şartın davalı … Ltd.’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Ticaret Ltd. Şti cevap dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin merkezinin Kadıköyde bulunması nedeniyle … Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu, taşıyan konumundaki müvekkili şirketin alım satım ve buna bağlı akreditif ilişkisi ile hiçbir alakası olmadığını, navlun sözleşmesi ile üstlendiği taahhüdünü yerine getirdikten sonra malları boşaltma limanında kendisine konşimento ibraz eden yetkili hamile teslim ettiğini, elinde malı teslim eden orjinal konşimento olmayan davacının emtia üzerinde hak iddia etmesinin söz konusu olamayacağını, müvekkilinin taşıyıcı olması nedeniyle yükümlülüğünün malları orjinal konşimentoyu ibraz eden hamile teslim etmekten ibaret olduğunu, konşimentodaki ciro silsilesinde yer alan herbir cironun geçerliliğini kontrol etme görev ve yükümlülüğününde bulunmadığını, cironun sahteliği mahkeme kararı ile sabit olsa dahi davacının müvekkili şirketin yasal olarak sorumlu olmadığı bir nedene dayanarak, tazminat talep etmesinin hukuken mümkün olmadığını savunarak, açıklanan nedenlerle davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar tarafından davaya cevap verilmemiştir.
Dava; gemi ile taşınan malların gerçek alıcısı olmayan yetkisiz kişiye teslim edilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararın tahsili istemine ilişkin olup, davacı vekili tarafından sunulan 15/12/2015 tarihli dilekçe ile davalı … Denizcilik dışındaki diğer davalılar hakkındaki davadan feragat edildiği bildirilmiştir.
Dosya görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edildikten sonra 18/12/2019 tarihli duruşmada davacı taraf mazeretsiz olarak duruşmaya katılmamış olup, hazır bulunan davalı vekili davayı takip edeceklerini bildirdiğinden dosya müracaata bırakılmayarak davalı … yönünden yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı taraf mal mukabili teslim şartı ile yurtdışına satılan malların … Denizcilik tarafından Ambarlı Limanından Ukrayna’nın Odesa Limanına taşındıktan sonra orada gerçek alıcı olmayan başka bir firmaya teslim edildiğini, teslime dayanak olarak gösterilen delivery orderin alıcının bankası tarafından düzenlenmediğinden sahte olduğunu, dolayısıyla tahsil edilemeyen mal bedelinden dolayı davalı taşıyıcının sorumlu olduğunu ileri sürmektedir. Davalı … şirketi vekili ise savunma olarak, taşınan malların varma yerinde konişmentoyu ibraz eden yetkili hamile teslim edildiğinden taşıyıcının iddia edilen zarardan dolayı sorumlu tutulamayacağını beyan etmektedir.
Dosya kapsamı ile sunulan delillere göre; davacının yurtdışında mukim … Ltd sattığı malların davalı … Denizcilik firması tarafından gemi ile Ukrayna’nın Odesa Limanına taşındıktan sonra orada cirolu konişmento ve alıcının bankası adına düzenlenen delivery orderı (teslimat emri) ibraz eden … firmasına teslim edildiği belirlidir. Deniz taşımasında taşıyıcının taşıma konusu malları varma limanında düzgün ciro silsilesine haiz konişmentoyu ibraz edene teslim etme yükümlülüğü altındadır. Bunun dışında konişmentodaki ciroların sahteliği ile mal mukabili satışta banka adına düzenlenen delivery order (teslimat emri) sahteliğini araştırma yükümlülüğü bulunmamaktadır. 6762 sayılı yasanın 1052.maddesinde taşıyıcı açısından ihbar yükümlülüğü getirilmiş ise de mahkememizin emsal nitelikteki bir başka dosyasına ilişkin Yargıtay … Hukuk Dairesinin 16/02/2017 tarihli 2016/1648 esas ve 2017/890 karar sayılı ilamında “….konişmentoda ihbar adresi olarak ‘… Ltd…’ yer almakta olup, hamilin kendiliğinden ortaya çıkmaması gibi bir durum sözkonusu olmadığına göre taşıyıcının gönderilene ihbar yükümlülüğü bulunduğundan ve bu yükümlülüğü yerine getirmediğinden söz edilemez.” gerekçesiyle davalı … Denizcilik hakkında verilen karar bozulmuş olduğundan, anılan Yargıtay ilamına göre taşıyıcı … Denizcilikin ihbar yükümlülüğünün bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Açıklanan tüm bu nedenlerle, davacının zararından dolayı taşıyıcının sorumlu tutulamayacağı kanaatine varıldığından bu kanaat ışığında davalı … hakkındaki davanın reddine, diğer davalıların hakkındaki davanın ise feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davalı … Denizcilik hakkındaki davanın REDDİNE,
2-Diğer davalılar hakkındaki davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç tarifesi uyarınca 54,40 TL karar harcının 6,533,10 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 6.478,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı … vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 41.236,95 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/09/2020

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır