Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/531 E. 2019/70 K. 18.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2015/531 Esas
KARAR NO : 2019/70
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 05/10/2015
KARAR TARİHİ : 18/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin taşıyan sıfatıyla davalı … Ltd Şti’ne ait yükü diğer davalı taşıma işleri komisyoncusu … Lojistik ile yapılan taşıma sözleşmesi uyarınca … Limanında 05/10/2014 tarihinde gemiye yükleyerek Bingazi Limanına taşıdığını, yükü ihtiva eden konteynerin 09/10/2014 tarihinde kapalı ve mühürlü olarak gemiden tahliye edildiğini, tahliyeden önce varış ihbarnamesinin düzenlendiği halde bugüne kadar yükün teslim alınmadığını, bu konuda yapılan girişimlerin de sonuçsuz kaldığını, konteyner teslim edilmediğinden müvekkilinin demuraj ücreti alacağının doğduğunu, TTK’nun 917 ve devamı maddeleri ile TTK’nun 1203.maddesine göre davalıların demuraj ücreti alacağından doğrudan ve müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 11.040,00 Amerikan Doları alacağın 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Libya’da bulunan … ile plastik bardak satışı konusunda anlaşma yaptığını, Libya’daki iç karışıklıklar sebebiyle teslim şeklinin ex-works olarak belirlendiğini, ex-works satışta satıcının sorumluğunun malın fabrikada hazır bulundurulması ile sınırlı olduğunu, 30/09/2014 tarihinde alıcı firmanın nakliyecisi sıfatıyla davalı … Lojistik tarafından malların müvekkili şirkete ait depodan teslim alındığını, bu şekilde müvekkilinin sorumluluğunun sona erdiğini, demuraj ücreti alacağının müvekkiline yöneltilemeyeceğini, müvekkili ile davacı ve diğer davalılar arasında yapılmış bir taşıma sözleşmesinin de bulunmadığını, öte yandan gönderilen tarafından malın teslim alınmadığı konusunda müvekkiline bilgi verilmediğini, bu şekilde müvekkilinin malları geri isteme hakkının engellendiğini ve demuraj alacağı doğmasına sebebiyet verildiğini, buna karşın malların teslim alınmamasının davadışı gönderilenin sorumluluğunda olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … Lojistik Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın konteynerin kendi öz varlıklarından olmadığı yönünde mail yazışmalarının bulunduğunu, bu nedenle davacının aktif husumet ehliyetine haiz olmadığını, müvekkili şirketin taşıma işleri komisyoncusu olup, yükümlülüğünün tarafları biraraya getirmek olduğunu, konişmento üzerinde de müvekkiline ait herhangi bir kayıt bulunmadığını, talep edilen alacakla ilgili zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçtiğini, ex-works taşıma yapıldığından ve teslim koşulu gerçekleşmiş bulunduğundan davacının talebinin tek muhatabının davadışı alıcı olduğunu, talep edilen ücretin de fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava; deniz taşımasında kullanılan konteynerin serbest süreden sonra teslim edilmemesi nedeniyle konteyner demuraj alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına göre davalı … tarafından Libya’da yerleşik … Company şirketine satışı yapılan malların davacı şirket tarafından gemi ile … Limanından Libya’nın Bingazi Limanına taşındığı, malların içinde bulunduğu konteynerin ise dava tarihine kadar davacı taşıyıcıya iade edilmediği, bu nedenle davacının serbest sürenin bitiminden itibaren işleyen konteyner demuraj ücreti talep ettiği anlaşılmaktadır.
Taraflararasındaki uyuşmazlığın çözümü açısından alınan bilirkişi raporlarından 1.bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen kök ve ek raporlarda özetle; davalı …’in taşıtan olduğunun ispatlanamadığı, bu nedenle …’ten herhangi bir talepte bulunulamayacağı, dosyaya fotokopisi sunulan 13/10/2014 tarihli “gümrükten tahliye izni” başlıklı tercüme belgesinde tahliye tarihinin 13/10/2014 olarak gösterildiği, orjinali sunulmamış olan bu belgenin delil kuvvetinin mahkemece takdir edileceği, delil olarak kabul edilmesi halinde dava konusu yükün 13/10/2014 tarihinde gönderilene teslim edildiğinin kabulü gerektiği, ancak Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Dışişleri Bakanlığı tarafından TC Misurata Başkonsolosluğu’na hitaben yazılan 15/01/2017 tarihli 38/3/24 sayılı yazıda Bingazi Limanının 09/01/2014 – 14/01/2014 tarihleri arasında normal şekilde faaliyet gösterdiği, limandan mal teslimine yönelik gümrük işlemlerinin yanısıra giriş çıkış hareketinin olmadığının bildirildiği, bu durumda her iki belge arasında çelişki olduğu, mahkeme tarafından malın teslim edildiği sonucuna varılması halinde TTK’nun 1203.maddesine göre konteyner demuraj ücretinin gönderilenden talep edilmesi gerektiği, arızi şekilde teslimat yapılan 19/03/2015 tarihinin dava konusu konteyner demuraj hesaplamasında esas alınamayacağı, limanın faaliyete açılıp açılmadığı ve açılmış ise tarihi, dolayısıyla da mücbir sebebin ortadan kalktığı tarih bilinmediğinden demuraj hesaplamasının yapılamayacağı, bu nedenle serbest sürenin 09/10/2014 tarihinde işlemeye başlayacağı yönündeki davacı itirazının yerinde olduğu, ancak mücbir sebebin ne zaman ortadan kalktığı ve limanın arızi boşaltmalar dışında ne zaman açıldığı belirlenemediğinden demuraj ücreti hesaplamasının yapılamadığı belirtilmiştir.
28/09/2018 tarihli 2.bilirkişi kurulu raporunda; dosyadaki bilgi ve belgelere göre yükün gönderilene teslim edilip edilmediği, teslim edildi ise bunun tarihinin belirlenmesinin mümkün olamadığı ancak geçici Libya Hükümeti tarafından düzenlendiği anlaşılan belge ile gümrükten tahliye izni başlıklı belgeye itibar edilmesi halinde yük ve konteynerin 13/10/2014 tarihinde gönderilen … Company ‘a teslim edildiği ve dolayısıyla da demuraj ücretinden gönderilen sıfatının … Company ‘nin sorumlu bulunduğu, Ulusal Mutabakat Hükümeti Dışişleri Bakanlığının 15/01/2017 tarihli yazısının esas alınması halinde konteynerin 19/03/2017 tarihli teslim edilen 257 adet konteynerden biri olduğunun kabul edilmesi halinde ise bu tarihe kadar demuraj ücretinin doğduğunun kabulü gerektiği, ancak bu halde dahi taşıtan sıfatı ispatlanamamış olması sebebiyle davalıların bahse konu ücretten sorumlu tutulamayacakları, konişmentodaki açık kayıtlara göre konteyner teslim alınmadı ise oluşan demuraj ücreti ve ilave konteyner ikame bedeli toplamının 6.800,00 USD olduğu belirtilmiştir.
HMK ‘nun 114.maddesine göre taraf sıfatı dava şartlarından olduğundan uyuşmazlığın çözümünde öncelikle tarafların husumet ehliyetine haiz olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Dosyaya sunulan konişmento kayıtlarından taşımanın davacı Medkon Line tarafından ifa edildiği belirli olup, davalıların bu yönde bir itirazı bulunmadığından talep edilen demuraj ücreti alacağından dolayı davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu kabul edilmiştir.
Davalılardan …’in taşınan yükün satıcısı olduğu tarafların kabulünde olup, satıcı/gönderen sıfatıyla …’in demuraj ücretinden sorumlu tutulabilmesi için konişmentoda bu yönde bir kaydın bulunması yada taşımayı yaptırmış olması gerekmektedir. Konişmentoda gönderenin demurajdan sorumlu olduğuna ilişkin herhangi bir kayıt bulunmayıp, …’in düzenlediği konişmento talimatı ile 30/09/2014 tarihli … nolu mal faturasında teslim şeklinin ex-works olarak gösterildiği, yine yüke ilişkin … nolu 01/10/2014 tarihli gümrük beyannamesinde de ex-works İstanbul kaydının yer aldığı belirlidir. Ex-works “işyerinde teslim” anlamına geldiğinden bu tür satışlarda satıcı malları kendi mahallinde yani fabrika yada deposunda hazır hale getirip alıcının tasarrufuna bırakmakla teslim yükümlülüğünü yerine getirmiş sayılmaktadır. Dolayısıyla, ex-works teslim şeklinin kabul edildiği somut uyuşmazlıkta …’in satılan malın taşınması ile ilgili bir yükümlülüğü bulunmayıp, taşımayı …’e yaptırdığını gösteren herhangi bir navlun sözleşmesi de sunulmadığından bu durumda taşıtan sıfatı bulunmayan davalı …’e karşı demuraj ücretinden dolayı husumet yöneltilemeyeceği değerlendirilmiştir.
Diğer davalı … Lojistiğe karşı taşıma işleri komisyoncusu yani akdi taşıyan sıfatıyla davaya yöneltilmiş olup, davalı vekili tarafından da … Lojistik’in taşıma işleri komisyoncusu olduğu kabul edilmekle birlikte taşımadan dolayı müvekkilinin sorumluluğunun olmadığı ileri sürülmektedir. TTK’nun 917.maddesinde “sözleşme ile komisyoncunun eşya taşıtmayı üstlendiği bu sözleşmede gönderenin kararlaştırılan ücreti ödeme borcu altına girdiği” hükmü düzenlenmiştir. Anılan yasa hükmüne göre deniz aşırı satışa aracılık eden taşıma işleri komisyoncusunun taşıyıcı gibi sorumlu tutulabilmesi için alım satıma aracılık etmesinin yanısıra taşımayı da üstlenmiş olması gerekmektedir. Bu tür bir durumda taşıma işleri komisyoncusu taşıma taahhüdünü bizzat yerine getirebileceği gibi bu yükümlülüğü başka birine de yaptırabilecektir.
Somut uyuşmazlıkta, … ile ilgili konişmentoda herhangi bir kayıt bulunmadığı gibi taşımayı yapan davacı Medkon ‘un … adına düzenlediği bir fatura yada … tarafından gönderen veya alıcı firma adına düzenlenen herhangi bir navlun faturası sunulamamıştır. Bu durumda, … ‘ın yükün taşınması ile ilgili bir yükümlülük üstlenmeden sadece satışa aracılık ettiği, dolayısıyla da taşıyıcı sıfatı bulunmadığından demuraj ücretinden dolayı kendisine husumet yöneltilemeyeceği kabul edilmiştir.
Bütün bu değerlendirmelerin dışında dosyaya sunulan Libya makamları tarafından düzenlenen … nolu 13/10/2014 tarihli “gümrükten tahliye izni” başlıklı belgeye göre yükün alıcı/ gönderilene teslim edildiği de ortaya konulmuş olduğundan, Libya’da bulunan alıcı firma yukarıda açıklandığı şekilde taşıtan olmasının yanısıra yükü teslim alan gönderilen sıfatıyla TTK’nun 1203.maddesine göre demuraj ücretinden sorumlu olduğu anlaşıldığından, bu durumda davalılara husumet yöneltilemeyeceği kanaatine varılmakla, bu kanaat ışığında davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç tarifesi uyarınca 44,40 TL karar harcının 571,95 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 527,55 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalılar vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davalı … Limited Şirketi tarafından yapılan yargılama gideri olan 32,20 TL posta giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/02/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır