Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/380 E. 2018/396 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO:2015/380 Esas
KARAR NO:2018/396

DAVA:İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/07/2015
KARAR TARİHİ:18/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından … numaralı Nakliyat … Abonman Sigorta Poliçesi ile sigortalanan … A.Ş’ye ait Biçerdover emtialarının …/…’dan … Limanı/…’ye nakliyeci işleminin taşıyan sıfatıyla … tarafından … gemisi ile gerçekleştirilmiş olunduğunu, 1 nolu davalı …’ye, konşimentoyu düzenleyen ve taşımayı fiilen gerçekleştiren tüzel kişilik olarak taşımadan kaynaklanan hasardan sorumlu sıfatı ile dava açıldığını, 2 no’lu davalı …Ltd. Şti.’nje konşimentoda belirtilen taşıma acentesi sıfatı ile dava açıldığını, söz konusu emtiaların …’dan …’ye yapılan nakliyat sonrasında … Limanına tahliye edilmiş ve biçerdöverlerin … Limanı içindeki park sahasında bekletilmiş olduğunu, burada 1 adet biçerdöverin arka tarafına bitişik olan ekskavatörün burnunun aşağıya doğru düşerek kovasının biçerdöverin arka 2 kısmına düşmesi sonucu hasar meydana geldiğini, Ekspertiz raporunun hasar oluş şekli, hasar hakkındaki saptamalar, hasarın niteliği ve miktarı konusunda ayrıntılı bilgiler içermekte olduğunu, fatura ve yapılan tespitler gereğince 15.828,50-EUR (44.516,91-TL) sigortalı zararının müvekkil şirket tarafından tazmin edilmiş olduğunu, TTK ve poliçe hükümleri ile ibraname gereğince hale fiye t ve temlik esasına göre sigortalısının haklarını devralan müvekkilinin TTK ilgili hükümleri gereğince davalıya rücu hakkının doğmuş olduğunu, davalıya müracaatta bulunulmasına rağmen sonuç alınamamış olduğunu, ilgili icra takibinin 26.02.2015 tarihinde başlatılmış olunduğunu ancak davalı … Ltd. Şti.’nin 1 no’lu davalı …’ye izafeten ve kendi adına asaleten 03.03.2015 tarihinde borca itiraz etmiş olduğunu ve neticesinde işbu davanın açılması gereğinin doğmuş olduğunu belirterek müvekkili şirketin davalıdan olan 15.828,50-EUR (44.516,91-TL) alacağına ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali ile yasal faizi ile birlikte tahsiline, % 20’den az olmayan oranda icra inkar tazminatının ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca karşı taraf vekalet ücretinin adına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili 16.10.2015 tarihli cevap dilekçesinde; Müvekkili davalı … Ltd. Şti’nin diğer davalı …’nin …’deki ticari faaliyetini yürütmekte olduğunu, kendi adına asaleten ve …adına izafeten yargılamada taraf olduğunu, ancak yargılamaya konu olan olayda müvekkili şirkete yöneltilebilecek herhangi bir kusurun bulunmadığını, olayla müvekkili şirketin herhangi bijr bağlantısı bulunmadığını bu hususun Ekpertiz Raporunda da açıkça izah edildiğini, müvekkil şirketin, hasara sebep olan olayla hiçbir bağlantısı olmadığını, Ekspertiz Raporunda da rücu talebinin muhataplarının yazılmış olduğunu, dava dilekçesinin 2 numaralı bölümünde …’nin taşımayı fiilen gerçekleştiren tüzel kişilik olduğunun, müvekkil şirketin de fiilen taşımayı gerçekleştiren bu şirketin acentesi olduğunun yazılmış olduğunu, oysa ne …’nifr fiilen taşıyan ne de müvekkil şirketin fiilen taşıyanın acentesi olduğunu, geminin donatanının …’deki acentesinin …AŞ, olduğunu, davanın …’deki acenteye açılması gerekirken müvekkil şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkil şirketin ne donatan ne de donatanın acentesi olmadığını, dava dilekçesinin 2 numaralı bölümündeki fiili taşıyan ve onun acentesi sıfatlarının müvekkil şirket için gerçeği yansıtmadığını, TTK’nın 105. maddesi şartlarının da bu nedenle oluşmadığını, poliçe tanzim tarihinin (25.06.2014) yüklemeden sonraki (yükleme tarihi 24.06.2014) bir tarih olduğunu, risk gerçekleştikten sonra poliçe tanzim edilmjş olunduğundan sigortada zararın ödenmesine ilişkin şartların oluşmadığını, hasar ve müvekkil arasında hiçbir bağlantının bulunmadığını müvekkil şirketin taşıma sözleşmesi gereğince kendisine düşen yükümlülükleri yerine getirmiş olduğunu, yük limanda tahliye edilmiş bu sırada başka bir şirketin ekskavatörüme ait bomun düşmesi sonucu hasarın meydana geldiğinin Ekspertiz Raporunda açıkça yazılmış olduğunu, bu durumda ilgili kişilerin öncelikle hasarın meydada gelmesine sebep olan aracın usulüne uygun istif edilmemiş olması sebebi ile bu aracın sahibi şirket ve bu şirketin sigorta şirketi olduğunu, bu şirketlere bildirim yapılması gerekirken taraflarına dava ikame edilmiş olunmasının kabul edilemez olduğunu, raporun 8. sayfasındaki rücu maddesinde rücu ihtarnamelerinin gönderilmiş olduğunun yer aldığını, bu tespite göre müvekkil şirketle birlikte … Ltd., … Acenteliği ve … Müdürlüğü’ne rücu ihbarı gönderilmiş olduğunun anlaşıldığını, geminin donatanının …’deki acentesi olan … A.Ş.’ye hiçbir aşamada bilgi verilmediğinin görüldüğünü, bu tespitlere göre davanın ilgili diğer kişilere de ihbarının gerektiğini ancak diğer ilgili kişilerin pek çoğunun yurt dışındaki şirketler olduğundan davacı tarafça sadece müvekkil şirkete husumet yöneltilerek kısa yolun tercih edilmiş olunduğunu, rapordaki hükümler, olayın oluş şekli, müvekkili şirkete atfedilebilecek herhangi bir kusurun olmayışı, olayın dava dışı ilgililerin kusuru sebebiyle meydana geldiği de gözönüne alındığında, sadece müvekkil şirkete dava ikame edilmesinin kötü niyetli bir davranış olduğunu, kabul edilemez olduğunu, kaldı ki davacı tarafın icra takip işlemlerini başlatırken takip borçluları arasına … Müdürlüğünü de eklemişken husumeti sadece müvekkil şirkete yöneltmiş olduğunu, … … Müdürlüğü aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E, sayılı dosyası ile başlatılan icra takip işlemlerinden anlaşılacağı üzere takibe itiraz edilmediğinden … … Müdürlüğü hakkındaki takibin kesinleşmiş olduğunu ve davacı alacaklı tarafça bu şirkete muhtıra gönderilmiş olduğunu, TTK’nın 1179. maddesi gereğince müvekkil şirketin sorumluluğunun ohnadığını, raporlar ve olaylar değerlendirildiğinde hasarın yükün boşaltılmasından sonra gemideki diğer yükün müvekkil şirketin taşıdığı ticari emtianın üzerine düşmesi sonucunda meydana gelmiş olduğunun, yük limanda tahliye edilmiş ve bekleme sırasında iken başka bir firmaya ait ekskavatörün hidroliğini kaçırması sonucunda kepçenin biçerdöverin üst kısmına düşmüş olduğunu, Ekspertiz Raporunda yer alan malzemelerin makinenin tadilatında hangi aşamalarda kullanıldığının taraflarına bildirilmesini talep ettiklerini, hasarın ne olduğu ve parça talebi listesindeki tüm parçaların bu hasarın giderilmesinde kullanılıp kullanılmadığının aydınlatılması gerektiğini, bu nedenle benzer bir makine konusunda uzman bir bilirkişi marifetiyle zararın gerçek miktarının tespitinin önem taşıdığım, işçilik bedeli olan 8.500,00-TL’nin EURO’ya dönüştürülmüş olduğunu, ülkenin ekonomik koşulları, hasarın …’de giderilmesi de göz önüne alındığında bu durumun anlaşılamadığını belirterek davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce aldırılan 01/11/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu hasara ilişkin maliyetin değişen parça bedellerine ilişkin 12.320,00-EUR ve 150,00-EUR sovtaj bedelinin kadri marufunda olduğu ancak bahse konu hasar onanırımın …’de yapılmış olduğu hususu gözetildiğinde 8.500,00-TL işçilik bedelinin 3.062,74- EUR’a çevrilmesinin yerinde olmadığı, dava konusu hasarın emtianın gemiden tahliyesi sonrasında …’de beklerken yanlış istiflemeden kaynaklı olarak denizyolu taşımacılığı dışında meydana geldiğinin dosyadaki mevcut delillerle ispatlandığı, akdi/üst taşıyan olması sebebiyle davalı …’e deniz yoluyla taşımaya ilişkin olanak pasif husumet yöneltilebileceği, dosyadaki mevcut delillerle hasarda şahsi kusuru ispatlananıadığından, akdi/üs|t taşıyan …’in teslim acentesi olan davalı … Nakliyata doğrudan husumet yöneltilemeyeceği, dosyadaki mevcut delillerle navlun sözleşmesini akdettiği veya ona aracılık ettiğji ispatlananıadığından, TTK m,105/f.l&2 uyarınca davalı … Nakliyat^ müvekkili …’e izafeten husumet yöneltilemeyeceği, sigortalı … A.Ş.’nin kanunen geçerli bir hasar bildirilminde/tespitinde bulunduğunun dosyadaki mevcut delillerle ispatlanamadığı ve Dosyadaki mevcut delillerle kanuni halefiyeti ispatlanamadığından davacı …’nın aktif dava ehliyetinin bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 23/05/2017 havale tarihli ek bilirkişi raporunda özetle;Kök raporda değişiklik yapılmasına gerek olmadığı ve aynen geçerli olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 13/06/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı … şirketinin kanuni halef sıfatına sahip olması sebebiyle, aktif husumet ehliyetine sahip olduğu, 1 numaralı davalının taşıyan sıfatına sahip olması sebebiyle pasif husumet ehliyetine sahip olduğu, 2 numaralı davalının, dosya içeriğine göre taşıyan olduğunun tespit edilememesi sebebiyle pasif husumet ehliyetine sahip olmadığı, zararın taşıyanın hakimiyet alanında gerçekleşmemesi sebebiyle taşıyanın meydana gelen zarardan sorumlu olmadığı belirtilmiştir.
Dava; davacı … şirketine nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın davalının sorumluluğunda taşınması sırasında oluştuğu iddia edilen emtiadaki sigortalısına ödediği hasar bedelinin davalıdan TTK nun 1472.maddesi gereğince rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın İİK nun 67.maddesi gereğince iptaline ilişkindir.
Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri, konişmento, nakliyat sigorta poliçe örneği, ödeme belgesi, hasar dosyası sunulmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm delillerden, davanın halefiyete müsteniden açıldığı, davacı … şirketinin dava dışı sigortalı … A.Ş. ile emtia abonman sigorta sözleşmesi kurduğu, gerçekleşen zararın poliçe kapsamı dahilinde olduğu ve davacının dava dışı … AŞ,’ ne ödeme yaparak kanuni halef sıfatını kazandığı ve aktif husumet ehliyetine sahip olduğu, dosya içerisinde yer alan konişmento örneklerinden yükletenin …, Gönderilenin dava dışı sigorta ettiren … A.Ş. olduğu, 1 numaralı davalı … şirketinin de taşıyan olduğu, 2 numaralı davalı … Limited Şirketinin ise konişmentoda yer alan kayıta göre teslim acentesi olduğu, dosya içerisinde yer alan … tarafından düzenlenen deniz yük senedinde 2 numaralı davalı …’ ın gönderilen olarak yer aldığı, nitekim ordinoda da …, yükün alıcısı …’ ya teslimi talep ettiği, Liman İdaresi tarafından zarar gören yükün taşındığı … gemisine ilişkin yapılan genel bildirimde, gemi acentesi olarak … A.Ş.’ nin yer aldığı, navlun sözleşmesinin ifası sebebiyle meydana gelen yük zararından taşıyanın sorumlu olduğu, 2 numaralı davalının pasif husumet ehliyeti bulunmadığı, eksper raporunda, hasarın 02.08.2014 tarihinde meydana geldiğinin belirtildiği, biçerdöverin hasarlanmasına yol açan olayın, yükün gemiden tahliyesi sonrasında gümrük sahasında yapılan işlemler sırasında oluştuğu, TTK m. 1178/3c uyarınca emtianın “ Boşaltma limanında geçerli Kanun ve düzenlemeler uyarınca eşyanın kendisine teslimi zorunlu makamlara veya üçüncü kişilere teslim edildiği ana kadar” taşıyanın hakimiyetinde sayıldığı, somut olayda yükün gemiden tahliye edildiği, zorunlu olarak gümrük sahasına alındığı ve gümrük işlemlerinin yapıldığı sırada hasarın meydana geldiği, bu halde, TTK.m.1178 uyarınca taşıyanın sorumlu olduğu hakimiyet alanının dışında zararın meydana geldiği anlaşılmakla 1 nolu davalı hakkında açılan davanın esastan reddine, 2 nolu davalı … Ltd Şti hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 538,39 TL den karar harcı olan 35,90 TL nin mahsubu ile fazla alınan 502,50 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-1 nolu davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 5.246,90 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davanın reddi nedenleri farklı olduğu göz önüne alınarak 2 nolu davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.180 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/10/2018…

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır