Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/460 E. 2018/359 K. 02.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO:2015/460 Esas
KARAR NO:2018/359

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:31/08/2015
KARAR TARİHİ:02/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirkete, Nakliyat Emtia Sigortası Abonman Sözleşmesi ve ona tekaddüm eden … ile sigortalı poliçe kapsamında …. A, Ş.’ne ait emtianın davalı taşıyıcıların taahhüdü altında …adlı gemi ile … arası taşıma esnasında 02.03.2014 tarihinde 3 adet konteynerin denize düşmesi, devrilmesi neticesinde hasarlandığını, denize düşen 3 konteyner içinde zayi olan 18,581 USD’nin (40.239,01 TL) alıcı firmanın muvafakati ile 08/12/2014 tarihinde ödendiğinden bahisle, sigortalıya ödenen bedelin rücuen tazminini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Zayi olan emtianın rizikonun gerçekleşmesinden sonra sigortalandığını, geçerli bir sigorta sözleşmesinden bahsedilemeyeccğinden davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, müvekkili şirketin taşıma işini üstlenmeyip sadece taşıma organizasyonunu üstlendiğinden pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, usulüne uygun ve süresinde bir hasar ihbarının bulunmadığından bahisle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …Ş. cevap dilekçesinde özetle; Davanın bir yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığını, davacı sigortalısı ile söz konusu davalı … arasında herhangi bir taşıma akdi bulunmadığından davalının husumet ehliyetinin olmadığını, davaya konu hasarın, geminin sevk ve idaresi ile ilgili bir konu olması sebebiyle muhatabın ve sorumluluğun ….’ya ait olduğunu, donatan ile davalı şirket arasında olan alan kirası sözleşmesi olup, meydana gelen kazada davalının herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiş ve donatanın acentesine ihbarını talep etmiştir.
Mahkememizce aldırılan 20/04/2017 havale tarihli bilirkişiler …, Prof. Dr. …, Yrd. Doç. Dr. … tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; Meydana gelen olayda, Gemi Kaptanının kusurlu olduğu, davalıların bu kusurdan kendi kusurları gibi sorumlu oldukları, meydana gelen zarardan davalıların sorumlu oldukları, davacı sigortacının alacağın temliki hükümlerine istinaden halellyet hakkını haiz olduğu, halefiyetin 40.239,01 TL olarak kabulü gerektiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 12/09/2017 havale tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Kök raporda değişiklik yapılmasını gerektirecek herhangi bir yeni bilgi, belge ibraz edilmediğinden kök rapordaki görüşlerinin hala sabit olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 08/02/2018 havale tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Dosyaya sonradan sunulan İbraname başlıklı belge ile dava dışı …’in alacağından feragat ettiğinin ortaya konduğu, dolayısıyla mevcut ve üzerinde tasarrufta bulunulamayacak alacak için davacı sigortacının alacağı temlik alamayacağı için taleple bulunamayacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 25/06/2018 havale tarihli bilirkişiler … ve Dr. Öğr. … tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu uyuşmazlıkta dava dışı sigorta ettiren …’ ın eşya üzerinde sigortalanabilir menfaate sahip olmadığından davacı …’nın TTK m. 1472 gereğince geçerli bir sigorta sözleşmesine dayalı olarak dava dışı sigorta ettirenin halefi sıfatını kazanamadığı, dava konusu eşyanın ziyaından 1 .ve 2. davalıların sorumlu olduğu, zira eşyanın ziyaının istif hatasından kaynaklandığı, dava dışı sigorta ettiren …’ ın eşya üzerinde sigortalanabilir menfaate sahip olmadığından davacı sigortacıya karşı herhangi bir alacak hakkına sahip olmayıp 08.12.2014 tarihli Temlikname ile BK m. 183 vd. hükümleri uyarınca alacağın devrinin söz konusu olmadığı, dava dışı alıcı …’in 03.12.2014 tarihli temliknamesi ile eşya ziyaına ilişkin alacak hakkını davacı …’ya devretme iradesi bulunmasına rağmen anılan temlikname tarihi öncesinde dava dışı alıcının uğradığı zararın dava dışı donatanın … sigortası tarafından karşılanmış olduğundan alıcının 03/12/2014 tarihi itibariyle devredecek bir alacak hakkının söz konusu olmadığı ve davacının davalılara karşı talep hakkının bulunmadığı belirtilmiştir.
Dava; davacı … şirketine nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın davalının sorumluluğunda taşınması sırasında oluştuğu iddia edilen emtiadaki sigortalısına ödediği hasar bedelinin davalıdan TTK nun 1472.maddesi gereğince rücuen tahsili amacıyla açılan tazminat davasıdır.
Her ne kadar TTK md 1188 uyarınca hak düşürücü süre itirazında bulunulmuş ise de; dava konusu emtianın 03.09.2014 tarihinde denize düşerek zayi olduğu, dava tarihinin 31.08.2015 ise tarihi olduğu anlaşılmakla itirazın reddine karar verilmiştir.
Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri, konişmento, nakliyat sigorta poliçe örneği, ödeme belgesi, hasar dosyası dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm delillerden, dava konusu taşımaya ilişkin dosyaya iki farklı konişmento sunulmuş olup, … nolu 16.08.2014 tarihli konişmentoda taşıtanın dava dışı … A.Ş., gönderilen ve ihbar adresinin dava dışı …, taşımayı gerçekleştirecek geminin …, yükleme yerinin …, boşaltma yerinin …, yükün 10 konteyner muhteviyatı 8.505 kutu 43,762,25 kg olduğu ve konişmentonun 1. davalı … tarafından düzenlendiğinin kayıtlı olduğu, … nolu konişmentoda ise taşıtanın … Ltd., gönderilen ve ihbar adresinin dava dışı …, taşımayı gerçekleştirecek geminin …, yükleme yerinin …, boşaltma yerinin …, yükün 10 konteyner muhteviyatı 8.505 kutu 43.762,25 kg kağıt peçete olduğu, yükleme ve boşaltma işlemlerinin taşıtanın sorumluluğunda olduğu ve taşıyanın 2. davalı … … olduğu hususlarının kayıtlı olduğu, 1. davalı …’in 2. davalı … tarafından düzenlenen konişmentonun dava dışı gönderileni …’a kesmiş olduğu 150 USD tutarlı 15.08.2014 tarihli komisyon faturası sebebiyle taşıma işleri komisyoncusu olduğu kabul edildiği ve TTK m. 918 vd. gereğince hasardan sorumlu olduğu, 2. davalı …’ ın ise 1. davalıya karşı taşıma taahhüdünde bulunan taşıyan olduğu ve fiili taşıyan sıfatıyla hasardan sorumlu olduğu, konteynerlerin denize düşmesinin sebebinin istiflenmelerindeki eksiklikten kaynaklandığı kanaatine ulaşılmış olduğundan konteynerlerin denize düşmesi sebebiyle yükün uğradığı ziyadan kaynaklanan zararlardan davalıların sorumlu olacağı, ancak sigortacının TTK. m. 1472 gereğince halef sıfatını kazanması için geçerli bir sigorta sözleşmesi kapsamında doğru bir ödeme yapmış olması gerekeceği, yani sigortacının sözleşmeye göre hak sahibi olan kimseye ödeme yapması durumunda sigorta ettirenin üçüncü kişiye karşı sahip olduğu hakların halefi olacağı, dosyaya sunulan 08.12.2014 tarihli İbraname ve Nakliyat Hasarı Likidasyon Hesabı başlıklı belgede dava dışı sigorta ettiren …’ ın yük zararı için davacı sigortacıdan 40,239,01 TL tazminat tahsil ettiğini ve yük ziyaından kaynaklanan tüm haklarını davacı … şirketine devir ve temlik ettiğini beyan etse ve dava dışı alıcı tarafından davacı …’ya hitaben düzenlenen 03.12.2014 tarihli muvafakat yazısında ödemenin dava dışı …’a yapılmasını beyan etmiş ise de; dava konusu kağıt peçete yüküne ilişkin 13.08.2014 tarihli faturadan satıcı … ile dava dışı alıcı … arasındaki satış sözleşmesinin FOB esasına göre kurulduğunun anlaşıldığı, FOB esasına göre kurulan bir satış sözleşmesinde satış konusu eşya yükleme limanında alıcı tarafından seçilen gemiye teslim edileceği ve satış konusu eşya teslim edildiğinde hasar ve ziya sorumluluğunun da alıcıya geçeceği, 08.12.2014 tarihli Temlikname ile BK m. 183 vd. hükümleri uyarınca alacağın devrinin ise söz konusu olmadığı, dava dışı alıcı …’in 03.12.2014 tarihli temliknamesi ile eşya ziyaına ilişkin alacak hakkını davacı …’ya devretme iradesi bulunmasına rağmen anılan temlikname tarihi öncesinde dava dışı alıcının uğradığı zararın dava dışı donatanın … sigortası tarafından karşılanmış olduğundan dolayısıyla devredecek bir alacak hakkının söz konusu olmadığından davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 687,19 TL den karar harcı olan 35,90 TL nin mahsubu ile fazla alınan 651,30 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalılar vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 4.776,30 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davalı … tarafından yapılan 5,80 TL mahkeme masrafının davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/10/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır