Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/503 E. 2019/6 K. 15.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2015/503 Esas
KARAR NO :2019/6
DAVA :Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :28/09/2015
KARAR TARİHİ :15/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit ( davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili … LLC’ nin “…” IMO numaralı … Gemisi donatanı olduğunu, davacının, donatma iştirakinde bulunan ve aralarında … Imo numaralı … gemisinin de bulunduğu gemilerin bir kısmını dava dışı … Ltd.’ye kiraya verdiğini ve fakat dava dışı kiracının kira akdine ve ticari teamüllere aykırı bir şekilde müvekkili donatanın zararına hareket ettiğinin tespiti üzerine söz konusu kira akdinin feshedildiğini, halihazırda taraflar arasındaki hesapların geçmişe dönük olarak bağımsız denetim şirketi tarafından incelenmesi işlemlerinin devam ettiğini, söz konusu kira akdinin feshinin başlıca nedenleri arasında kiracının kendi gemileri için tamirat, akaryakıt, ikmal, yedek parça ve iade gibi kalemler nedeniyle yapmış olduğu harcamaları da davacı müvekkilinin yabancı oluşu ve Türkiye’deki işleyişe tam olarak hâkim olamamasını fırsat bilerek … gemisine fatura ettirdiğinin tespit edildiğini, nitekim bu hususun menfi tespit davasının konusunu oluşturan …. İcra Müdürlüğü’nün … E. numaralı icra dosyası tahtında düzenlenen takip talebi, ödeme emri, ödeme emrinin tebliğe çıkarılış biçimi, ödeme emrini tebellüğ eden kişi ve ödeme emrine süresinde itiraz edilmeyerek kasıtlı, kötü niyetli ve muvazaalı olarak takibin kesinleşmesine sebebiyet verilmesinden açıkça anlaşılmakta olduğunu, … İcra Müdürlüğü’nün … E. numaralı icra dosyası tahtında davacı aleyhine … Ltd. Şti tarafından 28.08.2015 tarihinde sözde 35.956,94 TL tutarında müvekkili donatanın mülkiyetinde bulunan gemilere verilen mal ve hizmetlere ilişkin fatura alacağından bahisle genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, söz konusu takip talebine istinaden tebliğe çıkarılan ödeme emrinde borçlu olarak “… isimli … IMO numaralı gemi donatanı … LLC’ye izafeten … ve Tic. Ltd. Şti.”nin gösterildiğini ve sözde işyeri daimi çalışanına 01.09.2015 tarihinde tebliğ edildiğini, bununla beraber tebliğ mazbatasından tebellüğ eden şahsın kimliği anlaşılamadığı gibi bu şahsın acente çalışanı olup olmadığının da meçhul olduğunu, bu kapsamda usulsüz tebligat da söz konusu olmakla beraber, asıl olarak acentenin kötü niyetli olarak davacı müvekkilini zarara uğratmak kastıyla hareket ettiğini ve süresi içerisinde haksız ödeme emrine ve borca itiraz edilmediğini ve takibin kesinleşmesine neden olduğunu, dahası söz konusu ödeme emri ve borca ilişkin olarak davacı donatanın bilgilendirilmeyerek takibin alelacele kesinleşmesinin sağlandığını ve hitamında gemi üzerinde haciz ve seferden men kararının aldırıldığını, söz konusu icra dosyası mahkeme tarafından celp edilerek incelendiğinde, başlatılan takibin muvazaalı olduğunun hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkacağını, öte yandan borca dayanak olarak dosyaya sunulan faturaların tamamının “… Ltd. Şti.” adına düzenlendiğini, bu kapsamda, söz konusu mal ve hizmetlerin davacıya ait … isimli gemi için yapıldığını gösterir herhangi bir ibare bulunmadığını, kaldı ki, söz konusu mal ve hizmetin verildiği yer olarak İstanbul gösterilmekle birlikte … gemisinin uzun süredir Samsun Limanı’nda bulunduğunun dikkatlerden kaçtığını, acentelik sıfatına ilişkin bilginin bulunmadığını, söz konusu faturaların … ve Tic. Ltd. Şti adına düzenlenmiş olup, bu şirketin davacının mülkiyetinde bulunan … gemisine acentelik ettiğine dair bilginin bulunmadığını, kaldı ki, Samsun Limanı’nda bulunan gemi için İstanbul’dan acentelik hizmeti verilmesinin de söz konusu olmadığını, takip talebinde borcun dayanağı olarak gösterilen faturalarda belirtilen mal ve hizmetlerin davacının mülkiyetinde bulunan … gemisi tarafından alınmadığını, kaldı ki, söz konusu mal ve hizmetlerin alındığına dair gemi kaptanı tarafından düzenlenmiş imzalı ve kaşeli herhangi bir belgenin de dosyaya sunulamadığını, söz konusu ödeme emrinin tebliğ tarihi itibariyle aralarında herhangi bir acentelik sözleşmesi bulunmayan şirkete tebliğ edildiğini, davacı ile dava dışı acente arasında cereyan eden husumet nedeniyle ve alacaklı ile muvazaalı olarak hareket edilmek suretiyle tebligat kabul etme yetkisi bulunmadığı halde tebligatı kendisine çıkarttırdığını ve borca süresinde itiraz etmeyerek takibin kesinleşmesine sebep olduğunu, dahası davacı donatanı da durumdan haberdar etmeyerek alacaklı ile muvazaalı hareket ettiği emarelerini gösterdiğini, bu hususta TTK m. 102 vd. hükümleri uyarınca talep ve dava haklarını saklı tuttuklarını, öte yandan … Ltd. Şti. tarafından 2013 yılı içerisinde verildiği iddia edilen mal ve hizmetlere ilişkin olarak 2015 yılında icra takibi başlatılmasının ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, alacaklının hangi gerekçe ile 2013 yılında verdiğini iddia ettiği mal ve hizmetlerin bedelinin 2015 yılında talep edilmesinin anlaşılabilir mahiyetinin bulunmadığını, bu hususun davalı/alacaklının ticari defter ve kayıtları incelendiğinde açıkça anlaşılacağını, bir geminin bu kadar kısa süre içerisinde böyle fahiş fiyatla ve ihtiyaçtan fazla miktarda yedek parça ve hizmet satın almasının denizcilik pratiği açısından kabul edilebilir mahiyetinin bulunmadığını, icra dosyası incelendiğinde, sözde alacaklı … tarafından başlatılan icra takibinin hukuki dayanaktan yoksun, yersiz, haksız ve kötü niyetli olduğunun herhangi bir şüpheye mahal vermeyecek şekilde anlaşılacağını, zira müvekkili donatanın tamamen iyiniyetli olarak ticari kazancını artırmak maksadıyla girmiş olduğu sözleşmesel ilişki nedeniyle dava dışı kiracı … ve … tarafından kasıtlı ve kötü niyetli olarak zarara uğratıldığını, söz konusu kira akdinin feshi kararının alınması ve bu konuda görüşmelere başlanılması üzerine de kiracı ve acente tarafından davacının zararına hareket edildiğini, davacı … kiracı arasındaki cari hesabın incelenmesi için bağımsız denetim şirketi tarafından inceleme başlatıldığını ve fakat kiracının yasal olarak tutması gereken kayıtları layıkı veçhiyle tutmaması nedeniyle gerekli tetkiklerin tamamlanamadığını ve fakat şu ana kadar yapılan tetkikler neticesinde dava dışı kiracının, davacı müvekkilinin mülkiyetinde bulunmayan gemiler için yapmış olduğu harcamaları da davacı donatanın yabancı oluşundan faydalanarak davacı donatana yansıttığı ve söz konusu icra takiplerinin muvazaalı olarak başlatıldığının davacı tarafından tespit edildiğini, denizcilik sektöründe, ticari gemilerin limanda bulundukları süre içerisinde dahi yüksek maliyetler oluştuğunu, bu nedenle mümkün mertebe seyir halinde olmaları ve alacakları navlun ile maliyetlerini karşılayarak donatanlarına gelir sağlamalarının temel amaç olduğunu, bu nedenle, taraflar arasındaki kira akdinin sona ermesi ile davacı donatan tarafından teslim alınan ve üzerlerinde çok sayıda haciz ve seferden men kararı bulunan gemilerin yeniden ticari seyirlere başlayabilmesi için alacakların kaynağına bakılmaksızın hızla borçların ödenerek icra dosyalarının kapatıldığını ve bir kısım gemilerin seyrine imkan tanındığını, bununla beraber her geçen gün sayıları hızla artan ve herhangi bir dayanağı bulunmayan icra takiplerinin ve bu takiplere bağlı haciz ve seferden men kararlarının çoğalması üzerine söz konusu haksız takipler için menfi tespit davası ikame etme zaruretinin hasıl olduğunu belirterek alacağın tamamına (% 100) ilave olarak alacak miktarının % 15’i tutarındaki teminatın mahkeme veznesine depo edilmesi üzerine, mahkeme veznesine depo edilen paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir uygulanmasına, İhtiyati tedbir kararı ile birlikte alacağın tamamı ve % 15 fazlası teminat altına alındığından, 2004 sayılı İİK m.72/3 ve bu minvalde verilen emsal Yargıtay Kararları uyarınca “… IMO Numaralı …” isimli gemi üzerinde uygulanan haciz ve seferden men kararlarının kaldırılmasına ve icra takibinin durmasına, yapılacak yargılama sonunda davacının haklı çıkması halinde, davacıya ait gemilerin haksız olarak seyrine engel olunması nedeniyle uğranılan zarar ve ziyanlar konusundaki talep hakları saklı kalmak üzere, İİK m.72/5 uyarınca takibin haksız ve kötü niyetli olarak açılması nedeniyle davalının alacağın % 40’ından aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederek iş bu davayı açmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 2004 yılından bu yana, gemilerin elektrik ile ilgili tüm tamir ve bakım hizmetleri ile çeşitli elektrik parçalarının üretimi ve satımı konusunda faaliyet gösteren Türk firması olduğunu, icra takibine ve iş bu dosya ile menfi tespit davasına konu alacağın, … LLC isimli firmanın takip talebinde isimleri belirtilen gemilerine verilen çeşitli elektrik malzemelerinden doğduğunu, borçlunun, hakkında seferden men kararı alınan … isimli geminin maliki ve donatanı olduğunu, hizmet verilen gemilerin de davacının malvarlığındaki gemilerden olduğunu, Türk Ticaret Kanunu 1352. maddenin, Deniz Alacaklarını belirlediğini, maddenin 1/ I bendinde; ” Geminin işletilmesi, yönetimi, korunması veya bakımı için sağlanan eşya, malzeme, kumanya, yakıt, konteynerler dâhil teçhizat ve bu amaçlarla verilen hizmetler.” denildiğini, bu bende göre; davaya konu alacağın sahibine Deniz Alacaklısı Hakkı tanımasının ihtilaf dışı olduğunu, icra takibinde temsilci olarak gösterilen, dava dışı … ve Tic. Ltd. Şti.’nin dava dilekçesinde de kabul edildiği üzere … isimli geminin ve diğer gemilerin acentesi olduğunu, yine dava dilekçesinde belirtildiği üzere … Ltd.‘in gemilerin kiracısı olduğunu, davacının, dava dilekçesinin 1, 2, 3 ve 4 numaralı maddelerinde; borçlunun bir kısım gemilerini dava dışı … Ltd’ye kiraya verdiğini, kiracının, davacı borçlu aleyhine hareket ettiğinin tespit edildiğini, hali hazırda taraflar arasında hesapların geçmişe dönük olarak bağımsız denetim şirketi tarafından incelendiğini, kira akdinin, kiracının kendi gemilerine almış olduğu mal ve hizmetleri davacı borçlu gemilerine alınmış gibi fatura ettirdiğini, davalı alacaklının menfi tespit davasına konu alacağının da bu yol ile oluştuğunu, alacağın muvazaalı olduğunu, bu durumun takip dosyasından da anlaşıldığını iddia ettiğini, icra takibinin kesinleşme usulünün, takip hukukuna ilişkin bir husus olduğunu, menfi tespit davasının konusu olmadığını, çözüm yerinin İcra Hukuk Mahkemeleri olduğunu, ancak, davacının alacağın muvazaalı olarak yaratıldığı iddiası içinde takibin de danışıklı ve muvazaalı yapıldığı iddiası nedeniyle cevap verme lüzumu doğduğunu, icra takibinin taraflarının, davacı borçlu ile davalı alacaklı olduğunu, acentenin, icra takibinde borçlunun temsilcisi sıfatı ile bulunduğunu, kiracının, gerçekte kendi gemilerine almış olduğu mal ve hizmetleri borçlunun gemilerine alınmış gibi gösterdiği, bu nedenle alacağın muvazaalı yaratıldığı iddiasının ise iş bu dava konusu alacak tutarı bakımından ispata muhtaç bir husus olduğunu, faturalar, sevk irsaliyeleri, fiyat tekliflerini içerir yazılar ve elektronik posta yazışmalarından anlaşılacağı üzere, elektrik malzemelerinin tamamının borçlunun maliki ve donatanı bulunduğu gemilere verildiğini, sevk irsaliyelerinde malın teslim edildiği geminin kaşesi ve yetkilisinin imzasının bulunduğunu, bütün malzemeler için fiyat tekliflerinin elektronik posta yolu ile sunulduğunu ve acentesi tarafından kabul edildiğini, davacının, alacağın muvazaalı olduğu yolundaki iddiasının dayanaksız ve yersiz olduğunu, borçlunun maliki ve donatanı bulunduğu gemileri kiracıya vermesinin ve ne kiracının ne de donatanın “Gemilerin işletilmesi, yönetimi, korunması veya bakımı için sağlanan eşya, malzeme, kumanya, yakıt, konteynerler dâhil teçhizat ve bu amaçlarla verilen hizmetler.” kapsamındaki borçları ödememesi nedeniyle, alacaklıların gemilere haciz ve seferden men işlemi yapmasının tabii olduğunu, borçlunun, kiraya verdiği gemileri henüz alacaklılar harekete geçmeden Türkiye dışına çıkardığını, Türkiye’de bulunan … isimli geminin, borçlunun Türkiye’de bulunan tek gemisi olduğunu, bu nedenle alacaklı vekili olarak bulundukları ve sayın mahkemenin 2015/502, 504, 505, 516 ve 517 E. sayılı dosyalarında görülen Menfi Tespit Davalarında, alacakların … isimli gemi üzerine konulan seferden menler ile güvence altına alınabildiğini, davacının, aynı dilekçede, 4.2 madde ile … Ve Tic. Ltd. Şti’ni Acente olduğunu kabul etmezken, 6.1. de ise acente olduğunu kabul ettiğini, … Denizciliğin ise kiracı olduğunu kabul ettiğini, bu hususun belirttikleri üzere davanın konusu olmadığını, ancak, davalının, acente ile danışıklı olarak borçluyu zarara uğrattığı, mağdur ettiği açıklamaları karşısında cevap vermek durumunda kaldıklarını, esas mağduriyetin davalı nezdinde doğduğunu, davacının, onlarca geminin maliki durumunda, uluslararası bir denizcilik firması olduğunu, kiracısı ile düştüğü ihtilafı bahane ederek küçük ölçekli bir firma olan müvekkiline olan borcunu ödememek maksadı ile onun danışıklı bir işin içinde olduğunu, gerçekte kendilerine ait gemiye hizmet verilmediğini, gemi kaşe ve kaptan imzasının bulunduğu belgelere de itibar etmeyerek suçladığını, mağdur ettiğini, asıl mağduriyeti borçlunun gemilerine mal ve hizmet temin eden alacaklıların yaşadığını, her gemi için ihtiyati haciz şartlarından biri olan alacağın deniz alacağı olması şartının davaları bakımından ihtilaf dışı olduğunu, ihtiyati haciz için gerekli (kanaat verici belgeler, teminat, demirde olma v.s.) diğer şartların oluşmasının alacak tutarı da dikkate alındığında alacaklı için güç ve bazen imkânsız olduğunu, bu nedenle her gemi için ayrı ihtiyati haciz yolu ile alacağı güvence altına almanın mümkün olamadığını, alacağın doğumuna neden olan tüm gemilerin gerek alacağın doğduğu gerekse hali hazırda borçlunun malvarlığında olduğunu, borçluya karşı kesinleşen takipte, alacağın tamamı için borçlunun malvarlığındaki bir gemiye seferden men uygulamak suretiyle alacağın güvence altına alınmış olmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığını, dosyaya sunulan faturalardan, sevk irsaliyelerinden, fiyat teklifleri ile yazışmalardan malzemelerin ilgili gemilere verildiğinin anlaşıldığını, davacının, yanılgı ile talep edilen tutarın fahiş olduğunu bir geminin bu denli malzeme alamayacağını, belirttiğini, oysa görüldüğü üzere alacağın sadece … isimli gemiye verilen malzemelerden doğmadığını, hizmet tarihleri itibari ile … isimli gemi de dâhil olmak üzere tüm gemilerin İstanbul liman sahası içinde olduklarını, faturalarda, gemi ismi belirtilerek Acentenin gösterilmiş olmasının; alacağı, deniz alacağı olmaktan çıkarmayacağı gibi, gemi donatanına karşı kesinleşen icra takibi nedeniyle görülen menfi tespit davasında, alacağın varlığı bakımından faturalara ve onların kaydedildiği ticari defterlere dayanmalarına engel olmadığını, belirterek davanın reddini, alacağın geç alınması nedeniyle alacak tutarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere alacaklı zararının tespiti ile hüküm altına alınmasına, yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde, alacaklının dosyamız davacısı … ve İnş. San. Tic. Ltd. Borçlunun … isimli geminin donatanı … LLC’ ye izafeten … ve Tic. Ltd olduğu, 30.301, 86 TL asıl alacak, 5.655,08 TL geçmiş gün faizi toplamından takip yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin davacısı dosyamız davacısı olan ve benzer taleplere dayalı yargılaması diğer üye hakimlerce devam etmekte olan 2015/ 502, 504, 505, 517 esas sayılı dosyalarının örnekleri dosyamız içerisine alınmıştır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda özetle; Davalı Şirketin ticari defterlerinde borçlu olarak … şirketinin gözükmesi nedeniyle Davacı’nın sunulan faturalardan sorumlu olmadığı, mahkeme aksi kanaaat ise, Davacı’nın ancak “…” isimli gemiye ait, irsaliye üzerinde gemi kaptanının kaşe ve imzasının yer aldığı faturalar toplamı olan 2.863,50 TL dan sorumlu tutulmasının mümkün olduğu belirtilmiştir.
Dava; … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı icra dosyasına konu alacaktan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, davacı tarafça davacının bir kısım gemilerini davadışı …’e kiraya verdiği, ancak kiracının donatanın zararına hareket etmesi nedeniyle kira sözleşmesinin feshedildiği, kiracının kendi gemileri için temin ettiği tamirat, akaryakıt, ikmal, yedek parça ve iaşe işlemleri için yapmış olduğu harcamaları müvekkiline kiraya verdiği gemisine fatura ettirdiğinin tespit edildiği, icra takibine konu faturanın da bu şekilde düzenlendiği ileri sürülerek icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespitini talep etmektedir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm delillerden, icra dosyasına dayanak gösterilen faturaların toplam tutarının 30.302,74 TL olduğu, takip dosyasında bulunan fatura örneklerinin incelenmesinde faturaların … adına düzenlendiği, ancak gemi adının yazılı olmadığının anlaşıldığı, takip açıklamasında ise konu faturaların … …, …, …, …, …, … isimli gemiler için düzenlendiğinin ifade olunduğu, takibin 30.301,86 TL asıl alacak üzerinden başlatıldığı, takibin alacaklısı olarak ise yalnızca … gemisi donatanı olarak gösterilmesi karşısında yalnızca … gemisi için yapılan masraflar bakımından yapılan değerlendirmede, dava ve takip konusu faturalar acenteye hitaben düzenlenmiş ise de, fatura konusu işlerin gemilerin denize ve yola elverişliliği için yapıldığı, bu durumda takip alacaklısı davalı lehine gemi alacağı hakkı oluşturduğu, bundan dolayı da yapılan iş ile iş bedellerinden dolayı donatanın da sorumlu olduğu, iş teslim belgelerinde yer alan kaşe ve imzaların söz konusu hizmetlerin alınmış olduğunu gösterdiği, davacı tarafça hizmeti alan tarafın davacı olmadığı, hizmetin … firmasına verildiği, fatura muhatabının … firması olduğu, somut olayda …’nin acente sıfatının sabit olmadığını ileri sürmüş ise de, faturalarda hizmetin verildiği gemi adlarının yer aldığı iş teslim belgelerindeki kaşe ve imzalar ile hizmetin verildiğinin teyit edildiği, gemilerin denize ve yola elverişliliği için yapılan hizmetleri kiracı … firması almış olmakla birlikte söz konusu işlerin tamir – bakım nitelikli olması nedeniyle söz konusu işlerin gemilerin denize ve yola elverişliliği için yapıldığından bu işler için düzenlenen fatura bedelinden kiracı ile birlikte donatanın da müteselsilen sorumlu olduğu anlaşılmakla dava konusu “…” isimli gemiye ait, irsaliye üzerinde gemi kaptanının kaşe ve imzasının yer aldığı faturalar toplamı 2.863,50 TL olmakla 30.301,86 – 2.863,50 = 27.438,36 TL açısından davacının davasının kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası nedeniyle 27.438,36 TL borçlu olmadığının TESPİTİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davacının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE, reddedilen kısım yönünden İİK’nun 72/4 maddesi gereğince %20 oranında hesaplanan 572,7 TL tazminatın ihtiyati tedbir nedeniyle yatırılan teminattan tahsil edilerek davalıya ödenmesine,
3-Karar harcı olan 1.874,31 TL’den peşin alınan 614,79 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.259,52 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacının peşin olarak yatırdığı 614,79 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı yargı gider toplamı olan 2.375,00 TL’nin (27,70 TL bakiye harç, 97,30 TL posta gideri ve 2.250,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 1.810,16 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı yargı gider toplamı olan 44,00 TL posta giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 10,46 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı için takdir edilen 3.292,60 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalı vekili için takdir edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/01/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır