Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/505 E. 2019/192 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2015/505 Esas
KARAR NO : 2019/192
DAVA :Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :28/09/2015
KARAR TARİHİ :16/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesin özetle; müvekkilinin … gemisi donatanı olduğunu, … gemisinide bulu8nuğu gemilerin bir kısmının dava dışı … Ltd’ye kiraya verdiğini, dava dışı kiracının kira akdine ve ticari teamüllere aykırı bir şekilde davrandığını, kira sözleşmesinin feshedildiğini, davalı şirketin 07/08/2015 tarihinde 11.809,06 Amerikan Doları cari hesap alacağından bahisle icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin … isimli kişiye tebliğ edildiğini, tebellüğ eden acentenin kötü niyetli olarak müvekkilini zarara uğratmak kastıyla süresi içerisinde ödeme emrine ve borca itiraz etmeyerek takibin kesinleşmesine neden olduğunu, … gemisi üzerinde haciz v eseferden men kararı uygulandığını, faturalarda belirtilen mal ve hizmetlerin müvekkilinin mülkiyetinde bulunan … gemisi tarafından alınmadığını, hizmetlerin alındığına dair gemi kaptanı tarafından düzenlenmiş imzalı ve kaşeli belgenin dosyaya sunulmadığını, cari hesaba ilişkin olarak mail yazışması bile yapılmadığını belirterek alacağıntamamına (%100) ilave olarak alacak miktarının %10’i tutarındaki teminatın mahkeme veznesine depo edilmesi üzerine mahkeme veznesine depe edilen paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir uygulanmasına, 8872746 IMO numaralı … gemisi üzerinde uygulanna haciz ve seferden men kararlarının kaldırılmasına ve icra takibinin durdurulmasını, %40’dan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin 1996 yılından bu yana gemi elektronik sistemleri üzerine faaliyet gösteren Türk firması olduğunu, icra takibine ve davaya konu alacağın … LLC isimli firmasının … isimli gemisine verilen mal ve hizmetlerden doğduğunu, borçlunun geminin maliki ve donatanı olduğunu, … denizcilik ve Tic Ltd Şti’nin … gemisinin acentesi olduğunu, mal ve hizmet alımına aracılık ettiğini, acenteye karşı başlatılan icra takibinin usulüne uygun olduğunu, davacı borçlunun kiraya verdiği gemileri henüz alacaklılar arekete geçmeden Türkiye dışına çıkardığını, Türkiye’de bulunna … gemisinin borçlunun Türkiye’de bulunan tek gemisi olduğunu, davacı şirketin uluslararası bir denizcilik firması olduğunu, kiracısı ile düştüğü ihtilafı bahane ederek küçük ölçekli bir firma oan alacaklı müvekkiline borçu ödememek maksadı ile hareket ettiğini belirterek davanın reddine, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu alacaktan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, davacı tarafça davacının bir kısım gemilerini davadışı …’e kiraya verdiği, ancak kiracının donatanın zararına hareket etmesi nedeniyle kira sözleşmesinin feshedildiği, kiracının kendi gemileri için temin ettiği akaryakıt, ikmal, yedek parça ve tamirat işlemleri için yapmış olduğu harcamaları müvekkiline kiraya verdiği … gemisine fatura ettirdiğinin tespit edildiği, icra takibine konu faturanın da bu şekilde düzenlendiği ileri sürülerek icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespitini talep etmektedir.
Dava konusu olan … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinden, … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından 02/08/2013 tarihli 1.350,00 USD tutarlı, 20/02/2013 tarihli 9000,00 USD tutarlı faturalardan kaynaklanan 10.350,00 USD alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte … Gemisi Donatanı … LLC ‘ye İzafeten … Denizcilik ve Tic Ltd Şti aleyhine 07/08/2015 tarihinde genel haciz yoluyla icra takibi başlattığı, süresinde ödeme emrine itiraz edilmemesi nedeniyle takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümü açısından konusunda uzman bilirkişilerden alınan raporlardan 06/10/2016 tarihli bilirkişi raporunda; davalı tarafından sunulan ve dava dışı … şirketine düzenlendiği anlaşılan proforma faturaların davacı ile davalı arasında ticari ve hukuki bir ilişkinin mevcudiyetnin ispat edilemediği, verilen hizmet nedeniyle doğan borçtan dava dışı …’in sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Mahkememizce yapılan inceleme sonucunda dosyaya ibraz edilen 22/05/2017 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davalı tarafından sunulan ve dava dışı … şirketine düzenlendiği anlaşılan proforma faturaların davacı ile davalı arasında ticari ve hukuki bir ilişkinin mevcudiyetinin ispat edilemediği, verilen hizmet nedeniyle doğan borçtan dava dışı …’in sorumlu olduğu hususlarındaki kök rapordaki görüşlerini muhafaza ettikleri bildirilmiştir.
31/05/2018 tarihli ikinci bilirkişi raporunda; geminin sicile kayıtlı malikinin … LLC şirketi olduğu, geminin Barecon 89 matbu form ile dava-dışı … Denizcilik’e kiralandığı, … Denizcilik şirketinin TTK m. 1062 f. 2 c. 1 anlamında üçüncü kişilerle olan ilişkilerde donatan sayıldığı, Sail Trade şirketinin ise gemi kira sözleşmesi kurulduktan sonra atanan gemi yöneticisi olduğu, dosyadaki belgelerden bu şirketin kiracıyı temsilen hareket ettiği, uyuşmazlıkta davalı tarafından verilen hizmetin gemide o tarihte hiç bulunmayan S- VDR sisteminin donatılması olduğu, bu sistemin mevzuat bakımından gemide bulunması zorunlu geminin genel donatımına ilişkin bir husus olduğu, bu sistemin tesisinden geminin sicile kayıtlı malikinin sorumlu tutulması gerektiği, davalının proforma faturasında … -… “…” … Ltd. Kaydını koyarak aslında bu hizmeti gemi maliki adına vermeyi teklif ettiği kanaatine vardıkları belirtilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve mahkemece benimsenen ikinci bilirkişi raporuna göre; icra takibinin dayanağını oluşturan faturalardaki hizmetin … gemisinde gemide hiç bulunmayan S-VDR sisteminin donatımının yapıldığı, bu sistemin … (Düzeltilmiş son hali ile) gereği, 01 Temmuz 2007 tarihinden sonra … üzeri mevcut yük gemilerinin, 01.07.2010 tarihinden geç olmamak üzere, ilk havuz sörveyinde VDR veya S-VDR ile donatılması gerektiği, uyuşmazlığa konu geminin equasis kayıtlarından anlaşıldığı üzere 3000 GRT’nin üzerinde olduğu, …’ın Deniz İdare Hukuku bakımından emredici düzenleme getirdiği, dolayısıyla mevzuat gereği bu sistemin kurulmasının zorunlu olduğu, bu sistemin TTK m. 932 f, 1 anlamında geminin genel donatımına ilişkin esas kısımlarından birini teşkil ettiği, kira sözleşmesinin kuruluşunda bu sistemin gemide yer almadığı, bu sistemin gemi bakımından bütünleyici parça olduğu, bu sistemin kurulması sorumluluğunun geminin malikine ait olması gerektiği, bu sistemin hiç bulunmamasının geminin TTK m. 932 f. 1 anlamında denize elverişliliğine etki ettiği, gemi kira sözleşmesi uyarınca geminin teslimi anında gemiyi denize elverişli teslim etme borcunun geminin sicile kayıtlı malikinde olduğu, dolayısıyla, bu hizmetten sicile kayıtlı malikin sorumlu olması gerektiği, iş teslim belgelerinde yer alan kaşe ve imzaların söz konusu hizmetlerin alınmış olduğunu gösterdiği, davacı taraf hizmeti alan tarafın davacı olmadığını, hizmetin … firmasına verildiğini, fatura muhatabının … firması olduğunu, somut olayda …’nin acente sıfatının sabit olmadığını ileri sürmüş ise de, davalının proforma faturalarına …-… LLC “…”… Ltd. kaydını koyarak aslında bu hizmeti gemi maliki adma vermeyi teklif ettiği, proforma faturalarda hizmetin verildiği gemi adının yer aldığı, davalı her ne kadar faturaların proforma fatura olması ve kendilerine tebliğ edilmemesi nedeniyle hizmetin verildiğini kanıtlar bir belge olmadığını ileri sürse de iş teslim belgelerindeki kaşe ve imzalar ile hizmetin verildiğinin teyit edildiği, geminin denize ve yola elverişliliği için yapılan hizmetleri kiracı … firması almış olmakla birlikte söz konusu işlerin gemilerin denize ve yola elverişliliği için yapıldığı bu nedenle bu işler için düzenlenen fatura bedelinden donatanın da sorumlu olduğu kanaatine varıldığından, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Reddedilen dava için İİK 72/4 maddesi gereğnice %20 oranında tazminatın ihtiyati tedbir kararı nedeniyle yatırılna teminattan tahsil edilerek davalıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 561,25 TL den karar harcı olan 44,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 516,85 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı yargı gider toplamı olan 2,50 TL’nin posta giderinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için takdir edilen 3.943,75 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/04/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır