Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/522 E. 2018/254 K. 25.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2015/522 Esas
KARAR NO : 2018/254

DAVA : Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2015
KARAR TARİHİ : 25/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin taşıyan sıfatıyla davalı şirkete ait yükü … Limanından 05/10/2014 tarihinde gemiye yükleyerek … Limanına taşıdığını, konteyner içerisinde bulunan yükün 09/10/2014 tarihinde gemiden tahliye edildiğini, varış ihbarnamesi gönderilip yük tahliye edilmesine rağmen bugüne kadar yükün teslim alınmadığını, dolasıyla da konteynerinde müvekkili taşıyıcıya teslim edilmediğini, bu konuda davalı taraf ile yapılan görüşmelerden de bir sonuç alınamadığını, konteynerin halen … Limanında beklediğini, böylelikle müvekkilinin söz konusu konteyneri başka nakliye işlerinde kullanmaktan mahrum kaldığını, TTK’nun 1207.maddesine göre teslim edilmeyen konteyner için davalının müvekkiline demuraj ücreti ödemesi gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.840,00 USD konteyner demuraj ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın … ‘de faaliyet gösterdiğinden … Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı firmanın malın teslim alınmadığından müvekkilinin bilgilendirilmediğini, bu durumu müşterisinden öğrendiğini, …’daki müşterinin … Limanının bulunduğu yerde savaş çıkması nedeniyle malları teslim alma imkanının ortadan kalktığını söylediğini, bu nedenle müvekkilinden demuraj ücreti talep edilmesinin dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava; konteyner demuraj ücretinin tahsili istemine ilişkin olup, davalı vekili tarafından HMK ‘nun 6.maddesine göre yetki itirazında bulunulmuş ise de, TTK ‘nun 5/2.maddesi gereğince Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatıyla mahkememiz görevli ve yetkili bulunduğundan davalı yanın yetki itirazı yerinde görülmeyerek, davanın esastan incelenmesine geçilmiştir.
Dosya kapsamına göre, demuraj alacağı istenilen konteynerin 05/10/2014 tarihinde gemiye yüklendiği, yüke ilişkin olarak konişmento düzenlendiği, davacının taşıyan, davalının ise taşıtan – yükleten konumunda olduğu, yükü taşıyan geminin 09/10/2014 tarihinde … Limanına vardığı ve konteynerin gemiden tahliye edildiği konusunda bir ihtilaf bulunmayıp, dosyada çözümlenmesi gereken hukuki uyuşmazlık konteynerin varma limanında tahliye edilmesinden sonra alıcıya varış ihbarının yapılıp yapılmadığı, alıcının malı teslim almamasının …’daki iç savaşa bağlı fiili imkansızlıktan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, buna göre davalı taşıtanın demuraj ücretinden sorumlu tutulup tutulamayacağı ile istenebilecek demuraj alacağı miktarına ilişkindir.
Dosyaya sunulan 09/10/2014 tarihli davacı Medkon’un acentesi olan … tarafından düzenlenen … – varış ihbarnamesinden yükün tahliye limanına ulaşmasından sonra alıcıya ihbarda bulunulduğu belirli olup, ihbarnamenin tebliğ belgesi dosyaya sunulmamış olsa da bu konuda davalı yanın bir itirazı bulunmadığından davacı taşıyıcının ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiği değerlendirilmiştir.
Davalı vekili … Limanında savaş çıktığını, alıcı gönderilenin malın ücretini ödemesine rağmen malı teslim alma imkanının savaş sebebiyle ortadan kalktığını ileri sürerek müvekkilinin demuraj ücretinden sorumlu tutulamayacağını savunmuş olduğundan bu konudaki uyuşmazlığın çözümü açısından konusunda uzman bilirkişilerden alınan 01/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda, davalıya ait malın davacı tarafından taşıyan sıfatıyla … Limanına taşıma işini gerçekleştirilmesi ve tahliyesinin yapılması nedeniyle demuraj alacağının oluştuğu, ifa imkansızlığından bahsedilebilmesi için malın Bingazi Limanına tahliye edildiği 09/10/2014 tarihinden dava tarihine kadar limanın kapalı olması gerektiği, oysa ki tahliye tarihinden sonra … Limanının servis hizmeti verdiği, konteynerin gönderilen alıcı tarafından limandan alınmasının mümkün olduğu, öte yandan davalının ifa imkansızlığını davacı … ‘a bildirmesi gerektiği, zira borçlu ifanın imkansızlığını alıcıya gecikmeksizin bildirmez ve zararın artmaması için gerekli önlemleri almaz ise bundan doğan zararları gidermekle yükümlü olduğu, dosyada davalının böyle bir bildirimde bulunduğunun belgelendirilemediği, konişmentoda gecikme halinde ödenecek demuraj ücretine ilişkin hüküm bulunduğu, konişmentodaki demuraj tarifesine göre yapılan hesaplamada davacının 6.820,00 USD demuraj alacağının tespit edildiği, ancak konişmentonun özel şartlar bölümünde gönderilenin teslim almadığı konteyner ve masraflar için sorumluluğunun 2.000,00 USD ile sınırlandırıldığından, söz konusu özel hüküm nedeniyle davacının isteyebileceği tazminat tutarının 2.000,00 USD’yi geçemeyeceği belirtilmiştir.
Tarafların itirazları üzerine alınan 21/03/2018 tarihli ikinci bilirkişi raporunda, …. 17 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/528 esas sayılı dosyasında T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünün Dış İşleri Bakanlığından alınan … tarihli ve … sayılı yazısında 09/01/2014 ila 14/10/2014 tarihleri arasında … Limanının normal şekilde faaliyet gösterdiği, 15/10/2014 tarihinden 19/03/2015 tarihine kadar limanının faaliyetlerinin tamamen durdurulduğunun ifade edildiği, somut olayda konteynerin limana varış tarihi olan 09/10/2014 tarihi itibariyle konteynerin limandan çekilmesinin mümkün olduğu, bu nedenle ifa imkansızlığından söz edilemeyeceği, davacı firmanın konteyner demurajı ve konteyner ikame bedeli tazminatı olarak davalı firmadan 3.400,00 USD alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi raporları ile konteynerin Bingazi Limanına tahliye edildiği tarihte limanın normal faaliyetini sürdürdüğü, alıcının yükü teslim almasına engel bir durumun olmadığı, dolayısıyla yükün teslim alınması konusunda ifa imkansızlığından söz edilemeyeceği, alıcı – gönderilen tarafından yük teslim alınmadığından konteynerin teslim edilmediği süre için taşıyanın demuraj ücreti isteyebileceği, TTK ‘nun 1207.maddesinde “gönderilen eşyanın teslimini isteme hakkını kullanmaz ise taşıtan navlun sözleşmesi gereğince navlunu ve diğer alacakları taşıyana ödemekle yükümlüdür.” hükmünün düzenlendiği, bu durumda alıcı tarafından yükün teslim alınmaması nedeniyle davalı taşıtanın demuraj ücretinden dolayı sorumlu olduğu, konişmentoda yer alan demuraj tarifesine göre dava tarihi itibariyle istenebilecek demuraj ücreti bilirkişi raporlarında 3.400,00 USD olarak tespit edildiği ancak konişmentonun özel şartlar bölümünde “…yükleten tarafından açıkça kabul edilmiştir ki tahliye limanında boşaltmadan itibaren 90 gün içinde konteynerin gönderilen tarafından teslim alınmaması halinde konteynerler ve diğer tüm ortaya çıkmış masraf ve giderler (boşaltma giderleri, navlun ve demuraj gibi) için yükleten tarafından USD 2.000,00 20 dv ikame değeri ödenecektir..” hükmünün yer aldığı, böylelikle gönderilenin (alıcının) teslim almadığı konteyner ve masraflardan dolayı davalının sorumluluğunun 2.000,00 USD ile sınırlandırıldığı, TTK ‘da bu hükmü bertaraf eden emredici bir düzenleme bulunmadığından söz konusu hükmün taraflar açısından bağlayıcı olduğu, buna göre davacının isteyebileceği demuraj ücretinin 2.000,00 USD ‘yi geçemeyeceği kanaatine varıldığından, bu kanaat ışığında 2.000,00 USD üzerinden davanın kısmen kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın kısmen kabulü ile 2.000,00 USD ‘nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek Dolar faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç tarifesi uyarınca 414,45 TL karar harcının 561,59 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 147,14 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
414,45 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan davanın kabul ve reddi oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan davanın kabul ve reddi oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 3.218,04 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 27,70 TL başvurma harcı, 179,00 TL posta pulu ile 2.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.606,70 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 480,94 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/06/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır