Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/196 E. 2018/482 K. 10.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2015/196 Esas
KARAR NO : 2018/482
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 31/05/2011
KARAR TARİHİ : 10/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirket ile imzaladığı 19/11/2008 tarihli iş akdi kapsamında aylık 11.000,00 USD üzerinden dört ay süre ile Malta bayraklı … gemisinde kaptan olarak işe başladığını, ancak daha sonra herhangi bir haklı neden olmadan 12/01/2009 tarihinde işten çıkarıldığını, müvekkilinin davalıdan 24.220,00 USD alacağının bulunduğunu, müvekkilinin bu şekilde iş akdine son verilmesinin Uluslararası Denizcilik Kuralları ile TTK ve İş Kanununa aykırı olduğunu, zira müvekkilinin hiçbir kusurlu davranışı olmadığı gibi gemi ve mala karşı herhangi bir zarar ve ziyana da sebebiyet vermediğini, davalı tarafın cevabi ihtarnamesinde de müvekkilinin kusuruna ilişkin hiçbir belge gösterilmediğini belirterek haksız ve mesnetsiz olarak işine son verilen müvekkilinin 19/11/2008 tarihli kontrat kapsamında bakiye 24.220,00 USD ücret alacağının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
…vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili tarafından istihdam edildiği gemide mesleki yetersizliğinden dolayı yani İngilizcesinin yetersiz olması nedeniyle taahhüt ettiği edimi gereği gibi yerine getiremediğini, gemi içerisinde gerekli olan iletişim ve koordinasyonu sağlayamadığını, buna rağmen iş akdinin feshedilmeyerek ITF Sözleşmesinin 18.maddesinin 5.klozuna istinaden … isimli bir başka gemide vasıflarına uygun olarak istihdam edilmesi olanağının tanındığını, davacının da bu teklifi kabul ettiğini, böylece tarafların davacının … isimli gemide çalışması konusunda mutabık kaldıklarını, ancak davacının hiçbir gerekçe göstermeksizin … gemisine katılmadığını, bu hususun kendisinin bizzat başvurduğu ITF tarafından da teyid edildiğini, dolayısıyla iş sözleşmesinin davacı tarafından herhangi bir bildirimde bulunulmaksızın sözleşmeye aykırı olarak feshedildiğini, davacının … gemisine katılmayarak transfer için bir takım masrafların yapılmasına, bu kapsamda 15.000,00 USD zarara sebebiyet verdiğini, bu nedenle açılan davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava; yabancı bayraklı gemide kaptan olarak çalışan davacının iş akdinin süresinden önce feshedilmesi nedeniyle bakiye ücret alacağının tahsili istemine ilişkin olup, dosya kapsamından iş sözleşmesinin davacı gemi adamı ile davalı gemi donatanı … Ltd Co arasında 19/11/2008 tarihinde düzenlendiği, sözleşmede davacının … IMO nolu M/T … isimli gemide kaptan (master) sıfatıyla istihdam edilmesinin öngörüldüğü, bu durumda davalı gemi donatanı … Ltd Co’nun işveren sıfatıyla husumet ehliyetinin bulunduğu, dava dilekçesinde davanın gemi donatanı yanında gemi işletenine de yöneltildiği, davacı vekilinin 03/06/2016 tarihli dilekçesindeki açıklamaları ve dilekçe ekinde sunulan belgelerden gemi adamının istihdam edildiği M/T … gemisi ile ilgili olarak … AŞ tarafından ITF ile 10/11/2008 tarihinde toplu iş sözleşmesinin imzalandığı, yine gemiye ait klas sertifikasında da … AŞ işleten olarak gösterildiği anlaşıldığından bu şirketin geminin işleteni olup, işbu davada husumet ehliyetinin bulunduğu değerlendirilmiştir.
Taraflararasında, davacının davalı …nin donatanı olduğu … isimli gemide aylık 11.000,00 USD ücret ile dört aylık süre için gemi kaptanı olarak çalışması konusunda 19/11/2008 tarihli iş akdi düzenlendiği konusunda bir ihtilaf bulunmayıp, dosyadaki hukuki uyuşmazlık davacının gemideki görevine son verilmesinin hangi tarafın kusurundan kaynaklandığı, buna göre iş akdinin işveren / donatan tarafından tek taraflı ve haksız şekilde feshedilmiş sayılıp sayılamayacağı hususunda toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü açısından alınan 12/03/2013 tarihli bilirkişi raporunda, 19/11/2008 tarihli iş sözleşmesi, davacının eşi olduğu belirtilen … adına kayıtlı hesaba “maaş ödemesi …, … / …” açıklamalarıyla gönderilen ücret ödemeleri ve dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinden davacı gemi adamı ile davalı …Co arasında iş akdi kurulduğundan bu şirketin işveren sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğu, iş sözleşmesinde aylık ücretin 11.000,00 Dolar olarak belirlendiği, davalı vekilinin beyanına göre iş akdinin 13/01/2009 tarihinde sona erdiği, son ücret ödemesinin ise 03/02/2009 tarihinde “Aralık 2008 açıklamasıyla” yapıldığı, bu durumda davacının fiilen çalıştığı hizmet süresinin 19/11/2008 – 12/01/2009 tarihleri arasında 1 ay 23 gün sürdüğü, iş sözleşmesinin 4 ay gibi belirli bir süre için bağıtlandırıldığından bakiye sözleşme süresi olan 2 ay 7 gün için istenebilecek ücretin 24.567,00 Amerikan Doları olduğu, işveren tarafından davacı gemi adamının iş akdinin süresinden önce haklı bir neden olmadan sonlandırıldığı belirtilmiştir.
İtirazların değerlendirildiği 28/09/2016 tarihli birinci ek raporda ise, davalı … AŞ ‘nin gemi işleteni olmasının sonucu olarak dava konusu alacaktan … Ltd isimli donatan ile birlikte sorumlu olduğu, davalı tarafça davacının yabancı dilinin yetersiz olması nedeniyle … isimli başka bir gemide istihdam edilmesinin teklif edildiği, teklifin kabul edilmesine rağmen davacının söz konusu gemiye katılmadığı yönünde itirazda bulunulmuş ise de, … isimli geminin equasis kayıtlarının incelenmesinden bu geminin aynı donatana ait olmadığının tespit edildiği, taraflararasında imzalanan iş sözleşmesinde de davacı gemi adamının istihdam edileceği geminin açıkça … olarak belirtildiği, sözleşmede davalı donatana başka bir gemiye transfer hakkının da tanınmadığı, davacının İngilizce dil bilgisinin yetersiz olduğuna ilişkin davadışı … şirketi tarafından … firmasına gönderilen e mail dışında bir delilin bulunmadığı gibi İngilizcesi yetersiz olan kaptanın neden başka bir gemide istihdamına yönelik çaba harcandığının da anlaşılamadığı, netice olarak davacı gemi adamının iş sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın sonlandırıldığı yönündeki görüşten ayrılmayı gerektiren bir hususun bulunmadığı, davacının iş akdinin feshinden sonra bakiye sözleşme süresi içerisinde başka bir işte sigortalı olarak çalışmadığının SGK kayıtları ile sabit olduğu gibi davacının bu süre zarfında yabancı bayraklı bir gemide istihdam edilmiş olmasının da düşük bir ihtimal olduğu, BK ‘nun 325.maddesine göre davacının isteyebileceği tazminattan indirim yapılabileceği, indirim oranı konusunda takdirin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
22/10/2018 tarihli ikinci ek raporda da, indirim oranı konusunda Yargıtay içtihatları dikkate alınarak % 35 oranında hakkaniyet indirimine gidilmesi halinde davacının bakiye ücret alacağının 15.743,00 USD olarak saptandığı belirtilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi raporlarına göre, davacının davalı gemi donatanı … Ltd Co ile akdettiği 19/11/2008 tarihli iş akdi ile davacının gemi kaptanı sıfatıyla dört aylık süre için M/T … isimli gemide istihdam edilmesinin kabul edildiği, iş akdine göre davalı …Co’nun işveren sıfatına haiz olduğu, diğer davalı … AŞ ‘nin ise davacının çalıştığı gemi ile ilgili olarak ITF ile toplu iş sözleşmesi imzalaması ve geminin klas sertifikasında işleten olarak gösterilmesi nedeniyle işleten sıfatıyla davacı gemi adamının ücret alacağından dolayı donatan ile birlikte sorumluluğunun bulunduğu, davalı tarafça davacının yabancı dilinin yetersiz olması nedeniyle kendisine … isimli başka bir gemide istihdam edilmesinin teklif edildiği, teklifi kabul etmesine rağmen davacının söz konusu gemiye katılmadığı, dolayısıyla iş akdini davacının sonlandırdığı ileri sürülmüş ise de, … isimli geminin equasis kayıtlarına göre bu geminin aynı donatana ait olmadığı ve taraflararasında imzalanan iş sözleşmesinde de davacı gemi adamının istihdam edileceği geminin açıkça … olarak gösterildiği, sözleşmede davalı donatana başka bir gemiye transfer hakkının da tanınmadığı, davacının İngilizce dil bilgisinin yetersiz olduğuna ilişkin davadışı … şirketi tarafından … firmasına gönderilen e mail dışında bir delil bulunmadığı gibi İngilizcesi yetersiz olan kaptanın neden başka bir gemide istihdamına yönelik çaba harcandığının da anlaşılamaması nedeniyle iş akdinin işveren tarafından haksız şekilde feshedildiği kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamında; iş sözleşmesinde aylık ücretin 11.000,00 Dolar olarak tespit edildiği, davalı vekilinin beyanına göre iş akdinin 13/01/2009 tarihinde sona erdiği, son ücret ödemesinin ise 03/02/2009 tarihinde “Aralık 2008 açıklamasıyla” yapıldığı, bu durumda davacının fiilen çalıştığı hizmet süresinin 19/11/2008 – 12/01/2009 tarihleri arasında 1 ay 23 gün sürdüğü, iş sözleşmesinin 4 ay gibi belirli bir süre için bağıtlandırıldığından bakiye sözleşme süresi olan 2 ay 7 gün için istenebilecek ücretin 24.567,00 Amerikan Doları olduğu anlaşılmış olup, davacı tarafça 24.220,00 Amerikan Doları talep edilmesi nedeniyle taleple bağlılık ilkesi gereğince çalışılmayan sözleşme süresine ilişkin ücret alacağının 24.220,00 USD olarak kabulü gerektiği değerlendirilmiştir.
Yabancı bayraklı gemilerde çalışan gemi adamlarının iş akdinden kaynaklanan hukuki uyuşmazlıklara TBK ‘nun 393 ve devamı maddelerinde düzenlenen hizmet sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK ‘nun 325.maddesine göre, belirli süreli iş sözleşmesinde işçinin iş sözleşmesinin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelirin tazminattan indirilmesi gerektiği, davacının bakiye sözleşme süresi içerisinde sigortalı bir işte çalışmadığı SGK kayıtlarından anlaşılmış olup, 66 günlük bakiye süre içerisinde yabancı bayraklı başka bir gemide istihdam edildiği de ispatlanamadığından başka bir işten gelir elde ettiğinin söylenemeyeceği, bu durumda iş sözleşmesinin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği harcamalar yönünden Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre takdiren % 35 oranında indirime gidilebileceği, buna göre % 35 oranında indirim yapıldığında bilirkişi raporlarıyla da tespit edildiği üzere davacının isteyebileceği bakiye ücret alacağının 15.743,00 USD olduğu kanaatine varılmış olduğundan açıklanan tüm bu nedenlerle davanın 15.743,00 USD üzerinden kısmen kabulü ile bu tutarın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek Dolar faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 15.743,00 USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek Dolar faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince tayin olunan 1.724,94 TL harçtan 575,50 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.149,44 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
575,50 TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan davanın kabul ve reddi oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 3.030,21 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı … AŞ vekil ile temsil olunduğundan davanın kabul ve reddi oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 18,40 TL başvurma harcı, 492,50 TL posta gideri ile 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.310,90 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 1.502,08 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/12/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır