Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/371 E. 2018/298 K. 16.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2015/371 Esas
KARAR NO : 2018/298

DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2015
KARAR TARİHİ : 16/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … 8 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına konu alacağın … şirketinden … şirketi tarafından temellük edildiğini, bu şirketten de müvekkili … tarafından temellük edildiğini, takibe konu alacağın … şirketi tarafından gerçekleştirilen deniz taşımasından kaynaklandığını, daha sonra da bütün hak ve alacakları ile birlikte müvekkiline temlik edildiğini, … şirketinin davalının alacaklısı olduğu yükü deniz yolu ile konteynerler içerisinde … Limanından … Limanına taşıdığını, yükün varma limanında teslimi aşamasında oluşan masraflar ile davalı tarafından malın teslim alınmaması nedeniyle doğan demuraj alacağı için düzenlenen faturalar nedeniyle takip yapıldığını, ancak davalının haksız şekilde takibe itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptali ile icra takibinin devamına, alacağın % 20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile … arasında iplik emtiasının Hindistan’dan deniz yolu ile taşınması konusunda anlaşma yapıldığını, malın taşınmasından sonra çeşitli nedenlerle malın gümrükten çekilemediğini, bunun sonucu olarak gümrük sahasında bulunan malın tasfiyeye tabi tutulmasına karar verildiğini, müvekkili ile satıcının malın fiyatı konusunda anlaşamadıklarını, bu nedenle malın gümrükten teslim alınması için öngörülen 45 günlük sürenin geçtiğini, 45 günlük sürenin sonunda taşınan mala ilişkin davalının hüküm ve tasarrufta bulunma olanağının millileşme nedeniyle tamamen ortadan kalktığını, buna göre davalının mal üzerindeki tasarruf olanağının malın tasfiyeye tabii tutulmasına karar verildiği tarihe kadar devam ettiğini, dolasıyla da davalının demuraj yükümlülüğünün malın millileşme tarihine kadar söz konusu olabileceğini, öte yandan gümrük mevzuatına göre malın tasfiyesi sırasında ihale bedelinin içerisinde malın gümrükte kaldığı süreler için alınan demuraj parası ve gümrük masraflarının da bulunduğunu, dolayısıyla taşıyıcının tasfiye kararı verilmesinden sonra tahakkuk edecek olan demuraj bedelini tasfiye gelirinden sağlaması, yetmemesi halinde ise tasfiye bedelinin bakiyesinden talep etmesi gerektiğini, malın millileşmesinden sonraki demuraj bedelinin müvekkilinden talep edilmesinin hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını, müvekkilinin 26/06/2013 tarihinde …. Gümrük Müdürlüğüne müracaatta bulunarak gerekli işlemleri tamamlayıp, malın teslimini talep ettiğini, ancak tasfiye sürecinin başlamış olması nedeniyle malın teslim edilmediğini, bu nedenle tasfiye sonrası başlayan ve tasfiye sürecinde oluşan masraflardan dolayı davalı şirketin sorumluluğunun söz konusu olamayacağını savunarak davanın reddi ile davacının % 20 ‘den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Dava; konteyner demuraj alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olup, dava konusu olan …. 8 İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasının incelenmesinden, … tarafından 03/09/2013 tarihli faturada konusu 68.826,24 TL demuraj alacağı ile 1.051,51 TL işlemiş faizden oluşan toplam 69.877,75 TL alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle borçlu – davalı …. AŞ aleyhine 23/10/2013 tarihinde genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, davalının süresinde borca ve fer’ilerine itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulduğu, itirazın iptali davasının ise İİK ‘nun 67.maddesinde düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre, davalının Hindistan’dan satın aldığı iplik türü emtianın … tarafından gemi ile … Limanına taşındığı ancak malın davalı alıcı tarafından gümrükten çekilmemesi nedeniyle tasfiyeye tabii tutulduğu, taşıyıcı … tarafından malların gümrük sahasındaki bekleme masrafları ile konteyner demuraj ücretinden dolayı davalı adına 03/09/2013 tarihli 68.826,24 TL tutarlı fatura düzenlendiği anlaşılmakta olup, taraflararasındaki uyuşmazlık davalının alıcısı ve taşıtanı olduğu ancak teslim almadığı mallar nedeniyle gümrük masrafları ve konteyner demuraj ücretinden sorumlu tutulup tutulamayacağı hususlarında toplanmaktadır
Uyuşmazlığın çözümü açısından alınan bilirkişi raporlarından 30/06/2016 tarihli birinci bilirkişi raporunda; dosyaya sunulan belgelerdeki çelişki ve eksiklikler nedeniyle davacı tarafın demuraj ücreti talep etme koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda bir rapor oluşturulamadığı belirtilmiştir.
26/12/2017 tarihli ikinci bilirkişi raporunda; davalının ticari defterlerinde icra takibine konu edilen 03/09/2013 tarihli faturanın kaydına rastlanılmadığı, dosyaya sunulan konişmento örneği ve diğer belgelerde konişmento kapsamında yer alan yükün davalıya ciro edildiğini gösteren imzaya rastlanılmadığı, konişmentoda eşyanın malikinin Garanti Bankası veya onun ciro edeceği alıcı olarak belirtildiği, dava dosyasında ordino örneğinin de bulunmadığı, buna göre … şirketinin malın içinde bulunduğu konteynerin limana varışından sonra davalı firmaya konteyneri teslim etmesi için gerekli ordino belgesini hazırlamadığı, konişmentoyu davalıya ciro etmediği kanaatine varıldığı, konteyner demurajının oluşması ve talep edilebilmesi için konteyner demuraj tarifesinin gönderilene bildirilmiş olması, varış ihbarının yapılmış olması gerekirken taşıyıcı firmanın bu sorumluluklarını yerine getirmediği, sonuç olarak davalının konteyner demurajından sorumlu tutulamayacağı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiş olup, 12/03/2018 tarihli ek raporda da; kök rapordaki görüşlerinin değişmediği bildirilmiştir.
06/06/2018 tarihli üçüncü bilirkişi raporunda ise; dava konusu taşımada davalının yükün alıcısı ve taşıtanı olduğu, ancak yükün teslim almaması nedeniyle yükün tasfiye edildiği, cevap dilekçesindeki beyanlardan davalının yükün varışından haberdar olduğu sonucuna varıldığı, konteyner demuraj ücretinin ayrıca konişmento üzerinde kayıtlı olmadığının anlaşıldığı, ancak konteyner taşımacılığı uygulamasında konteyner demuraj ücretleri zamana ve limanlara göre farklı şekilde uygulansa da bu ücretlerin büyük hatların internet sayfalarında düzenli olarak yayınlandığı, taşımayı yapan … firmasının internet sayfasında da demuraj tarifesinin yer aldığı, geminin 09/10/2012 tarihinde … Limanına yanaştığı, davacı tarafın düzenlediği demuraj faturasında serbest sürenin ise 10/10/2012 tarihinde başlayıp, 23/10/2012 tarihinde bittiği ve demurajın bitiş tarihi olarak 06/08/2013 tarihinin esas alındığı, … şirketinin güncel internet tarifesine göre davacının davalıdan isteyebileceği demuraj ücretinin 68.826,24 TL olarak tespit edildiği belirtilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve hükme esas alınan 26/12/2017 tarihli bilirkişi raporuna göre; … şirketinin davalı ile yapmış olduğu anlaşma uyarınca, davalının …’dan satın aldığı iplik türü emtiayı konteyner içerisinde gemi ile … Limanına taşıdığı, taşıyıcı tarafından yazılı bir varış ihbarnamesi düzenlenmemiş olsa da, cevap dilekçesindeki beyanlara göre davalının malın Kumport Limanına geldiğinden haberdar olduğu, malın fiyatı konusunda davalı ile alıcı arasında çıkan anlaşmazlık nedeni ile malın gümrükten çekilmediği, yasal süre dolduktan sonra tasfiyeye tabi tutulduğu, dava ve takibe konu alacağın ise konteyner demuraj ücretinden kaynaklandığı, … firmasının malın gümrükte bulunduğu sırada yapmış olduğu masraflar ile konteyner demuraj ücretinden dolayı davalı adına düzenlediği 03/09/2013 tarihli faturayı takibe koyduğu, takip tarihinden sonra alacağın davacı şirkete temlik edildiği anlaşılmıştır. Konteyner demuraj ücretinin talep edilebilmesi için kural olarak navlun sözleşmesi veya konişmentoda konteyner demurajı ödeneceğine dair bir kayıt bulunması gerekmekte olup, dosyaya örneği sunulan konişmentoda demuraj konusunda herhangi bir kaydın yer almadığı belirlidir. Konişmentoda kayıt bulunmasa da varış ihbarnamesinde demuraj ve demuraj tarifesi yer alması durumunda bununda geçerli sayılacağı, ancak somut uyuşmazlıkta taşıyıcı tarafından yazılı bir varış ihbarnamesinin düzenlenmediği, dolayısıyla davalı demuraj uygulanacağından haberdar olmadığından demuraj ücretinden sorumlu tutulamayacağı kanaatine varıldığından, bu kanaat ışığında davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın reddine,
2-Davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç tarifesi uyarınca 35,90 TL karar harcının 844,04 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 808,14 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 8.036,55 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/07/2018
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır