Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/276 E. 2021/154 K. 19.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2015/276
KARAR NO : 2021/154
DAVA : Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/05/2015
KARAR TARİHİ : 19/03/2021
MAHKEMEMİZİN 17/11/2016 TARİH,
2015/… ESAS, 2016/… KARAR SAYILI
DOSYASI İLE TEVHİTLİDİR.
BİRLEŞEN DAVA :Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ :23/11/2015
KARAR TARİHİ :17/11/2016

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının kimyevi ticareti ile iştigal ettiğini, sipariş üzerine Libya/Misurata’da bulunan müşterisi “… (…) isimli şirkete toplam 216 varilde/49.560 brüt kg nitrik asit %55 malım satmak ve teslim etmek üzere anlaşma yaptığını, malların İstanbul … Limanından Libya/Misurata Limanına taşınması konusunda davalılardan … Lojistik ile irtibata geçildiğini, taşıma ve yükleme konusunda anlaşıldığını, taşıma konusu toplam 49.560 kg ve 23.045,40 USD değerindeki yüklerin ekli Gümrük Beyannamesinde yer alan işlemlerinin tamamlanarak davalılara taşınmak üzere teslim edildiğini, yüklerin teslimine karşılık … numaralı konşimento tanzim edildiğini, yüklerin iki adet konteyner içinde tam sağlam ve eksiksiz olarak davalılar tarafından Libya/Misurata Limanına taşınmak üzere ihtirazı kayıtsız teslim alındığını, taşıma başlamasına rağmen edinilen bilgilere göre yüklerin dolu olduğunun her iki konteynerin Misurata Limanı yerine, anlaşmaya aykırı olarak Bingazi Limanına tahliye ve terk edildiğini, tüm ihtar ve taleplere rağmen yüklerin boşaltma limanına taşıması yapılmaması üzerine davacının müşterisine yükleri ulaştırabilmek ve zararın azaltılması zımnında kara yolundan yükleri taşıtmaya çalıştığını, davalıların gerekli belgeleri ve müsaadeyi vermemesi sebebiyle yüklerin Limandan alınmasının mümkün olmadığını, yüklerin akıbetinin bilinmediğini, geçen zaman içinde evsafını yitirmiş olduğunu, esasen kullanılabilirliğinin kalmadığını, davalılardan … Lojistik’in navlun faturası ve hizmet faturası taşıma işini taahhüt eden üst taşıyan/taşıma işleri komisyoncusu olarak hareket ile taşıma işini tamamlamadığını ve yarıda bıraktığını, davalılardan … … gemisi donatanının ise fiili taşıma işini üstlendiğini, navlunu peşin tahsil ettiğini, taşıma için teslim aldığı yükte hasara neden olduğunu, esas itibariyle taşıma işini tamamlamayarak yarıda bıraktığını, yükleri haksız yersiz ve haklı sebep olmaksızın tahliye limanından bir başka limana terk ederek, davacının mala ulaşmasını engellemek suretiyle taşımayı tamamlamadığını, anılan sebeplerden dolayı her iki davalının da sorumluluklarını yerine getirmemelerinden dolayı uğranılan zararlardan mesul olduklarını, davalılara … Noterliği’nin 17.12.2014 tarihli … yevmiye no.Iu ihtarnamesinin keşide edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, toplam 30.045,40 USD tutarındaki zararlarının yükleme tarihi olan 23.09.2014 tarihinden itibaren fiili tahsil tarihine kadar işletilecek TCMB yıllık vadeli ABD dolarına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince aynen ve bu mümkün olmadığı takdirde TCMB Merkez Bankasının fiili tahsil tarihindeki efektif satış kurundan TL karşılığının fiili tahsili tarihine kadar işletilecek en yüksek yıllık reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, Türk Bayraklı … isimli geminin sicil kaydına devir ve satışının engellenmesi yönünde ihtiyati haciz vazına, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davalılardan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Lojistik ve Taş. Hiz. Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Taşıma neticesinde meydana geldiği iddia olunan zarara ilişkin davacı tarafından davalıya husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davalının taşıyıcı sıfatına haiz olmadığını, davacı tarafından iddia edilen taşımanın gerçekleştirilmesi ile ilgili zarardan hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, davanın davalıya yöneltilmesinin mümkün olmadığını, İTO kayıtları uyarınca diğer davalının üzerinde takyidat bulunmakta olduğunu, mali açıdan zor bir süreçten geçtiği için davacının tahsilat zorluğu yaşamamak adına müvekkiline davayı yönelttiğini, davanın taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, davalının taşıyan olmadığını, taşıyanın konişmento tahtında diğer davalının olduğunu, meydana gelen zarardan taşıtan/yükleten sıfatıyla davacının sorumlu olduğunu, davacının yükünün tehlikeli madde muhteviyatında olduğunu, gemiye ve diğer yüklere zarar verirken ve davacı bundan dolayı kusurluyken davacının iş bu davayı ikame etmesinin son derece haksız olduğunu, taşıyan tehlikeli madde niteliğindeki yükü konteynerlerdaki sızıntı nedeniyle tahliye limanından başka yere tahliye etme hakkına sahip olduğunu, davalıya davacı tarafından iddia edilen zarara ilişkin hiçbir ihbar ya da bilgilendirmede bulunulmadığını, davacının dava dilekçesinde belirttiği eklerin ve delillerin taraflara iletilmediğini belirterek, öncelikle davanın pasif husumet itirazları yönünden reddini, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan ve delil yetersizliğinden reddini, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davacı tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı M/V … Gemisi Kiracısı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının davaya konu olay tarihi itibariyle 03.06.2013 tarihli zaman çarteri sözleşmesi tahtında … IMO Numaralı M/V … isimli geminin kiracısı olduğunu, Davacı ve diğer davalının akdi taşıyan sıfatı ile davacının satıcısı ve yükleteni olduğunu, toplam 216 varil ve brüt 49.560 kg nitrik asit yükünün İstanbul’dan Libya’ya taşınması konusunda anlaştıklarını, bahse konu yükün … ve … numaralı iki adet konteyner içerisinde davalının kiracısı olduğu M/V … adlı gemiye yüklendiğini, konşimentoya düşülen kayıtla yükün fiilen güvertede taşındığını, sefer esnasında asit yükünün … numaralı konteynerden sızıntı yapmaya başladığını, asit yapısı nedeniyle geminin 3 numaralı ambar kapağının üstünü delerek, ambarda bulunan demir yükünün üstünde 30 cm2 hasar oluştuğunu, seferine devam eden geminin 09.10.2014 tarihinde hasarlı şekilde varabildiği ilk güvenli liman olan Bingazi’de yükün taşındığı iki konteyneri can ve mal güvenliğini gözeterek tahliye edebildiğini, yükü tahliye eden geminin 26.10.2014’te … limanına yanaştığını, 28.10.2014 tarihinde gemideki hasarın tamir işlemleri başlatılarak davacı tarafından atanan sörveyörler nezdinde yapılan onarım işlemlerinin 30.10.2014 tarihinde tamamlandığını, dava dilekçesinde ise usulüne uygun, tam, hasarsız ve gereği gibi ambalajlanmış olarak teslim edilen yüklerin davalılar veya yardımcı şahısları tarafından kötü elleçleme sabitleyememe ya da gemi içinde yer değiştirmeler sırasında benzeri sebepler ile hasarlanmalarına neden olduğunun iddia edildiğini, konşimento ön yüzünde ayrıca FCL kaydının bulunduğunu, konteyner taşımacılığının mahiyeti gereği konteynerin tam dolu olarak yüklenip yükleten tarafından mühürlendikten sonra kapalı halde mühürlenmiş olarak gemiye teslim edildiği anlamına geldiğini, bu nedenle taşıyan FCL kaydı bulunan konteynerin içindeki yükün konteynerin tam dolu olması sebebiyle yükleten tarafından sabitlenmiş olması sebebiyle konteynerin kendisine teslim edilmeden önce ya da sonra meydana geldiğini, herhangi bir eksiklik ya da zarardan sorumlu tutulamayacağını, davaya konu taşımanın ifasında, konteynerde taşınmakta olan eşyanın yükletilmesi, istifi, elden geçirilmesi gibi yükleme işlemlerinin tamamının davacı yükletenin sorumluluğunda olduğunu, iddia olunan zıya ve hasardan davalının kendisinin veya gemi adamlarının bir kusurunun söz konusu olmasının mümkün olmadığını, davacının hukuki mesnetten yoksun iddialarına itibar edilmeyerek haksız davanın reddi gerektiğini, yükün sefer esnasında konteynerden sızmaya başladığını, gemiye ve gemide bulunan diğer yüke zarar verdiğini, bu sebeple de yükün acele tahliyesinin zaruretinin ortaya çıktığını, davalının sorumluluğunun kabulü anlamına gelmemekle beraber davalının varlığı iddia olunan zarardan sorumlu tutulabileceği düşünülse dahi tazminatın TTK m. 1186 gereği hasarlı yükün değeri ve her halükarda hasarlı yükün gayri safı ağırlığının her bir kilogramı başına 2 SDR ile sınırlı olacağını, davalının oluşan hasar ve zarara ilişkin taleplerini işbu dava davacısı yükletene yöneltildiğini, anılan taleplerin sonuçsuz kalması üzerine 23.11.2015 tarihinde dosyanın sayın Mahkeme nezdinde 2015/… E. Numaralı dosya ile bir dava ikame olunduğunu, anılan dava ile huzurdaki işbu davanın konuları aynı taşımaya ilişkin olmakla davaların HMK 166/1 maddesi gereğince birleştirilmesini talep ettiklerini belirterek, davanın … Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde 2015/… E. Numaralı dava dosyası ile birleştirilmesini, her halükarda haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın tümden ve esastan reddini, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davacı tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada uyuşmazlığın, tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, oluşan hasarın deniz taşıması esnasında meydana gelip gelmediği, hasardan davalıların sorumlu olup olmadığı, sınırlı sorumluluk hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı, sorumlu olmaları halinde miktarı noktasında toplandığı, birleşen 2015/ … E. Sayılı dosyada ise uyuşmazlığın, hasarın meydana gelmesinde davalı tarafın sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, sorumlu olması halinde miktarı noktasında toplandığı anlaşılmış, taraf vekillerince tüm delileri sunulmuştur.
Mahkememizin 2015/… esas sayılı dosyasının, Mahkememizin 17/11/2016 tarih ve 2016/… Karar sayılı ilamı ile yine mahkememizin 2015/276 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı vekili 03/06/2013 tarihli zaman çarteri sözleşmesi uyarınca … IMO nolu M/V … isimli geminin işleteni olduklarını, davalı … Dış Tic. A.Ş. İle dava dışı … Lojistik ve Taş. Hiz. AŞ arasındaki navlun sözleşmesi uyarınca davalının satıcısı ve yükleteni olduğnu, nitrat asit emtiasının İstanbul’dan Libya’ya taşındığını, konşimentoya konulan kayıt ile … ve … nolu konteyner içerisindeki yükün güvertede taşındığını ancak yükün konteynerdan sıtıntı yaparak geminin 3 nolu ambar kapağını delerek buradaki demir yüküne hasar verdiğini geminin ancak 26/10/2014 tarihindeki … Limanına yanaşarak 28/10/2014 tamir işleminin başattığnıı ve onarımın 30/10/2014 tarihinde tamamlandığını, geminin ve konteynerin uğradığı hasarın onarım masrafları geminin seferini aksatması sebebi ile kaybedilen günlük kira ve bu süreçteki yakıt bedeli ve acentelik giderleri dahil şimdilik 40.200,00 USD ‘nin davalıdan tazminini, ve mahkememizin bağlantılı olduğu düşünülen 2015/276 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Mahkeme nezdinde derdest olan 2015/276 Esas sayılı dosya ile yükün ilgilisinin zararı nedeni ile … Gemisi donatan … Denizcilik ve akti taşıyan … Lojistik aleyhine açılan dava ile bu davanın irtibatlı olduğunu, davacının taşıma konusu emtiayı tam ve eksiksiz olarak ve yükün özelliğini bilerek teslim aldığını, ancak tedbirli bir taşıyanın göstermesi gereken özeni ve dikkati göstermediğini, bu nedenle yüklerin ambalajının bozulup hasarlamasına neden olduklarını, yüklerin hasarlandığını Gemlik Limanında fark etmesine rağmen yükün Gemlikten Libya’ya taşınmaya devam edilip bu suretle taşıyan davacı tarafından hasarın artmasına sebebiyet verdiğini belirterek davanın reddini talep etmiş ve mahkememizin 2015/276 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini kabul etmediğini beyan etmiştir.
12/11/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda; Asıl dava yönünden, yükün alıcısına teslim edilmemesinden davalı taşıyanın sorumlu olmayacağı, zararın yükletenin fiilinden doğduğu, birleşen dava yönünden; gerek yükte, gerek gemide, gerekse diğer yükte meydana gelen hasarın sorumluluğunun yükleten/satıcı davalıda olduğu, davacı taşıyanın zarar taleplerine ilişkin yapılmış olan harcama belgelerini sunması halinde, bu hususta bir değerlendirme yapılabileceği beyan edilmiştir.
24/09/2019 havale tarihli ek bilirkişi raporunda; Asıl dava yönünden; Davacının davalı taşıyandan 23.045,40 ABD doları tutarında tazminat talep edebileceği, birleşen dava yönünden; davacının karşı davalı yükletenden tazminat talep edemeyeceği beyan edilmiştir.
Dosyada mevcut raporlar arasında çelişki bulunması nedeniyle çelişkiyi giderecek şekilde yeni bir heyetten bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, 05/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Türk Ticaret Kanunu ile Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca usulüne uygun olarak tutulan 2014 ve 2015 yıllarına ait ticari defterler ile belgelerin davacı, davalı (… Gemisi Donatanı … Denizcilik Ltd.Şti.) ve diğer davalı … Lojistik lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı ile davalı … Lojistik tarafından dava dışı … şirketine ait ürünlerin taşınması hususunda anlaşma yapıldığı ve davalı … Lojistik tarafından 02.10.2014 tarih ve … seri no’lu 2.370 USD ile 02.10.2014 tarih ve … seri no’lu 129,80 USD tutarlı faturaların davacı adına tanzim edildiği ve bedellerinin davalı tarafından tahsil edildiği, gümrük mevzuatı bakımından dava konusu uyuşmazlıkta bölünmüş ordino uygulanmasının mümkün olmadığı, gemide taşınan seyreltik Nitrik asitin % 55 lik seyreltik Nitrik asit olduğu için oldukça korrozif bir özelliğinin olduğu, bu asitin konteynerden sızıp st 42 sac malzemeden yapılmış bir platforma veya zemine dökülürse ( st 42 sac, içerisindeki karbon oram düşük olduğu için demir olarak kabul edilir ) bu zeminin kısa bir süre içerisinde korozyona uğrayıp delineceği, dosyaya sunulan delillerden taşıyanın konteynerlerin güverteye istiflenmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı, eşyanın konteyner içi yüklemesinin çelik kafeslerin aralarının doldurularak desteklenme yapılmamış olması nedeniyle deniz taşımasına uygun olmadığının anlaşıldığı, eşyada meydana gelen sızmanın davacı yükleten/taşıtanın kusurundan kaynaklandığı bu hususta davalı taşıyanlara isnat edilebilecek herhangi bir kusurun söz konusu olmadığı, gemi kaptanın her iki konteyner bakımından tedbir uygulamasının makul olduğu ve bu hususta kusurunun bulunmadığı, davacının taşıtan davalıların ise alt ve asıl taşıyan sıfatlarına sahip olduğu, teknik değerlendirmelerde belirlenen hususlara göre dava konusu sızma olgusunun meydana gelmesinde davalı taşıyanların kusurunun bulunmadığı ve sorumluluklarının da söz konusu olmadığı, birleşen dava bakımından konteynerdeki eşyanın sızmasının konteyner içi yükleme ve istiflemeyi yapan davacı yükleten/taşıtanın kusurundan kaynaklandığı ve davacı yükleten/taşıtanın sızma sebebiyle meydana gelen zararlardan sorumlu tutulmasının gerektiği, ancak birleşen davanın davacısı olan taşıyanın sızma ile nedensellik bağı içinde olan zararlarını (gemi malikine ödenen tamir bedeli ve zaman çarteri ücretleri dışında) ispat etmesinin gerektiği, kaptanın iki konteyner bakımından uyguladığı tedbir teknik değerlendirmede makul görüldüğünden konteynerlerin gemiden boşaltılmasının gerek TTK m. 1148/1 gerekse konişmento hükmüne uygun olduğu, davalı/karşı davacı taşıyanın eşya üzerinde hapis hakkı kullandığı ve kullanılan hapis hakkının TTK m. 1201’den kaynaklandığı, teminat sunulmasının hapis hakkının kullanılmasının önüne geçmeyeceği, hapis hakkının kullanılması ile geçmişe etkili sonuç doğurduğu ve borç ödeninceye dek taşıyanın teslim borcunun söz konusu olmadığı beyan edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı itibariyle, asıl dosyada, davacı yükleten, taşımaya konu 29.09.2012 tarihinde üretilen … Gümrük Müdürlüğündeki ihracat işlemleri 24.09.2014 tarihinde yapılan iki konteynerde toplam brüt 49.560 kg nitrik asit emtiasının son varış limanı olmamasına rağmen 09.10.2014 tarihinde Bingazi Limanında tahliye edilerek son varış limanı olan Libya/Misurata Limanına karayolu ile de olsa taşınamaması nedeniyle müşterisine emtianın ulaştırılamaması ve akıbetinin bilinmemesi nedeniyle nitrik asitin, geçen zaman içinde evsafını yitirmiş olduğu, esasen kullanılabilirliğinin kalmadığı iddiası ile mal bedeli, masraf, giderler ve kazanç kaybı olarak toplam 30.045,40 USD tutarındaki zararlarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talep etmiş, birleşen 2015/… E sayılı dosyada davacı … Denizcilik Ltd. Şti. ise güvertede taşınan konteynerlerin birinden nitrik asitin gemi güvertesine aktığı ve gemi güvertesinin tabanını deldiği iddiası ile son varış limanı olan Libya/Misurata Limanı yerine ilk güvenli liman olan Bingazi Limanında asit akıtan konteynerleri tahliye ettiğini, daha sonra hasarlı geminin 26.10.2014 tarihinde İstanbul’a getirildiğini ve gerekli çalışmalarla 30.10.2014 tarihinde geminin tamirinin tamamlandığını belirterek taşınan emtianın sebep olduğu geminin ve konteynerin uğradığı hasarların onarım masrafları ile geminin seferlerini aksatması sebebiyle kaybettiği günlük kira bedeli, bu süreçteki yakıt bedeli ve acentelik giderleri de dahil fakat bunlarla sınırlı olmayan doğrudan ve dolaylı zararlar toplamı 40.200 USD bedelin yükleten … Dış Ticaret A. Ş. ‘den tahsilini talep etmiştir.
Dosyada mevcut davalı … Lojistik tarafından düzenlenen faturalara göre, davalı … Lojistik şirketinin asıl dosya davacı-birleşen dosya davalısı … Dış Tic. şirketinden dava konusu navlun sözleşmesinin ifası için tahliye, yükleme ücreti gibi ücretlerin yanısıra navlun ücreti tahsil ettiği, davalı … ile asıl dosya davacı-birleşen dosya davalısı … şirketi arasında dava konusu taşımanın gerçekleştirilmesi amacıyla yapılan elektronik posta yazışmalarında taşıma işinin organizasyonundan bahsedilmişse de yerleşmiş yargı kararlarında taşıma işleri komisyoncusunun navlun talep ve tahsil etmesi halinde taşıyan sayılacağı kabul edilmekle, asıl dosyada davalısı … Lojistik şirketinin akdi taşıyan, asıl dosya davalı birleşen dosya davacısı … Denizcilik şirketinin ise dosyada mevcut konişmentoların düzenleyeni olarak TTK 1238/1. maddesine göre asıl taşıyan sıfatına sahip olduğu, dava dışı gemi maliki … Co. Ltd. ve asıl dosya davalı birleşen dosya davacısı … Denizcilik arasında düzenlenen … zaman çarteri sözleşmesine göre … Denizcilik’in geminin ticari yönetimini devraldığı ve taşıma taahhüdünde bulunduğu, taşıma işinin fiilen dava dışı … Co. Ltd.’nin maliki olduğu … Gemisi ile gerçekleştirildiği, dava konusu nitrik asit yükünün asıl dosya davacı birleşen dosya davalısı … şirketi tarafından dava dışı Damis For Raw Material şirketine satışına ilişkin düzenlenen faturada satışın “CFR Misurata” esasına göre gerçekleştirildiği, bu satış şeklinde eşyanın taşınması için gerekli olan navlun sözleşmesinin satıcı tarafından kurulacağı, satış sözleşmesindeki CFR kaydına göre … şirketinin taşıtan sıfatına sahip olduğu kanaatiyle tarafların husumet ehliyetlerinin bulunduğu değerlendirilmiştir.
Taşımaya konu nitrik asit emtiası, tehlikeli yüklerin güvenli şekilde taşınmasını sağlamak amacıyla Denizde Can ve Mal Güvenliği Sözleşmesi’nde (… ) yapılan değişiklikle 2004 yılından itibaren zorunlu hale gelen ve Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından geliştirilen kurallar sistemi olan Uluslararası Denizcilik Tehlikeli Yük Kodu (IMDG Code) içeriğine göre “Tehlikeli Yük” olarak kabul edilmiştir. Emtianın IMDG Koduna göre ambalajlandıktan sonra konteyner içine yerleştirilmesi (istifi) ve sabitlemesinin açık deniz taşımacılığına uygun şekilde yapılması zorunlu olmakla, emtianın gemiye 05.10.2014 tarihinde yüklendiği dosyada bulunan konşimentonun ön yüzünde “Container(s) STC – Said To Contain” (Beyana Göre İçerik) ve “Said To Weight” (Beyana Göre Ağırlık) kayıtlarının bulunduğu, bu kayıtların yükün Yükleten (“Shipper”) tarafından istiflendiği/yüklendiği anlamına geldiği, bu kayıtlara ek olarak yine konşimentonun ön yüzünde “Containers are stuffed, stowed, secured, counted and sealed by the shippers” (Konteynerler yükleten tarafından dolduruldu, istiflendi, sabitlendi, bağlandı, sayıldı ve mühürlendi) ibaresi ile “Carrier is not responsible any damage shortage-short contents” (Taşıyan hiçbir zarar ziya ve eksiklik – eksik içerikten sorumlu değildir) ibaresinin yer aldığı, bu kayıtların aksi ispatlanmadıkça yükün hem konteynere istiflenmesi hem de gemiye yüklemesinin Yükleten/Satıcı tarafından yapıldığı ve bu işlemlerden taşıyıcının sorumlu tutulamayacağı karinesinin kabul edileceği, konşimento üzerinde ayrıca “FCL – Full Container Load” (Tam Dolu Konteyner) kaydının bulunduğu, bu kaydın STC kaydıyla birlikte değerlendirilmesi neticesinde konteynerin asıl dosya davacı-birleşen dosya davalısı yükleten/taşıtan tarafından tam olarak doldurulduğu kanaatine varılmıştır. Asıl dosyada davacı tarafından gemide sabitlemenin iyi yapılmadığı, konteynerin yanlış elleçlendiği, çarpma vb nedenle hasar meydana geldiği iddia edilmiş ise de dosya kapsamı itibariyle bu hususu ispatlayan delil sunulmadığı, davacı tarafından 11.11.2019 tarihli dilekçe ekinde sunulan ve konteyner içine ilişkin fotoğraflar olduğu iddia edilen fotoğrafların dava konusu konteynerlerin iç yerleşimine ait fotoğraflar olup olmadığı tespit edilememekle birlikte, dava konusu konteynerlere ait iç yerleşim fotoğrafları olduğunun kabul edilmesi halinde dahi yan yana yüklenen çelik kafeslerin aralarının doldurularak desteklenme yapılmaması nedeniyle destekten yoksun olan çelik kafesler denizde yalpalarla hareket edebileceğinden, konteyner içi sabitlemenin deniz taşımasına uygun olarak yapılmadığı, bu kafeslerin yer değiştirmesi neticesinde basınca uğrayacak olan emtianın konulduğu tanklardan sızma söz konusu olabileceği, konteyner içi yüklemenin çelik kafeslerin aralarının doldurularak desteklenme yapılmamış olması nedeniyle deniz taşımasına uygun olmadığı, bu durumda dava konusu zarara sebep olan sızmanın taşıyanların kusuru dışında gerçekleştiği ve asıl dosyada davacı yükleten/taşıtanın eşyayı konteyner içinde gerektiği şekilde istiflememiş olması sebebiyle söz konusu sızmanın ve sızma sonucunda zararın oluştuğu, meydana gelen zararın geminin delinmesinin yanısıra sızan yükün zayi olmasını da içerdiği, TTK.1448/2. Md gereğince kaptanın gemi ve diğer yükler bakımından tehlike oluşturan yük hakkında makul tedbirler alma yetkisinin bulunduğu, hükme esas alınan 05/01/2021 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda gerek yükün sızıntının tespit edildiği ilk anda gemiden boşaltılmamış olmasının gerekse bir konteynerde sızıntı olmasına rağmen gemi ve diğer yüklerin güvenliği bakımından her iki konteynerin de Bingazi Limanı’nda gemiden boşaltılmasının makul olduğu taşıyanı temsilen kaptanın bu tedbirlerde bir kusurunun bulunmadığı, yükleten/taşıtan … şirketinin konteynerler için ayrı konişmentolar düzenlenmesini talep etmediği dolayısıyla bölünmüş ordino uygulamasının bu konteynerler bakımından söz konusu olamayacağı kanaatiyle asıl dosyada sızma sebebiyle zayi olan yükten davalıların sorumlu tutulamayacağı, meydana gelen hasarda taşıyanların kusurlu olmadığı kanaatine varılmış, davacı tarafından yükün teslim edilmesinden kaçınıldığı ifade edilmiş ise de, TTK 1201md. Kapsamında taşıyanın navlun sözleşmesinden doğan bütün alacakları için hapis hakkına sahip olduğu, birleşen davada davacının hapis hakkına dayanak gösterdiği alacağın navlun sözleşmesinden kaynaklandığı, taşımaya konu emtia üzerinde hapis hakkı kullanılabilecek bir alacak olduğu ve her iki konteyner bakımından teslim borcunda temerrüt halinde bulunmadığı, her ne kadar davacı … şirketi tarafından konteynerin gemiye verdiği hasardan kaynaklanan zararların giderileceğinin taahhüt edildiği garanti mektubu dosyaya sunulmuş ise de teminatın belli miktarda paranın tevdi, üçüncü kişinin borç taahhüdü, banka teminat mektubu olabileceği kabul edilmekle Garanti Mektubu bu sayılan teminatlar arasında olmamakla birlikte, Garanti Mektubu böyle bir teminat sayılsa dahi teminat gösterilmiş olması hapis hakkının kullanılmasının değil TMK m. 953/1 gereğince eşyanın paraya çevrilmesinin önünde engel teşkil edeceğinden kullanılan hapis hakkının haksız olduğunu ortaya koyamayacağı kanaatine varılmış, asıl davanın reddine karar verilmiştir.
Birleşen dosya açısından, her ne kadar nitrik asit emtiasının konteyner içine gerektiği şekilde istiflenmemiş olmasının sızmaya ve dolayısıyla geminin delinmesi ile ambardaki yükün zarara uğramasına sebep olduğu kanaatiyle davalı yükleten/taşıtan … şirketinin kusurunun bulunduğu, geminin uğradığı zararlardan dolayı zarara uğramış olan davacı … Denizcilik şirketine karşı sorumlu olduğu değerlendirilmiş ise de, davacı tarafından talep edilen sızmanın sonucu olan ve sızma ile nedensellik bağı olan tamir masrafları, geminin işletilemediği günler için kira bedeli ve varsa kazanç kaybı, bu süreçteki yakıt bedeli ile acentelik giderleri gibi zarar kalemlerinin her biri bakımından zarara uğradığının ve zarar miktarının ispatlanamaması nedeniyle birleşen davanın da reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
Asıl ve birleşen 2015/… Esas sayılı dosya yönünden;
ASIL DAVA:
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 1.341,78 TL den karar harcı olan 59,30 TL nin mahsubu ile fazla alınan 1.282,48 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalılar vekili için takdir edilen 10.954,42 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
4-Davalı … Denizcilik Ltd.Şti. tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından yapılan (16,00 TL posta masrafı, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti) yargı gider toplamı olan 1.816,00 TL’nin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
BİRLEŞEN DAVA:
1-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 1.977,17 TL den karar harcı olan 59,30 TL nin mahsubu ile fazla alınan 1.917,87 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
2-Davalılar vekili için takdir edilen 14.794,81 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, Asıl dosya davacı, asıl dosya davalısı … Lojistik ile asıl dosya davalı birleşen dosya davacısı … Denizcilik , vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/03/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı