Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/35 E. 2019/427 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO: 2015/35 Esas
KARAR NO: 2019/427

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 21/01/2015
KARAR TARİHİ: 17/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “…” isimli gemiye davalı tarafça klas hizmetinin verildiğini, klas hizmeti yapılabilmesi için davalı ile irtibata geçildiğini, davalı yanca çeşitli bahaneler ileri sürülerek sörveyör göndermediğini, Brezilya açıklarında 22/11/2009 tarihinde sabah 01:30 saatlerinde yaşam mahallinde çıkan yangın neticesinde geminin büyük onarım maliyeti gerektiren bir hasar gördüğünü, müvekkilinin tekne – makine sigortacılarından hasarla ilgili tazminat talebinde bulunduğunu, davalı kuruluşun ise geminin klas onaylı olmadığını belirttiğini, denizcilik uygulamasında bir geminin klasının geçerlilik süresinin seyrüsefer sırasında dolması halinde en yakın limana varana dek geminin klaslı addedildiğini, söz konusu sörveylerin zamanında yapılmaması için klası otomatik olarak askıya aldıracak sörveylerden olmadığından yine geminin klasının devam edeceğini, klasın askıya alınması söz konusu olsaydı bile bu hususta davalı klas kuruluşunun klasın askıya alındığına dair ihbarda bulunmasının gerektiğini, müvekkilinin geminin tam ziya uğraması veya tamir kabul etmeyecek hale gelmesi durumunda 3.910.000,- ABD Doları ve geminin emniyetli bir limana çekme ve muhafaza masraflarına ilişkin 01/01/2010 tarihi itibariyle 500.000,- ABD Doları sigorta tazminatından mahrum kaldığını, müvekkilinin her geçen gün zararlarının arttığını belirterek şimdilik 10.000,- ABD Doları tutarının davalıdan tahsili ile müflis davacının tasfiye işlemlerinin yürütüldüğü … İflas Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının geminin maliki olmadığını, malikin dava dışı müflis … A.Ş. olduğunu, davacının huzurdaki davayı ikame etmesinin hukuken mümkün olmadığını, iflas dairesinin davacı ile …şirketleri arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu tespit ettiklerini, geminin davacı tarafından işletildiğini ve iflas masasında kaçırılmaya çalışıldığını, geminin klasının yangın hadisesinden çok daha önce idare tarafından iptal edildiğini, davacının iflas idare heyeti tarafından açılması gerektiğini, davaya konu geminin klasının askıya alınmasına ilişkin kararın yurtdışında mukim dava dışı …tarafından alındığını, müvekkilinin böyle bir karar verme yetkisinin bulunmadığını, pasif husumet itirazında bulunduklarını, yetki şartına göre davanın İngiliz Mahkemeleri huzurunda açılarak İngiliz Hukuku’nun uygulanması gerektiğini, sınıflandırma kurallarının, sözleşmesel yükümlülüklerin ve kanundan doğan yükümlülüklerin donatan/işleten tarafından ihlal edildiğini, eksik sörveylerin donatana/işletene ihtar edilderek bunların yapılmaması durumunda klasın otomatik olarak askıya alınacağının bildiririldiğini, askı kararının klas komitesi ve klas yönetimi tarafından verildiğini, davaya konu hadiselere ilişkin iddiaların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi Gemi İnşa Mühendisi … ile Uzakyol Kaptanı …’dan alınan 21/03/2018 havale tarihli ayrık raporda özetle; davalı gemi için “mücbir sebep” koşullarının gerçekleştiğini, gemi klasının, tarihin 07/11/2019 tarihine çekilmek suretiyle askıya alınmasının haksız olduğunu, gemi klasının askıya alınması koşullarının oluşmadığını, geminin yangın tarihi itibariyle klasının devam etmesi gerektiğini, gemilerin Klaslandırma Düzenlemeleri” Bölüm 1, Madde 1.1.9 kuralı gemi açısından değerlendirildiğinde; geminin, idare’nin kayıtlarından çıkarılıp çıkarılmadığı konusunun klas tarafından öğrenilebilmesinin iki yolunun bulunduğu, bunların; a) İşletenin bu durumu klasa bildirmesi, b) Ulusal İdare’ye geminin kayıtlarından çıkarılıp çıkarılmadığının klas tarafından sorulması olduğunu, dosyada işletenin durumu klasa bildirdiğine veya klas tarafından sorulduğuna dair bir belgenin mevcut olmadığını, o tarihlerde, geminin kayıtlarından çıkarılıp çıkarılmadığının ve SMC belgesinin iptal edilmiş olmasının geminin ulusal idarenin kayıtlarından çıkarılmış olması manasına gelip gelmeyeceğinin Ulusal İdare’ye sorularak öğrenilmesi gerektiğini, gemilerin Klaslandırma Düzenlemeleri1’ Bölüm 1, Madde 1,1,9 kuralı işletme açısından değerlendirildiğinde; kuralda “bir gemiden ya da işletmecisinden ISM kodu belgesinin geri alınması durumunda, klaslandırma komitesinin geminin klasmı durduracağının” ifade edildiğini, davacı işletme tarafından DOC belgesinin iptal edildiğine dair bildirimin 3 ay geçmiş olduğu halde klasa yapıldığına dair bir belgenin dosyada mevcut olmadığını, önce klaslı olma şartının mı arandığı yoksa DOC ve SMC sertifikasının olma şartının mı arandığı, bir başka deyişle hangisinin öncelikli olduğu konusunun Ulusal İdare’ye sorularak öğrenilmesi gerektiğini, davacı işleten tarafından, DOC belgesinin 10.08.2009 tarihinde iptal edilmesine rağmen olay tarihi 22/11/2009 tarihi olduğu düşünüldüğünde, 3 ayı geçen sürede DOC belgesinin yenilenmesi için İdare’ye neden talepte bulunmadığının anlaşılamadığını ve işletenin kusuru olduğunu, 22/11/2009 yangın tarihi itibariyle geminin klasımn devam ettiğini, geminin klasının askıya alınma kararının haksız olduğunu, “geminin kaza tarihinde klaslı olduğuna dair yazının (class maintenance letter)” klas tarafından verilmesi gerektiğini, işletenin ISM Kodu gereği olması gereken DOC belgesinin iptal edilmesi dolayısıyla sigorta tazminatının ödenip ödenmeyeceği karan sigortacının olacağını bildirmiştir.
Bilirkişi Taşıma ve Sigorta Uzmanı Dr. …’dan alınan 23/03/2018 havale tarihli ayrık raporda özetle; sigorta tazminatından klasın haksız olarak askıya alınması nedeniyle mahrum kalınmasının söz konusu olmadığını, sigorta sözleşmesinin zaten geçersiz olduğunu, geçerli olduğu varsayımında dahi sigortacının Genel Şartlar’ın 1. maddesi uyarınca sigorta tazminatı ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, sigortacıya sigorta tazminatının tahsili amacıyla dava açılmadığından bu hususların sigortacı tarafından belirlenmemiş olduğunu, bu çerçevede davalının sigorta tazminatının tahsil edilememesinden sorumlu tutulmasının bir dayanağı olmadığını, davadışı …’in Klas Kuralları’nın 1.1.9. maddesine göre ISM Kodu belgelerinin gemiden ya da ISM Yöneticisi’nden geri alınması klasın askıya alınma sebebi olduğundan klasın askıya alınmasını gerektiren durumun 10/8/2009 tarihinde ortaya çıktığını, klas kuruluşunun bu durumdan haberdar edilmemesi nedeniyle klasın bu tarihte askıya alınmadığını, geminin klasının askıya alınmasını gerektiren bu durum karşısında klasın haksız olarak askıya alınmasının zaten söz konusu olmadığını, dosyada sunulan taraf yazışmaları çerçevesinde davalının sörveylerin zamanında yapılması için gereken tedbirleri almadığını ve üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini, bu nedenle ve davadışı …’in Klas Kuralları’nın 3.8.5. maddesi ile 02/09/2009 tarinde davalıya klas kuruluşu tarafından bu hususta yapılan bildirim karşısında klasın askıya alınması kararının haksız olarak değerlendirilemeyeceğini bildirmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 12/03/2019 havele tarihli raporda özetle; “…” gemisinin 2009 yılı Temmuz ayı içerisinde yapılması gereken ABS1 ve EGE1 kodlu sörveyleri ile 2009 yılı Ağustos ayı içinde yapılması gereken plansız sörveyin süresinde yapılmamış olduğunu, işbu sörveylerin yapılabilmesi için davacının gereken tedbirleri almadığını, ne geminin ilk yanaştığı ve yükünü sorunsuz olarak tahliye ettiği Harcourt limanında ne de daha sonra yanaşıp yükleme yaptığı … limanında sörvey yapılması için klas kuruluşuna müracaatta bulunmamış olduğunu, keza sörveylerini yaptırmadan ve…’in açık kurallarına rağmen…’ın onayını almadan bu her iki limandan da ayrıldığını, 2009 yılı Temmuz ayında yapılması gereken sörveylerin üzerinden 3 ay geçmesine rağmen yapılmaması nedeniyle 07/11/2009 tarihi itibariyle klasın askıya alınmasında klas kurallarına bir aykırılığın bulunmadığını, … gemisinin Emniyetli Yönetim Sertifikası (SMC) İle gemiyi işleten davacı şirketin Uygunluk Belgesi (DOC)’nin 10/08/2009 tarihinde İdare tarafından iptal edildiğini,…’ın klas kurallarının 1.1.9. maddesi hükmünde, ISM kodu belgelerinin geri alınması durumunda geminin klasının askıya alınacağının belirtilmiş olduğunu, İdare’nin ISM kodu belgelerini iptal ettiği hususunun davacı tarafından klas kuruluşuna bildirilmemiş olduğunu, davacının bunu zamanında öğrenmesi durumunda klası askıya alma tarihini 10/08/2009 tarihinde dahi yapmaya haklı bulunduğunu, survey durum raporunun beklenmedik durumlar veya mücbir sebeple alınmadığından bahsedilemeyeceğini, huzurdaki davada esasen en azından bir tarafının farklı olduğu sigorta sözleşmesinin geçerli olup olmadığı ve bununla bağlantılı diğer hususlarda taraflarınca değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, davalının davaya konu olay sebebiyle pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davacı ile klaslama kuruluşu (…) arasındaki sözleşme uyarınca uyuşmazlığa İngiliz hukukunun uygulanması gerektiğini ve yetkili mahkemenin de İngiliz mahkemeleri olduğunu bildirmiştir.
Dava, geminin işletmecisi ve sigorta poliçesinin lehtarı olan davacının geminin davalı yanca klasının askıya alınması nedeniyle yangın hadisesine konu zararların sigorta şirketlerince ödenmemesi nedeniyle oluşan zararın davalı klas kuruluşundan tahsili istemine ilişkindir. Davacının 22/11/2009 tarihinde gemide meydana gelen yangın olayından sonra davalı klas şirketine müracaat ettiği ve geminin klas onaylı olduğuna dair yazının istendiği ancak bu yazının alınamaması ve sigortacıya verilememesi nedeniyle sigorta tazminatından mahrum kalındığı iddiası bulunmakla; tespiti gereken husus esasen davaya konu geminin klas şartların hangi tarihte kaybettiği hususu ve şartların kaybedilmesinde hangi tarafın kusuru bulunduğu hususudur. Zira sigorta tazminatının ödenmemesi gerekçesi geminin klas onayında olmaması hadisesidir.
Davanın, İstanbul …Denizcilik İhtisas Mahkemesi’nin …E. sayılı dosyasından başlatıldığı, yapılan yargılama neticesinde … E. sayılı dosyasından verilen 01/03/2012 tarih ve 2012/68 K. sayılı kararı ile “tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, gemi maliki dava dışı …şirketinin Beyoğlu … Asliye Ticeret Mahkemesi’nin … sayılı kararı ile iflasına karar verildiği, davaya konu … gemisinin iflas masasına dahil olduğu, gemi ile ilgili açılabilecek her türlü dava iflas idaresi tarafından açılması gerektiği halde, davacı vekili dava dilekçesine herhangi bir belge eklememiştir. Davacı vekili, müvekkilinin gemi maliki olmayıp ISM işletmecisi ve sigorta lehtarı olduğu kabulündedir. Davacı vekili, verilen süre içinde iflas idaresinden alınma 03/01/2011 tarihli Toplantı Tutanağı, 23/12/2011 tarihli Yetki Belgesi ibraz etmiştir. 03/11/2011 tarihli toplantıya yedi alacaklı vekili katılmış ve Mahkememizde derdest işbu … Esas sayılı dosyada dava ve takip yetkisinin dileyen alacaklıya devri kararlaştırılmış, sonrasında, iflas idaresi 23/12/2011 tanzim tarihli Yetki Belgesi adı altında davacı şirket vekiline, toplantıya atıf yapılarak “dilekçe ile dava ve talep hakkı talip davacı şirkete işbu yetki belgesi verilmiştir” denmiştir. Oysa ki, İİK 245 ve müteakip maddelerinde bu konuda yetki belgesini, masaya alacaklarını kaydettirmiş olan tüm alacaklıların hazır bulundukları toplantıda kararlaştırılmış olması gerekir. İcra dairesinin cevabi yazısında, masaya alacağını kaydettirmiş yirmi üç alacaklı olduğu halde toplantıya yedi alacaklı katılmış, dava ve talep hakkı talip olana verilmesi kararlaştılmış, iflas idaresi talip oldu diye davacıya yetki belgesi veremez. Yetki belgesini ancak tüm alacaklıların hazır olduğu toplantıda tüm alacaklıların vermesi gerektiği halde, verilen mehil içinde usulüne uygun yetki belgesini davacı vekili ibraz edemediğinden dava açma ehliyeti olmadığı gerekçesi” ile davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyasında anılan karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 10/01/2014 tarih, 2012/8198 E., 2014/509 sayılı kararı ile; “davacı, müflis şirketin donatanı bulunduğu geminin gemi işletme müteahhidi olduğunu ve bu sıfatıyla gemiyi dava dışı sigorta şirketine sigortalattığını, geminin yandığını ancak geminin klas kuruluşu olduğu iddia olunan davalının kusurlu eylemi sebebiyle zarara uğradığını ileri sürmüş ancak buna karşılık dava hakkını İİK’nın 245’inci maddesine dayandırmıştır. İİK’nın 245’inci maddesi, müflisin iflas idaresince tahsilinde fayda görülmeyen alacaklarının devrini düzenlemektedir. Bu durumda mahkemece bu davacıdan ne şekilde müflisten alacaklı olduğu, sigortadan kaynaklanan ve kendisine ait olduğunu iddia ettiği alacağın hangi nedenle müflisi ilgilendirdiği hususları davacıdan açıklattırılıp, buna göre davacının aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeyle sonuca gidilmesi doğru olmadığı gibi toplantıya katılan tüm alacaklıların devre muvafakat etmesi karşısında söz konusu toplantıda alınan kararın yeterli olmadığından bahisle ret kararı verilmesi dahi doğru görülmediği” gerekçesiyle İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi (İstanbul… Denizcilik İhtisas Mahkemesi)’nin 01/03/2012 tarih, … E. ve… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Davada İstanbul (Kapatılan)… Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 01/03/2012 gün ve … sayılı kararı bozan Daire’nin 10/01/2014 gün ve … sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi talebinde bulunulmuş Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 18/12/2014 tarih, 2014/9939 E. ve 2014/20016 sayılı kararı ile “10/01/2014 tarih, 2012/8198 E., 2014/509 karar sayılı yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddine” karar verilmiş olmakla; bozma neticesinde mahkememize gelen dosya mahkememizin … Esasına kaydı yapılarak yargılamaya bu esas üzerinden devam olunmuştur.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda devam olunan yargılamada, davacının dava dışı gemi donatanından ne şekilde alacaklı olduğu hususunda inceleme yapılmış olup, davacı vekiline bu husus açıklaması için sür verilmiştir. Davacı vekilince sunulan beyan dilekçesi ile İstanbul … İflas Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabı bir arada değerlendirildiğinde; davacının davaya konu … isimi geminin işletmeciliğini(I…) üstlendiği ve gemi maliki olan dava dışı müflis şirket ile gemi işletme ilişkisinden kaynaklanan ve 14/05/2003 keşide tarihli ve 14/05/2004 vade tarihli tarihli bono ile alacaklı olduğu, bu alacağa istinaden İstanbul … İflas Müdürlüğü… E sayılı dosyasında oluşturulan iflas masasına 4. Sıradan alacaklı olarak kayıtlı olduğu ve İİK 245 maddesi gereği de toplantıya katılan 7 alacaklının tamamının muvaffakatı ile dava yetkisinin kendisine verilmiş olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle davacının eldeki dava bakımından aktif husumet ehliyetini haiz olduğu kabul edilmiş ve esasa geçilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davalının pasif husumet itirazı bakımından ise; dosyaya sunulan 12/03/2019 havele tarihli raporda bahsedildiği üzere; “gemi klas kuruluşları “Gemi ve diğer deniz yapılarının tasarlanması, inşa aşaması ve sonrasında tekne, makina ve donanım emniyeti için uyulması gereken teknik kuralların belirlenmesi; söz konusu yapıların, bu kurallar ile devlet tarafından tanınan yetki çerçevesinde uluslararası sözleşmeler ve iç hukuktaki emredici düzenlemelere uygunluğunu inceleme, denetleme ve belgeleme faaliyetlerinde bulunan kuruluştur ve Türk hukukunda klas kuruluşları Türk Bayraklı Gemilerde Bayrak Devleti Adına Hareket Edecek Kuruluşların Seçimi ve Yetkilendirilmesine Dair Yönetmelik ile düzenleme altına alınmıştır. Söz konusu yönetmeliğin bu paragrafta incelenen konu açısından dikkate alınması gereken hükmü ise 21. maddesidir. Zira söz konusu madde uyarınca “İdare tarafından yetkilendirilecek kuruluşlar, bu Yönetmelikte belirtilen koşulların yanı sıra, Yurt içinde, Türk Kanunlarına uygun ve yerleşik bir daimi temsilcilik bulundurmak zorundadırlar. Yeni inşa edilecek gemilerin yetkilendirilmiş kuruluşların kural ve denetiminde inşa edilmesi durumunda, geminin inşa edildiği bölgede de daimi kadrolu eleman bulundurulur.” Görüldüğü üzere söz konusu yönetmelikte yetkilendirilen kuruluşun Türkiye’de temsilcilik bulundurması zorunluluğundan bahsedilmiş ve fakat bu temsilcinin hangi hususları yetkilendirilen kuruluş adına yapabileceği açık bir şekilde düzenleme altına alınmamıştır. Daha açık ifade ile Yönetmelikte daimi temsilcinin yetkilerinin kapsamı tayin edilmiş değildir. Bu sebeple meselenin uygulamadaki durum dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekir ki, bu manada daimi temsilcinin görevinin klas işlemlerine esas teşkil eden gemilerin planlı ve plansız denetimlerini yapmak ve bu kapsamda hazırlanan raporları …’e göndermekten ibaret olduğu bilinmektedir. Tabiri diğerle klasa kabul, klasın askıya alınması veya klastan çıkarma işlemlerinin daimi temsilcilik tarafından değil, merkez (…) tarafından alınmaktadır ki, huzurdaki davaya konu işlemin de (klasın askıya alınması) bu şekilde …’s …’si tarafından verildiği görülmektedir.” tespitlerine karşın esasen somut olayda davacı talebinin dayanağı, gemi için yapılması gereken sörveyler için davalı tarafından sörvey gönderilmemesi nedeniyle sörvey sürelerinin geçmesi ve klasın askıya alınmasına sebep olunması hususudur. Bu durumda esasen dosya davalısı olan ve yukarıdaki açıklama kapsamında daimi temsilcinin görevini yerine getirmemesi isnadına dayanan bir davanın mahkemece görülüyor olması nedeniyle bilirkişi raporundaki görüşten ayrı olarak davalının pasif husumet ehliyetini haiz olduğu kabul edilmiştir.
Davalı vekilinin yetki itirazı bakımından yapılan değerlendirmede ise; dosyaya yetki itirazına dayanak olarak sunulan belge incelenmiş ve 13/12/2007 tarihli belgenen verildiği tarih itibarı ile ifa edilen işe ilişkin olması nedeniyle dava konusu hadise bakımından yetkiyi belirlemede dikkate alınmasının mümkün olmaması nedeniyle ve her ne kadar davacı tarafından dosyaya sunulan sigorta poliçesinde yetki kaydı bulunmakta ise da davalının anılan sigorta sözleşmesinin tarafı olmaması nedeniyle yetki itirazı yerinde görülmeyerek reddi yönünde karar oluşturulmuştur.
Dosyaya sunulan ve taraflar arasında gerçekleştirilen mail yazışmalar üzerinden yapılan değerlendirme ile; davaya konu … gemisinin 2009 Ağustos ayında program dışı sörveyleri için taraflar arasında 05/08/2009 tarihinde yazışmaların başladığı, davacı tarafından, davalı firmaya 12/08/2009 tarihinde gönderilen mesaj ile geminin halen … limanında demirde yanaşma talimatı beklediği, tahmini yanaşma tarihinin İ6-17 Ağustos olabileceği, tahliyenin 10 gün kadar sürebileceği, sonraki limanın … limanlanı olacağı, program dışı sörveyin … sonrasındaki limanlarda yapılabileceğinin beklendiği ancak beklenmedik gecikmelerle karşılaşıldığı, korsan ve terör eylemlerine bağlı olarak … limanının uygun olmadığı değerlendirilmekle birlikte tahliyenin tamamlanmasına yakın tarihlerde … limanında program dışı sörveyin yapılabileceğinin bildirildiği görülmüştür. Buna cevaben davalı tarafından … limanı sonrasındaki limanlar sorulmuş, sonraki limanın …Limanı olarak bildirilmesi sonrasında alınan cevaplarda, önce Safi limanında iş yükü nedeniyle sörveyör bulunmadığı, sonra Liman ve Baca Kazanı sörveylerinin Safi’de yapılması için sörveyör talebinin yapılmasının İstendiği, Safı’de iki sörveyörün bulunmadığı gerekçesiyle program dışı sörveyin sonraki tarihlerde yapılabileceğin bildirildiği, ancak geminin, yanaşmasının gecikmesi ve önce gemiyi yüklü malın alıcısı ile yaşanan sorunlar ve sonrasında … Devleti ile korsan saldırıları nedeniyle yaşanan diplomatik kriz nedeniyle geminin … limanından kalkışının 07/11/2009 tarihine kadar geciktiği ve Safi seferinin iptal olduğu anlaşılmıştır. Geminin, 07/11/2009 tarihinde … limanından kalkışını müteakip, davalı ile yapılan yazışmaların tarihlerinin sırasıyla; 17.11.2009 (Davalı tarafından gönderilen mesaj ile; 10 Kasım yazışmalarına atfen, son gelişmeler sorulmuş), 17/11/2009 (Davacı tarafından, bu mesaja atfen gemi seferinin bağlandığı, yükleme limanı … olduğu ve tahmini varışının 24 Kasım olduğu bildirilmiş), 19.11.2009 (… tarafından gönderilen mesaj ile … tahmini varışının 24/11/2009 olacağının bildirildiği, geminin program dışı sörveyinin … da mı yoksa tahliye limanı olan Fortaleza da mı yapılacağı sorulmuş) olduğu görülmüştür.
Bu kapsamda, davacı ve davalı arasındaki yazışmaların 19/11/2009 tarihine kadar devam ettiği, bunun yanı sıra davalıya 24/11/2009 tarihinde… Gupta tarafından, sörvey durum raporu gönderildiği, bu sörvey durum raporunda geminin klasının askıya alındığından bahsedilmediği, 01/12/2009 tarihinde davalı tarafından gönderilen mesaj ile gemi klasının 23/11/2009 tarihinde askıya alındığının bildirildiği görülmekle, gemi klasının askıya alınış tarihinin 07/11/2009 olarak komite tarafından 08/12/2009 tarihinde geriye çekildiği ve davalı tarafından davacıya gönderilen 10/12/2009 tarihli mesaj ile de “gemi klasının 7/11/2009 tarihine kadar devam ettiği, 07/11/2009 tarihinde … limanından kalkış tarihi itibarı ile Liman ve Baca Kazanı sörvey tarihlerinin 31/07/2009 geçmiş olması” gerekçesiyle bu işlemin yapıldığı bildirilmiştir.
Dosyaya celp edilen Denizcilik Müsteşarlığı’nın 25/04/2011 tarihli yazısı ile “… gemisinin son 3 yıllık süreçte liman devleti denetlerinde (PSC) yaşanan tutuklamalar ve işleten davalı firmaya yapılan ilave denetimde tespit edilen büyük uygunsuzluklar neticesinde, yönergenin ilgili maddesi gereğince 10.08.2010 tarihli vo 27288 sayılı yazılan ile davalı firmanın DOC ve buna bağlı olarak işlettiği gemilerin SMC sertifikalarının iptal edilmiş olduğu, buna ilişkin bildirimlerin davacı firmaya ve setifikasyonu gerçekleştiren klas kuruluşuna (Türk Loydu) yapıldığı, iptal edilen SMC’nin yeniden düzenlenebilmesi için davalı tarafından idareye başvuru yapılması gerektiği, tetkikleri neticesinde belirtilen gerekliliğin … gemisinin bulunduğu limanın güvenlik seviyesinin oluşturduğu mücbir sebep dolayısıyla yerine getirilmediği anlaşılmakla birlikte, davacı işletme tarafından Ism kod sertifikasının yenilenmesi amacıyla yazılı olarak idarelerine ve yetkilendirilen klas kuruluşlarına bir talepte bulunulmadığı” belirtilmektedir. Ayrıca mahkeme tarafından celp edilen, Deniz vc İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğü’nün 15/04/2016 tarihli yazısında da “10/08/2009 tarihinde davacının DOC belgesi ile İşletmesinde bulunan … gemisinin SMC belgesinin iptal edildiğinin tespit edildiği” belirtilmektedir.
Anılan yazı içeriklerine göre; işleten davacının DOC belgesinin yenilenmesi için başvuruda bulunmuş olması durumunda, dava konusu geminin SMC belgesinin, içinde bulunduğu koşullar “mücbir sebepler” nedeniyle iptal edilmeyeceği anlaşılmaktadır. İptal söz konusu olmadığı durumda, dava konusu gemi için yetkilendirilmiş klas kuruluşu tarafından ek denetleme yapılması söz konusu olacak, ek denetleme ise geminin “mücbir sebeplerin” geçerli olduğu … limanından ayrılmasını müteakip sonraki liman programında yapılabileceği değerlendirilmiştir. Ancak bu hususta dosyada alınan 21/03/2018 havale tarihli ayrık raporda bahsedilen mücbir sebebin varlığı görüşü mahkemece benimsenmemiştir. Kaldı ki bu raporda ayrık görüşler bulunmakla esasen hüküm kurmaya da elverişli değildir.
Davaya konu “…” gemisi ambarlarında taşıdığı yükü ile birlikte 25/06/2009 tarihinde…’nın … limanına emniyetli olarak varışını sağladığı, korsan saldırısının ise aynı gün içerisinde gerçekleştiği, iş akdi gereği yükün bir kısmı bu limanda tahliye edildikten sonra kalan kısmın tahliyesi için … limanın uygunluk durumunu beklemekteyken 28/07/2009 tarihinde demir sahasında tekrar benzer korsan saldırısı tehlikesi geçirmiş olduğu, klas kuruluşunun belirlediği kazan sörvey tarihi için belirlenmiş son tarihin bu esnada gemi …’nın … demir sahasında yarım yüklü vaziyetten tahliye için sıra beklerken, sörvey yapılamadan geçtiği, gemi henüz limana yanaşmadan ve kalan yükünü tahliye etmeden aynı demir bölgesinde tekrar bir korsan saldırısı yaşandığı anlaşılmıştır. Bu durum sörveyin yapılamamasına gerekçe olarak mücbir sebebi düşündürse de esasen 12/03/2019 havele tarihli rapor içeriğinde bahsedildiği üzere; planı veya plansız sörveylerin zamanında yapılmasını sağlama yükümlülüğü donatana/gemi sahibine ait olup, bu yükümlülük gereği donatan/gemi sahibi sörveylerin zamanında yapılması için geminin bulunduğu yeri veya sefer programına göre bulunacağı yeri bildirmek ve burada sörveyin yapılması için gerekli tedbirleri almak zorundadır. Ancak dosyaya sunulan taraflar arasında yapılan yazışmalar incelendiğinde, davacının “…’ta boşaltma işlemlerinin tamamlanmasına yakın bir zamanda bu limanda plansız sörveyin yapılabileceğini” 12/08/2009 tarihli e-postasında bildirmesine karşın daha sonra geminin limana yanaştığı ya da boşaltmanın başladığı ve zamanı hakkında davalıya herhangi bir bilgi vermediği, yanaşıp yükünü tahliye ettiği bu limanda sörveylerin yapılmasını sağlamaya çalışmadığı, davacı …’ın gemi yükünü tahliye etmek üzere limana yanaştığında 12/08/2009 tarihli e-postasında belirttiği gibi durumu davalı klas kurumuna bildirebileceği ve tahliyenin ardından gemi limanda yanaşmış durumda iken sörvey yapılması talebinde bulanabileceği; gerekirse sörvey yapılması için gemiyi bu limanda bekletmesi gerektiği; ancak bunların hiçbirini yapmadığı anlaşılmakla geminin limana yanaşıp yükünü tahliye edebildiği düşünüldüğünde bu noktada artık mücbir durumun kalmadığı kabul edilmiştir. Ardından davacı tarafından davalıya bildirilen … Limanına ise hiç gitmediği, davalı tarafından … Limanına sörveyör gönderilemeyeceğinin bildirilip sonraki seferler hakkında bilgi verilmesi talebine karşın, davacı tarafından 10/11/2009 tarihindeki mail ile geminin …’tan ayrıldığını Gana açıklarında yakıt ve kumanya ikmali yaptıkların sonraki limanın Arjantin veya Brezilya limanları olacağını geminin Salvadora tahmini varışının 17/18 Kasım olacağının bildirildiği anlaşılmıştır. Geminin klas kuruluşuna haber vermeden ve ondan onay almadan limandan ayrıldığı anlaşılmaktadır. Ancak,…’ın Klas Kurallarının 3.10.1. maddesinde, koşulların açıkça donatanın ya da…’ın kontrolünde olmadığı durumlarda sörvey tarihi geçildiğinde gemi limanda bulunuyorsa, klas komitesinin geminin mevcut klas altında doğruca bir tahliye limanına ve sonrasında da gerekirse sörveyin gerçekleştirilebileceği bir limana boş (balasttı) olarak seyretmesine izin verebileceği öngörülmüştür. Dolayısıyla böyle bir durumda dahi klas kuruluşunun onayı alınarak yola çıkılması klas şartı gereğidir. Buna göre davacının, gemi Harcourt limanından ayrılmadan önce de herhangi bir bildirimde bulunup,…’nin onayını almadığı anlaşılmıştır. Sonraki süreçte ise geminin … Limanını yanaştığı, yükleme yaptığı oradan da … Limanına gitmeyi planladığı, ancak bu limanda da sörvey yapılması talebinde bulunmadığı ve yine bu limandan ayrılmadan önce de herhangi bir bildirimde bulunup,…’nin onayını almadığı anlaşılmıştır. Bu hali ile; davacı … ile… ve/veya… Gözetim arasında yapılan bu yazışmalardan, 2009 yılı Temmuz ayında yapılması gereken sörveyler ile 2009 yılı Ağustos yapılması gereken sörveyin yapılması için davaya konu geminin donatanı tarafından ya da işleticisi olan davacı …’ın gereken tedbirlerin alınmadığı ve sörveylerin yapılmasını sağlama yükümlülüğünü yerine getirilmemiş olduğu; yapılmamış sörveyler bulunmasına rağmen…’nin onayını almadan önce Harcourt limanından daha sonra da … limanından ayrıldığı anlaşılmıştır. Buna göre planlı/plansız sörveylerin icra edilememesinde davalının kusurunun olmadığı sonucuna mahkemece varılmıştır. Kaldı ki 2009 Temmuz ayında yapılması gereken sorveylerin üzerinden üç aylık sürenin geçmesine karşın davacının sorveylerin yapılmasını sağlamadığı ya da bu yönde herhangi bir tedbiri almadığı dikkate alındığında, Klas Komitesi’nin 07/11/2009 tarihi itibariyle klasın askıya alınması kararını vermesinde mahkemece bir isabetsizlik olmadığı kanaat olunmuştur.
Bir diğer husus ise geminin Uygunluk Belgesi (DOC) ile Emniyet Yönetim Belgesinin (SMC) iptal edilmiş olması hususudur. Zira;…’nin Klas Kuralları’nın 1.1.9. maddesinde, “Denizde can ve mal emniyetine ve deniz kirlenmesinin önlenmesine ilişkin bazı uluslararası sözleşmeler gereği geminin sahip olması gereken sertifikaların mevcudiyetinin aranacağı; ISM Kod Güvenlik Yönetimi Sertifikası’nın İdare tarafından yetkilendirilmiş diğer bir klas kuruluşu tarafından verilebileceği; bu hükümde belirtilen sözleşmeler uyarınca geminin sahip olması gereken sertifikalann geri çekilmesi (geçersiz kılınması) durumunda, klas Komitesi’nin geminin klasını askıya alabileceği” hüküm altına alındıktan sonra “Bir gemiden ya da işletmecisinden ISM kodu belgesinin geri alınması durumunda klas komitesi geminin klasını askıya alır” hükmüne yer verilmiştir. Benzer düzenleme, … gemisinin Emniyetli Yönetim Sertifikası ve Uygunluk Belgesini vermiş olan Türk Loydu klas kuruluşunun Klaslama Şartları’nın 2.4.2.3. maddesinde de yer almaktadır. Söz konusu madde, “Gemiye ait konvansiyon sertifikaları (bu bölümde referans verilen), bayrak devletinin geri çekmesi durumunda, TL geminin klasını askıya alabilir…. ISM sertifikasının gemi veya işleticisinden geri çekilmesi durumunda, TL geminin klasını askıya alacaktır.” şeklindedir. Davacı …’ın ISM İşleticisi olabilmesinin temel koşulu olan “Uygunluk Belgesi” (DOC) ile … gemisinin “Emniyet Yönetimi Sertifikası” (SMC) 10/08/2009 tarihinde idare tarafından iptal edildiği dosya kapsamında sabit olmakla bu hususun da dava dışı tekne-makine sigortacısına ve dava dışı klasa bildirilmediği bu konunun yargılama esnasında ortaya çıkmasıyla anlaşılmıştır. Dava konusu gemiye ait bu sertifikaların iptal edilmesinin sonucu ise yukarıda bahsedildiği üzere klasın askıya alınmasıdır. Bu halde davaya konu geminin klas şartların aslında 10/08/2009 tarihinde sertifikaların iptal edilmesiyle kaybettiği anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle; … gemisinin 2009 yılı Temmuz ayı içerisinde yapılması gereken sörveyleri ile 2009 yılı Ağustos ayı içinde yapılması gereken plansız sörveyin süresinde yapılmamış olduğu, bu sörveylerin yapılabilmesi için davacının gereken tedbirleri almadığı; hem geminin ilk yanaştığı ve yükünü sorunsuz olarak tahliye ettiği, Harcourt limanında hem de daha sonra yanaşıp yükleme yaptığı, … limanında sörvey yapılması için klas kuruluşuna müracaatta bulunmadığı, keza sörveylerini yaptırmadan ve…’in açık kurallarına rağmen…’ın onayını almadan bu her iki limandan da ayrıldığı, 2009 yılı Temmuz ayında yapılması gereken sörveylerin üzerinden 3 ay geçmesine rağmen yapılmaması nedeniyle 07/11/2009 tarihi itibariyle klasın askıya alınmasında klas kurallarına bir aykırılığın bulunmadığı; … gemisinin Emniyetli Yönetim Sertifikası (SMC) ile gemiyi işleten davacı şirketin Uygunluk Belgesi(DOC)’nin 10/08/2009 tarihinde İdare tarafından iptal edildiği,…’ın klas kurallarının 1.1.9. maddesi hükmünde, ISM kodu belgelerinin geri alınması durumunda geminin klasının askıya alınacağının belirtilmiş olduğu; İdare’nin ISM kodu belgelerini iptal ettiği hususunun davacı tarafından klas kuruluşuna bildirilmediği, davacının bunu zamanında öğrenmesi durumunda klası askıya alma tarihi olarak 10/08/2009 tarihini esas almaya hakkı bulunduğu değerlendirilmekle sonuç olarak davaya konu geminin yanması hadisesinde sigorta tazminatı alamaması sebebi olarak davacının belirttiği davalı eylemleri arasındaki uygun illiyet bağının kesildiği kabul edilerek sigorta tazminatının alınmamasında davalının herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı kabul olunmuştur. Bu nedenle de davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 219,05 TL den karar harcı olan 44,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 174,65 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı yargı gideri olan 150,00 TL posta giderinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için takdir edilen 2.725,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal süresi içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır