Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/504 E. 2018/299 K. 16.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2015/504 Esas
KARAR NO : 2018/299

DAVA : Menfi Tespit (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2015
KARAR TARİHİ : 16/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin donatma iştirakinde bulunan aralarında … IMO nolu …. gemisinin de bulunduğu gemilerin bir kısmının davadışı …. Ltd’ye kiraya verdiğini, ancak kiracının kira akdine aykırı şekilde müvekkili donatanın zararına hareket ettiğinin tespit edilmesi üzerine kira akdinin feshedildiğini, feshin başlıca nedenleri arasında kiracının kendi gemileri için tamirat, akaryakıt, ikmal, yedek parça ve iaşe gibi kalemler nedeniyle yapmış olduğu harcamaları davacı müvekkilinin yabancı oluşunu da fırsat bilerek müvekkilinin donatanı olduğu … gemisine fatura ettiğinin tespit edildiğini, menfi tespit davasının konusunu oluşturan … 33 İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı icra dosyasında davacı müvekkili aleyhine … San Tic Ltd Şti tarafından 25/08/2015 tarihinde 14.437,72 TL tutarındaki müvekkili donatanın mülkiyetinde bulunan gemilere verilen sözde mal ve hizmetlere ilişkin fatura alacağından bahisle icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin borçlu olarak …. gemisi donatanı …. ‘ye izafeten …. Ltd Şti’ye gönderildiğini, …. isimli yabancı şahsa tebliğ edildiğini, bu şahsın yabancı olmasının yanısıra acente çalışanı olup olmadığının da meçhul olduğunu, bu nedenle tebligat usulsüz olduğu gibi acentenin kötüniyetli olarak müvekkilini zarara uğratmak kastıyla hareket ederek haksız ödeme emrine itiraz etmediğini, bu şekilde takibin kesinleştirildiğini, devamında da gemi üzerine haciz ve seferden men kararı aldırıldığını, icra dosyası incelendiğinde takibin muvazaalı olduğunun ortaya çıkacağını, öte yandan borca dayanak olarak gösterilen faturaların tamamının … Ltd Şti adına düzenlendiğini, söz konusu mal ve hizmetlerin müvekkiline ait … gemisine verildiğini gösteren herhangi bir ibare bulunmadığını, kaldı ki … gemisinin uzun süredir Samsun Limanında bulunduğunu, fatura tarihi itibariyle Türk karasularında bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, Sailtrade Denizciliğin … gemisine acentelik ettiğine dair herhangi bir bilgi de bulunmadığını, sonuç olarak müvekkilinin icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin muvazaalı ve fatura tutarlarının fahiş olduğunu ileri sürerek öncelikle İİK ‘nun 72/3.maddesi uyarınca teminat mukabilinde icra veznesine depo edilecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, takibin tedbir yoluyla durdurulmasına, takibin haksız ve kötüniyetli olması nedeniyle müvekkili lehine alacağın % 40 ‘ı oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibine ve menfi tespit davasına konu alacağın …. şirketinin …, … ve … isimli gemilere verilen fatura ve iş teslim belgelerinde yazılı olan tamir – bakım hizmetlerinden kaynaklandığını, dava dilekçesinde de kabul edildiği üzere takip borçlusunun geminin maliki ve donatanı olduğunu, … Denizciliğin de … isimli geminin acentesi olup hizmet alımına aracılık ettiğini, davadışı … Denizciliğin ise söz konusu gemilerin kiracısı olduğunu, icra takibinin kesinleşmesinin takip hukukuna ilişkin bir durum olup, bu konudaki iddiaların çözüm yerinin İcra Hukuk Mahkemesi olduğunu, kiracının gerçekte kendi gemilerine almış olduğu mal ve hizmetleri borçlunun gemilerine almış gibi gösterdiği yönündeki iddianın ispata muhtaç olduğunu, icra dosyasına sunulan belgelerden takip talebinde belirtilen gemilere tamir – bakım hizmeti verildiğinin anlaşıldığını, alacağın fahiş olduğu yönündeki iddianın ise piyasa rayicini bilen bilirkişiler tarafından tespit edilebileceğini, davacı vekilinin dava dilekçesinde … Denizciliğin acente olduğunu, … Denizciliğin de kiracı olduğunu kabul ettiğini, kaldı ki faturaların acenteye kesilmiş olmasının deniz alacağı bakımından bir anlam ifade etmediğini, esas olan konunun hizmetin gemiye verilip verilmediğinin olduğunu, faturalarda gemi isimleri zikredilerek yapılan işlerin belirtildiğini, iş teslim belgelerinde yer alan hizmetlerin gemi tarafından da kabul edildiğini, alacağın doğumuna neden olan tüm gemilerin gerek alacağın doğduğu gerekse halihazırda borçlunun mal varlığı içerisinde bulunduğunu, dolayısıyla alacağın tamamı için …. gemisinin seferden men edilmesinde hukuka aykırı bir durum bulunmadığını ileri sürerek davanın reddi ile % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davacıdan tahsil edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Dava; … 33 İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasına konu alacaktan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, davacı tarafça davacının bir kısım gemilerini davadışı … ‘e kiraya verdiği, ancak kiracının donatanın zararına hareket etmesi nedeniyle kira sözleşmesinin feshedildiği, kiracının kendi gemileri için temin ettiği akaryakıt, ikmal, yedek parça ve tamirat işlemleri için yapmış olduğu harcamaları müvekkiline kiraya verdiği …. gemisine fatura ettirdiğinin tespit edildiği, icra takibine konu faturanın da bu şekilde düzenlendiği ileri sürülerek icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespitini talep etmektedir.
Dava konusu olan …. 33 İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasının incelenmesinden, … Limited Şirketi tarafından 24/10/2013 tarihli 1.416,00 USD tutarlı, 01/01/2014 tarihli 944,00 USD tutarlı ve 24/10/2013 tarihli 2.478,00 USD tutarlı faturalardan kaynaklanan 4.938,00 USD alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte …. ‘ye İzafeten … Şti aleyhine 25/08/2015 tarihinde genel haciz yoluyla icra takibi başlattığı, süresinde ödeme emrine itiraz edilmemesi nedeniyle takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümü açısından konusunda uzman bilirkişilerden alınan raporlardan 17/03/2017 tarihli birinci bilirkişi raporunda; davalı şirkete ait ticari defterlerde davalının davaşı Sailtrade Denizcilikten 42.332,11 TL alacaklı gözüktüğü, Chalna gemisinin hem ticari hem de teknik yönetimini vasıtasız zilyetliği ile birlikte kiracı Kent Shipping’e nakleden davacı … ‘nin söz konusu gemiye verilen hizmeti alan taraf olmadığı, … Denizciliğin TTK nezdinde davacı acentesi olduğunun dosyadaki mevcut delillerle ispatlanamadığı, dolayısıyla davacı …’nin 4.891,07 TL bedelli …. gemisine ilişkin faturadan sorumlu tutulamayacağı, yine davacının … ve …. gemilerine verilen hizmeti alan taraf olmadığı, Sailtrade Denizciliğin gemilerin teknik idaresinde davacı … ‘yi temsile yetkili olduğunun dosyadaki mevcut delillerle ispatlanamadığı, bu nedenle davacının toplam 4.874,24 TL bedelli anılan gemilere ilişkin faturalardan da sorumlu tutulamayacağı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
04/10/2017 tarihli ikinci bilirkişi raporunda; davacıya ait üç adet gemiye davalı tarafından verilen hizmetlerden dolayı davalının davacıya değil de acentesine fatura düzenlemiş olması veya henüz fatura düzenlememiş olsa bile gördüğü işler karşılığı alacak hakkını ileri sürebileceği, üç farklı gemiye üç farklı hizmet sunulmasından dolayı 4.838,00 USD ve bunun fatura tarihi kurlarından yazıldığına göre incelenmesi sonucunda 9.765,31 TL bedelli faturalar tanzim ettiği, fatura muhattabı olarak davadışı Kent firması veya davacıyı gösterebilecek iken davadışı acenteyi muhatap gösterdiği, buna karşın görülen işlerin gemide tamir – bakım nitelikli olduğu ve donatanın da bu işlerin bedelinden kiracı ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu, davalı tarafından 25/08/2015 tarihinde 4.938,00 USD üzerinden takip başlatıldığı, takip talebinde 100,00 USD tutarında fazla alacak talep edildiği, bu nedenle davacının toplam takip tutarı üzerinden 100,00 USD menfi tespit iddiasının yerinde olduğu kanaatine vardıkları belirtilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen ikinci bilirkişi raporuna göre; icra takibinin dayanağını oluşturan 24/10/2013 tarihli … nolu faturada “… gemisinde iskele m/e ara şafttan layna alınması ve sancak m/e layna ayarı kontrol işi toplamı 2.478,00 USD” olarak belirtildiği, 07/08/2013 tarihli iş teslim belgesinde de …. gemi kaşe, mühür ve imzasının yer aldığı, 01/11/2014 tarihli …. nolu faturada “… bayraklı gemi bir adet balast pompası bakımı 944,00 USD” kaydının yer aldığı, iş teslimine ilişkin 08/08/2013 tarihli belgede … gemi, kaşe, mühür ve imzasının yer aldığı, 08/08/2013 – 09/08/2013 tarihleri arasında hizmet verildiği, 24/10/2013 tarihli … nolu faturada “… gemisinde iskele m/e ara şaftan dişli kaplin tamiri ve layn kontrolü işi toplamı 1.416,00 USD” kaydının yer aldığı, fatura ve iş teslimine ilişkin 20/08/2013 tarihli belgede … gemisi için hizmet verildiğini gösteren Kent firmasının kaşe, mühür ve imzasının yer aldığı, hizmet tarihinin 20/08/2013 olduğu anlaşılmış olup, söz konusu faturalar acenteye hitaben düzenlenmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere fatura konusu işlerin gemilerin denize ve yola elverişliliği için yapıldığı, bu durumda takip alacaklısı davalı lehine gemi alacağı hakkı oluşturduğu, bundan dolayı da yapılan iş ile iş bedellerinden dolayı donatanın da sorumlu olduğu, iş teslim belgelerinde yer alan kaşe ve imzaların söz konusu hizmetlerin alınmış olduğunu gösterdiği, davacı tarafça hizmeti alan tarafın davacı olmadığı, hizmetin … firmasına verildiği, fatura muhatabının Sailtrade firması olduğu, somut olayda Sailtrade’nin acente sıfatının sabit olmadığını ileri sürmüş ise de, faturalarda hizmetin verildiği gemi adlarının yer aldığı iş teslim belgelerindeki kaşe ve imzalar ile hizmetin verildiğinin teyit edildiği, gemilerin denize ve yola elverişliliği için yapılan hizmetleri kiracı Kent firması almış olmakla birlikte söz konusu işlerin tamir – bakım nitelikli olması nedeniyle söz konusu işler gemilerin denize ve yola elverişliliği için yapıldığından bu işler için düzenlenen fatura bedelinden kiracı ile birlikte donatanın da müteselsilen sorumlu olduğu, fatura bedelleri toplamı 4.838,00 USD olduğu halde takibin 4.938,00 USD üzerinden yapıldığı, dolayısıyla takip talepnamesinde 100,00 USD fazla talepte bulunulduğundan 4.838,00 USD ‘yi aşan kısma yönelik takibin haksız olduğu kanaatine varıldığından, bu kanaat ışığında davanın kısmen kabulü ile davacının … 33 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine konu tutarın 100,00 USD’sinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine, reddedilen kısım yönünden İİK ‘nun 72/4.maddesi gereğince % 20 oranı üzerinden hesaplanan 59,14 TL tazminatın ihtiyati tedbir kararı nedeniyle yatırılan teminattan tahsil edilerek davalıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın kısmen kabulü ile davacının … 33 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine konu tutarın 100,00 USD’sinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine, reddedilen kısım yönünden İİK ‘nun 72/4.maddesi gereğince % 20 oranı üzerinden hesaplanan 59,14 TL tazminatın ihtiyati tedbir kararı nedeniyle yatırılan teminattan tahsil edilerek davalıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç tarifesi uyarınca 35,90 TL karar harcının 247,63 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 211,73 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
35,90 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan davanın kabul ve reddi oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2.maddesi gereğince tayin olunan 295,74 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan davanın kabul ve reddi oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 27,70 TL başvurma harcı, 2.400,00 TL bilirkişi ücreti, 308,30 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.736,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 55,40 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 1.800,00 TL bilirkişi ücreti yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 1.763,54 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/07/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır