Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/133 E. 2020/12 K. 20.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2016/133
KARAR NO : 2020/12
DAVA : Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2016
KARAR TARİHİ : 20/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, 2011 yılından beri … LTD ve … Firm ile acentelik ilişkisi kapsamında çalıştığını, geminin Yalova … Limanına gelmesi üzerine müvekkili şirketin acentelik sözleşmesinden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmeye başladığını ve gemiyi sefere hazır hale getirdiği ancak davalı ile ödeme hususunda iletişime geçilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, somut davada izafeten geminin mevcut en son acentesi … Tic.Ltd.Şti. ye karşı ikame edildiğini, anılan geminin 01.02.2016 tarihinde İtalya’nın … Limanına geleceği bilgisi alındığından İtalya … Mahkemesinden ihtiyati haciz kararı alınarak geminin seferden men kararı aldırıldığını, davalı ile yapılan yazışmalar incelendiğinde davalının ödemesi gereken acentelik ücreti olan 5.557,35 USD’yi ödemediğinin anlaşılacağını ve müvekkilinin … Gemisine vermiş olduğu acentelik hizmetinin deniz alacağı hakkı verdiğini ifade ederek, TTK. md. 1352/1-s uyarınca deniz alacağı hakkı veren ve müvekkili şirkete ödenmesi gereken acentelik ücretinin ödenmemesi sebebiyle 5.557,35 USD’nin borcun muaccel olduğu tarihlere göre işleyecek faizi ile birlikte aynen veya fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden TL olarak tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkillerinin acentesi olduğunu iddia ettiği … gemisine bizzat kendileri tarafından acentelik hizmetleri verildiğini ve buradan doğan alacağının ödenmediğini ileri sürdüğünü burada borcun doğumuna sebep hizmetlerin verilmesinde müvekkilinin herhangi bir sorumluluğun olmadığının anlaşılacağını ve müvekkiline herhangi bir husumet tevcih edilmeyeceğini, ayrıca acente olmayan müvekkilinin bu hizmetlerden doğan alacağın zımnında yürütülecek hukuki prosedürlerde de davalı gemiyi temsil etme yetkisinin bulunmadığını ifade ederek, müvekkilinin temsil yetkisi olmadığının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
03/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın davalı tarafa … IMO numaralı … adlı gemi için acentelik hizmeti sunduğunun kuşkuya yer olmayacak şekilde tespit edildiğini, davacının sunulan hizmetler dolayısı ile 5.557,35 USD asıl alacak miktarında alacaklı olduğunu, davacının dava tarihi itibarı ile 28,62 USD işlemiş faiz alacağı olduğunun hesaplandığını beyan etmişlerdir.
Dava, acentelik hizmetinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, davacı tarafından davalı donatana ait olan … isimli geminin İstanbul’dan transit geçisi sırasında ve … Tersanesinde gerçekleşen bakım onarım hizmeti sırasında acentelik hizmeti verildiği, bu kapsamda yapılan giderlere ilişkin fatura bedellerinin ödenmediğini ileri sürülmektedir.
Yapılan yargılama toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davalı donatana ait gemiye … Tersanesinde 04/12/2015 – 18/12/2015 tarihleri arasında bakım ve onarım hizmeti verdiği, 4.074,50 USD bedelli, 25/12/2015 tarihli faturada dava konusu geminin 03/12/2015 tarihinde varış yaptığı ve 19/12/2019 tarihinde tersaneden seyre kalktığı belirtilmekle birlikte fatura üzerinde gemi kaşesi ve kaptanın imzası yer aldığı, fatura ekinde yanaşma – kalkma, pilotaj, bağlama, gümrük gibi hizmetlere ait faturalar ile bu faturalara ait ödeme dekontları ve harç ödeme pusulalarının da bulunduğu ayrıca, tamir süreci sonunda tersane hesap dökümü ve … tarafından düzenlenmiş bakım-tutum faturasının da dosyada yer alıdığı, dosyada mevcut Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü müzekkere cevabında, dava konusu geminin İstanbul Boğazı geçişi sırasındaki acentesinin davacı olduğu belirtilerek, bu durumu gösteren geçiş öncesi acente tarafından gönderilen 28.08.2015 tarihli SP-1 raporunun tespit edildiği de belirtilmek suretiyle SP-1 raporu yazı ekinde gönderildiği, tüm dosya kapsamı itibariyle davacının davalı donatana acentelik hizmeti verdiği, düzenlenen faturaların dava konusu gemiye verilen hizmetlerle uyumlu olduğu görülmekle davacının davasının kabulüne karar verilmiş, davacının davalıyı dava tarihinden önce temerrüde düşürdüğüne dair dosyada delil bulunmadığından dava tarihi itibariyle faize hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KABULÜ ile, 5.557,35 USD alacağın 3095 sayılı kanunun 4/a md. Ve fıkrası gereğince dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı olan 1.121,70 TL’den peşin alınan 280,01TL’nin mahsubu ile bakiye 841,69 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan (313,51 TL ilk harç 107,20 TL posta ücreti ve 2.400 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam) 2.820,71 TL nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı vekili için takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/01/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır