Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/136 E. 2018/423 K. 08.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2016/136 Esas
KARAR NO :2018/423

DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :23/03/2016
KARAR TARİHİ :08/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin sigortalısına ait emtianın nakliyesinin davalılar tarafından üstlenildiği, taşıma konusu emtianın … gemisine 21.11.2014 tarihli 01 nolu konşimento tahtında yüklendiğini, geminin varış limanına ulaşmasından sonra yapılan tahliye esnasında emtiaların bir kısmında hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini ve alıcı tarafından olaylar çizelgesine hasar notu düşüldüğünü, bu sebeple davalıların hasardan sorumlu olduğunu, tespit edilen toplam 4.596,50 Euro zararın müvekkili şirket tarafında sigortalıya ödendiğini, müvekkili şirketin TTK ilgili hükümleri gereği davalılara rücu hakkı doğduğunu, davalı borçluların itirazı üzerine icra takibinin devam edebilmesi için itirazın iptali talebinde bulunulduğunu, davalıların kötü niyetli itirazları nedeniyle İİK’nın 79. Maddesi gereği icra inkar tazminatına çarptırılması gerektiğini belirterek davalıların takibe, borca, faize ve fer’ilerine dair itirazının iptali ile icra takibinin devamını, esas alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasını, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin bu davada taraf ehliyetinin haiz olmadığını, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkiline ödenen herhangi bir navlun ücretinin olmadığını, Müvekkilinin … Ltd. Şti., … ‘un acentesi olmadığını, davanın aktif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, uyuşmazlığın Londra’da Tahkim yoluyla çözüleceğinin kararlaştırıldığını, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davaya konu hasarla ilgili müvekkili şirkete TTK 1185 hükmüne uygun olarak herhangi bir ihbar yapılmadığını, alacak likit olmadığından davacaının icra inkar tazminatı talep hakkı bulunmadığını, navlun faturasındaki ve Çarter Sözleşmesindeki Fio şartı ile yükleme boşaltma masrafları ve sorumluluğu yük ilgisilisne aktarıldığını, hasarın tahliye esnasında meydana geldiğinden taşıyanın sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce aldırılan Yrd. Doç. Dr. M. …, … ile Prof. Dr. … imzalı bilirkişi raporunda özetle; Mezkur Tahkim şartının yük hasarı nedeniyle taşıma sözleşmesinden doğan ihtilaflar bakımından MÖHUK ‘un 47. Maddesinde aranılan ve yazılı olarak Londra’da tahkimi yetkilendiren bir yetki anlaşması olarak kabul edilemeyeceği, davacı Şirket ‘in aktif husumet ehliyetinin gerçekleşmediği, davacı’nın, donatan ile … arasında muvazaa nedeniyle yönetim sözleşmenin geçersizliğini ispat etmedikçe, söz konusu bu davanın … ğe karşı ancak donatana izafeten yönlendirilebileceği, dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler uyarınca, hasarın miktarı konusunda bir değerlendirme yapılamayacağı, dosyadaki mevcut bilgi ve belgelerden hasarın , FIO klozu gereğince isitfleme hatası mı hasarın boşaltmada faaliyetlerinden sorumlu olan gönderenin ifa yardımcılarının hatası mı olduğu teknik olarak tespit edilemediğinden taşıyan/kaptan, gönderilen, yükletenin kusuru oranlarının belirlenmesinin mümkün olmadığı bu nedenle Davalı taşıyanın hangi oranda sorumlu olabileceği konusunda takdir yetkisinin mahkemeye ait olduğunu belirtmiştir.
Mahkememizce aldırılan Prof. Dr. … , …, Dr. Öğretim Üyesi … imzalı bilirkişi raporunda özetle; Mezkur Tahkim şartının yük hasarı nedeniyle taşıma sözleşmesinden doğan ihtilaflar bakımından MÖHUK ‘un 47. Maddesinde aranılan ve yazılı olarak Londra’da yetkilendiren bir yetki anlaşması olarak kabul edilemeyeceği, davacı şirketin aktif husumet ehliyetinin gerçekleşmediği, davacının donatan ile … arasında muvazaa nedeniyle yönetim sözleşmesinin geçersizliğini ispat etmedikçe, söz konusu bu davanın … e karşı ancak donatana izafeten yönlendirilebileceği, dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler uyarınca hasarın miktarı konusunda bir değerlendirme yapılamayacağı, dosyadaki mevcut bilgi ve belgelerden hasarın, FIO klozu gereğince isitfleme hatası mı hasarın boşaltmada faaliyetlerinden sorumlu olan gönderenin ifa yardımcılarının hatası mı olduğu teknik olarak tespit edilemediğinden taşıyan/kaptan, gönderilen, yükleten oranlarının belirlenmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle Davalı taşıyanın hangi oranıda sorumlu olabileceği konusunda takdirin mahkemeye ait olduğunu belirtilmiştir.
Mahkememizce aldırılan Prof. Dr. … , …, Dr. Öğretim Üyesi … imzalı ek bilirkişi raporunda özetle; davacının aktif husumet ehliyetine sahip olduğu, 2 numaralı davalının gemi yöneticisi olması sebebiyle pasif husumet ehliyetine sahip olmadığı, zarardan taşıyanın sorumlu olduğu, taşıyanın zarardan sorumlu olmadığına ilişkin ispat yükünü yerine getiren net bir bulguya rastlanılmadığı, zarar tutarının dosya içeriğinde yer alan belgelere göre 4.596,50 Euro olarak hesaplanmasının mümkün olduğu belirtilmiştir.
Davalılar vekili her ne kadar süresinde verilmiş cevap dielkçesi ile tahkim itirazında bulunmuş ise de, konişmentoda yer alan ve konişmento hamillerini de bağlayan tahkim klozunun müşterek avaryanın gerçekleşmesi halinde tahkimin Londra’ da yapılmasına ilişkin düzenleme getirdiği, recapof fixture başlıklı email yazışmalarında geçen tahkim şartının MÖHUK md 47′ de aranılan ve yazılı olma şartlarını içermediği anlaşılmakla tahkim itirazının reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamında mal teslim tarihinin 30/11/2014 tarihi olup, davaya dayanak icra takip tarihin 30/11/2015 tarihi itibariyle açılmış olduğu görülmekle TTK md 1188 gereğince zamanaşımı itirazının hak düşürücü süre mahiyetinde olduğu görülmekle reddine karar verilmiştir.
Dava; davacı sigorta şirketine nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın davalının sorumluluğunda taşınması sırasında oluştuğu iddia edilen emtiadaki sigortalısına ödediği hasar bedelinin davalıdan TTK nun 1472.maddesi gereğince rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın İİK nun 67.maddesi gereğince iptaline ilişkindir.
Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri, konişmento, nakliyat sigorta poliçe örneği, ödeme belgesi, hasar dosyası dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm deliller ile içeriğine itibar olunan 27.06.2018 tarihli ek rapor içeriği birlikte incelenip değerlendirildiğinde, dava konusu olayda davacı sigorta  şirketince  01.01.2014/2015  vade tarihli,  … nolu abonman emtea nakliyat sigorta poliçesi tahtında dava dışı … Dış Tic. A.Ş … gemisi ile CIF satış şeklinde yapılan cam emtea taşıması sırasında yükün karşılaşacağı rizikoların teminat altına alındığı, davanın, yük hasarı nedeniyle donatan/taşıyana karşı açılmış bir dava olduğu, tarafların husumet ehliyeti açısından yapılan incelemede, … isimli geminin donatanının … olduğu ve konişmentonun gemi kaptanı tarafından imzalandığı, …’ in aynı zamanda fiili taşıyan sıfatını haiz olduğu, equasis kayıtlarına göre donatanın adresi “care of “ nezhinde adresi … Ltd Şt., … İstanbul olarak gösterilmiş olup, ISM yöneticisi / ticari gemi yöneticisinin (commercial manager) de … olduğu belirtilerek adreslerin aynı olduğunun anlaşıldığı, ancak gemi yöneticisinin donatan sıfatına sahip olmadığı gibi dava konusu olayda taşıyan da olmadığı, bu sebeple, yük zararı bakımından gemi yöneticisi aleyhine dava açılmasının mümkün olmadığı, gemi yöneticisi aleyhine izafeten de dava açılması mümkün olmadığı, izafeten aleyhine dava açılacak kişi acente olduğu, bu sebeple 2 numaralı davalının pasif husumet ehliyetinden söz etmek mümkün olmadığından 2 numaralı hakkında açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının aktif husumet ehliyeti açısından yapılan değerlendirmede, CİF satışlarda, yükün gemiye yüklenmesinden sonra satıcının menfatinden söz etmenin mümkün olmayacağı, ancak davacı sigorta şirketinin yük alıcısının ödemenin sigortalıya yapılmasına muvafakat ettiği anlaşılmakla davacının aktif husumet ehliyeti olduğu sonucuna varılmıştır.
Dosya içeriğinde yer alan tahliye limanı olaylar çizelgesi incelendiğinde; … isimli geminin … limanına 24.11.2014 tarihinde saat 09.15 de yanaştığı, tahliyenin aynı gün saat 10:30 da başladığı ve 30.11.2014 günü saat 12:30′ da tamamlandığı ve aynı gün saat 1335 de geminin limandan ayrıldığı, limandaki günlük çalışma çizelgesi incelendiğinde, çalışmanın 27.11.2014 günü 24 saat boyunca genel grev nedeniyle yapılmamış olduğu, belgenin altındaki alıcının açıklaması kısmında; ” 8 ahşap kasanın gemi ambarından tam hasarlı alındığı, 7 ahşap kasanın ise kısmen hasarlı alındığı” kaptanın açıklaması kısmında ise; ” yükün tamamının konşimentoya uygun bir şekilde boşaltıldığı, ambarın boş olduğu ve gemiden kaymaklanan bir hasar olmadığı, bütün yükün boşaltma öncesinde herhangi bir hasar olmadan yüklendiği gibi olduğu ve hasara tahliyeyi yapan firmanın sebep olduğu” bilgilerine yer verildiğinin görüldüğü, dosya içeriğinde yer alan konişmentoda yüklerin hasarsız yüklendiği kaydının yer aldığı, TTK. m. 1239/3 uyarınca, yükün harici durumuna ilişkin kaydın aksinin iyiniyetli gönderilene karşı ileri sürüleyeceği, bu durumda, taşıyanın yükü teslim aldıktan sonra zarara uğradığı neticesine ulaşıldığı, dosyada mevcut belgelerden zararın hangi anda gerçekleştiğinin tespitinin mümkün olamadığı, zararın sebebinin tam olarak tespit edilememesi halinde, bu durumun taşıyanın aleyhine sonuç doğurması gerekeceği, FIO klozu uyarınca, zararın yükleme ve/veya boşaltma sırasında, bu faaliyeti üstlenen yükle ilgililerin adamlarının faaliyetleri sebebiyle gerçekleştiği net biçimde anlaşılamadığı, her ne kadar FIO kaydı ile varlığı yükleme ve boşaltmada işlemlerini taşıtana ve gönderilene devredilmekte ise de, kaptanın da söz konusu işlemlerin uygun bir biçimde yapılmasına özen göstermek zorunda olduğu, söz konusu kayıdın kaptanın TTK 1243 emredici hükümleri arasında yer alan 1178 maddesi hükmünü bertaraf edemeyeceği anlaşılmakla kadri marufunda zarar için davalı taşıyanın sorumlu olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-2 nolu davalı … gemisi işleteni … Limited Şirketi hakkında açılan davanın REDDİNE,
2-1 nolu davalı … gemisi donatanı … ‘a İzafeten … hakkında açılan itirazın iptali davasında davacının davasının KABULÜ ile, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile, takibin 4.596,50 Euro asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a madde ve fıkrası gereğince faiz uygulanmasına,
3-Alacak likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Karar harcı olan 974,61 TL’den peşin alınan 177,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 796,71 TL harcın 1 nolu davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan (211,40 TL ilk harç, 239,60 TL posta ücreti ve 3.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam) 4.051,00 TL’nin 1 nolu davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı vekili için takdir edilen 2.180,00 TL ücreti vekaletin 1 nolu davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-2 nolu davalı vekili için takdir edilen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak alınıp 2 nolu davalıya verilmesine,
8-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı ve 2 nolu davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır