Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/908 E. 2019/438 K. 22.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO:2014/908 Esas
KARAR NO:2019/438

DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:29/04/2014
KARAR TARİHİ:22/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 29.04.2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin uluslararası alanda taşıma işi ile iştigal ettiğini, davalıya ait yükün de …’nın… limanından …’e taşıdığını, yükün varma limanında geç teslim alınmasından dolayı sürastarya ücretinin ve diğer masrafların konşimento gereğince yükün teslimini isteyen tacirin de sorumlu olduğuna dair kayıt bulunduğunu, TTK.nun 1203.maddesi uyarınca eşya taşıtandan başka bir kişiye teslim edilecekse, bu kişi navlun sözleşmesi veya konişmento ya da diğer bir denizde taşıma senedi uyarınca eşyanın teslimini istediğinde bu istemin dayandığı hükümlerine göre ödemeye yetkili kılındığı bütün alacaklı ödemekle yükümlü olduğunu, kendi hesabına gümrük resmi ödenmiş ve başka giderler yapılmış ise bunları da vermekle ve üstüne düşen diğer bütün borçları yerine getirmekle yükümlü olduğunu, yükün geç teslim alınması ve konteynerin geç iade edilmesi nedeniyle sürastarya ücreti ile diğer masrafların doğduğunu, alacağının ödenmemesi nedeni ile icra takibi yaptığını, davalının takibe itirazı üzerine alacağın belirlenmesi ile faiz ve %20 icra inkar tazminatı ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, itirazın iptali olarak açılan bu davanın yasal süresinde açılmadığını, müvekkili şirketin takip konusu yapılan faturalardan ötürü borçlu olmadığını, takip konusu yapılan faturalara … Noterliğinden 23.08.2011 tarihinde … yevmiye sayılı ihtarname İle itiraz ederek iade ettiğini, faturaların tekrar müvekkiline gönderilmesi üzerine bu kez …Noterliğinden 17.11.2011 tarihinde … yevmiye sayılı ihtarname ile iade edildiğini, davacının satıcının taşıyanı olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında bir taşıma/navlun sözleşmesinin bulunmadığını, limana gelen emtianın Karantina Müdürlüğünce yurda girmesi sakınca görülerek mahrecine iadesinin gerektiği yönünde görüş bildirildiğini, buna istinaden emtianın teslim alınamadığını, bundan ötürü de takip konusu taleple borçlu olamayacağını, 28.04.2011 tarihli ve 23.627.76 TL tutarlı faturanın… nolu konşimento sebebiyle düzenlendiği, 03.05.2011 tarihli ve 21.329.05 TL tutarlı fatura ile 05.05.2011 tarihlî ve 11.479.50 TL tutarlı faturanın … nolu konşimento sebebiyle düzenlendiğinin bildirildiğini, malların gümrükten alınmak istendiğini ancak gümrükçe Karantina Kanunu gereğince mahrecine iade edileceğinin bildirilmesi üzerine teslim alınamadığını, bundan ötürü de müvekkiline atfedilecek bir kusur bulunmadığını, davacının taşıtanı olan satıcı … ile müvekkili arasında imzalanan… nolu kontrat gereği davacının taşıtanı tarafından emtiaların … Limanına gönderildiğini, gönderilen pamukların kalitesinin çok diişük olmasından ötürü Karantina Kanunu uyarınca yurda girişinin engellendiğini, bundan ötürü müvekkilinin gümrükten malları çekemediğini, bundan ötürü müvekkiline kusur yüklenemeyeceğini, satıcının kötü niyetli olarak kalitesiz emtia gönderdiğini, malların alınamamasından ötürü de konteynerlerin zamanında boşaltılmadığını, bunun davacı tarafından da bilindiğini, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir taşıma sözleşmesinin bulunmadığını, davacının satıcının taşıyanı olduğunu, sürastarya/demoraj ücretlerinin müvekkilinden talep edilemeyeceğini, düzenlenen faturalarda bu ücretlerin de fahiş olarak hesap edildiğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davanın haksız açıldığını reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davacı tarafından gerçekleştirilen deniz taşıması sonrası oluşan demuraj alacağının davalıdan tahsili talepli olarak başlatılan icra takibine yönelik itirazın İİK 67 maddesi gereği iptali istemli itirazın iptali davası olup, uyuşmazlık; davalının demuraj faturaları nedeniyle sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, demuraj borçlusunun davalı olup olmadığı, davalı tarafça verildiği belirtilen taahhütnamelerdeki imzaların sıhhati ile talep edilebilecek bedelin tespiti noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takip dosyası incelendiğinde; davalı borçlu aleyhine 17/09/2012 tarihinde icra takibine başlandığı, ödeme emrinin davalı borçluya 19/09/2012 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından 24/09/2012 tarihinde ve süresinde borca itiraz edildiği ve davanın buna göre 29/04/2014 tarihinde, davalı borçlu itirazı ile Müdürlük durma kararının davacı alacaklıya tebliğ edilmediğinden, İİK 67 maddesi gereği süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 26/02/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafından tutulan defterlerin 6762 Sayılı Yasa md.70/Son-72/3) defterlerin birbirini teyit ettiği dolayısıyla TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı şirket kayıtlarında ise konu olan fatura kayıtlarının bulunmadığı, bunun nedeni ise davalı tebellüğ etmiş olduğu faturaları davacı adına düzenlemiş olduğu …Noterliğine ait 23.08.2011 tarihli ve… yevmiye sayılı ihtarnamesi ile iade etmiş olmasından kaynaklandığı, davalı Şirket’in konteyner gecikme bedelinden sorumlu olduğu, ancak konteyne gecikme bedelinin hesaplanabilmesi için faturalarda belirtilen konteynerlerin her birinin gönderilene teslimi ve boşaltılarak iade tarihlerinin ispata muhtaç olduğu, dosyaya bu bilgi veya belgelerin sunulması halinde hesaplamanın yapılabileceği belirtilmiştir.
Taraf vekillerince sunulan rapora karşı beyan ve itirazlar üzerine dosya yeni bir heyetten rapor aldırılmak üzere bilirkişilere gönderilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 10/04/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Somut davada , Davalı Firmanın, demuraj borçlusu olduğunu ispatlayacak , demuraj tarifesinin, konşimentoda ve varış ihbarında kaydedilmediği ,Varış İhbarının dava dosyasında mübrez olmadığı, ancak davalının , davacı ile yazışmaları dikkate alındığında , demuraj ödemesi gerektiğini bildiğini ve gönderilenin malı teslim almakla demuraj borçlusu olacağı dikkate alındığında , Davalının Demuraj borçlusu olduğu kanaatine varıldığını, nihai kararın mahkemenin takdirinde olduğunu, davacı firmanın , Konteynerlerin ne zaman limana vardığını, davalı tarafa bildirdiğini belgeleyecek bir varış ihbarı dosyada yer almadığından , demuraj hesaplamasında, süre başlangıcı olarak, ilk ordinonun verildiği tarih olan 13-03-2011 olarak dikkate alınacağını, davacının, Davalı firmadan Dosya kapsamındaki deliller sonucunda yapılan hesaplama sonucunda, 35.144,40 TL demuraj alacağı oldununu, davacının , davalı firmadan , Davacı firma yabancı ulaştırma kurumu niteliğine olup, vergi kanunlarımız açısından dar mükellef olduğunu,Dolayısıyla, mevzuatımıza göre kurum kazancının tespiti, Türkiye’de elde edilen hasılata ortalama emsal oranlarının uygulanması suretiyle hesaplanacağını/Türkiye’de elde ettikleri hasılatın kaydı için, yabancı nakliyat kurumlan veya bunları Türkiye’de temsil eden şube veya acentaları bir “Hasılat defteri” tutmaya ve bu deftere Türkiye’de elde ettikleri hasılatı tarih sırasıyla ve müfredatlı olarak kaydetmeye mecbur olduklarını,Bu madde gereğince hasılat defteri tutan yabancı nakliyat kurumları bu işleri için ayrıca muhasebe defteri tutmaya mecbur olmadıklarını,Buna göre, davacı firmanın 2011 yılına ait ticari defterlerinin, sahibi lehine delil olma vasfına sahip olduğunun anlaşıldığını, davalı firma, davaya konu olan faturaları ticari defterlerine kaydetmemiş olduğunun anlaşılması nedeniyle davalı firma nezdinde ticari defter incelemesi yapılmasına gerek bulunmadığını belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin rapora karşı beyan ve itirazları doğrultusunda ve dosyaya sunulan belgelerin incelenmesi için rapor aldırılmak üzere bilirkişilere gönderilmiştir.
İmza konusunda grofolojik inceleme yapılmak üzere mahkememizce aldırılan 26/01/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…AŞ.” içerikli kaşe izleri üzerlerinde atılı bulunan imzalaların davalı şirket yetkilisi …’nun eli ürünü olmadıkları sonucuna varıldığı, ancak davacı tarafın, dava dosyası içindeki çeşitli dilekçe ve beyanlarında; davalı şirket yetkilisi …’nun şirket çalışanlarından … isimli şahsa vekalet verdiği, bu şahsın da aldığı vekaletnameye istinaden inceleme konusu taahhütnameleri imzaladığı, iddia edildiği, yapılan incelemelerde -mukayese belgeler arasında da belirtilen… Noterliği, 21/08/2008 tarih ve 2020 numaralı vekaletname fotokopisinin bu doğrultuda düzenlenmiş olup kasa evrakı içinde mevcut olduğu, bu iddia doğrultusunda karar oluşturulması halinde …’un mukayese imzalarına ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir.
İmza konusunda grofolojik inceleme yapılmak üzere Mahkememizce aldırılan 02/07/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; inceleme konusu, “…” antetli, “31/12/2011 tarihine kadar geçerli olduğu belirtilen” taahhütnamede “…” içerikli kaşe izi üzerinde atılı bulunan imzanın, …’un eli ürünü olduğu kanaatine varıldığı, inceleme konusu, “…” antetli 08/04/2011 tarihli iken gün grubu değiştirilerek 14/04/2011 yapılmış, … konşimento no.lu taahhütnamede, 08/04/2011 tarih ve… konşimento no.lu taahhütname fotokopisinde “…” içerikli kaşe izleri üzerlerinde atılı bulunan imzaların, …’un eli ürünü olmadıkları, adı geçenin hakiki imzalarına benzetilerek yapılandırılmış oldukları kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Eldeki dosyada, davacı tarafça, davalının dosyay sunulan 11/02/2011 tarihli ve … numaralı satış sözleşmesi gereği alıcısı olduğu pamuk emtiasının, 17/02/2011 tarihli … numaralı konişmento ile … deniz taşımasının ifası sonrası davacıya ait konteyneların süresinde davacıya teslim edilmemesi nedeniyle oluşan demuraj ücretinin talep edildiği, ancak taşımaya konu emtiaların gümrük mevzuatı ve Karantina Kanunu gereği …Bakanlığı Mersin Zirai Karantina Müdürlüğü’nün 23/03/2011 tarihli yazısı ile düşük kalite olmasından kaynaklı olarak yurda girişinin sakıncalı bulunması nedeniyle mahrece iade kararı verilerek ithalinin engellendiği ancak 19/04/2011 tarihli yazısı ile ve özel izinle emtiaların ithaline izin verilmesi sonrası emtiaların davalı tarafça gümrükten alınabildiği bu nedenlede konteynerların geç tesliminin söz konusu olduğu anlaşılmıştır. Bu noktada esas uyuşmazlık bahsedilen gecikme nedeniyle oluşan demuraj faturalarından davalının sorumlu olup olmadığı ve alacak miktarının tespiti noktasında toplanmıştır.
Dosyaya sunulan 17/02/2011 tarihli … numaralı konişmentoda yükleten dava dışı … firması, gönderilen ise …Bankası olup konişmentonun davalı adına cirolandığı, ve dosyaya sunulan garanti mektubu gereği de emtiaların alıcısının davalı olduğu ve emtiaların davalıya tesliminin istendiği anlaşılmıştır. Konişmento üzerinde ise herhangi bir demuraj tarifesi bulunmamaktadır. Ancak dosyaya davalı tarafça imzalandığı belirtilen ve demuraj ödemelerinin kabul edildiği iki adet taahhütname sunulmuş olup, bu taahhütnamelerin davalı tarafça dosyaya sunulan vekaletname gereği yetkilendirilen Talebe firması yetkilisi tarafından imzalandığı anlaşılmıştır. Yine davalı adına gümrük beyannamesinin de Talebe firması tarafından verildiği celp edilen gümrük kayıtları ile sabittir. Ne var ki davalı taahhütname üzerindeki imzaları inkar etmiştir.
Bu noktada konişmento üzerinde ve varış ihbarında demuraj tarifesi bulunmamasına karşın davalının demuraj borcundan sorumlu olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Bu hususta dosyaya sunulan taahhütnameler ile davalı tarafça sunulan mail yazışmaları (davalı delilleri 3 numaralı delil) önem taşımaktadır. Zira davalı taraf sunduğu yazışmaları ile Talebe firması tarafından serbest sürenin 5 gün değil 14 gün olduğu yönünde davacı yana itirazda bulunulduğunu ve itirazlarının kabul edildiğini belirtmiştir. Açıklanan nedenle davalının, esasen demuraj ödeyeceği hususunda ve demuraj tarifesi hakkında bilgi sahibi olduğu ve dava dışı Talebe firmasının kendi adına işlem yapmaya yetkisi olduğu mahkemece kabul edilmiştir. Kaldı ki davalı geç de olsa emtiaları gümrükten çekerek gönderilen olarak emtiaları teslim de almıştır. Bu nedenle de davalının TTK 1203 maddesi gereği demuraj nedeniyle sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Kaldı ki deniz taşıması ile ithalat yapan davalının basiretli bir tacir olmanın gereği olarak süresi içerisinde teslim etmediği konteynerlar nedeniyle yaptığı mail yazışmaları da dikkate alındığında demuraj ödemesi konusunda bilgi sahibi olması beklenmelidir, zira demuraj ödenmeyeceğine dair davacı ile bir anlaşma yahut aksi bir delil de davalı tarafça dosyaya sunulmamıştır. Ayrıca emtialar davalı tarafın üstlendiği şekilde, taşınarak Mersin Limanına sorunsuz teslim edilmiş olup demuraj bedelinin doğmasında taşıyan davacının da bir kusuru bulunmamakta ve konteynerları süresinde teslim edilmediği için zararı da bulunmaktadır. Ancak yukarıda bahsedilen mail yazışmaları gereği serbest sürenin 14 gün olduğu mahkemece kabul edilmiştir.
Dosyaya sunulan va davalı adına verildiği belirtilen taahhütnamelerin, … Noterliği 21/08/2008 tarihli ve … numaralı vekaletname ile davalı adına yetkilendirilen … tarafından imzalandığı belirtilmiş olup vekaletname gereği ve …’un yukarıda belirtildiği gibi davalı adına da gümrük beyannamesi verdiği hususu gözetildiğinde, davalı adına işlem yapma yetkisini haiz olduğu kabul edilmiştir. Dosyaya sunulan taahhütnameler üzerindeki imzalar davalı tarafça inkar edilmekle, bu husustu grafolojik inceleme yapılmış olup, 31/12/2011 tarihine kadar geçerli olduğu belirtilen taahhütnamedeki imzanın davalı adına vekaletname ile görevlendirilen dava dışı … Gümrük müşavirliği çalışanı …’a ait olduğu, diğer taahhütnamede bulunan imzanın ise … eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Bu tespit karşısında, … tarafından imzalanana taahhütname incelendiğinde her ne kadar davaya konu taşımaya açık atıf bulunmasa da, “31/12/2011 tarihine kadar davacı tarafça davalı adına gelen konteynerların tanınan süre içerisinde teslim edileceği ve demuraj tutarı ile sair masrafların ödeneceğinin” taahhüt edildiği anlaşılmıştır. Davaya konu taşımanın ise 17/02/2011 tarihli konişmento tahtında 31/12/2011 tarihinden önce gerçekleştirildiği sabit olduğundan, davalı tarafça demuraj ödemesi hususunda taahhüt de verildiği kabul edilmiştir. Bu noktada davalının demuraj bedeline yönelik itirazları doğrultusunda yapılan incelemede ise; dosyada alınan bilirkişi raporlarında belirtildiği hali ile serbest sürenin 14 gün olarak kabulü ve davacı tarafça belirtilen tarife üzerinden yapılan hesaplamaya göre davacının talep edebileceği bedel 35.144,40 TL olarak hesap edilmiştir.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporları sonuç itibarı ile birbirleri ile uyumlu bulunmakla ve mahkemece de denetime ve hükme ve ayrıca dosya kapsamı deliller ile de uyumlu ve makul bulunmakla hükümde esas alınmış ve davanın kısmen kabulüne dair ve alacak miktarı yargılama neticesi anlaşılmakla yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yönelik itirazın KISMEN İPTALİNE ,takibin 35.144,40 TL asıl alacak bakımından talep gibi devamına
2-Şartlar oluşmadığından icra inkar tazminatının talebinin REDDİNE
3-Karar harcı olan 2.400,71 TL’den peşin alınan 681,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.719,01 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacının peşin olarak yatırdığı 681,70 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı yargı gider toplamı olan 6.773,80 TL’nin (25,20 TL başvurma harcı, 748,60 TL posta gideri ve 6.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 4.218,22 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı yargı gider toplamı olan 1.650,00 TL’nin (150,00 TL posta gideri ve 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 622,50 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı için takdir edilen 4.215,88 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalı vekili için takdir edilen 2.725,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır