Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/933 E. 2018/183 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2014/933 Esas
KARAR NO :2018/183

DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :17/09/2014
KARAR TARİHİ :08/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında … gemisi/seferi ile …’da yüklenip, …’ta boşaltılmak üzere .. no’lu konşimento düzenlenmiş bulunduğunu, söz konusu konşimento hükümleri uyarınca davalı şirket tarafından 26.09.2013 tarih, … numaralı faturada belirtilen malzemelerin gemiye yüklenerek … limanında boşaltılması hususunda tarafların anlaşmaya vardıklarını, davalı şirketin müvekkil şirket ile arasında varılan anlaşma ve konşimento hükümlerine aykırı olarak, müvekkil şirketten onay almaksızın ve dava dışı olan alıcı (tüccar) firmadan bakiye bedelin tahsil edilmemiş olunmasına rağmen taşıma senedinde belirtilen mallan alıcıya teslim etmek suretiyle müvekkil şirketi zarara uğrattığını, müvekkil şirketten onay alınmadan konşimentoyu ve içeriğinde belirtilen malların dava dışı alıcı firmaya teslim edilmiş olunmasından dolayı teslimat sırasında ödenmesi kararlaştırılmış olan 7.000 USD tutarındaki bedelin alıcı firmadan hala alınamadığını, … menşeili olan alıcı (tüccar) firma ile müvekkili şirket arasında öncelikle toplam 32.266,20 USD tutarlı malzeme teslimi hususunda sözleşme imzalandığını, alıcı firma tarafından ön ödeme olarak malların tesliminden önce ilk olarak 15.000 USD, sonrasında ise 10.000.- USD olarak ödeme yapıldığını geri kalan yaklaşık 7.000,00 USD tutarındaki bedelin ise davalı şirketin sözleşmeye konu mallan alıcı firmaya teslim etmesi ile birlikte ödenmesi hususunda anlaşıldığını, kalan bakiye olan yaklaşık 7.000,00 USD tutarındaki bedelin ise alıcı firma tarafından ödenmesi karşılığında davalı şirketle malların teslimi hususunda anlaşma yapıldığını, ancak davalı firmanın söz konusu bakiye bedel ödenmeden ve müvekkil şirketin muvafakatini almadan, malları alıcı firmaya anlaşmaya ve teamüllere aykın olarak teslim etmek suretiyle müvekkil şirketin zarar görmesine neden olduğunu, davalı tarafın müvekkilin şirketin muvafakatini olmadan konşimentoyu alıcı firmaya teslim etmiş olduğu hususu öğrenildiğinde, davalı tarafla müvekkili şirket yetkilileri arasında sözlü görüşmeler yapıldığını, davalı tarafın, her zamanki uygulamanın dışında yapılan işbu hatalı teslimin kendi kusurlarından kaynaklandığını ikrar ettiklerini ve konuyu muhakkak çözeceklerini belirttiklerini, ancak davalı şirketin bedel ödenmeden konşimentonun karşı tarafa tesliminin tamamen kendi hataları olduğunu belirten sözlü görüşmeler sonrasında hiçbir gelişme olmadığını, davalı tarafça zararın giderilmesi noktasında herhangi bir girişimde bulunulmadığını, davaya konu uyuşmazlıkla ilgili olarak, kaptanın gönderen ve taşıyanın temsilcisi olduğunu, kaptanın malın muhafazası ve usulüne uygun teslimi ile mükellef olduğunu, kaptanın, tarafların arasındaki talimata ve daha evvel hep aynı şekilde süregelen ödeme karşılığı malın teslimi uygulamasına aykırı şekilde ödeme alınmadan malı teslim etmesinin vekalet-temsil yetkisine açıkça aykırılık teşkil ettiğini, konşimento hükümlerine ve ticari teamüllere aykırı davranışları ile müvekkili şirketin uğradığı zararın tazmini amacıyla davalı şirkete … 32.Noterliği’nin … tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edildiğini, teslim edilen mallar ile ilgili ödenmemiş olan bakiye 7.000.-USD tutarındaki bedelin ticari faiziyle birlikte 3 gün içinde ödenmesi, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, ancak davalı şirketin söz konusu ihtarnameye cevap vermediği gibi müvekkilinin zararını giderme hususunda herhangi bir girişimde bulunmadığını, bunun üzerine davalı aleyhinde icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, açıklanan nedenlerle davalının icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava ederek … 51. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nde dava açmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığından yetki itirazının kabulü ile dosyanın görevli ve yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne gönderilmesini talep ettiklerini, davacı vekilinin dilekçesinde özetle 27.09.2013 tarihli faturada belirtilen mallarının bakiye satış bedeli tahsil edilmeden taşıma senedinde belirtilen malların alıcıya teslim edilmiş olması sebebiyle zarara uğradıklarını bu sebeple de zararlarının tazminini talep ettiğini, konişmento aslının müvekkil veya acente tarafından alıcıya teslim edilmediğini, davacının talebine istinaden konşimento aslının 30.09.2013 tarihli cari taşıma irsaliyeleri dökümü listesinde görüldüğü üzere davacıya teslim edildiğini, davacı tarafından konşimento aslının dava dışı alıcı firmaya gönderilmiş olup, alıcı firmanın konşimento evrakı ile mallarını teslim aldığını, konşimentonun müvekkil şirket veya acente tarafından alıcıya tesliminin söz konusu olmadığından müvekkil şirkete bir kusur izafe edilemeyeceğini, davacı tarafça konşimento alıcıya teslim edildiğinden dolayı davacının kendi eyleminden dolayı müvekkile kusur izafe edilmesi mümkün olmadığını, alıcı firmadan konşimentonun kendilerine ne şekilde kim tarafından teslim edildiğinin ve ayrıca konşimentoya konu malların bedelinin ödenip ödenmediğinin sorulmasını talep ettiklerini, bununla birlikte müvekkil şirket tarafından alıcı firma ile yapılan görüşmede taşımaya konu malın bedelinin ödendiği bir borçlarının olmadığı kendilerinden bakiye bir alacak talep edilmediği belirtilerek ekte fotokopisi bulunan davacının hesabına yapılan havaleleri gösterir dökümler gönderildiğini, satıcı firma tarafından tanzim edilen 26,09.2013 tarihli proforma faturada konşimentoya konu malın değerinin 14.265,00 USD Doları olduğu belirtildiğini, buna rağmen davacı tarafından daha fazla ödeme tahsil etmesine rağmen bakiye alacağının olduğunu iddia etmesinin yersiz olduğunu, dava dilekçesi ekinde yer alan 26.09.2013 tarih ve 06285 tarihli 32.266,20 USD bedelli faturanın, davacı tarafından tanzim edilen proforma faturaya aykırı tanzim edildiğinden kabul etmediklerini ve itiraz ettiklerini, … seri no.lu 26.09.2013 tarihli gümrük beyannamesinde proforma faturada 14.265,00 ABD Doları olarak bildirilen malların değeri davacı tarafından yüksek gösterildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İstanbul 51. Asliye Ticaret Mahkemesi kapatılarak İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi ile birleşmiş ve dosya 2014/933 esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 20.03.2017 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak, davacıya ait 2013 yılı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yapıldığı, davalıya ait defterler ibraz edilmediğinden usul incelemesi yapılamadığı, davalı taraf, ihraç konusu malı taşıyan firma olup, mal faturası muhatabı olmadığından davacı ile arasında cari hesap ilişkisi mevcut olmadığı, davacı şirket ile dava dışı şirket arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacının dava dışı firma adına 32.266,20 USD bedelli ihracat faturası düzenlendiği, işbu fatura bedelinden 25.000,-USD’lik kısmının tahsil edildiği, kalan 7.266,20 USD’lik kısmının tahsil edilemediği, tahsil edilmeyen bu miktardan alıcısının sorumlu olduğu, ancak taşıyanın mal bedelinden sorumlu olması için konişmento içeriğinde bu yönde bir üstlenmenin şart olduğu, dosya kapsamına göre, akdi olarak hususi üstlenilmemiş ödenmeyen mal bedelinden davalının sorumlu olduğunun söylenemeyeceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 30.03.2017 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak, dosyadaki bilgi ve belgelere bakıldığında davalının yükleten davacıya konişmentoyu verdiğini ispat ettiğini gösteren bir belge bulunmadığı, eşyanın nama yazılı konişmentonun ibraz edilmesi üzerine dava-dışı alıcıya teslim edildiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığı, dosyadaki TC Gümrük Beyannamesi ve Satış Faturasından satış sözleşmesinin tarafları arasında ödeme şeklinin mal mukabili olarak kararlaştırıldığı, bu ödeme şeklinde ihracatçının mal bedelini almadan malı ithalatçıya gönderdiği, satıcının bu sebeple riskli konumda olduğu, ihracatçının karşılaşacağı risklerin mal bedelini zamanında alamamak yahut mal bedelini hiç alamamak olduğu, uyuşmazlıkta davacının satış parasını tam olarak tahsil edemediği, mal mukabili ödeme kaydı uyarınca bundan Davalı taşıyanın değil, satış ilişkisi uyarınca dava-dışı alıcının sorumlu olduğu, kırkambar taşıması niteliğindeki konteyner taşımasında TTK m. 1088’in davacının iddiası doğrultusunda yorumlanmasının söz konusu olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm delillerden, dava konusu uyuşmazlığın konusunun, davacı yükletenin satış bedeli ödenmeden eşyanın taşıyan tarafından gönderilene teslim edilmesi sebebiyle uğradığı zararın tazminine ilişkin olduğu, .. Gümrük Müdürlüğü tarafından gönderilen 22/3/2016 Mahkeme kayıt tarihli belgenin ekinde taşıma ilişkisine ilişkin iki taşıma senedinin yer aldığı, bunların … nolu konişmento ile … nolu deniz yük senedi (sea waybill) olduğu, … nolu konişmentoda taşımaya konu olan eşya hakkındaki satış sözleşmesine ilişkin herhangi bir kayıt ya da bu satış sözleşmesine yapılan atıf yer almadığı, Konişmentonun sağ alt hanesinde, … = eşyanın teslimi için usulüne uygun ciro edilmiş bir asıl nüsha konişmentonun ibrazı gereklidir kaydının yer aldığı, … nolu deniz yük senedi ise fiilî taşıyan … Ltd. tarafından düzenlendiği, taşımanın davalı tarafından taahhüt edildiği, davalının taşıma işini fiilen kendisinin yerine getirmediği ve dava-dışı … Ltd. ile alt navlun sözleşmesi kurduğu, … Ltd. tarafından düzenlenen deniz yük senedi uyarınca eşyanın dava-dışı … Ltd.’ye teslim edileceği, bu şirketin … nolu konişmentonun … hanesinde adı geçen şirket olduğu ve asıl taşıyanın boşaltma limanı acentesi olduğu ve konişmento ibrazı halinde eşyayı konişmentonun gönderilen hanesinde adı yazan dava-dışı alıcıya teslim edeceğinin anlaşıldığı, uyuşmazlıkta davacı yükleten konişmentonun kendisine verilmediğini, doğrudan taşıyan tarafından gönderilene teslim edildiğini ve satış bedeli ödenmeden eşyanın taşıyan tarafından gönderilene teslim edilmesi sebebiyle uğradığı zararın tazminini talep ettiği, dosyadaki bilgi ve belgelerden davalının yükleten davacıya konişmentoyu verdiğini ispat ettiğini gösteren bir belge bulunmadığı, eşyaların gemiye 29/9/2013 tarihinde yüklendiği, eşyanın varma limanına varma tarihi ve dava-dışı alıcı tarafından alınma tarihi dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılamadığı, her ne kadar eşyanın dava-dışı alıcı tarafından boşaltma limanında teslim alınma tarihi dosyadan anlaşılamıyor olsa da ödemenin eşyanın gemiye yüklendikten çok sonra yapıldığının görüldüğü, varma tarihi ve eşyanın dava-dışı alıcı tarafından teslim alınma tarihinin 28/10/2013’ten önceki bir tarih olması durumunda davacının konişmentonun kendisine verilmemesi sebebiyle satış parasına kavuşamadığı iddiasının hukuki dayanağı olmayacağı, zira satış sözleşmesi koşulları içinde mal mukabili ödemenin kararlaştırılmış olması davacının uyuşmazlık uyarınca ileri sürdüğü iddianın yerinde olmadığı kanaatini uyandırdığı, davcının dava dilekçesinin ekinde ibraz ettiği TC Gümrük Beyannamesi kayıtlarında satış sözleşmesinde ödeme şeklinin mal mukabili olarak kararlaştırıldığının görüldüğü, aynı şekilde dava dilekçesinin ekinde ibraz edilen 26/9/2013 tarihli 62865 sıra nolu faturada da ödeme şekli mal mukabili olarak gösterildiği, bu ödeme şeklinde, satıcı sözleşmeye uygun olarak malları sevk edip bedeli kararlaştırılan vadelerde daha sonra tahsil etmeyi kabul ettiği, diğer bir ifadeyle, ihracatçının, bedelini almadan malı alıcısına gönderdiği, ithalatçının, malları bedelini ödemeksizin gümrükten çekebildiği, Gümrükten malları çekmek için ihracatçı tarafından adına veya emrine düzenlenmiş konişmentoyu ibraz etmesinin yeterli olduğu, satıcının, malların bedelini almadan malları gönderdiği için riskli konumda olduğu, dolayısıyla, uyuşmazlıkta mal mukabili ödeme kararlaştırıldığı için konişmento davacıya teslim edilsin edilmesin, Davacı satış ilişkisi kapsamında konişmentoyu dava-dışı alıcıya gönderecek ve alıcı henüz malın parasını ödemeden eşyayı teslim alacağı, davcının bir diğer iddiasının TTK m. 1088 uyarınca davalının sorumluluğunun söz konusu olduğu yönünde olduğu, hüküm uyarınca Kaptanın bütün işlerinde, özellikle ifası kendisine düşen sözleşmelerin yerine getirilmesinde tedbirli bir kaptan gibi hareket etmek zorunda olduğu, uyuşmazlıktaki taşımanın kırkambar taşıması niteliğinde konteyner taşıması olduğu, kaptanın kırkambar taşıması niteliğinde olan konteyner taşımasında her bir konteyner içindeki yüklerin gerçek malikine konişmento karşılığında verilip verilmediğini denetlemesi beklenemeyeceği, kırkambar taşımasında kaptanın özen yükümlülüğü konteynerlerin kapalı olarak gemiden boşaltılmasıyla birlikte son bulacağı anlaşılmakla davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 184,35 TL den karar harcı olan 35,90 TL nin mahsubu ile fazla alınan 148,45 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 18,00 TL mahkeme masrafının davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/05/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır