Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/535 E. 2019/56 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2015/535 Esas
KARAR NO :2019/56
DAVA :Menfi Tespit – istirdat
DAVA TARİHİ :06/10/2015
KARAR TARİHİ :07/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkiline ait yüklerin taşıyıcısı olduğunu, davalının gönderdiği noter ihtarında … numaralı konteyner taşımasında özet beyanda 855 adet beyana karşın 859 adet çıktığı için 732,50 TL idari para cezası ödemek durumunda kaldığını, … ve … numaralı iki (2) adet konteynerde 5175 adet yerine 5129 adet çıktığını ve 2.157,95 TL idari para cezası düzenlendiğini, yine … numaralı konteynerde 503 adet beyana karşın 39 adet eksik çıktığı için 13.338,13 TL idari para cezası ödemek durumunda kaldığını, söz konusu noter ihtarına konu toplam 16.228,58 TL için davacıdan icra takip dosyasından takibe girişildiğini, bu ödemelerden 732,50 TL için olan taşımada 855 kap ürün tüm evrakta yer alırken, varma yerinde 859 kap yani 4 kap fazlalık olduğunu, bundan taşıyıcının sorumlu olduğunu, yine 2.157,95 TL ceza konusu taşımada da eksik çıkan yükten davalının sorumlu olduğunu, adet bazında davalının aldığı malı eksik teslim ettiğinin anlaşıldığını, öyleyse adetten kaynaklı zarardan davalının sorumlu olduğunu, son olarak 13.338,13 TL cezaya sebep olan taşımada da adetten sorumluluk gereği davalının sorumlu olduğunu, davacıya cezaları yansıtamayacağını, davalının indirimli ödeme imkanından da yararlanmadığını, ödenen idari para cezalarından davacının sorumlu tutulamayacağını, hiçbir kusurunun bulunmadığını, davalının aldığı eşyaları taşımaya alırken adet bazında saymamasından dolayı meydana gelen zarardan davalının sorumlu olduğunu, davacının kusuru bulunmadığını, haciz sürecinin İhtiyati Tedbir Kararı ile durdurulması gerektiğini belirterek menfi tespit ile takibin iptalini dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 21 günlük bildirim süresine uyulmadığını, taşımanın zayi ve hasar olmaksızın gönderilene teslim edildiğini, taşımada davalının emir ve talimatlarına uyulmasına karşın cezaların düzenlendiğini ve bundan davacının sorumlu olduğunu ileri sürülerek davanın esastan reddi gerektiğini, dava konusu idari para cezalarının “fazla veya eksik” çıkan yükten kaynaklandığını, davalının ödemek zorunda kaldığı cezaların sorumlusunun davacı olduğunu, özet beyan konusu konteynerlerin açıldığında farkların tespit edildiğini, idari para cezalarını davalının ödemek zorunda kaldığını, davalının davacıdan tahsil ettiği ve artık işbu davanın istirdat davasına dönüştüğünü, dava konusu konteynerlerin yüklenmiş-istiflenmiş ve mühürlü olarak davacının taşıma sürecine girdiğini, eksik çıkan emtianın mühürler açıldığında anlaşıldığını, bundan davalının sorumlu olmayacağını, gerçekte taşımada zayi ve/veya hasar tespit edilmediğini, evrakın gerçeğe uygun olmadığının anlaşıldığını, indirim uygulanmamasının sorumluluğunun idareye ait olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 31/12/2015 tarihli ara kararı ile; davacı tarafın ihtiyatı tedbir talebi İİK nun 72/3 maddesine uygun görülmekle talebin kabulüne, ilerde muhtemel zarar veya ziyana karşılık olarak taktir edilen %15 tutarında teminat yatırılması halinde, …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyasına konu alacak yönünden icra veznesine yatan paranın alacaklı davalıya ödenmemesi için İhtiyatı Tedbir Konulmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili her ne kadar hak düşürücü süre itirazında bulunmuş ise de davanın İİK 72. Maddesinden kaynaklanan menfi tespit davası olup, hak düşürücü süreye tabi olmadığı anlaşılmakla hak düşürücü süre itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 22.05.2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının FOB ve EX-W satış teslim şekilleriyle satın aldığı toplam üç (3) navlun sözleşmesi ile davalıya taşınması işini verdiği malların taşıma ve sevk evrakında sayıları belirtilen miktarlara göre farklı sayılarda çıktığı, davalının ABD, Fransa ve İtalya’da yardımından yararlandığı firmaların konişmento ve sevk evrakında yer alan sayıları-adetleri kontrol etmediği için eksiklik ve fazlalıkların söz konusu olduğu, somut olayda gerçekte kısmi zayi veya hasar iddiası değil; belge uyumsuzluğundan kaynaklı idari para cezasından sorumluluğun ihtilaflı olduğu, davalının EX-W ve FOB satın alınan malın taşımasını organize ettiği gözetildiğinde; konteyner tedariki ve içeriğini yüklemekten de sorumlu olduğu, miktar uyumsuzluğunun sayı-adet bazında olduğu ve konteyner yüklemesi sırasında sayma görevinin, aksine kayıt bulunmayan ara konişmento ve sevk evrakına göre davalı yükümlülüğünde olduğu, davalının ödemek durumunda kaldığı idari para cezalarını davacıya yansıtmasının yerinde olmadığı, özet beyan hatasının davalının denetlemeden faturaya göre konişmento düzenlemesi ve konişmento bilgisine göre özet beyan verilmesinden kaynaklandığı, davacının icra takibi sürecinde ödemek zorunda kaldığı idari para cezası ve ferilerini de istirdat edebileceği belirtilmiştir.
Yine mahkememizce aldırılan bilirkişi ek raporunda özetle; Davalı tarafından … ve … numaralı 2 adet 40’lık konteynerin-mühürlü taşımaya alınmış olup; içerik ile belgeler arasında uyumsuzluktan davalının sorumlu tutulamayacağı, davalı tarafından …, …, … ve … numaralı konişmentolarla dört (4) ayrı seferde taşımaya alınan yükün toplam halinde konsolide ederek … numaralı konteyner ile taşımaya alındığı, konteyner içeriği ile konişmento içeriğinin uyumsuzluğundan davalının sorumlu olması gerektiği, davalının …6 numaralı konteynere yüklü ve mühürlü emtiayı dava dışı yükleyenden alarak taşıttığı gözetilerek, bu konteyner içeriği ile evrak uyumsuzluğundan davalının sorumlu tutulamayacağı, bu kapsamda, kök rapor sonuç ve kanaatlerinin Fransa ve İtalya taşımaları bakımından değiştirilmesi gerektiği, eksik inceleme ve tüm taşımaları aynı şekilde yorumlamaktan kaynaklı hataya düşerek değerlendirmelerde bulunulduğu, toplam idari para cezasının 13.338,13 TL kısmından konteyner içi yüklemeyi yapan ve 4 seferde aldığı yükü tek taşıma şeklinde organize eden davalı … firmasının kapalı konteynerlerle alınan iki sefer açısından ise 732,50 TL ve 2.157,95 TL kısmından ise konişmento düzenlemesinde kayıtları bildiren satıcıların dolaysı ile davacının sorumlu olması gerektiği, satış teslim şekillerinin değil, doğrudan konteyner içi yüklemenin sorumluluk belirlenmesine esas olduğu, davacının 13.338,13 TL asıl gözetilerek, icra sürecinde ödediği toplam miktardan istirdat talebinde haklı olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan 01/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalının somut olaya konu üç taşıma sürecinde taşıyan sıfatıyla taşıma taahhüdünde bulunduğunu dosyaya sunduğu dilekçelerinde ikrar ettiği, dava konusu cezaların uygulanmasına sebep olan taşımalarda “FCL” esası yer aldığından davalının kendisine teslim edilen konteynerlerin içeriğinin sunulan fatura kayıtları ile uyuşup uyuşmadığından haberdar olamayacağı, Gümrük cezalarının dayanağı olan eşya içeriği ile beyannamelerdeki uyumsuzlukların davalıya sunulan faturalardan kaynaklandığı, TTK m. 1145/1 gereğince taşıtan ile yükleten eşya hakkında taşıyana tam ve doğru beyanda bulunmakla yükümlü olup, davalı taşıyanın eşya içeriğini sayma ve denetleme yükümlülüğünün bulunmadığı, taşıtan ve yükletenin TTK m. 1145/1 gereğince beyanların doğru olmamasından doğan zararlardan taşıyana karşı sorumlu olduğundan davacı …’nın davalı …’nun ödediği gümrük cezaları sebebiyle uğradığı zararı tazminle yükümlü olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm deliller ile dosya kapsamı deliller ile uyumlu olması nedeniyle içeriğine itibar olunan, 01/11/2018 tarihli bilirkişi raporu birlikte incelenip değerlendirildiğinde, dava konusu uyuşmazlığın, davalı tarafından katlanılan ve icra takibine konu edilen gerçek mal ile özet beyan arasındaki uyuşmazlıktan kaynaklı idari para cezalarından dolayı davacının sorumlu olup olmadığı noktalarında toplandığı, idari para cezasının sebebinin dava konusu 3 deniz taşımasındaki özet beyan ile fiilen gümrüğe sunulan malların uyumsuz olmasından kaynaklandığı, dosyaya sunulan ve davalı tarafından düzenlenerek davacı … Ltd. Şti.’ye gönderilen navlun teklifinden taraflar arasında Fransa’dan, İtalya’dan ve Amerika’dan Ambarlı Limanı’ na taşınacak ithalat konusu yüklerin taşınması hususunda navlun sözleşmeleri kurulmasına ilişkin görüşme yapıldığı, navlun tekliflerinde davacının müşteri sıfatıyla kendisine karşı taşıma taahhüdünde bulunulan taraf, davalının ise dava konusu yüklerin taşıtılması taahhüdünde bulunan taraf olduğu, dava konusu taşımaya ilişkin konişmentolarda yer alan ve dava konusu cezanın uygulanmasına sebep olan yük miktarlarının gümrük belgelerine geçirildiği, konşimentolara kaydedilen ve gümrük beyanlarına geçirilen yük miktarları yüklere ilişkin faturalarda kayıtlı olan miktarlar olduğu, davalı … aleyhine uygulanan para cezalarının sebebinin faturalar ve konişmento kayıtlarında belirtilen miktarlara göre fazla veya eksik yükleme yapılmış olması olduğu, TTK m. 1145/1’e göre, taşıtan ile yükletenin eşya hakkında taşıyana tam ve doğru beyanda bulunmakla yükümlü oldukları, dosyaya sunulan konşimentolardan … nolu konteynere ilişkin … nolu konişmentoda yer alan FCL kaydı konteynerin taşıtan/yükleten tarafından doldurularak taşıyana teslim edildiğini ortaya koyduğu, Amerika’daki dört ayrı yükletenden teslim alınarak … nolu konteynere yüklenen yüklere ilişkin bu taşımada davalı taşıyanın 407 paket yükü … Terroiors’tan, 8 paket yükü … ‘tan, 43 paket yükü …’dan ve 45 paket yükü …’tan teslim aldığı, yükletenler tarafından düzenlenen ve dosyada bulunan faturalardaki kap adetleri ile konişmentolardaki kap adetlerinin örtüştüğü, davalı taşıyan tarafından düzenlenen “…” başlıklı konişmentolarda “FCL” kaydının yer aldığı, ana konişmento numarası … olarak belirtildiği, taraflar arasındaki elektronik posta yazışmalarından Amerika’dan teslim alınan yüklerin paletler halinde olduğunun tespit edildiği, … tarafından …’a gönderilen 25 Ağustos 2014 tarihli elektronik postada ise Amerika’dan taşınan yüklere ilişkin olarak şişe sayılarının beyanname ile aynı olduğu, sadece koli adetlerinde sorun olduğu ve antreponun verdiği bilgiye göre yükleteni … olan yüklerin miktarında eksiklik olduğunun anlaşıldığı, Amerika’dan taşınan yüklerin miktarına ilişkin paket, kutu/koli ifadeleri kullanılmış olmakla birlikte, yazışmalardan yüklerin paletler halinde teslim edildiği anlaşılabildiğinden ve konişmentolarda FCL kaydı yer aldığından, taşıyanın bu konteyner içeriğini saymak imkanı bulunmayıp taşıtan/yükletenin beyanlarına göre konişmento ve gümrük belgelerini düzenlediğinin kabulü gerektiği, taşıyanın taşıtan/yükletence verilen yanlış beyanlar sebebiyle ödediği cezalardan sorumlu tutulmaları gerektiği anlaşılmıştır. Aynı şekilde … nolu konteyner muhteviyatı yük ve … nolu konteyner muhteviyatı yüke ilişkin yük teslim formlarında da yüklerin FCL esasına göre teslim edildiği kayıtlı olup, … nolu konteynere ilişkin S.T.C. kaydı konişmentoda yer almaktadır. Bu durumda taşıyan ilgili konteynerleri de yükletenler tarafından doldurulmuş ve kapatılmış halde teslim alındığı, her üç konteyner yük bakımından eksik veya fazla çıkan yükler bakımından taşıtan/yükletenin yanlış beyanlarından dolayı davalıya karşı sorumluluklarının söz konusu olduğu anlaşılmakla davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı vekili, davalı şirketin idari para cezalarını öderken erken ödeme imkanından yararlanmadığını, bu sebeple de zarara uğratıldığını ifade etmiş ise de; davalı tarafın yasal sürede ödediğince miktarı rücu ettiği, davacı tarafı zarara sokma niyetinin bulunduğunun ispat edilemediği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 278,17 TL den karar harcı olan 44,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 233,77 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı yargı gider toplamı olan 2.100,00 TL bilirkişi ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için takdir edilen 2.725,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/02/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır