Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/209 E. 2020/38 K. 05.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2019/17 Esas
KARAR NO : 2020/27
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/01/2019
KARAR TARİHİ : 29/01/2020
MAHKEMEMİZİN 26/06/2019 TARİHLİ … ESAS … KARAR SAYILI KARARI İLE BİRLEŞEN DOSYA
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/06/2018
KARAR TARİHİ : 29/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Holding SA ‘nın davalı ile olan ticari ilişkisi sebebiyle davalı … Co. Ltd.’nun donatanı olduğu … IMO numaralı … gemisine yağ, yakıt, kumanya, acente masrafları ve gemi adamı ücretleri ile ilgili masraflar yapıldığını, söz konusu masrafların ödenmemesinin ardından taraflararasında 14/04/2016 tarihinde borcun yeniden yapılandırılması sözleşmesi akdedildiğini, işbu davaya konu gemi ve dava dışı başka gemilere sağlanan hizmetler çerçevesinde imzalanan sözleşmenin toplam bedeli olan 1.007.117,08 USD’nin 01/05/2016 tarihinde ödenmesi konusunda mutabık kalındığını, ancak borcun belirlenen vadelerde ödenmediğini, sözleşmenin imzalanmasından sonra müvekkili … Denizcilik şirketinin dava dışı … Holding SA ile imzaladığı temlikname uyarınca müvekkilinin borcun yeniden yapılandırılması sözleşmesinden doğan tüm haklara halef olduğunu, bu kapsamda borcun yeniden yapılandırılması sözleşmesinde mutabık kalınan gemi adamı ücreti haricinde diğer harcamalardan kaynaklanan 60.748,90 USD asıl alacak ile sözleşmenin 6.2 maddesinde yer alan faiz şartına göre tespit edilen 39.285,40 USD işlemiş faiz alacağının tahsili için … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ancak davalının kötü niyetli olarak borca itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek, davalının takibe itirazının iptali ile icra takibinin devamına, alacağın %20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı … Co. Ltd. vekili cevap dilekçesinde özetle; gemi adamı ücret alacaklarından dolayı 7036 sayılı kanunun 5.maddesi gereğince İş Mahkemelerinin görevli olduğunu, temliknamenin yetkisiz temsilci tarafından imzalandığını, borcun yeniden yapılandırılması sözleşmesinde müvekkilinin imzasının bulunmadığını, davaya sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanacağından sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı uyuşmazlıklar için öngörülen 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, geminin çıplak kira sözleşmesi ile gemi adamlarından ari olarak kiraya verildiğinden sicilde kayıtlı malik olan müvekkilinin TTK’nun 1061 ve TTK’nun 1127.maddeleri uyarınca donatan olarak addolunamayacağını, davacı tarafın TTK 1320 ve 1352 maddelerine göre gemi alacağı yada deniz alacağı hakkı varit olmadığından mahkemenin görevsiz olduğunu, zira hak sahibinin … gemisinde hizmet etmiş olan gemi adamlarının bizzat kendileri olduğunu, üçüncü şahıslara bu hakkın geçmesi için BK 127.maddesinde düzenlenen koşulların gerçekleşmesi gerektiğini, somut olayda bu koşulların oluşmadığını, gemi adamı alacağı ve deniz alacağı haklarının üçüncü kişilere geçmesi için ifada bulunan üçüncü kişinin gemi üzerinde mülkiyet hakkının yahut başka bir ayni hakkının bulunması yada müvekkili şirketin borcun ifasından önce alacaklıya bu hususu bildirmesi gerektiği, dosya kapsamında ise bu yönde bir delilin bulunmadığı, kabul anlamına gelmemekle beraber bir an için gemi adamı maaşlarının dava dışı … tarafından ödendiği varsayılsa bile gemi adamlarının maaşının üçüncü kişi tarafından ödenmesi halinde ödemede bulunan üçüncü kişiye TBK’nun 127.maddesine göre kendiliğinden bir halefiyet sıfatı kazandırmayacağı, gemi adamlarına tanınan rehin hakkının da ödemede bulunan üçüncü kişiye temlik edildiği sonucunun doğmayacağı, öte yandan 14/04/2016 tarihli borcun yeniden yapılandırılması sözleşmesinin müvekkili açısından bağlayıcılığının bulunmadığını, zira sözleşmede müvekkili şirketin temsilcisi, kiracısı veya işletenine ait imza yada kaşenin protokolde yer almadığını, ayrıca protokolün temlik edeni temsilen şirket ortağı tarafından imzalandığı, müvekkilinin gemisini çıplak olarak yani gemi adamları ile donatmaksızın kiraya vermiş olması nedeniyle TTK’nun 1127.maddesine göre müvekkiline yüklenebilecek bir sorumluluğunun bulunmadığını, 14/04/2016 tarihli sözleşmenin ekleri incelendiğinde … gemisinin navlun gelirlerinin alacağı temlik eden şirket tarafından alındığı ve yine davalı tarafından kabul edildiğinin anlaşıldığını, üçüncü bir şahsın bir başkasının borcunun sebepsiz yere ifa etmesinin beklenemeyeceğini, bu nedenle davalı tarafın temlik aldığını iddia ettiği ve temlik edenin gemi adamlarına ödemiş olduğunu iddia ettikleri bedellerin de kendilerinin bir borcuna karşılık yahut taraflararasındaki ticari ilişkiye istinaden ifa edildiğinin kabulü gerektiğini, dosyaya sunulan belgelerden … gemisinin navlun alacakları toplamının karşı tarafın ödediğini iddia ettiği gemi adamı ücretleri toplamından çok daha fazla olduğunu, ayrıca gemi adamı ücretlerinden geminin çıplak kirada olması nedeniyle gemi işletme müteahhidinin sorumlu olduğunu, bu nedenle sicilde kayıtlı malik sıfatından başka bir sıfatı bulunmayan müvekkilinin gemi adamı ücretlerinden sorumlu tutulamayacağını savunarak tüm bu nedenlerle davanın görevsizlik ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Holding SA ‘nın … IMO numaralı M/V … gemisine yağ, yakıt, kumanya, acente masrafları ve gemi adamı ücretleri ile ilgili masraflar yaptığını, sözkonusu harcamaların tahsil edilememesi üzerine taraflararasında 14.04.2016 tarihinde Borcun Yeniden Yapılandırılması sözleşmesi akdedildiğini, işbu davaya konu gemi ile dava dışı birden fazla gemiye sağlanan hizmetler çerçevesinde imzalanan Sözleşme’nin toplam bedeli olan 1.007.117,08 Amerikan Doları’nın 1 Mayıs 2016 tarihinde ödenmesi hususunda mutabık kaldığını, ancak bahse konu bedeller belirlenen bu tarihte de ödenmediğini, Sözleşme’nin imzalanmasının ardından ise müvekkili … Denizcilik Taşımacılık Ltd. Şti. ile dava dışı … Holding SA arasında imzalanan 27.01.2017 tarihli temlikname uyarınca, müvekkilinin işbu Borcun Yeniden Yapılandırılması Sözleşmesi’nden doğan tüm haklara halef olduğunu, yasal olarak … Holding S.A’nın haklarına halef olan müvekkilinin Borcun Yeniden Yapılandırılması Sözleşmesi’nde mutabık kalınan gemi adamı ücreti alacaklarına ilişkin olarak yine aynı Sözleşme’nin 6.2. maddesinde yer alan faiz şartı da göz önünde bulundurularak 74.014,92 Amerikan Doları asıl alacak ve 23.228,35 Amerikan Doları işlemiş faiz olmak üzere toplam 97.243,27 Amerikan Doları alacağa istinaden …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası tahtında icra takibi başlatıldığını, ancak davalılar tarafından anılan takibe kötüniyetli olarak itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, icra takibine yaptıkları itiraz haksız ve kötüniyetli olduğunu beyanla …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına sunulmuş olan haksız itirazın iptaline, davalı taraf aleyhine İİK m. 67 uyarınca %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı gemi maliki vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın alacak kalemleri arasında gemi adamı ücreti yağ, yakıt, kumanya ve acentelik hizmetleri sayılmakla birlikte gemi adamı ücretine tekabül eden kısım için dava açıldığını, gemi adamı alacaklarına dair uyuşmazlıkta iş mahkemelerinin görevli olduğunu, 27/01/2017 tarihli temliknamenin yetkisiz temsilci tarafından imzalandığını, davacının herhangi bir talep hakkına sahip olmadığını ve aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, 14/04/2016 tarihli borcun yeniden yapılandırılması sözleşmesinin müvekkili … Co Ltd adına imzalanmadığını, dolayısıyla sözleşmenin tarafı olmadığını, davacı tarafın borca itiraz dilekçesine muttali olduğu tarihten sonra bir yıllık süre içerisinde itirazın iptali davası ikame etmediğini, davacı tarafın alacağın temliki sözleşmesi ile dava dışı …’nin haklarına halef olduğunu iddia etmekle birlikte ortada geçerli bir alacağın temliki sözleşmesinin bulunmadığını, temlik eden … Holding S.A adına temlikname … tarafından imzalandığını, vekaletnamenin 13/06/2016 tarihinde sona erdiğini, vekaletnameye dayanarak 27/01/2017 tarihinde alacağın temlik edilemeyeceğini, zorunlu arabuluculuk dava şartı olduğunu, derdest itirazın iptali davası gemi adamı maaşları alacağı iddiasıyla açıldığını, söz konusu sözleşmenin müvekkili … Co veya usulünce yetkili kıldığı temsilcisi yahut geminin o dönemdeki işleteni veya kiracısı tarafından imza ve kaşe edilmediğini, TTK 1127.madde hükmü uyarınca çıplak kira süresince oluşan gemi adamı maaşları nedeniyle sicilde kayıtlı malık borçtan sorumlu tutulamayacağını beyanla davanın reddine, İİK 67/2 madde uyarınca karşı tarafın dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Birleşen dosya davalısı … davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Asıl ve birleşen dava; davalı … Co Ltd’nin maliki olduğu … gemisine … Holding SA tarafından sağlanan yağ yakıt, kumanya, acente masrafları ile gemi adamlarına ödenen ücret alacakları için düzenlenen 14/04/2016 tarihli borcun yeniden yapılandırılması sözleşmesinden kaynaklanan alacak hakkını temlik yoluyla devralan davacının, alacağın tahsili için başlattığı icra takiplerine itirazın iptali davasıdır.
Asıl dava konusu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile birleşen dava konusu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celbedilip incelenmesinden, takip borçluları – davalıların takibe itirazının süresinde olduğu, asıl ve birleşen davanın ise İİK’nun 67.maddesinde düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içerisinde açıldığı, asıl dava konusu takip alacağının … gemisine sağlanan yağ, yakıt, kumanya ve acente masraflarıa, birleşen dava konusu alacağın ise gemi adamları ile ilgili ücret alacağına ilişkin olduğu anlaşılmış olup, davalı gemi maliki … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yetki itirazında bulunmuş ise de, yetkili icra dairesi belirtilmemiş olduğundan HMK’nun 19/2.maddesine göre yetki itirazının geçerli olmadığı kabul edilmiştir.
Her iki dava konusu uyuşmazlıkta, gemi adamlarına ödenen ücretin temlik sözleşmesi kapsamında davalı donatan ve gemi kaptanına rücu edilmesi istendiğinden, gemi adamlarının davada taraf olmamaları, ayrıca gemi adamlarından başlayan bir temlik ilişkisinin sözkonusu olmaması, uyuşmazlığın çözümünde gemi ile ilgili kira ilişkisinin davalı gemi malikinin hak ve yükümlülüklerinin değerlendirilmesi gerektiği nedeniyle TTK’nun 5/2.maddesine göre asıl ve birleşen dava yönünden Deniz İhtisas Mahkemesi sıfatıyla mahkememizin görevli olduğu kabul edilmiştir.
Davalı gemi maliki vekili tarafından her iki dosyada da, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılarak zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de, borcun yapılandırma sözleşmesinde alacakların muacceliyet tarihi 14/04/2016 olarak belirtilmiş olup, bu tarih esas alındığında takip tarihi itibariyle sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacaklar için öngörülen 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığı gibi alacakların alım – satım ve hizmet sözleşmelerinden kaynaklanıyor olması nedeniyle sözleşmeler için TBK’nun 146.maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresi de henüz geçmemiş olduğundan davalı yanın zamanaşımı itirazı yerinde görülmeyerek davanın esastan incelenmesine geçilmiştir.
Davacı yanın dayandığı 14/04/2016 tarihli borcun yeniden yapılandırılması sözleşmesinde alacaklı olarak … Holding SA, müşterek ve müteselsil borçlular olarak bir kısım gemi donatanları ile … Shipping, … Denizcilik, … ve …’nun gösterildiği, sözleşme konusunun isimleri gösterilen gemilerin yağ, yakıt, kumanya, acentelik masrafları ile gemi adamı ücretlerinden oluşan alacakların tahsil ve tasfiyesine ilişkin olduğu, müşterek ve müteselsil borçluların 14/04/2016 tarihi itibariyle toplam 1.007.117,08 Amerikan Dolarından borçlu olduklarının kabul edildiği, borcun ödenmesi konusundaki ödeme planına uyulmaması durumunda aylık % 3,5 faiz ödeneceğinin taahhüt edildiği belirli olup, sözkonusu borcun yeniden yapılandırılması sözleşmesinde asıl ve birleşen dosya davalısı … Co’nun müşterek ve müteselsil borçlular arasında yer aldığı ancak borçlu ismi karşısında şirket kaşesi bulunmakla birlikte şirket adına atılmış bir imzanın olmadığı belirlidir. Bu durumda, borcun yapılandırılması sözleşmesinin, işbu sözleşmede imzası bulunmayan davalı gemi maliki açısından geçerli ve bağlayıcı olamayacağı değerlendirildiğinden sözkonusu sözleşmeden dolayı davalı gemi malikinin sorumluluğuna gidilemeyeceği kabul edilmiştir.
Öte yandan, dosya kapsamına göre … gemisinin 08/01/2006 tarihli çıplak gemi kiralama sözleşmesi ile davadışı … Ltd’ye kiraya verildiği tarafların kabulünde olup, davalı vekili tarafından 17/12/2019 tarihli dilekçe ekinde dosyaya sunulan Taganrog Liman
Başkanlığı tarafından Solas 1974 sözleşmesi uyarınca düzenlenen 26/05/2014 tarihli apostil şerhine havi CSR -sürekli özet kayıt belgesinden bareboat chartererin (çıplak gemi kiralama sözleşmesinin) sicile tescil edildiği görüldüğünden kira sözleşmesinin üçüncü şahıslar bakımından da aleniyet kazandığı anlaşılmıştır. Gemi kiralama sözleşmesinin 9.maddesi b bendinde “kiracının masrafları ve tedariki kendisine ait olmak üzere kira dönemi boyunca nezaman ihtiyaç duyulursa gemiyi mürettebatla donatacağı, erzak sağlayacağı, yakıt alacağı, gemi kiralama sözleşmesi tahtında geminin kullanılması ve işletilmesi ile ilişkili her türlü ve neviden masraf ve harcamaların kiracı tarafından karşılanacağı, geminin kaptanı, zabitleri ve mürettebatı herhangi bir sebeple malik tarafından atanmış olsalar dahi her anlamda kiracının çalışanı olarak kabul edilecekleri” hükmü düzenlenmiştir. Dolayısıyla, sözleşmede geminin işletilmesi sırasında kullanılan yağ, yakıt, kumanya vs için yapılan her türlü masrafın kiracı tarafından karşılanacağı, ayrıca gemi mürettebatının her anlamda kiracının çalışanı sayılacağı taraflarca kabul edilmiş olup, TTK’nun 1127.maddesinde de gemi adamlarının çalıştırılmasından doğan bütün borç ve yükümlülüklerin kiracıya ait olduğu hükmü sevkedilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında, dava konusu geminin çıplak gemi kira sözleşmesi ile kiraya verilmiş olması, sözleşmede geminin işletilmesi ile ilgili yapılacak her türlü masraf ve gemi adamlarının ücretlerinden kiracının sorumlu olduğunun kabul edilmiş olmasının yanısıra TTK’nun 1127.maddesinde çıplak gemi kira sözleşmesi akdedildiğinde gemi adamlarıyla ilgili borç ve yükümlülüklerin kiracıya ait olacağı hükmü düzenlendiğinden, asıl dava konusu olan yağ, yakıt, kumanya, acentelik ücretleri ile birleşen dava konusu gemi adamları ücretlerinden dolayı davalı gemi malikinin sorumlu tutulamayacağı kabul edilmiştir.
Gemi adamı ücret alacağı TTK’nun 1320.maddesi gereğince kanuni rehin hakkı bahşeden “gemi alacağı” niteliğinde bir alacak olmakla birlikte eldeki dosyada davacı takip alacaklısının, gemi malikine karşı genel haciz yolu ile icra takibi başlattığı, gemi adamlarının ücreti ile ilgili birleşen dava konusu alacak hakkının ise davadışı … Holding SA tarafından gemi adamlarına ödenmesi yoluyla kazanıldığı, daha sonrada davacıya temlik edildiği anlaşılmaktadır. TTK’nun 1325.maddesinde gemi alacağının devri veya intikali ile bu alacağın verdiği kanuni rehin hakkının da devredilmiş veya intikal etmiş sayılacağı hükmü düzenlenmiş olmakla birlikte eldeki dosyada gemi adamlarından başlayan bir temlik işlemi sözkonusu olmadığından davacının halefiyet yolu ile kanuni rehin hakkını kazandığından bahsedilemeyecektir. Bu noktada da, aksi kabul edilse dahi bir başka deyişle kanuni rehin hakkının temlik alan sıfatıyla davacıya geçtiği düşünülse dahi davacı taraf alacağın tahsili için genel haciz yoluyla icra takibi yapma yolunu seçmiş olduğundan, TTK’nun 1379.maddesi son fıkrasına göre kanuni rehin hakkından feragat etmiş olmaktadır. Dolayısıyla, davacının kanuni rehin hakkına dayanarak gemi maliki olan davalıya müracaat etme hakkı da bulunmadığından yapılan tüm bu değerlendirmeler sonucunda davalı gemi maliki hakkında açılan asıl ve birleşen davanın reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Öte yandan, diğer davalı … 14/04/2016 tarihli borcun yeniden yapılandırılması sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğundan sözleşme konusu borçtan dolayı … Holding SA’ya karşı, bu şirket sözleşmeden kaynaklanan alacak hakkını davacı … ‘e temlik etmiş olduğundan halefiyet hükümlerine göre birleşen dosya borcundan dolayı müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla davacıya karşı sorumlu olduğu kabul edilmiştir. 14/04/2016 tarihli borcun yeniden yapılandırılması sözleşmesinde toplam borç miktarı 1.007.117,08 USD olarak belirlenmiş olup, borcun tamamının 1 Mayıs 2016 tarihinde peşin olarak ödeneceği, ödemelerin vadesinde yapılmaması halinde ise aylık % 3,5 oranında faiz uygulanacağı taahhüt edilmiştir. Birleşen dava konusu …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında 74.014,92 USD asıl alacak ile 23.228,35 USD işlemiş faizden oluşan toplam 97.243,27 USD alacağın, asıl alacağa 31/01/2017 olan takip tarihinden itibaren aylık % 3,5 oranında faiz yürütülmek suretiyle tahsili talep edilmiş olup, 74.014,92 USD tutarındaki asıl alacağın borcun yeniden yapılandırılması sözleşmesinde 1 Mayıs 2016 olarak kabul edilen vade
tarihinden 31/01/2017 olan takip tarihine kadar aylık % 3,5 oranı üzerinden işlemiş faizinin 22.995,90 USD olduğu tespit edilmiştir. Buna göre, davalı … hakkında açılan davanın 74.014,92 USD asıl alacak, 22.995,90 USD işlemiş faizden oluşan toplam 97.010,82 USD üzerinden kısmen kabulü ile, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince yıllık dolar faizi yürütülmek suretiyle davalıdan tahsili için icra takibinin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen alacak belirli ve likit olduğundan asıl alacak üzerinden tespit edilen % 20 icra inkar tazminatının davalı … ‘dan tahsiline, davalı gemi maliki hakkında açılan asıl ve birleşen davanın yukarıda açıklanan nedenlerle reddine, davacı yanın bu davalıya karşı kötüniyetle takip yaptığı anlaşılamadığından davalı gemi malikinin kötüniyet tazminatının talebinin reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
A-ASIL DAVADA;
1-Davanın REDDİNE,
2-Koşulları oluşmadığından davalı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Peşin alınan 7.348,00 TL harçtan, karar harcı olan 54,40 TL’nin mahsubu ile fazla alınan 7.293,60 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı … Shıppıng Co. Ltd taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 35.613,71 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak işbu davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
B-BİRLEŞEN DAVADA;
1-Davalı gemi maliki … Co Ltd hakkında açılan davanın REDDİNE,
2-Koşulları oluşmadığından davalı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Davalı … hakkında açılan davanın KISMEN KABULÜ ile davalının … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine itirazının kısmen iptaline, 74.014,92 USD asıl alacak, 22.995,90 USD işlemiş faizden oluşan toplam 97.010,82 USD alacağın, bu tutar içerisindeki asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince yıllık dolar faizi yürütülmek suretiyle davalıdan tahsili için icra takibinin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Takdiren % 20 oranı üzerinden hesap edilen 56.249,86 TL icra inkar tazminatının davalı …’dan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince tayin olunan 25.480,08 TL harçtan 6.016,24 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 19.463,84 TL harcın davalı …’dan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
6.016,24 TL peşin harcın davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6- Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin olunan 34.560,46 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı … Shıppıng Co. Ltd taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 34.623,02 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak işbu davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 35,90 TL başvurma harcı, 174,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 209,90 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 209,39 TL’sinin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/01/2020

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır