Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/583 E. 2018/338 K. 18.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO:2015/583 Esas
KARAR NO:2018/338

DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ:12/08/2014
KARAR TARİHİ:18/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından ticari ilişki nedeniyle düzenlenen faturalara istinaden davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, davalıya gönderilen ilamsız takipte ödeme emrine karşı yetkiye ve borca haksız olarak itiraz ettiğini, davalı vekilinin yetkiye ilişkin itirazları yersiz ve hukuka aykırı olduğunu, Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesinin para borçlarının alacaklının ikametgâhında ödeneceğini öngördüğünü, müvekkili şirket ile borçlu şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalı şirketin cari hesaba istinaden muhtelif tarihlerde TL cinsinden kısmi ödemeler yapıldığını, davalının TL cinsinden yapılan ödemeleri finans mahsup fişleriyle USD’ye çevrilerek cari hesaba yansıtılmış ve bakiye borçtan mahsubu yapıldığını, ticari ilişki doğrultusunda müvekkili şirket tarafından 18/04/2013 tarih ve … No’lu 1.245,00 USD bedelli fatura, 06/05/2013 tarih ve … No’lu 500 USD bedelli fatura 09/05/2013 tarih ve … No’lu 1.295,00 USD bedelli fatura tanzim edildiğini, söz konusu faturalardan kaynaklanan 2.615,24 USD bakiye alacak nedeniyle TL cinsinden icra takibi yapıldığını, müvekkilinin, borçlu-davalıdan takip talebindeki miktar kadar alacaklı olduğunu, davalı borçlu vekilinin haksız ve kötü niyetli olarak zaman kazanmak borcun tahsil sürecini uzatmak kastıyla borca itiraz ettiğini, bu nedenlerle yetki itirazının reddini, döviz kurunun artışından ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun alacak likit olduğundan % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava ederek …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne dava açmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; uyuşmazlığın çözümünde TTK.’nun deniz ticaretine ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiğinden davaya bakmakla Asliye Ticaret Mahkemelerinin değil Denizcilik İhtisas Mahkemelerinin görevli olduğunu, İİK. ve HMK.’nun genel yetki kuralları uyarınca davaya konu icra takibinde yetkili icra dairelerinin borçlu müvekkilin adresi olup, bu adresin de … İcra Dairelerinin yetki alanına girdiğinden yetki itirazlarının haklı olduğunu, yetki itirazlarının kabulü ile icra dosyasının yetkili … İcra Dairelerine gönderilmesini, davacı tarafın, diğer 2 fatura ile birlikte bir de 06.05.2013 tarih ve … No’lu 500,00 USD bedelli faturadan dolayı da alacaklı olduğunu iddia ettiğini, bahse konu fatura içeriğinde, işbu faturanın ne amaçla düzenlendiği veya ne gibi bir mal/hizmet bedeline dair olduğuna ilişkin herhangi bir açıklama bulunmadığını, dava dilekçesinde de ilgili faturaya ilişkin açıklama içeren hiçbir beyanda bulunulmadığını, davalı müvekkilince icra takibine yapılan itirazda borcun tamamına itiraz edildiğinden bu durumda takip konusu faturalara ilişkin olarak taraflar arasındaki taşıma ilişkisinin davacı tarafça ispat edilmesinin zorunlu olduğunu, davacı tarafın, salt takip konusu faturalardan dolayı alacaklı olduğunu iddia ettiğini, ancak taraflar arasında taşıma ilişkisi kurulup kurulmadığına, fatura konusu taşıma ve hizmetleri gerçekleştirip gerçekleştirmediğine veya gereği gibi gerçekleştirdiğine, fatura konusu taşıma ücretlerinin taraflar arasında ne şekilde ve hangi esaslara göre kararlaştırıldığına, takibe konu faturaları müvekkiline usulüne uygun olarak tebliğ edip etmediğine ve taşıma işine ilişkin bulunması zorunlu olan konişmento ve benzeri resmi belge ve sair evraklara dair hiçbir beyanda bulunmadığı gibi bu hususlara ilişkin hiçbir belge/evrak da sunulmadığını, bu nedenlerle hukuki açıdan haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle görev veya yetki yönünden, bu taleplerinin kabul edilmediği takdirde ise esastan reddine, haksız ve kötüniyetli olarak müvekkili aleyhine icra takibi yapan davacı/alacaklı hakkında alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’ nce yapılan yargılama neticesinde, 02/12/2014 tarih … esas … karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Davalı vekili davaya konu icra dosyasında ibraz ettiği itiraz dilekçesinde takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığını, yetkili icra dairesinin davalı ikametgah yeri olan … icra dairesi olduğunu beyanla yetki itirazında bulunmuş ise de, taraflar arasındaki ilişkinin faturaya dayalı para borcu olup, götürülecek borçlardan olması ve alacaklı ikametgahında ödenecek olması nedeniyle Borçlar Kanunu 89. Md. İİK 50 ve HMK 10. Maddesi uyarınca yetki itirazının yerinde olmadığı, davanın TTK’nın Deniz Ticareti başlıklı kapsamında kalan bir uyuşmazlık olması nedeni ile Mahkememiz yetkisi HSYK’nın 26/08/2014 tarih, 1876 sayılı kararı ile 15/09/2014 tarihinden itibaren faaliyete geçirilen Mahkememizin Türk Ticaret Kanunu ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin davalara bakmak üzere İstanbul mülki hudutları dahilinde görevlendirilmiş olması nedeniyle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 07/04/2017 tarihli Yrd. Doç. Dr. … ile … imzalı bilirkişi raporunda özetle; Davacıya ait 2013 yılı defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde yapıldığı ancak y 2013 yılı defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı ve lehe delil olamayacağı, davalı tarafın inceleme günü defter ve belge ibraz etmediği, davacının incelenen muavin defter kayıtlarına göre, davalının takip tarihi itibariyle 5.567,58 TL alacaklı olduğu/alacaklı olarak gözüktüğü, dayanak USD bedelli faturalar gözetildiğinde ise davacının takip tarihi itibarı ile 5.583,94 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacının aşan 285,70 TL alacak iddiası bakımından dayanak 500 USD bedelli faturadan alacaklı olduğunun ise sabit olmadığı, davacının işlemiş faiz talebi bulunmadığı için hesabına yer olmadığı, inkar tazminatını mahkemenin takdirinde olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 17/10/2017 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacının takipte 2.515,24 USD karşılığı 5.645,20 TL alacaklı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Davacı vekilinin 30.10.2017 havale tarihli ıslah dilekçesinde: 2.515,24 USD alacağın 03.04.2014 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun’ un 4/a maddesi gereğince yürütülecek faiziyle birlikte tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 10/08/2018 tarihli bilirkişi 2.ek raporunda özetle; davacı vekilinin 30.10.2017 havale tarihli Islah Dilekçesinde: 2.515,24 USD alacağın 03.04.2014 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikle tahsilini talep ettiği ancak davacı takiple yabancı para alacağının vade, takip veya fiili ödeme tarihindeki TL karşılığını tahsil seçeneklerinden, takip tarihindeki TL karşılığının tahsili seçeneğini kabul etmiş olup, bu durumda, alacaklı vekilinin sonradan ıslahla Türk Lirası talebini yabancı para alacağına çevirmesinin mümkün olmadığını, davacının Türk Lirası alacağına takip tarihinden başlayarak faizi ile birlikte tahsilini talep edebileceği, iş bu davanın takip tarihinin 27.03.2014, dava tarihinin ise 12.08.2014 olduğu, davalının takip ve dava açıldıktan yaklaşık 10 ay sonra davacı tarafından düzenlenmiş olan 01.06.2015 tarih 1.550,-USD bedelli bir adet faturaya karşılık 27.10.2015 vadeli 14.947.-USD bedelli çek ödemesi yaptığı, söz konusu çek ödemesinin takip ve dava konusu alacağa ilişkin olmayıp davalının ortağı olduğu …’in borcuna mahsuben yapılan ödeme iken, davadan 10 ay sonra düzenlenen fatura bedelinin bu ödemeden mahsubu ile kalan miktarın dava dışı şirkete virman edildiği, söz konusu virmanın yapılmış olduğunun davalı tarafından kabul edildiği dikkate alındığında, davalı itirazlarının yerinde olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm delillerden, açılan davanın ıslah ile alacak davası olduğu, davacı tarafın davalı taraftan cari hesaba ilişkin alacağını talep ettiği, davacıya ait incelenen 2013 yılı kanuni defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, ancak tasdikli olmayan sayfalara yapılan yevmiye kayıtları, TTK’ nun 64/3 maddesine göre tasdik şartı yerine getirilmediğinden kanuna uygun olmayacğı ve sahibi lehine kati delil olamayacağı, ticari defter kayıtlarına göre, davacının, takip tarihi itibariyle davalıdan 5,567,58 TL alacaklı olarak görüldüğü, … Gümrük Müdürlüğü’ nden celp edilen kayıtlar incelendiğinde de; … tarafından gönderilen yükün alıcısının davalı olduğu … numaralı konişmento sureti incelendiğinde taşıyanın … Ltd. olduğu ve davacının da Türkiye taşıma işleri organizatörü olduğunun görüldüğü, … tarafından gönderilen yükün alıcısının davalı olduğu … numaralı Konişmento sureti incelendiğinde taşıyanın … Ltd. olduğu ve davacının da Türkiye taşıma işleri organizatörü olduğu, Gümrük idaresine verilen beyan-taahhütte davacının Antetli kağıdı kullanılmış ve 1 adet konteynerin davalı adına ve hesabına taşındığının belirtildiği, iki konteyner taşımasının davacı tarafından davalı adına ve hesabına organize edildiği, taraflar arasındaki ticari ilişkinin ve böylece davacının verdiği hizmetin ispat edildiği, davacının alacak mesnedi gösterdiği faturalar incelendiğinde ise; 18.04.2013 tarihli 0011338 numaralı fatura 1.245,00 USD navlun bedeli (… numaralı Konişmento taşımasında), -06.05,2013 tarihli … numaralı fatura 500,00 USD 10 gün günlük 50 USD hesabıyla 500,00 USD, MRKU-927669-4 numaralı konteyner kullanım bedeli, -09.05.2013 tarihli … numaralı fatura 1.295 USD navlun bedeli (3413060620 numaralı yük için) olduğu görüldüğü, davacı vekilince dosyaya fotokopisi sunulan 29.04.2013 tarih ve 400.-USD tutarlı demuraj faturasının, dava dışı As-Av Uluslararası Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti. tarafından davacı adına düzenlenmiş olduğu, söz konusu faturada, davalının MRKU-927669-4 numaralı konteyneri kullandığı ve bu kullanımdan kaynaklı demuraj nedeniyle davacının 400.-US D tutarında dava dışı şirkete borçlandığının anlaşıldığı, davacının dava dışı şirketin düzenlemiş olduğu faturayı defterine 29.04.2013 tarihinde dava dışı şirketin alacağı olarak kaydettiği, söz konusu miktarın cari hesap ilişkisi içinde dava dışı şirkete ödendiği, davacının bekleme ücreti olarak dava dışı şirkete ödeme yaptığına göre, davalıya 400 Usd yansıtma yapacağı ve bu miktarı talep edebileceği, davacının dava dışı şirkete ödediği miktara %25 ilave yaparak davalıya 500.-Usd olarak yansıttığı, ancak, davacının 400 Usd talep edebileceği, bu durumda ise davacının 27.03.2014 tarihli takip talebinde talebi, 2.615,24 USD karşılığı 5,869,24 TL olacağı, davacının bekleme ücretini davalıya 100 Usd fazla yansıttığından, bu miktarın tenzili ile davacı alacağının 2.515,24 USD karşılığı (2,515,24 $ x 2,2444 TL=) 5.645,20 TL olacağı, her ne kadar davalı tarafça takip ve dava açıldıktan sonra 27.10.2015 vadeli 14.947 Usd bedelli çek ödemesi yapmış ise de, yapılan ödemenin dava konusuna ilişkin olmadığı
kanaatine varılarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Davacının takip tarihinde alacağının TL karşılığını seçmesi ve Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar da göz önüne alınarak hüküm kurulurken TL yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının takip tarihinde alacağının TL karşılığını seçmesi ve Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar da göz önüne alınarak davacının davasının KABULÜ ile 5.645,20 TL’nin takip tarihi olan 27/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı olan 385,60 TL’den peşin alınan 71,25 TL’nin mahsubu ile bakiye 314,40 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan (100,25 TL ilk harç, 172,60 TL posta ücreti ve 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam)2.072,85 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı vekili için takdir edilen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğuna kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/09/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır