Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/300 E. 2018/381 K. 11.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

DAVA:İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :03/06/2015
KARAR TARİHİ:11/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili sigortacının, sigortalı …. A.Ş.’yi Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi ve Nakliyat Emtea Sigorta Poliçesi ile sigortaladığını, sigortalı … tarafından …’da bulunan …. isimli firmadan 309.190 kg dondurulmuş orkinos balığı ithal edildiğini, balıkların … A.Ş.’ye ait 12 adet 40’lik reefer konteyner içinde … adlı gemilerle … sahillerinden sigortalının …’daki fabrikasına taşımasının yapıldığını, ancak ürünlerin fabrikaya geldiğinde … numaralı konteynerin kapakları açıldığında çözülmeden kaynaklı su ve kandan oluşan sıvının aktığının görüldüğünü, balıkların soğukta taşınamaması nedeni ile zarar gördüğünü, durumun sigortalı tarafından müvekkiline ve davalıya bildirildiğini, oluşan zararın rücu edileceğinin davalıya bildirildiğini, 11.06.2013 günü sigorta eksperi tarafından inceleme yapılacağının bildirildiğini ve davalının da bu incelemede hazır bulunması gerektiğinin bildirildiğini, buna rağmen davalıdan olumlu bir geri dönüş alınamadığını, 12.06.2013 tarihinde ekspertizin yapıldığını, yapılan incelemede konteynerin -20 dereceye ayarlı olmasına rağmen iç ısının -2,3 derece olarak tespit edildiğini, soğutucunun arızalı olması sebebi ile yeterli soğutmanın yapılamadığının tespit edildiğini, davalı şirket tarafından balıkların taşınması gereken ısı değerinde taşınamadığını ve sonuç olarak balıkların üretimde kullanılma imkanının kalmadığını, bu nedenle sigortalı …’ın uğradığı 127.093,00 TL zararın müvekkili tarafından ödendiğini, TTK m.1472 gereğince müvekkilinin sigortalının haklarına halef olduğunu, davalı aleyhine özen borcunun ağır şekilde ihlali ve kusurlu taşıma sonucu oluşan zarar nedeni ile … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından takip başlatıldığını ancak davalının haksız itirazı sonucu takibin durduğunu, bu sebeple dava açtıklarını, bahse konu hasar için … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası ile ayrıca tespit yapıldığını, bilirkişilerin konteynerin set değerinin -20 derece olmasına rağmen iç sıcaklığının 0,9 derece olduğunun, balıkların iç sıcaklıklarının 3,6 derece olduğunu solungaç kısımlarından kanlı suların çözülmeye başladığının, balıkların kullanılamayacak halde olduğunun tespitinin yapıldığını, davalının ağır kusurlu olduğunun bu tespit ile de ortaya konduğunu, davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu ve İtirazın iptali ile alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerinin davalı tarafa yüklenmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Konişmentonun arka sayfası gereğince Milletlerarası yetki ve uygulanacak hukuk itirazlarının bulunduğunu, davacının TTK m.1472 kapsamında halefiyet hakkını kazandığını ispat etmesi gerektiğini, tazminat ödemesinin doğru tarafa yapılmış olduğunun ispatlanması gerektiğini, bu sebeple aktif husumet itirazının olduğunu, davacının taşımanın yapıldığı konteynerin müvekkilleri davalıya ait olduğunu doğrulayan bir belge sunamadığını, müvekkillerinin dava konusu taşımadaki sıfatının açıklanmadığını, müvekkillerinin taşımayı gerçekleştiren geminin acentesi olduğu kabul edilse bile TTK m.105 gereği acenteye karşı doğrudan husumet yöneltilemeyeceğini, bunun Yargıtay HGK içtihatları ile sabit olduğunu, bu sebeple pasif husumet itirazlarının olduğunu, davacının delillerinin hangi hususları ispatlayacağını dava dilekçesinde belirtmediğini, bu sebeple HMK m.119 gereği dava dilekçesinin reddini talep ettiklerini, taşımayı yapan gemilerin denize, yüke ve yola elverişli olduğunu, bunlara bağlı bir kusurdan hasar oluşmasının mümkün olamadığını, bu sebeple donatana şahsi sorumluluğu da doğuracak şekilde bir kusur atfının mümkün olmadığını, dava konusu yükün konteyner içine yükleme, istif, tartma ve sayımının müvekkili tarafından üstlenilmediğini, yükün üzerinde iddia olunan hasarların sebebinin tam olarak tayin ve tespitinin gerekli olduğunu, dolayısıyla müvekkillerine sorumluluk atfedilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu zarardan müvekkillerinin sorumlu tutulmasının hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafından taşıma işinin davalı müvekkilleri tarafından yüklenildiği iddia edilmesine rağmen bunu doğrulayacak bir belge sunamadığını, davacının müvekkillerine hangi sıfatla dava açmış olduğunu ispatlamasının gerektiğini, dava konusu araçlarda bir hasar meydana geldiği varsayılsa dahi TTK m. 1185 uyarınca 3 gün içerisinde bildirimde bulunulması gerektiğini fakat donatana/taşıyana böyle bir bildirimin yapılmadığını, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası tahtında hazırlanan bilirkişi raporunun usule uygun olmadığını, müvekkillerine bir bildirim yapılmadığını ve müvekkillerinin bu tespitte hazır bulunmadığını, konşimentoda clean on board kaydı olmadığını, bu sebeple davacının emtianın tam ve sağlam olarak gemiye yüklendiğini ispat etmesi gerektiğini, davacının iddia ettiği hasar tutarının haksız, yersiz ve fahiş olduğunu, davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesini, davanın esastan reddine karar verilmesini, davacının talep tutarının %20’sinden az olmamak kaydıyla haksız icra takibi tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’ nce yapılan yargılama neticesinde 14/04/2015 tarih, … esas, … karar sayılı kararı ile HMK.115/2.maddesi uyarınca davanın usulden reddine, TTK.nun 5/2 ve 1352/ h maddeleri uyarınca mahkemenin görevsizliğine, dosyanın müracaat halinde görevli ve yetkili … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ve mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Her ne kadar davalı vekilince milletlerarası yetki ve uygulanacak hukuk itirazında bulunulmuş ise de; mahkememizin 24.12.2015 tarihli celsesinde, davanın konişmentonun tarafı olmadığı görülmekle mahkememizin milletlerarası yetkisine yönelik yapmış olduğu itirazın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 09/05/2016 havale tarihli …, …, Yrd. Doç. Dr. … imzalı bilirkişi raporunda özetle; Davalı … AŞ.’ye şahsi kusuruna binaen doğrudan husumet yöneltilemeyeceği, davalı … A.Ş.’ye acente sıfatıyla müvekkili … …’a izafeten husumet yöneltilemeyeceği, davacı … AŞ.’nin kanuni halefîyetinden bahsedilmeyeceği ve dolayısıyla aktif dava ehliyetinin bulunmadığı, davacı … A.Ş. ile alıcı … A.Ş, arasında geçerli bir sigorta sözleşmesi olduğu, ancak dava konusunu ilgilendiren Özel şartların bağlayıcılığının şüphe götürdüğü, davalı … A.Ş.’ye kanuni usule uygun bir zarar bildiriminde bulunulmadığı, hasarın denizyolu taşımacılığı esnasında gerçekleştiği ispat edilemediğinden, davalı … A.Ş.’nm meydana gelen hasardan sorumlu olmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 19/10/2016 havale tarihli …, … , Yrd. Doç. Dr. … imzalı bilirkişi ek raporunda özetle;. Kök bilirkişi raporundaki hasarın denizyolu taşımacılığı esnasında gerçekleştiği ispat edilemediğinden, davalı … A.Ş.’nin meydana gelen hasardan sorumlu tutulamayacağı yönündeki kanaatin aynen tekrar edildiğini, kök bilirkişi raporumuzdaki “davalı … A.Ş.’ye şahsi kusuruna binaen doğrudan husumet yöneltilemeyeceği” yönündeki kanaatin aynen tekrar edildiğini, kök bilirkişi raporumuzdaki davalı … A.Ş.’ye acente sıfatıyla müvekkili …’a izafeten husumet yöneltilemeyeceği yönündeki kanaatimizi aynen edildiğini ve fakat TTK m.l05’de anılan unsurlara dair yaptığımız yorumlamanın mahkeme tarafından dar bulunup daha geniş yorumlanması halinde “işbu davanın müvekkil …’a izafeten acentesi MaerskA.Ş.’ye karşı açılmış olduğunun kabulü gerekebileceğini, kök bilirkişi raporundaki kanuna uygun şekilde zarar bildiriminde bulunulmadığından ötürü davalı … A.Ş.’nin TTK m.ll85/f.4 tahtında- zarardan sorumlu olmadığına dair aksi ispatlanabilir karineden hukuken yararlanabileceği yönündeki kanaatin tekrar edildiği belirtilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 31/05/2017 tarihli Prof. Dr. …, … ile Prof. Dr. … imzalı bilirkişi raporunda özetle; Davalı … A.Ş’ye doğrudan husumet yöneltilemeyeceği, pasif dava ehliyetinin bulunmadığı, dosyadaki mevcut delillerle, hasarın bizzat deniz taşıması safhasında meydana geldiğini kesin olarak tespit etmek mümkün olmadığından, TTK madde 1185/4 hükmü gereğince taşıyan lehine doğan karinelerin aksinin ispatlanamadığı, hesaplanan zarar ve eksper raporuna yansıyan tazminat miktarının rayiçlere uygun olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 27/03/2018 havale tarihli Prof. Dr. …, … ile Prof. Dr. … imzalı bilirkişi ek raporunda özetle; Dosyadaki mevcut delillerle, teknik incelemenin hasarın bizzat deniz taşıması safhasında meydana geldiğini kesin olarak tespit etmek mümkün olmadığından, kök rapordaki tüm beyanları doğrultusunda TTK madde 1185/4 hükmü gereğince taşıyan lehine doğan karinelerin aksinin ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 27/08/2018 havale tarihli … ile Doç. Dr. … imzalı bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu olayda konteynerin ayarlanan dereceye soğutma yapmadığını tespit edilmiş olunması karşısında sigortalının tüm davetlerine ve taleplerine rağmen taşıma boyunca konteyner içindeki yükün maruz kaldığı sıcaklık ve diğer değerleri içeren datalogger kayıtlarının sunulması bu aşamada artık bir anlam ifade etmeyeceği, konteynerde ki ısı ölçüsünün ispatının davalı tarafın üzerinde olduğu, davalı tarafın yetki ve uygulanacak hukuka yönelik yaptığı itirazında haklı olduğu, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, davalının ise taşıyanı temsilen acente sıfatından kaynaklanan pasif husumet ehliyetinin olacağı, sigorta sözleşmesinin geçerli ve zararın da poliçe kapsamında olduğu, hasara ilişkin süresinde ve geçerli bir ihbarın yapılmadığı; buna bağlı olarak hasarın taşıyanın sorumluluğu dışında bir sebepten kaynaklandığının karine olarak kabul edildiği, mahkeme’nin aksi kanaatte olması halinde ise, TTK m, 1178 uyarınca aksini ispat edemedikçe taşıyanın karine olarak meydana gelen zarardan sorumlu olacağı belirtilmiştir.
Dava; davacı sigorta şirketine nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın davalının sorumluluğunda taşınması sırasında oluştuğu iddia edilen emtiadaki sigortalısına ödediği hasar bedelinin davalıdan TTK nun 1472.maddesi gereğince rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın İİK nun 67.maddesi gereğince iptaline ilişkindir.
Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri, konişmento, nakliyat sigorta poliçe örneği, ödeme belgesi, hasar dosyası dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm delillerden, yargılamaya konu uyuşmazlığın … numaralı konteynerin içerisindeki “…” reefer (soğutuculu) konteyner taşıması esnasında zarar görmesinden kaynaklandığı, teknik bilirkişi heyetlerince de tespit edildiği üzere, reefer konteyner ile yapılan taşımanın konteyner taşımacılığında standart konteynerlerle yapılan taşımadan daha özellikli bir yere sahip olup, taşıma esnasında düzenli kontrolü gerektirdiği, taşıma esnasında hem özel bir konteynerin kullanılması hem de bu konteynerin çalışıp çalışmadığının, sıcaklık değerlerinin düzenli kontrol edilmesi gerektiği, reefer konteyner üzerinde sabit olarak bulunan datalogger adı verilen sıcaklık kaydedici cihaz bulunduğu, reefer konteynerdeki malın istenilen sıcaklığın sağlanamaması nedeniyle zarar görmesi durumunda zararın ne zaman oluştuğunun bu kayıtlar ile anlaşılabildiği, ancak davalı tarafça kayıtların sunulmadığı, yargılamaya konu uyuşmazlıkta … Sahillerinden, …’ya yapılan yaklaşık 2 aylık bir reefer taşıması mevcut olduğu, dosya içindeki bilgi ve belgeler incelendiğinde reefer içinde taşınan balıkların istenilen taşıma sıcaklığının sağlanamaması sonucunda çözüldüğü ve kullanılmaz hale geldiğinin anlaşıldığı, ancak taşımanın hangi aşamasında dondurulmuş balıklarda çözülme olduğunu net ve kesin olarak tespit etmenin mümkün olmadığı, hasar ihbarı açısından, yük teslim formunda yer alan “Konteynerin tahliye limanında indirilmesi ve özet beyanın tescili şartına bağlıdır.” İbaresinden teslimin … limanındaki tahliye ve özet beyanın tescili sonrasında gerçekleşmiş olduğu sonucuna ulaşıldığı, bu bağlamda yapılan inceleme neticesinde, alıcı … A.Ş’nin 11.06.2013 tarihli hasar ihbarnamesinden “tahliyenin 30.05.2013 tarihinde gerçekleştiği” ve T.C. Gümrük Beyannamesinden söz konusu konteynırın 03.06.2013 tarihinde tescil edildiğinin belirlendiği, ayrıca, dosyadaki …’in Konteyner Talep Formundan alıcı … AŞ’nin 05.06.2013′ de söz konusu konteynırın limandan çıkışının talep edildiğinin anlaşıldığı, kara taşımasının davalının sorumluluğunda gerçekleştirildiğine dair kanıt da sunulmadığı göz önüne alınarak konteynırın en geç 05.06.2013 tarihinde alıcısı … A.Ş’ ye fiilen teslim edildiği, bu durumda, hasar ihbarının en geç 08.06.2013 tarihinde yapılmış olması gerekeceği, oysa alıcı … AŞ yetkilisi … tarafından … AŞ. yetkililerine gönderilen 11.06.2013 tarih ve 20:03 saatli e-mailden ihbarın 3 günlük kanuni süre dolduktan sonra yapıldığı, alıcı … A.Ş’nin kanuna uygun şekilde zarar bildiriminde bulunmadığı anlaşılmakla davalının TTK’ nun 1185/f.4 tahtında zarardan sorumlu olmadığına dair aksi ispatlanabilir karineden hukuken yararlanabileceğine kanaatine varılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif husumet ehliyeti açısından yapılan değerlendirmede, 22.4.2013 tarihli ve … nolu konişmento incelendiğinde, taşıyanı … …; yükleten: …’da yerleşik …, gönderilen/alıcı: … Gıda San Tic. A.Ş olduğu, konişmentoda taşıyan … … ticaret unvanına sahip …, … Şirketi olup, konişmento taşıyanın acentesi … tarafından düzenlendiği, dosyada mevcut … Yük teslimat formunda yükün … …’a izafeten … A.Ş tarafından kaşelenip teslim alındığı, … gemisine nakledip …/… limanına gönderilmesi işlemlerinde davalı şirketin acente sıfatıyla faaliyetlerde bulunduğunun anlaşıldığı, dosyada Davalı Şirketin taşıyan veya fiili taşıyan sıfatı ile hareket ettiği veya konteynerlerin sahibi olduğuna ilişkin bir belgeye rastlanılmadığı, davalı … A.Ş.’ nin doğrudan pasif husumet ehliyetine haiz olmadığı, davalı şirkete karşı ancak izefaten dava açılabileceği, ancak davacı vekilinin “mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda temsilde hata yaptıklarının kabul edilerek davanın izafeten davalıya yöneltilmesi” taleplerinin gerek usul ekonomisi, gerekse davanın sonuçlarının acentenin üzerine doğmayacak olması (TTK m. 105/3) ile yerleşik Yüksek Mahkeme kararlarına uygun görüldüğü ve davalının … …’ye izafeten … olarak kabul edilmesi kanaatine varılmıştır. Teknik inceleme sonucunda … nolu konteynerin içindeki soğutma arızası nedeniyle meydana gelebileceği belirlenen hasarın poliçe teminat kapsamında olması nedeniyle davacının aktif dava ehliyeti mevcut olduğu kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 1.554,05 TL den karar harcı olan 35,90 TL nin mahsubu ile fazla alınan 1.518,20 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 13.043,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/10/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır