Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/889 E. 2020/98 K. 18.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO:2014/889 Esas
KARAR NO:2020/98

DAVA:İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :17/09/2014
KARAR TARİHİ:18/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … bandıralı … isimli yelkenli teknenin donatanı olduğunu, 07/09/2012 tarihinde davalılardan … Turzim’in donatanı olduğu ve kaptanı …’nun yönetimi altında … rıhtımına yanaşmakta olan “…” adlı servis motorunun rıhtımda demirli halde beklemekte olan müvekkiline ait yata çatması sonucunda yatın hasara uğradığını, çatma sonucunda … isimli gemisinin kaptanı tarafından tutanak tanzim edildiğini, müvekkiline ait yatta meydana gelen hasar üzerinde tamir görmek için hazır bulunan tersanede sörvey incelemesi yapıldığını, müvekkili tarafından geminin tamir ettirildiği ve tamirin müvekkiline 62.900,00 EURO’ya mal olduğunu, zararın tazmini amacıyla davalılar ile herhangi bir sonuca ulaşılamadığını, davalılar aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, yapılan icra takibine davalılar tarafından itiraz edildiğini, davalı … Turizme ait ve çatma hadisesine sebebiyet veren … gemisinin çatma sırasında geçerli olan ve 3 kişilere karşı zarar sorumluluğu da dahil olmak üzere risklere karşı teminat altına alındığını, TTK’nın açık hükmü gereği ve sigorta poliçesi uyarınca sigorta bedelinin 100.000,00 TL olduğu gözetildiğinde davalı …’nın müvekkilinin ödediği uğradığı zararın 100.000,00 TL’sini ödemekle yükümlü olduğunu belirterek borçluların …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası kapsamındaki itirazların iptalini ve takibin davalı … bakımından 100.000,00 TL ile sınırlı olmak kaydıyla devamını, davalıların alacak miktarının %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, … adlı gemi üzerinde kanunu rehin hakkı tesis edilmesini ve yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davalılara tahmilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; hasar tespitininin İtalya’da mukim davacının sigortacısı olan dava dışı … ünvanlı sigorta şirketi olduğunu, bu nedenle … tarafından davacıya tazminat ödenmiş ise TTK 1472. Maddesine göre davacı haklarına halef olduğunu ve davacının bu durumda taraf ve dava ehliyeti bulunmadığından davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerekeceğini, zarar sigorta poliçesi limitleri dahilinde diğer davalı … şirketi tarafından ödenmesi gerektiğini, müvekkili şirketin TTK 1287. maddesi gereğince gemi donatanı olarak sorumlu olmadığını, davacının tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek davacının zararının sigortacısı olan …. Tarafından ödendiğinin tespiti halinde TTK. 1472. Maddesi gereğince davacının tazminat talep hakkı olmayacağından aktif husumet yönünden davanın reddini, davacının tazminat talebinde hakkı bulunmadığından davanın bu yönden reddini, müvekkili şirketin sigortacısının yaptırdığı ekspertiz raporuna ve bu rapora esas olan … ünvanlı firma teklifine göre zararın 5.000,00 EURO olduğu anlaşıldığından davacının fazla tazminat taleplerinin reddini, alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddini, davanın kazaya sebep veren kaptan …’na ihbarını, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sorumluluğunun sigorta poliçesinde öngörülen limit ve muafiyet uyarınca 98.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin sigorta sözleşmesinden doğan borcun muaccel olmadığını, huzurdaki davanın bir eda davası olduğunu, davacının talebinin haksız, ispatsız ve fahiş olduğunu, TTK 1287. Maddesi gereğince sigortalı gemi donatanı dolayısıyla müvekkili sigorta şirketinin sorumlu olmadığını, davacının iddia ettiği hasar ve alacak sabit ve likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin haksız olduğunu belirterek kısmı dava açılmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun 98.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, tazminat borcunun muaccel olmadığını, ispatlanamayan davanın reddini, davanın reddi talebinin kabul olunmaması halinde davacı zararının 5.000,00 AVRO olduğuna ve müvekkilinin ödemekle sorumlu tutulacağı tazminattan poliçede yazılı muafiyet oranı olan %2’nin düşülmesini, icra inkar tazminatı talebinin reddini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Dava, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasından açılmış olup; mahkemelerin birleşmesi sebebiyle dosya mahkememezin 2014/889 esas sayılı sırasına kaydedilmiş ve yargılamaya bu esas üzerinden devam olunmuştur.
Dava, Haritage adlı tekneye servis motorunun çatması sonucu meydana gelen kaza nedeniyle oluşan hasar bedelinin davalının donatanı olduğu gemi kaptanının kusurundan dolayı davalılardan tahsili amacıyla yapılan takibe yönelik itirazın iptali davası olup; uyuşmazlığın, davacıya ait tekne hasarı nedeniyle davalıların kusur ve sorumluluklarının bulunup bulunmadığı, davacı tarafça talep edilen hasar bedelinin kadri maruf olup olmadığı ve buna göre varsa davacı alacağının miktarının tespiti hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan 30/11/2015 tarihli raporda özetle; çatmanın 1. davalının donatanı olduğu … gemisinin kaptanının kusurundan kaynaklandığını, 08.02.2012 tarih ve … numaralı ekspertiz raporunda da hasarın meydana gelişinde sigortalı tekne kaptanının kusurlu taraf olduğu kanaatine varıldığını, şu halde 1. davalı … Turizm’in meydana gelen zarardan TTK m. 1288 hükmü uyarınca sorumlu tutulması gerektiğini, 62.900 Euro’nun davacı … tarafından dava dışı … tersanesine ödendiğini, bu bedelin daha sonra davacının sigortacısı tarafından davacıya ödenmiş olabileceği yönündeki iddianın kanıtlanamadığını, anılan bedelin davacının sigortacısı tarafından davacıya ödendiği kanıtlandığı takdirde davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı sonucuna varılması gerekeceğini, deniz raporu düzenlenmesinin veya delil tespiti yapılmasının ancak ispat yükümlülüğünün yerine getirilmesinde kolaylık sağlayacağını, bunların yapılmamasının çatmadan doğan zararların tazminin talep edilmesine bir engel teşkil etmediğini, ekspertiz raporunda hasar miktarının 5.000,00 Euro olarak hesaplandığını, zarar miktarının tespiti hususunun hukukçu bilirkişinin uzmanlık alanına girmediğini, kurulda bulunan gemi inşaat mühendisi ve kaptan bilirkişilerin 62.900,00 Euro tutarındaki tamir bedelinin makul olduğu kanaatine ulaştığını, kurulda bulunan uzman görüşü esas aldığı takdirde yine kurulda bulunan uzman görüşüne göre çatmada kusurlu olduğu belirlenen … gemisinin donatanının TTK m. 1288 hükmü uyarınca bu meblağı tazminle yükümlü olduğu sonucuna varılmak gerekeceğini davalı …’nın meydana gelen zarardan 98.000,00 TL ile sınırlı olarak sorumlu bulunduğunu, zarar görenin doğrudan sigortacıdan talepte bulunabilmesi için zarara uğradığını ve bu zararın miktarını ispatlayan belgeleri sigortacıya vermesi gerektiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 09/06/2016 havale tarihli raporda özetle; çatmanın davalının donatanı olduğu … gemisinin kusurundan kaynaklığını, davalı … …. Tic. Ltd. Şti’nin TTK 1288 maddesi ve devamında yer alan ” Çatma Hukuku” na dair düzenlemeker kapsamında teknik görüş uyarınca davacı ya ait … teknesinde meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, davacının dava dışı sigortacısı …’nın halefiyet hakkına dair değerlendirmeler da saklı kalmak kaydı ile mahkememizce …, …, …’nın dava konusu alacak tutarı yönünden hak sahibi olduğunun ve aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun kabulü halinde talebinin haklı olduğunu, bu durumda …. icra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyasma konu tazminatın 1 nolu davalı taraftan ve takip tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte talep ve tahsil etmeye hakkı bulunduğunu, 2 nolu davalının davacıya karşı davacının dava dışı sigortacısı …’nın halefiyet hakkının bulunmadığını kabulü halinde en erken takip tarihinden itibaren 98.000,00 TL poliçe limiti ile sorumlu olduğu görüşüne varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 13/02/2019 havale tarihli raporda özetle; dava konusu çatmanın meydana gelmesinde her iki geminin kusurunun bulunduğunun teknik inceleme ile belirlendiğini, ancak kusur oranlarının dosya kapsamında sunulan delillerden tespit edilemediğini, dava konusu çatma sonucunda ortaya çıkan zararın teknik inceleme sonucunda 5.000 EURO olacağının tespit edildiği talep konusu tazminatın bir kısmının çatma sebebiyle oluşan zarann tazminine ilişkin olmadığı ve çatma ile illiyet bağının bulunmadığını, 1 nolu davalıya yöneltilen talep çatma hükümlerine dayalı olduğundan çatma tarihinde alacağın doğup muaccel olduğu ve zamanaşımı süresinin işlemeye başladığını, 2 nolu davalı bakımından TTK m. 1427’nin gerekçesi dikkate alındığında sigortacının inceleme yapması için gerekli olan belgeler verilmemiş ise muacceliyet süresinin işlemeye başlamayacağını, bu belgelerin davalı sigortacıya verilmiş olup olmadığının dosya kapsamından anlaşılamadığını, belgelerin verildiği kabul edilirse muaccel süresinin yukarıda açıklandığı gibi TTK m. 1427’ye göre belirlenmesinin gerektiğini ve muacceliyet anında temerrüdün de gerçekleştiğini bildirmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 04/12/2019 havale tarihli ek raporda özetle; dava konusu çatmanın meydana gelmesinde her iki geminin kusurlu olduğunu, ancak kusur oranlarının dosya kapsamında sunulan delillerden tespit edilemeyeceği yönündeki görüşünde bir değişiklik olmadığını, kaza sonucu oluştuğu iddia edilen …’nin kıç ayna hasarının boyanarak giderilmesi için Sigorta Eksperinin aldığı 5.000,00 Euro bedelli fiyat teklifinin makul bulunduğu görüşünde bir değişiklik olmadığını, …’nin kıç aynasının tamamen boyanması gerekli olsaydı ve işlemin Türkiye’de aynı nitelik ve nicelikte yapılma masrafının toplamda 15,400.00 Avro olacağı ve bu iş için 15 gün süreye ihtiyaç duyulacağını, sigorta sözleşmesine dayalı talebin muacceliyet anı ve temerrüde ilişkin değerlendirmelerin TTK/nın ilgili hükümlerine göre yapıldığını ve değerlendirmelerde değişiklik yapılmasını gerektirecek bir hususun bulunmadığını bildirmiştir.
Dosya kapsamında taraf vekillerince kazaya ilişkin tutanaklar, sigorta poliçesi, kaza nedeniyle oluşun hasara ilişkin eksper raporları, davacıya ait tekne tamirine ilişkin belgeler sunulmuş olmakla mahkemece davacı teknenin tamirini gerçekleştiren dava dışı şirkete yazılan istinabe ile tamire ilişkin kayıtlar da celp edilmiştir. Davaya konu kaza anında hava bilgilerinin celbi hususunda Meteoroloji Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak hava durumuna ilişkin kayıtlar da celp edilmiştir.
Davaya konu hasar, davacıya ait … isimli tekne ile davalılardan … Turizm Şirketine ait … adlı servis motorunun … rıhtımda çatmasından kaynaklanmakla dosyada öncelikle çatma nedeniyle teknelerin kusur durumlarının tespiti, buna göre de davalıların sorumluluğunun bulunup bulunmadığı değerlendirilmelidir. Davaya konu kazaya ilişkin olarak taraf vekillerince Deniz Kaza Raporu alınması talep edilmemiş olduğundan kazaya ilişkin olarak dosyada yalnızca 07/09/2012 tarihli davalıya ait servis motoru kaptanı tarafından imza edilmiş bir tutanak bulunmaktadır. Bu tutanak içeriğine göre davalıya ait tekne kaptanı ve ihbar olunan …’nun davalıya ait teknenin … rıhtıma yanaşma manevrası yaptığı esnada hava muhalefeti ve dalgalardan dolayı rıhtımda bağlı bulunan davacıya ait teknenin arka köşe kısmına çarptım beyanı mevcuttur. Bunun dışında kaza anına ilişkin başkaca bir delil ve hasara ilişkin de hasarın gösterir herhangi bir delil yahut fotoğraf dosyada bulunmamaktadır. Bu nedenle kazanın sebebi ve tarafların kusuru yalnızca bu tutanak esas alınarak bilirkişilerce tespit edilmeye çalışılmıştır. Dosyada toplamda 3 ayrı kök rapor ile 1 ek rapor tanzim edilmiştir. Her 3 bilirkişi raporu da ortak kanaat olarak tutanakta bahsi geçen hava muhalefeti ile dalgaların, celp edilen Meteoroloji kayıtlarına göre mücbir sebep oluşturmayacağını belirtmişlerdir. Bunun dışında dosyada alınan 30/11/2015 tarihli rapor ile 09/06/2016 havale tarihli raporda davalı teknenin çatma nedeniyle tam kusurlu olduğu belirtilmekle birlikte esasen denetime elverir ayrıntılı bir teknik değerlendirme yapılmamıştır. Alınan 13/02/2019 havale tarihli raporda ise bilirkişilerce denetime elverir ayrıntılı açıklamalar içermekle birlikte kusurun hangi tarafta olduğuna ilişkin net bir kanaat belirtmemiştir. Bu nedenle mahkemece tüm raporlarda yapılan açıklamalar değerlendirilmekle birlikte, yukarıda bahsedilen davalı tekne kaptanı tarafından tutulan tutanağa göre davacıya ait teknenin kaza anında rıhtımda bağlı bulunması nedeniyle kusur bakımından fiili karine, hareket halinde bulunan davalı teknenin asli kusurlu olduğu yönündedir. Dosyada alınan 13/02/2019 havale tarihli raporda bu fiili karinenin hukuken doğru olmakla mevcut ve güncel yasal düzenlemeler gereği kusurun somut deliller ile desteklenmesi gereğinden bahsedilmiş ve davacı teknenin sorumlulukları bakımından bir takım açıklamalar yapılmıştır. Ancak tüm bilirkişi raporlarında ortak kanaate göre fiili karine davacı lehine olmakla bu karinenin aksini yani davacıya ait teknenin de kusurlu davranışları bulunduğunu ispat yükü davalı tarafta bulunmaktadır. Ancak davalı tarafça davacı kusuruna ilişkin aydınlatıcı herhangi bir delili dosyaya ibraz edilmemiştir. Dosyada tanzim edilmiş bir deniz kaza raporu da mevcut değildir. Bu nedenle mahkemece davalı teknenin meydana gelen çatma ve sonucundaki hasar bakımından asli ve tam kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Bu aşamada tespiti ve değerlendirilmesi gereken diğer husus talep edilen hasar bedelinin kadri maruf olup olmadığıdır. Dosyada esas uyuşmazlıkta bu noktada toplanmıştır. Zira davacı tekne çatma tarihi olan 07/09/2012 tarihi sonrası derhal tamire girmemiş, 2012 Aralık ayı sonunda tamir maksadıyla İtalya’da tersaneye çekilmiş olup ayrıca dosya kapsamında hasarın tam boyutunu gösterir somut bir delil ve fotoğraf da bulunmamaktadır. Dosyaya sunulan eksper raporları incelendiğinde ise, … Sigorta Ekspertiz Hizmetleri tarafından düzenlenen raporun davacıya ait tekne Türk karasularından ayrıldıktan sonra davacı tekne görülmeksizin düzenlendiği ve yine dosya kapsamında bulunan ve davacı vekilince dosyaya sunulan 06/06/2013 tarihli hasar tespit raporu ise hasar sonrası tekne karaya çekilip tamire başlandıktan 2 ay sonra ve hasar üzerine astar boya yenileme, kaplama cilası ve parlatma tekniği kullanmak üzere tekne kıç-ayna boyasına başlanmak üzereyken tekne görülerek düzenlendiği anlaşılmıştır. Buna göre davacı teknenin çatma sonrası çatma nedeniyle oluşan hasarının boyutu konusunda dosyada mahkemeyi ve bilirkişileri aydınlatıcı ve zarar miktarının ve bedelinin tespitine ilişkin somut bir delil bulunmamaktadır. Dosyada taraf vekillerinin çekişme konusu yaptıkları husus ise davacıya ait teknenin kaza tarihinden yaklaşık 4 ay sonra yurt dışında tamire girmiş olması nedeniyle gerçek hasar bedelinin tespiti noktasıdır. Zira dosyaya sunulan … Eksper raporuna göre hasar giderme masrafının 5.000,00 Euro olacağı tespitine karşın davacı tarafça 67.635,59 Euro talep edilmektedir. Mahkemece istinabe yolu ile dava dışı İtalya’da bulunan tersanede yapılan tamir işlemlerine ilişkin ayrıntılı açıklama ve kayıtlar celp edilmiş olup ayrıntılı olarak incelendiğinde, çatmaya bağlı hasar nedeniyle yapılan işlemler dışında bir takım gövde temizlik ve bakım işlemlerinin de yapıldığı tespit olunmuş ve bu yönde davalı vekillerinin itirazları sunulmuştur. Bu nedenle mahkemece yalnızca davaya konu hasar nedeniyle yapılan işlemlerin tespiti ile bu işlemler Türkiye’de yapılmış olsaydı bedelinin ne kadar olabileceğinin tespiti bakımından rapor düzenlenmesi talep edilmiştir.
Davacı vekili her ne kadar teknenin yapıldığı tersanede tamirinin davacı bakımından elzem olduğunu ve nitelikleri itibarı ile lüks kabul edilen tekne gövde boyasındaki farklılığın davacı tarafından kabul edilmesinin beklenemeyeceğini belirtmekle davalı kusuru sonrası yaşanan çatma nedeniyle oluşan hasarın tazminini talep hakkı bulunduğunu beyan etmekle 67.635,59 Euro bedelin tahsilini talep etmişse de; dava açarken talebe konu tüm delillerin ve somut olayı aydınlatıcı tüm vakıaların kesin ve inandırıcı delillerle desteklenerek mahkemeye ibrazı davacının ödevi olmakla, davaya konu çatma sonrası, her ne kadar bilirkişilerce zararın önlenmesine yönelik yapılması gereken bir hamle olarak değerlendirilse de, teknenin derhal tamire girmeyerek sefere devam etmesi ve kazadan yaklaşık 4 ay sonra tamir için tersaneye çekilmesi nedeniyle davaya konu çatma sonucu meydana gelen hasarın artmasına sebep olunup olunmadığı noktasında uyuşmazlık doğmuştur. Aynı şekilde dosyada hasarın tam şeklini ve boyutun gösterir ayrıntılı bir delil ve fotoğrafta bulunmamaktadır. Hasarın boyutunu ve hasarın salt çatmadan dolayı meydana geldiğini ispat yükü davacı üzerindedir. Her ne kadar davacının da beyan ettiği gibi Deniz Kaza Raporu düzenlenmesini talep etmek taraflar bakımından yasal bir zorunluluk olmasa da, davacının zararını ispatı bakımından mahkemede kesin kanaat uyandıracak delilleri mahkemeye ibraz etmek davacı ödevidir. Ancak açıklanan nedenlerle, mahkemece hakkaniyet gereği olarak ve teknenin yaklaşık 4 ay gibi bir süre tamirde kaldığı husus da değerlendirilerek dava dışı İtlaya’da bulunan … …Tersanesinden celp edilen kayıtlar ve istinabe yoluyla dinlenen tanık beyanları doğrultusunda, davaya konu tekne özelliği ve görseli açısından tekne kıç ayna kısmının tamamının boyanmasını zorunlu olup olmadığı; bu boyutta boyama işlemi için makul sürelerin ne kadar olduğu; dosyadaki mevcut hal ile aşılan süre nedeniyle ne kadar masraf oluştuğu; sadece davaya konu hasar nedeniyle yapılacak makul masrafın ne olabileceği hususlarında rapor tanzimi talep edilmiştir.
Dosyada alınan bilirkişi raporları arasında sonuç ve kanaatler bakımından çelişkiler mevcut olsa da, alınan ilk iki bilirkişi raporunda kanaatleri destekler bilimsel yahut hukuki verilerin sunulmadığı, sonuca nasıl ulaşıldığına dair dayanaklı verilerin sunulmadığı ve bu hali ile esasen denetime elverişli olmadıkları değerlendirildiğinden, davacı vekilinin raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi talebi yerinde görülmemiştir. Çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hususlarda bilirkişi incelemesi yapılacağı da göz ardı edilmeksizin HMK 282 maddesi gereği hakim bilirkişinin oy ve görüşünü diğer deliller ile birlikte serbestçe değerlendirir. Ayrıca HMK 279 maddesi gereği bilirkişilerin hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunmaları da mümkün olmadığından, mahkeme bu yöndeki bilirkişi kanaatleri ile de bağlı değildir. Bu nedenle de esasen hukuki değerlendirmeler bakımından var görünen çelişkinin giderilmesi mahkemenin ve hakimin ödevi bakımından da yasal bir zorunluluk olarak değerlendirilemez. Bu nedenle de dosyada her ne kadar 3 kök ve 1 ek rapor alınmış olsa da mahkemece içeriği ve mahkemece verilen görevlendirmelere uygunluk açısından 12/02/2019 tarihli kök rapor ve 02/12/2019 tarihle ek rapor hükümde esas alınmıştır.
Alınan 02/12/2019 tarihle ek rapor da ayrıntılı olarak değerlendirildiği üzere davacıya ait teknenin üreticisi olan … firmasının …’da da tersanesi bulunduğu da anlaşıldığından, her ne kadar çatma hadisesi ve çatmada davalı teknenin tam kusurlu olduğu ve çatma sonrası davacıya ait teknenin kıç ayna kısmının hasarlandığı dosyada sabit olsa da, davacı tarafça hasarı net olarak gösterir delillerin dosyaya ibraz edilmememesi, dosyadaki eksper raporlarının hasarı görmeksizin düzenlenmiş olması, hasar sonrası davacı teknenin 3 ay daha sefere devam etmesi nedeniyle teknenin tuzlu suya maruziyeti nedeniyle hasarın artıp artmadığı hususunun dosya kapsamı ile tam tespitinin mümkün olmaması ve davacıya ait tekeneye hasar nedeniyle yapılan tamirler dışında bir takım gövde temizlik ve bakım işlemlerinin de yapıldığının tespiti nedenleriyle mahkemece hakkaniyet gereği olarak tamirin yapıldığı tersanede hasar nedeniyle hasarın oluştuğu belirtilen kıç-ayna üzerinde yapılan işlemlerin Türkiye’de yapılması halinde ne kadar sürede tamamlanacağı ve masrafın ne kadar olabileceği hususunda alınan ve denetime elverir değerlendirmeler sunan 12/02/2019 tarihli kök rapor ve 02/12/2019 tarihle ek rapor hükümde esas alınmış ve davacı tarafça talep edilebilir bedelin 12.500,00 EURO olduğu mahkemece kabul edilmiştir.
Bu kabul sonrası temerrüdün davalılar bakımından ne zaman gerçekleştiği hususunun açıklanması gerekmekle; davalılardan … Turizm Şirketi, çatmaya karışan … isimli servis motorunun donatanı olduğundan bu davalı bakımından temerrüdün, çatma tarihi ve zararın meydana geldiği tarih olan 07/09/2012 tarihinde gerçekleştiği kabul edilmiştir. Davalılardan, davalı tekne sigortacısı olan … bakımından ise temerrüt tarihi bakımındın esasen sorumluluk sigortaları bakımından temerrüt tarihine ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakla TTK 1475 ve TTK 1427 maddelerine göre kıyasın tespit edilmesi gerekmekle, davalı … şirketine rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her halükarda TTK 1446 maddesi uyarınca ihbardan 45 gün sonra muacceliyetin gerçekleşeceği mahkemece benimsenmekle birlikte, yukarıda çok kez açıklandığı üzere hasarın boyutuna ilişkin zarar bedelinin tespitine imkan verecek delil ve fotoğraflar dosyaya sunulmadığı gibi bunların davalı sigortalıya iletildiğine ilişkin deliller de dosyaya sunulmadığından mahkemece davalı … şirketinin icra takip tarihi ile temerrüde düşürüldüğü kabul edilmiştir.
Son olarak davacı vekilinin, davalı tekne üzerinde kanuni rehin tesisi talebi bakımından yapılan değerlendirmede ise, davacı taraf alacağın tahsili için genel haciz yoluyla icra takibi yapma yolunu seçmiş olduğundan, TTK’nun 1379. maddesi son fıkrasına göre kanuni rehin hakkından feragat etmiş olduğu değerlendirilmekle neticede aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
-Davalılardan … …. Tic. Ltd. Şti. bakımından …. İcra Dairesinin … E. Sayılı icra takip dosyasına yönelik itirazın kısmen iptali ile takibin 12.500,00 EURO asıl alacak bakımından devamına, asıl alacağa 07/09/2012 tarihinden itibaren … sayılı yasanın 4/a md. uyarınca faiz uygulanmasına, fazlaya dair talebin reddine,
-Davalılardan … Sigorta Aş. Bakımından, …. İcra Dairesinin … E. Sayılı icra takip dosyasına yönelik itirazın kısmen iptali ile takibin talep gibi 98.000 TL ile sınırlı olmak kaydıyla 12.500,00 EURO asıl alacak bakımından devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren … sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz uygulanmasına, fazlaya dair talebin reddine,
-Şartlar oluşmadığından icra inkar tazimatı talebinin reddine,
-Davacının kanuni rehin hakkı talebinin reddine,
2-Karar harcı olan 2.492,25 TL’den peşin alınan 2.400,07 TL’nin mahsubu ile fazla alınan 92,18 TL harcın harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının peşin olarak yatırdığı 2.400,07 TL harcın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı yargı gider toplamı olan 6.161,20 TL’nin (25,20 TL başvurma harcı, 486,00 TL posta gideri ve 5.650,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 1.138,67 TL’sinin davalılardan alınıp davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı …’nin yargı gider toplamı olan 530,00 TL’nin (130,00 TL posta gideri ve 400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 432,00 TL’sinin davacıdan alınıp davalı …’ne ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı …Ş.’nin yargı gider toplamı olan 4.130,00 TL’nin (130,00 TL posta gideri ve 4.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 3.366,71 TL’sinin davacıdan alınıp davalı …Ş.’ne ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı için takdir edilen 4.216,20 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalılar vekili için takdir edilen 18.672,63 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
9-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı …Ş. vekilinin yüzlerine karşı davalı … … Ticaret Limited Şirketi yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/06/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır