Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/294 E. 2018/238 K. 19.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2015/294 Esas
KARAR NO :2018/238

DAVA : Alacak (navlun ve demuraj)
DAVA TARİHİ :29/05/2015
KARAR TARİHİ :19/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … A.Ş. ile davalı firma arasında 2012 yılından beri devam eden ticari ilişkide son deniz taşımacılığı işi sırasında davalının İtalya gümrüğünde malı bırakması ve konteyneri boşaltmaması nedeniyle bakiye bir borç oluştuğunu ve demuraj nedeniyle bakiyenin her geçen gün arttığını, 2014 yılında malın boşaltılmaması nedeniyle bozulan ticari ilişki neticesinde davalı yanın, demuraj faturaları dışında da olan bir kısım borcunu ödemediğini ve o günkü bakiye üzerinden davalı taraf hakkında icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe davalı tarafından itiraz edildiğinden İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2014/994 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, dosyanın derdest olduğunu ve bilirkişi incelemesi yapılmadığını, açılan davadan sonra davalı ile sulh görüşmeleri yapılmışsa da davalının oyalama taktikleri uyguladığını, davalı tarafın konteyneri boşaltmadığı için armatör tarafından müvekkil şirkete demuraj kesildiğini, müvekkilinin de demuraj nedeniyle davalıya yansıtma faturaları keserek gönderdiğini ancak davalı tarafın faturaları ödemediğini, demurajın işlemeye devam ettiğini, İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/994 Esas sayılı dosyası ile açılan davadan bugüne kadar oluşan demuraj için kesilen faturaların tahsili için ek dava açıp, birleştirme talep etme zorunluluğu doğduğunu belirterek, Mahkememizin 2014/994 Esas sayılı dosyası ile birleştirme kararı verilmesini, incelemenin tek dosya üzerinden devam ettirilmesini, demurajdan kaynaklı sonradan kesilen faturalardan oluşan 25.485,71 Euro alacağın davalıdan tahsilini, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetki itirazlarının bulunduğunu, boşaltmadan davacının sorumlu olduğunu, davacının haksız ve kendi kusurunda dolayı beklemeye sebebiyet verdiğini, gemiden boşaltmanın taşıyanın sorumluluğunda olduğunu, sonraki boşaltma işlerinin ise gönderilen tarafa ait olduğunu, bu nedenle müvekkiline sorumluluk yöneltilemeyeceğini, birleştirme talep edilen davanın usul yönünden reddedildiğini belirterek davacının davasının reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 2014/994 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacının … A.Ş, davalısının … olduğu, davanın itirazın iptali davası olup, mahkemece yapılan yargılama neticesinde, taraf değişikliğinin maddi hataya dayalı olmayıp davalının da kabulünün dosyaya yansımadığından bahisle davanın reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça sunulan 29.06.2016 havale tarihli külliyen ıslaha ilişkin dilekçede, deniz navlunu ve demurajdan kaynaklı kesilen faturalardan oluşan 25.485,71 Euro alacağın davalıdan tahsiline, dava tarihinden itibaren alacağa reeskont faiz uygulanmasını talep ettikleri anlaşılmaktadır.
Davaya konu alacak faturaya dayalı alacaklardan olup, götürülecek borçlardan olması sebebiyle alacaklının ikametgahında ödenmesi gerektiği, alacaklı ikametgahının da Beşiktaş olup, mahkememizin görev ve yetki alanında bulunnduğu anlaşılmakla BK 89 ve HMK 10. Maddesi uyarınca davalı vekilinin davaya bakma yetkisinin Kayseri Mahkemelerine ait olduğu yönündeki yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 08/08/2017 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; davacının organize ettiği taşımada ödemek durumunda kaldığı navlun, demuraj bedelleri ve sair liman masrafları ve bedelini davalıya rücu etmekte haklı olduğu, asıl navlun ve demuraj borçlusunun davalı taşıtan olduğu, somut olayda ise davacı tarafından konteyner tedarikçişi taşıyana ödenen demuraj bedelinin davalıya rücu edilebileceği, davalı tarafın iddia ettiği gibi gemi tahliye değil, konteyner tahliyesinde gönderilen-alıcının gecikmesinden kaynaklan bekleme ücretlerinden taşıtanın da sorumlu olduğu, davacının ödeme belgeleri ile ortaya koyduğu 11.968,78 Euro ödemenin davalı için yapılan taşımalardan kaynaklı olduğu sabit olursa bunun tamanının davalıya rücu edilebileceği, ayrıca aşan ve yine davalı için katlanılan sair masraf ve navlundan da davalının sorumlu olacağı, tarafların ticari defterlerinin incelemeye sunulmamasından dolayı karşılık hesap incelemesi ve davacı iddiasında olduğu gibi 35.164,44 EURO alacak miktarının denetlenemediği, tarafalar arasında açık hesaba dayalı bu gibi bakiye alacak iddialarında ticari defter ve belgelerin birbirini karşılıklı teyit etmesinin önemli olduğu, gelinen aşamada davacının iddialarının ispatı bakımından dosya içeriğinin yeterli olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 26/01/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; davacının ticari defterlerinin gereği gibi usulüne uygun bir şekilde tutulduğu ve kayıtlarında davalı ile olan ve dava dışı asıl taşıyan ile olan ticari ilişkinin incelendiği ve inceleme neticesinde, davacının ticari defterlerine göre kayden davalı yandan 59.623,75 Euro tutarında alacaklı olduğunun belirlendiği, davacı alacağının ticari kayıtlarında 15.702,85 Euro’luk kısmı Navlun, 30.957,40 Euro’luk kısmı demuraj ve 12.963,50 Euro’luk kısmı ardiye hizmet bedellerine dayandığının tespit edildiği, kayden tespit edilen alacaktan işbu dava konusu edilen alcağın demuraj kısmına ilişkin olduğu, dava konusunun demuraj olarak belirtildiği gözetilerek kök raporda belirlendiği üzere davacının ancak davalıdan kendi katlandığı demuraj konulu alacak miktarı kadar talepte bulunabileceği, davacının katlandığı demuraj bedelinin 12.636,16 Euro miktarında olduğu, bunun tamamını davalıdan talep edebileceği, aşan taleplerin, davacının demuraj alacağı talebi gözetildiğinde işbu davada sabit olmadığı, davacının işbu davayı ek demuraj talebi şeklinde ikame etmesine karşı 2014/994 esas ve 2015/245 karar sayılı dosyasında davacı sıfatının işbu davadaki davacı sıfatı ile farklı olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 18/05/2018 tarihli bilirkişi 2. Ek raporunda sonuç olarak; Davacının ıslah dilekçesi gözetilerek 15.702,85 Euro navlun alacağının 1. Ek raporda belirlendiği gibi davacı tarafından taelp edilebileceği, davacının dava dışı taşıyana yaptığı 9.736,60 Euro miktarında ödemeleri gözetilerek davacının rücu edebileceği demuraj miktarının bu miktarda olacağı, davacıya düzenlenen fatura gözetildiğinde ise bu miktarın 12.636,16 Euro olması gerekiği, 1. Ek raporlarında ödeme değil faturanın dikkate alınması gerektiğini değerlendirildiği, navlun faturası esas alınacak olursa davacı alacağının 15.702,85 Euro navlun artı 12.636,16 Euro şeklinde hesabı yapılması halinde davacının 28.339,01 Euro alacaklı olduğu, davacı ödemeleri esas alındığında ise davacı alacağının 15.702,85 Euro navlun artı 9.736,60 Euro demuraj toplamı 25.439,45 Euro alacak hesaplandığı, davacının dava dilekçesinde faiz talebi yok iken ıslah dilekçesi ile dava tarihinden itibaren temerrüt faizi olarak reeskont faizi talep ettiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm delillerden, dava konusu ihtilafın, ödendiği iddia edilen navlun ve demuraj bedelinin davalıya rücu edilebilir olup olmadığı, edilebilirse miktarlarının uygun olup olmadığı noktalarında toplandığı, davacının, taşıma işleri organizatörü sıfatıyla ödemek durumunda kaldığı navlun alacağı, konteyner demurajına dayalı olarak alacakları davalıya rücu ettiği, davalının ise boşaltmadan sorumlu tutulamayacağını ve beklemenin davalı kusurundan kaynaklanmadığını ifade ettiği, ihtilafın ödendiği iddia edilen navlun ve demuraj bedelinin davalıya rücu edilebilir olup olmadığı, edilebilirse miktarlarının uygun olup olmadığı hususlarında toplandığı, ödeme belgeleri ve faturalar incelendiğinde, davacının dava dışı … firması ile organize ettiği deniz taşıması sürecinde navlun ve demuraj alacağı olmak üzere bedellere katlandığının gözlendiği, yapılan mali incelemede, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde tutulduğu ve kayıtlarında davalı ile olan ve dava dışı asıl taşıyan ile olan ticari ilişkinin incelendiği ve inceleme neticesinde, davacının ticari defterlerine göre, kayden davalı yandan 59.623,75 Euro tutarında alacaklı olduğunun belirlendiği, davacı alacağının ticari kayıtlarında, 15.702,85 Euro’luk kısmı “Navlun”, 30.957,40 Euro’luk kısmı “Demuraj” ve 12.963,50 Euro’luk kısmı “Ardiye” hizmet bedellerine dayandığının tespit edildiği, davacının organize ettiği taşımada ödemek durumunda kaldığı navlun, demuraj bedellerini davalıya rücu etmekte haklı olduğu, ancak mahkememizce davacının yalnızca dava dışı taşıyana yaptığı 9.736,60 Euro miktarında ödemeleri uyarınca davalıya rücu edebileceği kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulü ile 15.702,85 Euro navlun alacağı ve 9.736,60 Euro demuraj alacağı toplamı 25.439,45 Euro’ nun davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile 15.702,85 EURO navlun alacağı ve 9.736,60 EURO demuraj alacağı toplamı 25.439,45 EURO’nun ıslah tarihi olan 29/06/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a madde ve fıkrası gereğince işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı olan 5.244,75 TL’den peşin alınan 1.310,71 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.934,04 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacının peşin olarak yatırdığı 1.310,71 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı yargı gider toplamı olan 2.864,70 TL’nin (27,70 TL bakiye harç, 137,00 TL posta gideri ve 2.700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 2.859,50 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı için takdir edilen 8.795,66 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı vekili için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi gereğince takdir edilen 139,62 TL ücreti vekaletin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/06/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır