Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/995 E. 2019/212 K. 30.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2014/995 Esas
KARAR NO : 2019/212
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/07/2014
İSTANBUL 17.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 15/05/2015
TARİH 2015/236 ESAS2015/210 KARAR SAYILI
BİRLEŞME KARARINA KONU DOSYASI
BİRLEŞEN DAVA:
DAVA :Alacak
DAVA TARİHİ :12/05/2015
BİRLEŞME TARİHİ :15/05/2015
KARAR TARİHİ :30/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesin özetle; müvekkilinin davalı firmaya ait ihraç mallarını
Çin/… limanına taşıdığını, davalı ile dava dışı alıcı … Co Ltd firmasının anlaşması üzerine taşınan malların Türkiye’ye iadesine karar verildiği, davalı şirkete çıkış ihbarının gönderilmesi için sistem kaydına ilişkin formun e posta ile gönderildiğini, yükü taşıyan geminin 10/10/2013 tarihinde İzmir Limanına geldiğini ve buna ilişkin bildiriminde davalıya yapıldığını, bildirime rağmen davalının malı uzun süre gümrük işlemlerini tamamlamadığını, davalı ile temasa geçildiğini ve malın gümrük te bekleme süresinin dolacağını ve devletleşeceğinin bildirildiğini, malın gümrükte bekleme süresi dolduktan sonra navlun ve demuraj faturalaranın gönderildiğini, davalı tarafından faturaların alındığını ve itirazda bulunulmadığını, davalı ile yapılan görüşmelerde borcu ödemek için süre istediğini, davalının faturaları alıp itirazda bulunmadığını, 25.001,62 dolarlık borcu ödemediği için icra takibi başlatıldığını, icra takibine itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı firmaya ait ihraç mallarını Çin … limanına deniz yolu ile taşıdığını, bahsi geçen malların bu ülkede faaliyet gösteren alıcı … Co Ltd şirketine gönderildiğini, ancak davalı ile davadışı alıcı … Co Ltd şirketinin anlaştığını ve bu nedenle malların Türkiye ye iadesine karar verildiğini, malların 10/10/2013 tarihinde İzmir Limanına geldiğini, davalıya bildirimin yapılmasına rağmen İzmir Limanından gümrük işlemlerinin gerçekleştirilmediğini, davalıya demuraj ve navlun faturalarının gönderildiğini, faturaların tebliğ alındığını, süresi içinde herhangi bir itirazda bulunulmadığını, paranın ödenmediğinden başlatılan takibe davalı tarafından haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğinden … Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyası ile itirazın iptalinin davasının açıldığını belirterek mahkememizin … esas sayılı dosyası ile bu dosyanın birleştirilmesi yönünde talepte bulunmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın dava dışı … Co. Ltd Şti isimli Çin firmasına kuru kayısı ihracatı konusunda anlaştığını, malları alıcı … firmasının aldırdığını, navlun bedelini debu firmanın ödediğini, malların Çin’e ulaşmasından sonra alıcı tarafından beğenilmemis ve ayıplı olduğunun iddia edilmesi üzerine malın İzmir’e gönderildiğini, dava konusu alacağın davacıya noter aracılığıyla yapılan ihtara rağmen malların görülmesinin engellenmesi sonucu oluşan demuraj olduğunu, müvekkili firma ile davacı arasında bir taşıma sözleşmesinin bulunmadığını, malın dava dışı … firması tarafından davacı firmaya teslim edilmiş ve gönderilmiş olduğunu, müvekkilinin taşımayı kabul ettiğinin yanlış ve yanıltıcı olduğunu, dava konusu alacakların muhatabının ihraç mallarının alıcısı firma olduğunu, dava dilekçesinde yüklemenin dava dışı Çin firması tarafından yapıldığının kabul edilmiş olduğunu ve davalı ile arasında bir akdin bulunmadığını, yükün taşınması ile taşıma bedelinin yüklenildiğine ilişkin bir icaba davet ve icap veya kabulun olmadığını, davacı tarafın faturalara itiraz edilmediği iddiasının doğru olmadığını, müvekkilinin mallaın geldiğini ve taşıma bedellerinin ödenmesi haberinin bu faturaların kendisine gönderilmesi ile öğrendiğini, müvekkilinin davacı tarafa 25/11/2013 tarih ve … sayılı ihtarname gönderilerek faturalarda belirtilen malların içini bilmediklerini malı ve fatura bedellerini kabul etmeyeceklerini ihtaren bildirdiğini, bu ihtarnameye cevap verilmediğini, müvekkilinin hem mallara erişiminin engellendiğini, emtianın hangi suretle alıcısı tarafından kabul edilmediğinin anlaşılamadığını ve alıcıya karşı tazminat hakkının kullanılmasının engellendiğini, davacı tarafın fatura edilen alacak kalemlerini açıklamak zorunda olduğunu, ISPS, nezaret ücreti, deniz navlunu ve demuraj ücretlerini kabul etmediklerini, alacağın likit olmadığını, kötü niyet tazminatı ve faiz talebini kabul etmediğini belirterek dava hakkında yetkisizlik kararı verilmesini, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan inceleme sonucunda dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda; davalının Çin’den İzmir’e malların gerekli nitelikleri taşımadığı gerekçesiyle iade edilmesi sebebiyle doğduğu iddia edilen navlun ve navlun eklerinden sorumluluğunun TTK m.1203 uyarınca belirlenmesi gerektiği, … numaralı konişmentoda davacının gönderilen olarak yer aldığı, konişmentoda davalı … LTD’nin sıfatının bulunmadığı, bu sebeple borç sıfatının haiz olmadığı, dosya içerisinde yükleten olarak … Co. Ltd, gönderilen olarak ise … Sanayi ve Ticaret Ltd olarak gösterilen … numaralı konişmento uyarınca gönderilen davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd’nin navlun ücretinden sorumlu olabilmesi için TTK m 1203 uyarınca yükü teslim almasının gerekli olduğu, yükün teslim alınmadığı ve Gümrük Kanunu uyarınca tasfiyeye tabi tutulduğunun tespit edilmesi karşısında navlun ücretinden davalının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, TTK m 1207 uyarınca navlun ve diğer alacaklardan taşıtanın sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 15/04/2016 tarihli ek bilirkişi raporunda; gönderilenin konişmentoda veya konişmentonun yollama yaptığı ancak navlun sözleşmesi uyarınca navlun ve eklerini ödediği zaman yükü teslim alma hakkına sahip olabildiği dolayısıyla gönderilen navlun sözleşmesi veya konişmento uyarınca ödemesi gereken borçları ödemek koşuluyla yükü teslim alma hakkını kullanabileceği, gönderilenin yükü teslim almaması halinde TTK m 1207 uyarınca taşıyanın navlun sözleşmesinin tarafı olan taşıtandan talepte bulunması gerekeceği, somut olayda bu koşulların gerçekleşmediği, mahkemenin kanaati salt yükü teslimi talep etmenin gnöderileni borç altına sokacağı yönünde olması halinde ise yükün teslimini talep etmeden söz edilebilmesi için fiilen ve hukuken yükün teslim alınabilmesi aranan koşulların sağlanmış olmasının gerekli olduğu, salt muayne için yükün kontrol etmek istenmesinin yükün teslimini talep anlamına gelmediği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesinden aldırılan 19/12/2016 tarihli talimat bilirkişi raporunda; davalı tarafça davacı tarafın düzenlemiş olduğu ve itilafa konu olan faturalardan 2013 yılına ait olan faturaların 3 adedinin davalı tarafça kayıtlara alınarak davacı tarafı 8.526,23 TL tutarında alacaklandırmış olduğu, faturaları noter kanalıyla iade ettiği, ancak iade işlemine yönelik defter kayıtları incelendiğinde davacı tarafa nakden ödeme yapılmış yönüyle kasa hesabından çıkış kaydı yapılmış olduğu ancak bu ödemeye ait davacı tarafça imzalanmış herhangi bir belgenin bulunmadığı, itilafa konu olan ve davalı tarafça ticari defter kayıtlarına intikal ettirilmeyen faturalardan 18/11/2013 tarih ve … nolu 6.300,00 USD tutarı faturanın davalı tarafça teslim alınmış olmasına rağmen kayıtlara alınmamış olduğu, 31/01/2014 tarih ve … nolu ve 9.000,00 USD tutarlı faturanın ise davalı tarafça teslim alındığına dair herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmamış olup 2014 yılı ticari defterlerinde de harhangi bir kayda rastlanılmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 17/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davalının aynı zamanda taşıtan sıfatını haiz olduğu, davalının yükü kontrol etmek istemisine rağmen kontrol edememesinin yükü teslimden imtina hakkı vermediği, davacının alacaklı oduğu toplam tutarın 9.421,62 USD olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 15/10/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda; davalı şirketin gönderilen sıfatının yanı sıra taşıtan sıfatını da haiz olduğu, yükte zıya hasar olduğu konusunda bir iddiaya rastlanılmamış olup, bu konuda davacı tarafa açılmış bir davadan bahsedilmediği, navlun ve demuraj ücretinin borçlusunun taşıma sözleşmesinin taraf olan taşıtan olduğu, sözleşmeye taraf olmayan üçüncü kişiye borç yüklenemediği, davalının yükü kontrol etmek istemesine rağmen kontrol edememesinin yükü teslimden imtina hakkı vermediği, davacının davalıdan talep edebileceği demuraj tutarının (reefer konteyner olması sebebiyle) 19.080 USD olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Esas ve birleşen Dava; deniz taşıma sözleşmesi nedeniyle oluşan navlun ve demuraj ücretinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali ile aynı nitelikteki alacağın tahsili talepli alacak davasıdır. Uyuşmazlık ise; davalı tarafça yurt dışına ihraç edilen malların sözleşmede belirlenen niteliklere sahip olmaması nedeniyle teslim alınmayıp, Türkiye’ye iade edilmesi masrafları (navlun, demuraj) nedeniyle davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmıştır.
İcra dosyası incelendiğinde; davacı tarafça 05/02/2014 tarihinde toplam 25.176,35 USD alacak için takibe geçildiği, davalı borçluya ödeme emrinin 12/02/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı tarafça 18/02/2014 tarihinde borca ve yetkiye itiraz edildiği görülmektedir.
İlk olarak esas dava bakımından davalının icra dairesi yetkisine itirazının değerlendirilmesi gerekmekle; davalı icra dosyasına sunmuş olduğu borca itiraz dilekçesi ile icra dairesi yetkisine de itiraz etmiştir ancak, yetki itirazında yetkili icra dairesini bildirmemiş olduğundan usule uygun ileri sürülmeyen yetki itirazının reddi yönünde karar vermek gerekmiş ve yargılamanın esasına geçilmiştir.
Eldeki dosyada uyuşmazlığın çözümü için tarafların taşıma sözleşmesindeki rollerinin tespiti gerekmekte olup;
-Davaya konu olan ve dosyaya sunulan … numaralı konşimento incelendiğinde; gönderilenin davalı … Ltd. olduğu, ihbar ilgilisinin de … Ltd. olduğu, teslim acentesinin davacı … Taşımacılık olduğu, navlunun varma limanında ödeneceği ile CY/CY kayıtlarının bulunduğu anlaşılmıştır.
-Davaya konu olan ve dosyaya sunulan … numaralı konşimento incelendiğinde ise ; gönderilenin … Taşımacılık olduğu, ihbar ilgilisinin de … Taşımacılık olduğu, navlunun peşin ödendiği ile tahliye-istif masraflarının, demuraj, depolama, dübelleme, izleme ve yerel nakil ücretlerinin gönderilene ait olduğunun kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Buna göre anılan konşimentolardan … numaralı konşimentonun ANA, … numaralı konşimentonun ise ARA konşimento olduğu tespit olunmuştur.
Davalının emtiaların geri taşınması talimatını kendilerinin vermediği yönündeki itirazları mahkemece kabul görmemiştir, zira; TTK 18/2 gereği, basiretli bir tacir olarak faturalara konu 30.06.2013 tarihli ara konişmentoda yer alan;
-“Consignee or order: … Ltd.” ve “Notify Adress: …” kayıtlarından 3. şahsa ciro yokluğunda varış ihbar ilgilisinin kendisi olacağını,
-“Freight Payable At: İzmir, Turkey” ve “…” kayıtlarından- navlunun boşaltma limanı İzmir’de kendisinin sorumluluğunda ödeneceğini,
-“Delivery Agent: … Taşımacılık” kaydından dolu konteynerin tesellüm işlemlerinin acente sıfatıyla … Taşımacılık tarafından kendisinin hesabına yürütüleceğini,
-“Received by the Carrier… ” kaydından; konşimentonun ön ve arka sayfasında yazılı hükümlerce navlun, navlun teferruatından olan bütün borçlar ve demurajdan kendisinin sorumlu tutulabileceğini biliyor olması gereken … Ltd, ara konşimentoya ilişkin yük çıkış ihbarının hazırlanması için kendisinden şirket bilgilerini talep eden davacı … Taşımacılık’a “taşıma talimatını kendisinin vermemiş olduğu yönünde herhangi bir itirazda bulunmaksızın” olumlu cevap vermiş, gemi henüz İzmir’e varmadan evvel 18.09.2013 tarihinde haberdar edildiği yük çıkış ihbarına karşılık 2 ay süre ile ve konteynerin 10.10.1013 tarihinde tahliyesinden sonra ise 1.5 ay süre ile sessiz kalarak herhangi bir itirazda bulunmamış, ve 25.11.2013 tarihli ilk itirazında ise ‘faturalar konusu taşımaya değil taşıma konusu emtiaya şartlı şekilde” itiraz etmiştir. Kaldı ki emtianın iadesine ilişkin deniz yolu ile taşımacılığın yükleyen/gönderen … talimatı ile gerçekleştiğine ilişkin herhangi bir delil de dosyaya sunulmamıştır. Buna göre , eldeki faturaların atıfta bulunduğu … numaralı ara konşimentoya konu taşımaya dair talimatın davalı … Ltd. tarafından verildiği ve neticesinde … Ltd.’nin faturalar konusu taşımada gönderilen sıfatı ile birlikte “taşıtan” sıfatını da haiz olduğu mahkemece kabul edilmiştir.
Tüm bu açıklamaların ışığında davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlığın, davalının da taraf olduğu … numaralı ara konşimento uyarınca çözülmesi gerekmektedir. Anılan konşimentonun dosyaya sunulan nüshaları üzerinde, demuraj tarifesi ile demuraj uygulanmasına ilişkin herhangi bir kayıt ve ibare bulunmadığı gibi, taraflar arasında demuraj ücretine yönelik davalının sorumlu olacağına dair bir kabul yahut anlaşma da dosyaya sunulmamıştır. Davacının esas dava taleplerinden bir kalemin de demuraja ilişkin olduğu gözetildiğinde; esas davada demuraj ücretine yönelik alacak miktarı bakımından itirazın iptali davasının reddine; birleşen davada ise talep, tamamen demuraj ücretine ilişkin olmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Esas dava bakımından, takibe dayanak faturalardan navlun alacağına yönelik olarak ise; … numaralı ara konşimento gereği navlunun boşaltma limanında ödeneceğine dair “freight collect” kaydı gereği davalının navlun ücretinden sorumlu olacağına kanaat getirilmiştir. Son olarak boşaltma masrafları bakımından; konşimento üzerinde herhangi bir kayıt olmaması dikkate alınarak TTK 1167 maddesi gereğince, davalının bu masraf kalemleri bakımından da sorumluluğu kabul edilmiştir.
Dosyada 3 ayrı heyetten bilirkişi raporu alınmış olmakla mahkemece makul, denetime ve hükme elverişli bulunup benimsenen 02/05/2017 tarihli rapordur. Zira; konşimentoya ilişkin yük çıkış ihbarının hazırlanması için kendisinden şirket bilgilerini talep eden acente … Taşımacılık’a “taşıma talimatını kendisinin vermemiş olduğu yönünde herhangi bir itirazda bulunmaksızın” olumlu cevap vermiş, gemi henüz İzmir’e varmadan evvel 18.09.2013 tarihinde haberdar edildiği yük çıkış ihbarına karşılık 2 ay süre ile ve konteynerin 10.10.1013 tarihinde tahliyesinden sonra ise 1.5 ay süre ile sessiz kalarak herhangi bir itirazda bulunmamış, ve 25.11.2013 tarihli ilk itirazında ise ‘faturalar konusu taşımaya değil taşıma konusu emtiaya şartlı şekilde” itiraz etmiş olan davalının taşıma talimatını vermediğinden ve malları gönderilen olarak teslim almadığndan bahisle navlun ücretinden sorumlu olmayacağına dair görüş ve rapor mahkemece hakkaniyete ve hukuka uygun görülmemiştir. Aynı şekilde demuraj ücretine ilişkin bir kayıt, anlaşma veya kabu olmaksızın davalının teslim almadığı ve tasfiyeye tabii tututan emtialara ilişkin demuraj ücretinden sorumlu tutulması da hakkaniyete ve hukuka uygun görülmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-A:) Esas davanın KISMEN KABULÜ ile … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına itirazın kısmen iptaline, takibin 4.311,62 USD asıl alacak bakımından devanmına, bu alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince faiz uygulanmasına, fazlaya dair davanın reddine,
2-Karar harcı olan 626,45 TL’den peşin alınan 618,95 TL’nin mahsubu ile bakiye 7,50 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacının peşin olarak yatırdığı 618,95 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı yargı gider toplamı olan 10.936,20 TL’nin ( 25,20 TL başvurma harcı, 1.211,00 TL posta ve talimat gideri ve 9.700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 1.885,23 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı için takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı vekili için takdir edilen 5.193,17 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine
B:) Birleşen davanın REDDİNE,
Alacak miktarı yargılama neticesinde anlaşılmakla icra inkar tazminatı taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 1.879,14 TL den karar harcı olan 44,40TL nin mahsubu ile fazla alınan 1.834,74 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı vekili için takdir edilen 11.552,87 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 30/04/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır